Hava Durumu

#Turizm

Yeni Marmara Gazetesi - Turizm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Turizm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Mevsimleri Değiştiren Şelale: Tomara Şelalesi Haber

Mevsimleri Değiştiren Şelale: Tomara Şelalesi

Şiran ilçesi sınırlarındaki Tomara Şelalesi, dağın ortasındaki 40 ayrı noktadan yaklaşık 15 metre yükseklikten dökülen berrak suyu ile yazın serinlemek isteyenlerin adresi oldu. Havaların ısınmasıyla birlikte ziyaretçi sayısında artış yaşanan Tomara Şelalesi, Türkiye'de turizm otoriteleri tarafından ziyaret edilmesi tavsiye edilen 10 şelaleden birisi olarak gösteriliyor. Doğu Karadeniz Bölgesi'nin en gözde turistik noktalarından olan Tomara Şelalesi Tabiat Parkı'nda piknik alanları, cam seyir terası, çocuklar için oyun parkı ve lokanta da bulunuyor. Şelalenin en dikkat çekici özelliği ise sularının dağın ortasındaki 40 ayrı kaynaktan beslenmesi. Bu gözelerden çıkan sular, birleşerek görkemli bir şelaleye dönüşüyor ve her mevsim farklı bir güzellik sunuyor. Şelalenin yanında yürüyenler, suyun serinliğiyle adeta mevsim değişimini hissediyor. Son yıllarda yaban keçilerinin şelale kenarına kadar indiği ve insanlara birkaç metre yaklaştığı alanda bulunan yürüyüş parkurları ve piknik alanları ile de tesis ziyaretçilere birçok aktivite imkanı sunuyor. “Tomara Şelalesi beni gerçekten çok etkiledi” İstanbul'da yaşayan ve 14 yıl sonra memleketi Gümüşhane'ye gelen Büşra Mutlu, “14 yıldır Gümüşhane'yi görmüyorum. Çok merak ettiğim için öyle bir yolculuk yaptım uzun vakit sonra. Çok güzel bir memleket. Fakat Tomara Şelalesi'ni görmek harikaydı. O kadar güzel ki verdiği ferahlık, verdiği huzur gerçekten çok güzel. Doyamadım diyebilirim. Harikaydı. Tomara Şelalesi'ni İstanbul'da iken çok merak ediyordum. Gelmek nasip oldu, çok güzel. Tomara Şelalesi beni gerçekten çok etkiledi” dedi. “Daha önce tesadüfen gelmiştim, şimdi ailemle geldim” Samsun'dan gelen Beytullah Genç de, “Samsun'dan geliyorum buraya. Daha önce bir defa tesadüfen gelme şansı buldum. Muazzam çok hoşuma gitti. Buraya mutlaka bir daha gelmek istiyordum. O zaman pandemi zamanıydı. Çok bir şey anlamamıştık. Bugün yine nasip oldu. Ailemle yine geldim. Mükemmel bir yer. Ben buraya ilk geldiğimde bir şelale bekliyordum ama kaynağından çıkan bir şelale ile karşılaştım. O yüzden yani saklı bir cennet, mükemmel bir yer. Bu taraflara yolum düştüğünde mutlaka yine geleceğim. Şu an yine buraya yolum düşerek gelmedim, ekstra 250 kilometre yol yaparak geldim bu sıcakta. Çok memnun kaldım. Ailecek güzel vakit geçirmek için geldik buraya” diye konuştu. “Suyunda ayağımızı 30 saniyeden fazla tutamıyoruz” Tomara'da yaşadığı mevsim değişikliğini anlatan Genç, “Şu an belki hava 40 derece olabilir ama şu suya ayağımızı soktuğumuzda inanın 30 saniyeden fazla ayağımızı tutamıyoruz. Bu mükemmel bir şey. Ve kaynağından da burada su içebiliyoruz. Suyun tadına da baktık. Gerçekten lezzetli bir su. O yüzden çok memnun kaldık burada” ifadelerini kullandı. “Bu yılki hedefimiz 250 bin misafir ağırlamak” Bu yıl sezona bayram yoğunluğuyla başladıklarını kaydeden işletmeci Zeynep Kara ise, “Okulların tatil olması ve bayramın denk gelmesiyle beraber yoğun bir gurbetçi sayısına hitap ettik. Her sene artan misafir sayımız bu yıl da artarak devam ediyor. Hedefimiz bu yıl 250 bin misafir ağırlamak. Şehrin kalabalığından, sıcağından bunalan misafirlerimize doğada eşsiz yürüyüşle, Tomara Şelalesi'nin serinliğiyle merhaba diyoruz. Aynı şekilde sezonumuza başladığımızdan beri sabah kahvaltısından akşam yemeğine, çocuk oyun parkından hediyelik ürün satışları olan bir yere sahibiz. Misafirlerimizi bekliyoruz, gurbetçimizi bekliyoruz” dedi. “Türkiye'de bu şekilde birkaç şelale var” Tomara'nın bir diğer adının da “Kırk Gözeler” olduğunu ve bu şekilde dağdan çıkan suların oluşturduğu birkaç şelaleden birinin Tomara Şelalesi olduğunu hatırlatan Kara, “Tomara 'Kırk Gözeler' olarak da geçiyor ve Türkiye'de iki tane var. Bir tanesi de bizde. Dağın arasından doğal şekilde çıktığı için görülmeye değer bir nokta. Türkiye'de eşsiz olan bir yer olduğu için bütün misafirlerimiz gezi rotalarının arasına eklemeli. Şu an yaşadığımız aşırı sıcaklar nedeniyle nem oranı da artıyor. Ama şelale yoluna yaklaştığımızda o yürüyüş yolundaki serinlik resmen mevsim değişikliğine sebep oluyor. Yaklaştıkça o suyun serinliğinin verdiği esintiyle beraber direkt mevsim değişikliği yaşanıyor. Sıcaktan şikayeti olan, şehrin kalabalığından, trafiğinden kaçıp bir nefes almak isteyen herkesi Tomara Şelalesi'ne bekliyoruz” diye konuştu.

Masal Yolu Tiyatrosu, İzleyicilerine Moral Yolu Açtı! Haber

Masal Yolu Tiyatrosu, İzleyicilerine Moral Yolu Açtı!

Adıyaman'ın Kahta ilçesinde K-27 Konteyner Kentte sergilenen İstanbul Devlet Tiyatrosu Kültür ve Turizm Bakanlığı destekli 'Masal yolu' tiyatro oyunu izleyicilerden tam not aldı. İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü tarafından ‘Hiçbir Yeri Unutmadık Büyük Anadolu Turnesi' çerçevesinde deprem bölgesi olan Adıyaman ve ilçelerindeki konteyner kentlerde Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'ne ait ‘Kamyon Sahnede Masal Yolu” adlı çocuk oyunu sergilendi. Hem çocukların hem de büyüklerin doyasıya eğlendiği ‘Masal Yolu' tiyatro oyunu, izleyicilere unutulmayacak dakikalar yaşattı. İstanbul Devlet Tiyatrosu Masal Oyunu Yönetmeni Gökçe Kurt Elitez, “İstanbul Devlet Tiyatroları olarak, Büyük Anadolu Turnesi kapsamında biz de ‘Masal Yolu' oyunumuzla geldik. Deprem bölgesindeki çocuklarla buluşmak bizim için çok kıymetli. İlk zamanlardan bu yana kadar Devlet Tiyatrosu olarak olabildiğince oyunlarımızla Konteyner kentlerde ve çadır merkezlerinde herkesle bir arada olmaya çalıştık. Çünkü sanatın iyileştirici gücüne inanıyoruz. Yaklaşık bir buçuk sene geçtikten sonra tekrar gördük ki, aslında sadece çocukların değil, yetişkinlerin de sanata ihtiyacı var. Annelerin ve babaların oyunlarla daha çok eğlendiğine şahit olduk. Gözleri dolduğu o anda, annenin ve babanın aslında sanattan nasıl şifalandığını gördük. O yüzden diyoruz ki, korkular küçülüyor, kalpler büyüyor” diye konuştu. Tiyatro oyununu izlemeye gelen çocuklar, çok eğlendiklerini belirterek böyle sanatsal faaliyetlerin tekrar edilmesini istedi.

Mersin'de turizminin yeni umudu Alahan Manastırı Haber

Mersin'de turizminin yeni umudu Alahan Manastırı

Orhan, Hıristiyanlığın hac yollarından biri olarak da bilinen Mut ilçesindeki Alahan Manastırının tarihi bir yolculuğa çıkmak isteyen yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı haline geldiğini, il genelinde UNESCO Dünya Miras Geçici Listesinde yer alan 4 kültür varlığından biri olduğuna dikkat çekti. Orhan, tarihi yapının biri yıkılmış iki kilisesi, kayalara oyulmuş keşiş odaları ve vaftizhaneyi barındırdığını, Mersin’in Ayasofya’sı olarak da bilinen ve 2000 yılından itibaren Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan Alahan Manastırı, 2011 yılında restore edildiğini ifade etti. Orhan, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ye benzer mimarisi ve süslemeleri nedeniyle ‘Mersin’in Ayasofya’sı’ olarak da bilinen Alahan Manastırı'nın, Hıristiyanlığın geçiş yolu olarak da önem taşıdığı için her yıl turistlerin hac yollarından biri olarak anıldığını belirtti. Manastırın doğu ve batısındaki yapıları, sütunlu bir yürüme yoluyla birbirine bağlanan Alahan Mahallesindeki kilisenin arkasında, suyu bir kaynak tarafından sağlanan hamam yapısının da bulunduğuna dikkat çeken Orhan şunları kaşydetti: "Alahan Manastırının 17. yüzyılda Evliya Çelebi tarafından da ziyaret edildiği bilinirken, Çelebi seyahatnamesinde, manastırı ustasının elinden yeni çıkmış gibi duruyor sözleriyle tanımlanıyor. Yapımında kullanılan ve pek çoğu arazilerden kesilerek çıkarılan taşların kesim izleri ve üzerindeki çeşitli figürlerin, günümüzde dahi görülebildiği manastır, turistlerin uğrak yerleri arasında bulunuyor. Mersin genelinde çok ender tarihi eserlerden biri. Şu anda 6. yüzyılda yapılan bu manastır, 16. yüzyıl boyunca tarihe meydan okurcasına ayakta durmuş. Bu güne kadar ciddi anlamda bölümleri ayakta ve zaman zaman yıprandığı konularda var. Gerek dünya turizmine, gerek Mersin turizmine, gerek Türkiye turizmine çok katkı yapacağından eminiz. Ama ilgili bakanlığımızın biraz daha buraya hem yol meselesini hem gelen ziyaretçileri biraz daha sosyal alanlarda rahat edebilmesi için yatırım yapmasını istiyoruz. Biz yerel yönetimler olarak buranın gerek reklamında, gerek tanıtımında devamlı yanındayız. Başta biz olmak üzere bu konuda herkesi göreve davet ediyorum. İlçemize kazandıralım, geçmişimize sahip çıkalım ve bu anlamda da insanların görmesini, gezmesini sağlayalım.” Arkadaşlarının önerisi üzerine Alahan Manastırını gezmeye geldiklerini ifade eden ziyaretçilerden Bekir Çoban, “Alahan Manastırı gerçekten anlattıkları kadarından daha güzel ve harika bir yer. Herkese gelip gezmelerini tavsiye ediyoruz. Yerli ve yabancı turistleri buralara getirerek tanıtımını yapacağım” dedi. Manastırı arkadaşlarıyla ziyarete gelen Mehmet Gürbüz ise, “Burası tarih kokuyor. Ziyaret ettim o kadar memnun kaldım ki anlatamam. Herkesin gelip ziyaret etmesini isterim” diye konuştu. "Manastırın tarihçesi" MS 4. ve 6. yüzyıllar arasında yoğun olarak kullanılan ve Hristiyanlar için hac merkezi olduğu düşünülen Alahan Manastırı, Torosların yamaçlarındaki özgün tomografik konumu zengin bezemeli iki büyük kilisesi mevcut. Vaftizhanesi, sütunlu yolu, kaya mezarları, su kaynakları, hamamı ve konaklama yerleri ile erken Hıristiyan sanatında ve Bizans mimarlık tarihinde önemli bir yere sahip. Manastırın kurucusu olduğu sanılan Keşiş Terasis’in kayalara oyulmuş lahidinin üzerinde 13 Şubat 462 tarihi görülüyor. Buradan da manastırın 450’li yıllarda kurulduğu anlaşılıyor. Evliya Çelebi, Arap akınları sırasında terk edildiği sanılan Alahan Manastırı’nı Kal’a-i Takyanos olarak adlandırır ve kimsenin yaşamadığı manastırın bir mimarın elinden yeni çıkmış gibi göründüğünü anlatır. 1961–1962 yıllarında İngiliz arkeolog Michael Gough’ın manastırda arkeolojik kazılar yaptığı biliniyor.

Giresun'un Pamukkale'sini 9 Günde 30 Bin Kişi Ziyaret Etti Haber

Giresun'un Pamukkale'sini 9 Günde 30 Bin Kişi Ziyaret Etti

İlçeye bağlı Pınarlar köyünde bulunan Göksu travertenlerinde, Giresun Valiliği İl Özel İdaresince 2020'de başlatılan proje kapsamında, teras şeklinde büyüklü küçüklü çok sayıda gölet oluşturuldu. 2021 yılında ziyarete açılan travertenler çevresinde otopark, yol çalışması, yöresel ürün pazarı ve aydınlatma çalışmaları da yapılarak Giresun turizminin en önemli destinasyon alanlarından biri haline geldi. İl Özel İdaresi yetkililerinden alınan bilgiye göre, Göksu travertenleri yoğun ilgi görüyor. Kurban Bayramı süresince travertenleri yaklaşık 30 bin kişi ziyaret etti. Geçen yıl Haziran-Ekim 2023'te 100 bin kişinin ziyaret ettiği travertenleri bu yılın aynı döneminde ise 300 bine yakın kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. "Pamukkale için Denizli'ye gitmeye gerek yok" Samsun'dan ailesi ile bölgeye gezmeye gelen Melih Akgül, ilk defa ziyaret ettiği travertenlere hayran olduğunu belirterek, "Pamukkale'yi görmek için Denizli'ye gitmeye gerek yok. Biz aile olarak Pamukkale'ye de gittik ama bu kadar eğlenmemiştik. Burası çok daha ilgi çekici, doğa ile iç içe bir yer. Her haliyle Pamukkale'yi aratmayacak bir yer. Sadece gördüm ki buraya suya girmek için hazırlıklı gelmek lazımmış onu öğrendim. Herkese de burayı görmelerini tavsiye ederim" dedi. Travertenlere daha önce de gelen vatandaşlar ise her geldiklerinde daha da güzelleşen, tekrar geldiklerine pişman olmayacakları güzelliklerin eklendiğini ifade ettiler.

Bayram Tatili Açıklaması Sonrası Haber

Bayram Tatili Açıklaması Sonrası"Erken rezervasyonlar iyi gidiyor"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 9 günlük Kurban Bayramı tatili, turizm sektörünün yüzünü güldürdü. TÜRSAB Başkan Başdanışmanı Hamit Kuk, "Şu anda yüzde 70 yüzde 90 arasında değişen otel doluluklarımız bayram haftasında yüzde 100'e ulaşır" dedi.  16-19 Haziran tarihlerini kapsayan Kurban Bayramı'nın, 20-21 Haziran günlerinin de idari izin sayılarak tatil sürecinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Ramazan Bayramı'nda olduğu gibi 9 gün ilan edilmesi, turizmde doluluk oranlarını artıracak.  "Erken rezervasyonlar iyi gidiyor"  Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkan Başdanışmanı Hamit Kuk, bayram öncesi satışların iyi gittiğine dikkat çekerek, 9 günlük tatilin açıklanmasıyla satışların daha da hızlanacağını dile getirdi. Kuk, "Şu anki satışlara baktığımızda bayram öncesi rezervasyonlar iyi gidiyor, şu anda yer yer yüzde 70 ile yüzde 90 arasında değişen doluluk oranları var. 9 günlük tatilin duyurulmasının ardından satışlar da daha da hızlanacak. Haziran'ın 10'undan itibaren okullar da tatile giriyor, okul tatilleri ile beraber dokuz günlük Kurban Bayramı tatili insanların tatil planlarını daha uzun sürede yapmaları açısından çok faydalı olacak. Bizim şu anda yüzde 70 yüzde 80 yüzde 90 arasında değişen otel rezervasyonlarımız bayram haftasında yüzde 100'e ulaşır diye düşünüyorum" ifadelerine yer verdi.  "Kültür turizmi ön plana çıkarılmalı"  Erken rezervasyon dönemi olan Kasım, Ocak, Şubat, Mart aylarında çok iyi bir erken rezervasyon dönemi geçirdiklerini belirten TÜRSAB Başkan Başdanışmanı Hamit Kuk, alternatif turizmin ön plana çıkartılması gerektiğini söyledi. Kuk, şu şekilde devam etti:  "Satışlarımız oldukça iyiydi, 2023 rakamların üzerine çıktık ama mesela şu anda last minute satışları istenilen düzeyde gitmiyor. Mayıs ayı itibari ile biraz yavaş seyrediyor. Dolayısıyla bizim bu işi birazcık daha alternatif turizmde geliştirmemiz lazım yani Türkiye'de kültür turizmine önem vermemiz gerekiyor. Türkiye'nin neresine giderseniz gidin, Anadolu'da tarih fışkırıyor, doğal güzellikler fışkırıyor, biz bu açıdan Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği olarak da Cumhurbaşkanımızın vizyonu doğrultusunda 'Turizm Yüzyılı' projesini başlattık. Buradaki amacımız, Anadolu'nun şu ana kadar bilinmeyen ve keşfedilmemiş turistik değerlerini öne çıkarmak. Alternatif turizm anlamında bu tür projelere ağırlık verirsek, sadece deniz kum güneşin dışında başka turizm çeşitliliğini bu ülkede geliştirirsek, tabii ki otellerimizdeki doluluklarımız da artacaktır."

Tokat’ın Doğal Piramidi Keşfedilmeyi Bekliyor Haber

Tokat’ın Doğal Piramidi Keşfedilmeyi Bekliyor

Tokat ile Turhal arasında yer alan ve bölge halkı tarafından "Kazova" olarak bilinen vadinin ortasında bulunan bir dağ, Mısır piramitlerine benzer görselliği ile dikkatleri üzerine çekiyor. Düz vadide yükselen bu dağ, simetrik yapısı ve keskin hatları ile görenlerde büyük bir merak uyandırıyor. Kazova vadisinin uçsuz bucaksız düzlüklerinden her noktadan görülebilen bu dağ, doğanın adeta bir sanat eseri gibi ortaya çıkardığı eşsiz bir manzara sunuyor. Bölgede yaşayan halk, bu doğa harikasının keşfedilmesini ve turizme kazandırılmasını bekliyor. Vadinin ortasında yer alan bu dağ, doğa severler ve fotoğrafçılar için de eşsiz görsellik sunuyor. Gizemini koruyor Yöre halkından Aybike Gamze Gazioğlu, uzmanlar tarafından incelenip turizme kazandırılmasını istediklerini belirterek, “Dünyanın birçok noktasında piramitler mevcuttur. En ünlü ve favori olan piramitler de Mısır’da bulunmaktadır. Biz şu an Tokat’tayız ve Tokat’ta da Mısır piramitlerine örnek olacak bir dağ bulunmaktadır. Daha önce Bosna’da da bulunan Türk piramitleri ve Çin’de bulunan piramitler de aslında piramitlerin biraz Türklerle alakalı olduğunu bizlere söylüyor. Tokat’ta Kazova bölgesinde hem farklı bit türleriyle hem de kendine has yetiştirildiği ürünlerin yanı sıra piramide benzer bir yapı bulunmaktadır. Hatta benzer demeyelim direkt onun piramit olduğunu söyleyelim. Burada bir yerleşim yeri de bulunmaktadır. Yerleşim yerinin tam tepesinde de piramit bulunmaktadır. Tokat ile Turhal arasında bulunan bu dağın eğer bir yapı ise uzmanlar tarafından incelenip bunun turizme kazandırılmasını bekliyoruz. Yöre halkı olarak bu dağın piramit olmasından şüpheleniyoruz. Gerçekten piramitse turizme kazandırılması ve Tokat’ta da böyle bir yapının ispatlanmasını talep ediyoruz” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.