Hava Durumu

#Türk

Yeni Marmara Gazetesi - Türk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türk haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cihat Yaycı: ''Özgür Özel'in söylediği sözler yanlış!'' Haber

Cihat Yaycı: ''Özgür Özel'in söylediği sözler yanlış!''

Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, çok önemli açıklamalarda bulundu. Fatih Altaylı'nın konuğu olan Cihat Yaycı söyledikleri ile gündeme damgasını vurdu. Fatih Altaylı'nın, ''Kürtlere eziyet yapılıyor mu?'' sorusuna cevap veren Cihat Yaycı, “Kürtler 300 kişi gelip batıda iş yapabiliyor. Batıdan giden adam doğuda lokanta, bar, inşaat vs. açamaz. Ortada eziyet varsa, batıdakine eziyet yapılıyor.” ''Özgür Özel’in sarf ettiği 'Kürt halkı, Kürt sorunu bitmeden, sorun bitmez' demesi son derece yanlıştır. O zaman Yunanistan, Türkiye ile sorunumuz yok diyene kadar sorun gerçekten devam ediyor mu demek? Rumlar, sözde Kıbrıs sorunu bitti diyene kadar sorun devam mı edecek? Aklı başında hiçbir Kürt kökenli Türk vatandaşının Türkiye Cumhuriyeti’nden ayrılmak istediği kanaatinde değilim. Ancak, Kürt vatandaşlar istese de istemese de, BİP (Büyük İsrail Projesi) çerçevesinde Türkiye’nin parçalanması, bölünmesi hedefleniyor!” dedi. Yaycı açıklamaları ile gündem olurken, kamuoyundan çok büyük destek gördü. Cihat Yaycı'nın açıklamasının küçük bir kısmı; Fatih Altaylı: “Kürtlere eziyet yapılıyor mu?” ???? Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı: “Kürtler 300 kişi gelip batıda iş yapabiliyor. Batıdan giden adam doğuda lokanta, bar, inşaat vs. açamaz. Ortada eziyet varsa, batıdakine eziyet yapılıyor.” pic.twitter.com/h7t1RnuDny — ???? Muhbir (@ajans_muhbir) November 2, 2024

Kayseri'de Ülkü Ocakları 'Türk'ün Türküsü Ses Yarışması' düzenledi Haber

Kayseri'de Ülkü Ocakları 'Türk'ün Türküsü Ses Yarışması' düzenledi

Ülkü Ocakları Kayseri İl Başkanlığı; Türk’ün Türküsü Ses Yarışması düzenledi. Düzenlenen programda Ülkü Ocakları İl Başkanı Halit Yağmur; "Türk gençliğini kötü alışkanlıklardan uzak tutmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız ve Ülkü Ocaklarının Türk gençliğinin yuvası olduğunu bir kez daha belirtmek isterim” dedi. Ülkü Ocakları Kayseri İl Başkanlığı, Türk gencine verdiği önemi göstermek ve gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutmak için çalışmalarını sürdürüyor. Ülkü Ocakları Kayseri İl Başkanlığı son olarak Melikgazi Belediyesi Konferans Salonu’nda Türk’ün Türküsü Ses Yarışması programı düzenledi. Ülkücü müziğin önemli isimlerinden Alperen Kekilli'nin jüri üyeliğini yaptığı yarışmada Zeynep Gümüş birinci, Elif Çevik ikinci, Songül Bozdağ üçüncü oldu. Ülkü Ocaklarının Türk gençliğinin yuvası olduğunu söyleyen Ülkü Ocakları Kayseri İl Başkanı Halit Yağmur; "Bugün burada, gençliğimize verdiğimiz önemi göstermek amacıyla düzenlediğimiz 'Türk’ün Türküsü' ses yarışması için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Gençlerimizin milli ve manevi değerlerimize bağlı olarak yetişmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Onların bu yolda ilerlemeleri ve ülkülerine sadık kalmaları bizim en büyük gurur kaynağımızdır. Türk gençliğini kötü alışkanlıklardan uzak tutmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız ve Ülkü Ocaklarının Türk gençliğinin yuvası olduğunu bir kez daha belirtmek isterim” dedi. Kayseri’de yaşanan olaylara da değinen Ülkü Ocakları İl Başkanı Halit Yağmur; ülkücülerin sokağa çıkarsa sadece devletine destek vermek için sokağa çıkacağının altını çizerek; "Kayseri'de son zamanlarda yaşanan olaylarla ilgili bazı hususlara temas etmek istiyorum. Biz, Ülkücü Hareket olarak, hiçbir zaman devletimize karşı hareket etmeyeceğimizi ve her daim devletimizin yanında olduğumuzu vurgulamak isterim. Eğer sokağa çıkacak olursak, bu sadece devletimize destek vermek için olacaktır. Ülkücü gençlik olarak vatanımız için canımızı seve seve feda edeceğimizi ve bu vatanı bizden daha fazla hiç kimsenin sevemeyeceğini biliyoruz. Kayseri'deki olaylarda, her bozkurt işareti yapanın Ülkücü olmadığını bir kez daha gördük. Videolar ve görüntülerde açıkça gördüğümüz üzere, bu kişiler Ülkü Ocakları’nın önünden dahi geçmemişlerdir. Ne hikmetse, böyle olaylarda her zaman elleri bozkurt işareti yapanlar ortaya çıkıyor. Bu durumu kesinlikle kabul etmiyoruz ve bu kişilerin gerçek Ülkücüler olmadığını vurgulamak istiyoruz. Bu vesileyle, olaylar sırasında emek veren tüm polislerimize teşekkürlerimizi sunmak istiyorum. Yaralanan polislerimize acil şifalar diliyor, geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” ifadelerini kullandı. Milli Futbolcumuz Merih Demiral’ın Avusturya maçında yaptığı Bozkurt selamının dünyada geniş yankı uyandırmasına da değinen Başkan Yağmur; "Son olarak, milli futbolcumuz Merih Demiral’ın bozkurt işareti yaptığı ve bu nedenle tüm Türk düşmanlarının tepki gösterdiğini hepimiz gördük. Merih Demiral'ın bu onurlu duruşu, Türk gençliğinin ve Ülkücü Hareketin ne kadar güçlü ve kararlı olduğunun bir göstergesidir. Bizler, her zaman ve her yerde, Türk olmanın gururunu ve onurunu taşımaya devam edeceğiz. Sokaktaki genç kardeşlerimize de seslenmek istiyorum; provakatif eylemlerden uzak durarak, birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmeleri çok önemlidir. Hep birlikte güçlü ve kararlı adımlarla geleceğe yürümeliyiz. Ne mutlu Türküm diyene” şeklinde sözlerini noktaladı. Gece; ünlü sanatçı Alperen Kekilli konseri ile sona erdi.

Tıp Dünyasından ALS Hastalarını Umutlandıran Gelişme Haber

Tıp Dünyasından ALS Hastalarını Umutlandıran Gelişme

Türk bilim insanı Doç. Dr. Selçuk Özdemir, yaptığı çalışma ile Demans ve ALS hastalarına teşhis aşamasında umut oldu. Çalışma tıp alanında önemli dergilerden biri olan Nature Medicine dergisinde yayımlandı.  FTD, ALS ve PSP, demans, davranışsal semptomlar, felç ve kas kaybı, hareket bozukluğu ve diğer ciddi bozukluklarla kendini gösteren, nörodejeneratif hastalıkların bir spektrumunu oluşturan bu hastalıklardan Almanya ve Türkiye'de 60 bin kadar kişinin etkilendiğinin tahmin edildiğini belirten Doç. Dr. Selçuk Özdemir, "Henüz bu hastalıkların hiçbirinin tedavisi yok. Mevcut yöntemlerle, beyin dokusunun incelenmesi gerektiğinden hastanın yaşamı boyunca bu hastalıkların moleküler patolojisine ilişkin kesin bir teşhise ulaşmak mümkün değil. Tedavilerin geliştirilmesi ve hastaların hastalıklarına göre sınıflandırılması için altta yatan patolojinin tanısı gerekiyor. Yalnızca bu tür bir sınıflandırma, hedefe yönelik ve dolayısıyla potansiyel olarak etkili hastalık değiştirici tedavilerin test edilmesine imkan tanıyor” şeklinde konuştu.  “Biyobelirteçleri gösteren ilk çalışma”  Hastane ortamında ve laboratuvar şartlarında uygulanacak olan mevcut çalışma ile FTD'nin davranışsal varyantı olan PSP'nin ve belirli bir mutasyon haricinde ALS vakalarının büyük kısmının kan testiyle tanınabildiğini ve bunun altta yatan patoloji için de geçerli olduğunu gösterdiklerini anlatan Özdemir, “Çalışmamız patolojiye özgü biyobelirteçleri gösteren ilk çalışmadır. Başlangıçta, uygulamanın araştırma ve terapi geliştirme aşamasında olması muhtemeldir. Ancak uzun vadede bu biyobelirteçlerin tıbbi rutinde tanı amacıyla da kullanılmasının gerçekçi olduğunu düşünüyorum. Ancak bunun için ileri çalışmalara ihtiyaç var. Aslında bu biyobelirteçlerin uzunlamasına, yani hastalık boyunca nasıl geliştiğini ve hastalık seyrinde ne kadar erken yükseldiklerini belirlemek özellikle önemli olacaktır” diye konuştu.  “Geliştirilen kan testi kesin tanı koyacak”  Tau ve TDP-43 proteinleri olarak adlandırılan proteinlerin ölçümüne dayanan yeni kan testinin, teşhis için belirleyici kanıtlar sağlayabilme imkanı sağladığını vurgulayan Özdemir, şöyle devam etti “Burada araştırılan “FTD'nin davranışsal varyantı için” özellikle bu kan testine ihtiyaç var. Bunun nedeni, FTD'nin en yaygın türünün semptomlarının beyindeki iki farklı patolojiye (yani anormal süreçlere) bağlı olabilmesidir ve bunlar genellikle yalnızca ölümden sonra doku analiz edilerek ayırt edilebilir. Yalnızca hastalığın genetik olduğu birkaç vakada DNA analizi hastanın yaşamı boyunca kesinlik sağlayabilir. Mevcut çalışmamız ile geliştirilen kan testi artık herhangi bir mutasyon olmasa bile hastanın yaşamı boyunca kesin tanının konulmasına imkan sağlıyor. Bu da, klinik deneylerde bu çeşitli FTD patolojilerine karşı yeni tedavilerin test edilmesi için bir ön şarttır”  “Ürün üretimine yönelik gayretlerimiz artmalı”  Yöntemin özel bir yönünün olduğunu ve proteinlerin doğrudan kan plazmasında ölçüldüğünü, özellikle kanda serbestçe dolaşan tau proteinlerinin genellikle parçalanmış olması nedeniyle bu tür ölçümlerin sonuçsuz kaldığını ortaya çıktığını anlatan Doç. Dr. Selçuk Özdemir, “Ekip arkadaşlarımızla, tau proteinlerinin iki formunun ve TDP-43 proteinlerinin seviyelerini veziküller içinde belirledik. Bunlar, vücut hücreleri tarafından salgılanan ve sonunda kan dolaşımına girebilen küçük lipit kabarcıklarıdır. Araştırmacılar olarak, kan örneklerinin santrifüjlenmesini de içeren çok aşamalı hazırlık sayesinde veziküllerde bulunan proteinleri yakalamayı başardık. Son yıllarda bir çok kurumumuzun verdiği desteklerle başta sağlık ve teknoloji olmak üzere araştırma-geliştirme konularında mesafe aldık. Ürüne dayalı ve katma değeri olan araştırmaları daha artırmalıyız. Ülkemiz son 5-6 yılda bu manada güzel adımlar attığımı düşünüyorum” dedi. 

BUÜ Rektörlüğü Filistin'in Yanındayız Dedi Haber

BUÜ Rektörlüğü Filistin'in Yanındayız Dedi

İsrail tarafından vahşice yapılan saldırılarda hayatını kaybeden binlerce Filistinlinin acısı Bursa Uludağ Üniversitesi’nde (BUÜ) hissediliyor. Filistinli Öğrenciler Topluluğunu ağırlayan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Haklı mücadelesinde Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz. İnşallah kazanan Filistin olacaktır” dedi.   Önceki ay gerçekleştirilen “Öğrenciler Kampüste İntifada” etkinliğine ev sahipliği yaparak Filistin’e destek mesajları gönderen BUÜ Rektörlüğü, üniversitede eğitim gören Filistinli öğrencilerle bir araya gelmeye devam ediyor. Filistinli Öğrenciler Topluluğu ve diğer topluluklardan temsilcileri makamında ağırlayan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, İsrail’in düzenlediği saldırıların boyutunun insanlık dışı bir soykırıma dönüştüğünü vurguladı. Filistinlilerin topraklarındaki varlığından ve Müslümanlıklarından taviz vermeden onurlu şekilde mücadele ettiğini söyleyen Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Mücadelenize tüm dünya şahit oluyor. Allah, sizinle beraber. Topraklarınıza sahip çıkmakta ve zulme karşı var gücünüzle savaşmaktasınız. İnşallah, eninde sonunda zafer de sizlerin olacaktır” diye konuştu.  Filistinli Öğrenciler Topluluğu Başkanı Mohannad Ahmad Dodeen ise üniversite yönetiminin kendilerine gösterdiği yakın ilgiden ötürü her zaman müteşekkir olduklarını söyledi. Akademik ve idari personelin yanı sıra öğrenci arkadaşlarından da büyük bir destek gördüklerini aktaran Dodeen, “Rektör Hocamızı yakından tanıma fırsatı bulduk. Kendisinin iyi niyetinden ve desteklerinden yana hiçbir şüphemiz yoktur. Bizlere ilgisinden razıyız ve samimiyetine de güveniyoruz. Sadece Filistinli öğrencilerin değil, tüm öğrencilerin yanında olan ve onlarla yakın ilişkiler kurmaktan geri kalmayan bir hocamız. Allah ondan razı olsun” dedi.  Öğrenciler, görüşme sonrasında Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz’a üzerinde Türk ve Filistin bayrakları olan atkı ile Mescid-i Aksa Camii maketi hediye etti.

‘At Türkün kanadıdır’ diyerek yeni yıla at üstünde girdi Haber

‘At Türkün kanadıdır’ diyerek yeni yıla at üstünde girdi

Kocaeli'de vatandaşlar yeni yıla dışarda sevdikleri ile birlikte girdi. Kırmızı halı ve yılbaşı süsleri ile renklenen sokakta vatandaşlar müzik eşliğinde dans etti. Bir vatandaş ise, "2024 yılına Noel Baba ile değil, ‘At Türkün kanadıdır’ deyip atla giriyoruz" diyerek at üstünde girdi. Kentteki kutlamalar, dron ile havadan da görüntülendi. Duygu Ergül, “Bu yıl acısıyla tatlısıyla güzel geçti. Depremler ve kayıplar sebebiyle üzüntümüz fazlaydı. Yeni yıl daha güzel olacak diye umut ediyoruz. Yeni yılda sağlıktan başka hiçbir şey istemiyoruz" diye konuştu. "2024 yılından güzel şeyler bekliyoruz" Yeni yıla ailesi birlikte giren Demirdişli, "Çok güzel yıl geçirdim. Üzüntülerimiz, acılarımızı hep birlikte paylaşarak yaşadık fakat kendi ve ailem adına güzel bir yıl geçirdik. 2024 yılından güzel şeyler bekliyoruz. Bu akşam ailemle eğlenmeye çıktık" şeklinde konuştu. "2024 yılına Noel Baba ile değil, ‘At Türkün kanadıdır’ diyerek atla giriyoruz" Yeni yıla at üstünde giren Sümmani Yılmaz, "At Türkün kanadıdır. 2024 yılına Noel Baba ile değil, ‘At Türkün kanadıdır’ diyerek atla giriyoruz. Bizim gurur duyduğumuz attır, Noel Baba bizim işimiz değildir. 2023 yılı benim için çok güzel geçti, 2024’e de dua ederek giriyoruz. İnşallah güzel geçer. Vatanımıza, milletimize kazasız belasız, savaşsız bir yıl diliyorum" ifadelerini kullandı.

50 yıllık evliliğin bedeli 1 günlük nafaka hapsi! Zülfü dedenin eşi nafaka davasından vazgeçti Haber

50 yıllık evliliğin bedeli 1 günlük nafaka hapsi! Zülfü dedenin eşi nafaka davasından vazgeçti

İhlas Haber Ajansı'nın yaşlı adamın başına gelen olay ile ilgili yaptığı haberler Avustralya'da gündem olunca Melbourne şehrinde yaşayan davalık olduğu hanımı ve ailesi nafaka davasından vazgeçti. Edinilen bilgiye göre, eşi Nebiye Şirin ile 1972 yılında tanışıp evlenen Zülfü Şirin ilk çocukları 1.5 aylıkken rızık davası için eşi ve çocuğu ile birlikte Avustralya'nın Melbourne kentine göç etti. Burada yıllarca metal işi yapıp tarlalarda çalışan Şirin çiftinin 2 çocuğu da yurt dışında dünyaya geldi. 50 sene evli kaldığı Nebiye Şirin ile ne olduysa anlaşamamaya başlayan Zülfü Şirin 7 sene önce eşi ile evdeki elektrik düğmesini kapama sebebiyle çıkan tartışmada oğlu tarafından darp edilince olanları sindiremeyip Melbourne'deki bağ evine çıktı. Bir süre orada kalıp eve geri döndüğünde eşi ve çocukları tarafından eve alınmayan yaşlı adam Türkiye'ye dönüş yapıp baba ocağı olan Bursa'nın Gemlik ilçesi Katırlı köyündeki evine yerleşti. 1 sene önce 50 senelik hayat arkadaşı hakkında boşanma davası açan yaşlı adam daha boşanma davası bitmeden bir sabah jandarma karakoluna çağırılıp eşine ödemesi gereken nafakayı ödemediği için cezaevine gireceğini öğrenince belki de 83 yıllık hayatının en büyük şokunu yaşadı. Olanlara inanamayan yaşlı adam jandarma eşliğinde çıkarıldığı adli makamlarca tutuklanıp cezaevine gönderildi. Cezaevi gidişi yaşlı adamın "Üzülmedim ama bu yaştan sonra cezaevi olacak iş değil diyerek" döktüğü gözyaşları Tüm Türkiye'nin kalbine mermi gibi saplandı. Yurtiçi ve yurt dışından yüzlerce vatandaş İhlas Haber Ajansı'nın servis ettiği haberin ardından Zülfü dedenin nafaka cezası olan 5 bin 700 lirayı ödeyebilmek için adeta seferber oldu. Genel Merkezi Ankara'da bulunan Erkekleri Koruma Derneğinin Ceza İnfaz Kurumu yetkililerine ulaşıp 5 bin 700 lira tutarındaki nafaka ücretini havale yapmasıyla birlikte 24 saat tutuklu kalan Zülfü Şirin özgürlüğüne kavuştu. Cezaevinden çıkarken de sevinç gözyaşı döken yaşlı adam "Cezaevine girerken göz yaşı döktüm çıkarken de sevinç gözyaşları döktüm. Böyle şeyler kimselerin başına gelmez inşallah. İçine düştüğüm duruma cezaevindekiler bile şaşırdı. Ben eşime bir tokat dahi vurmadım. Avusturalya’da nafaka diye bir şey yok. Nafaka davaları cinayetlerin anahtarı. Bu nafaka davaları cinayetlerin başlangıç sebepleri. Genellikle cinayetler bunlardan çıkıyor. Nafaka yüzünden bunalıma giren insan ne yapsın ya kendini öldürür yada karşısındakini. Ne olur devletimiz bu konularla ilgilensin. Vatandaşlarımız niye mağdur olsun. Bir yıl evli kalıyor sonra gidiyor başka biriyle yaşıyor boşandığı adamdan hayat boyu nafaka talep ediyor. Olacak iş değil" şeklinde konuştu. SEVİNDİRİCİ HABER 15 BİN KİLOMETRE UZAKTAN GELDİ 83 yaşındaki Zülfü Şirin'in nafaka tutarı olan 5 bin 700 lirayı ödeyip serbest kalmasını sağlayan Erkekleri Koruma Derneği başkanı Bahri İnceler Ankara'dan İnegöl'e gelip yaşlı adam ile köyündeki kahvehane de bir araya geldi. Kendisinin de iş gereği Avustralya'nın Melbourne kentinde bulunduğunu, yaşlı adam hakkında yapılan haberlerin Avustralya'da da ses getirdiğini belirten İnceler, çıkan haberlerin ardından Zülfü Şirin'in Melbourne'de yaşayan eşinin ve yakınlarının nafaka davasından vazgeçtiği müjdesini verdi. Çayını yudumlarken 24 saatlik cezaevi hatıralarını anlatan yaşlı adam; kendisini kurtaran Bahri İnceler'e 5 bin 700 lirayı en kısa sürede geri ödeyeceğini belirtip teşekkür etti. İhlas Haber Ajansı Muhabirinin telefonla ulaştığı 83 yaşındaki Zülfü Şirin, "50 yıllık eşin, 3 çocuğunuz var tekrar barışmak ister miydin? sorusuna "Beni rezil ettiler bu saatten sonra nasıl bakarız birbirimizin yüzüne? Nasıl olacak o? Cezaevinde geçirdiğim 24 saat 83 yıllık ömrüme bedel. Saniyeler geçmek bilmedi. Ama nasip, gelip özür dilerse neden olmasın. 50 senenin hatırı var, o benim hayat arkadaşım sonuçta" diye konuştu.

Dünyanın en prestijli girişimcilik etkinliği Finlandiya'da dünya sahnesinde Haber

Dünyanın en prestijli girişimcilik etkinliği Finlandiya'da dünya sahnesinde

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın koordinasyonunda çalışan 5 kalkınma ajansının iş birliği ile gerçekleştirilen etkinlik, Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA), İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA), Ankara Kalkınma Ajansı (ANKARAKA), Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) ve İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından destekleniyor. 2023’te global pazarlara açılmayı hedefleyen 100'ü aşkın Türk teknoloji girişimleri Helsinki, Las Vegas ve Doha’da düzenlenecek küresel etkinliklere katılma fırsatı yakalayacak. Helsinki’de düzenlenen Slush 2023 organizasyonuna 18 teknoloji girişimimiz katılım sağlıyor. Türk girişimciler, Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de 1 Aralık’ta sona erecek Slush 2023 organizasyonu kapsamında yapay zekâ, robotik, çevre ve iklim, dijital sağlık, spor, oyun teknolojileri, yazılım, eğitim ve finans gibi birçok alanda öncü teknolojilerini tanıtacak. 20 binden fazla buluşmanın gerçekleşeceği ve 300'den fazla etkinliğin düzenlendiği organizasyonda 5 bin girişimci, 3 bin yatırımcı ve 300 medya temsilcisi bir araya geliyor. Ücretsiz giriş imkânı sunulan etkinlikte Türk teknoloji girişimleri, yabancı yatırımcılarla buluşarak gelecekteki iş ortakları ve potansiyel müşterilerle tanışma şansı elde edecek. Slush 2023, Türk teknoloji girişimlerine uluslararası alanda görünürlük kazandırarak, Türk teknoloji ekosistemini küresel bir çerçevede temsil etme fırsatı sunuyor. Türk teknoloji girişimlerinin uluslararası alandaki başarılarına dikkati çeken BEBKA Genel Sekreter Vekili Sabri Bayram, Slush 2023'ün Türkiye'nin teknoloji ekosistemine katkı sağlayacağını belirterek, “Dünyanın en prestijli girişimcilik etkinliklerinden biri olan Slush 2023, Türk teknoloji girişimlerinin uluslararası alanda ses getirmesine imkan tanıyan büyük bir fırsat. BEBKA olarak, Türk girişimcilerimizin teknolojik potansiyelini dünya ile buluşturmanın gururunu yaşıyoruz. Bu etkinlik, Türk teknolojisini küresel arenada temsil etmek ve yeni iş birlikleri kurmak adına önemli bir adım olacaktır. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda beş kalkınma ajansı olarak desteklediğimiz girişimcilerimizin Helsinki'de sergileyeceği başarıları merakla bekliyoruz. Girişimcilik ekosistemimizin gelişmesi adına her türlü desteği sağlamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. ‘Küresel Girişimcilik Etkinliklerine Katılım Çağrısı’ kapsamında başarılı olan girişimciler; Slush 2023 etkinliğine katıldıktan sonra 9-12 Ocak 2024 tarihleri arasında ABD’nin Las Vegas şehrinde düzenlenecek dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarı Consumer Electronics Show (CES) ardından 26-29 Şubat 2024 tarihleri arasında Katar’ın başkenti Doha’da ilk kez düzenlenecek Web Summit Qatar’a da katılım sağlayacak. Start-up’lara her etkinlik için farklı kapsamlarda destek sağlanacak.

Abu Dabi'de organize edilen Ortadoğu'nun en büyük hayvancılık fuarında Türkiye'yi temsil etti Haber

Abu Dabi'de organize edilen Ortadoğu'nun en büyük hayvancılık fuarında Türkiye'yi temsil etti

Hastavuk A.Ş. Damızlıklar Genel Müdürü Müfit Yavuz, son yıllarda sattıkları ırklarla ilgili yeni gelişmeleri ve yumurta sektöründeki trendleri Ortadoğu ve Afrika ülkelerine aktardıklarını söyledi. Yem'den, Hayvancılığa ve Gıda'ya uzanan iş ağında dünya profesyonellerini buluşturan VIV MEA, 20-22 Kasım 2023 tarihleri arasında Abu Dabi National Exhibition Centre’da gerçekleştirildi. HasTavuk A.Ş. Damızlıklar Genel Müdürü Müfit Yavuz, fuar sonrası yaptığı açıklamada “VIV MEA, Orta Doğu'nun önde gelen hayvancılık fuarıdır. Nispeten kısa bir süre içinde, hem yerel hem de uluslararası sektör liderlerini ve profesyonellerini bir araya getirebilen başarılı bir etkinlik olduğunu fuara katılımların artışından ve kendi katılım tecrübemizden söyleyebiliriz" dedi. 51 ülkeden yaklaşık 500 firmanın katıldığı bir önceki fuarı Ortadoğu ve Afrika ülkeleri başta olmak üzere 8 binden fazla kişinin ziyaret ettiğini hatırlatan Yavuz, "Bu yıl bu rakamlar daha da arttı. Ülkeler, firmalar ve markalar için her geçen gün önemini arttıran bu fuar, Orta Doğu ve Afrika bölgesine açılan kapı görevini üstlenmekte. Yem den hayvancılığa ve gıda ya uzanan iş ağında dünya profesyonellerini buluşturmakta” dedi. Hem Türkiye’nin hem de Ortadoğu'nun güçlü oyuncularından biri olan Hastavuk için bu bölgenin çok önemli olduğuna dikkat çeken Yavuz, "Bu yüzden uzun yıllardır katılım sağladığımız bir fuar burası. Bölgedeki çeşitli ülkelerden üreticiler ayrıca Afrika ve uzak doğudan çeşitli üreticiler fuara ciddi katılım gösterdiler. Özellikle son yıllarda sattığımız ırklarla ilgili yapılan gelişmeleri ve son dönemde dünya yumurta pazarındaki yeni trendleri bu fuarda müşterilerimizle paylaşma imkanı bulduk. Akabinde çeşitli firmalarla birebir görüşmeler gerçekleştirdik. Bölgeye olan ihracatımızın son yıllardaki artışında özellikle bu tür fuarlara katılmanın, yapılan tanıtım çalışmalarının ciddi katkısını görmüş olduk. VIV MEA’ de, Abu Dabi’de Türk tavukçuluğunu ve ülkemizi en iyi şekilde temsil ettik. Amacımız; büyüme trendimizi daha ileriye taşımaktır” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.