Hava Durumu

#Ukrayna

Yeni Marmara Gazetesi - Ukrayna haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ukrayna haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Stoltenberg İle Joe Biden Bir Araya Geldi Haber

Stoltenberg İle Joe Biden Bir Araya Geldi

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Beyaz Saray’da ABD Başkanı Joe Biden ile bir araya geldi.   Biden ve Stoltenberg, Oval Ofis’te gerçekleşen görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.  Avrupa’nın II. Dünya Savaşı’ndan bu yana gelecek açısından en belirleyici anlarla karşı karşıya olduğunu ifade eden ABD Başkanı Biden, “NATO, 75 sene önce kuruldu ve burada öğrendiğimiz şey, beraberliğin ve saldırılara karşı koymanın belirleyici olduğudur” dedi.  NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in liderliğinde NATO’nun daha geniş ve daha güçlü bir ittifak haline geldiğini vurgulayan Biden, Rusya’nın saldırılarına birlikte karşı konulduğunu, Finlandiya ve İsveç’in ittifaka kabul edildiğini ve NATO’nun doğu kanadının güçlendirildiğini ifade etti. Biden, “Bugün çok önemli bir duyuru yapmak istiyorum. NATO taahhüdünü yerine getiren rekor sayıda müttefik, gayrisafi yurtiçi hasılanın en az yüzde 2’lik kısmını savunmaya ayırma oranını karşılıyor. Aslına bakılırsa, bu rakamlar ben göreve geldiğimden bu yana iki kattan fazla arttı” dedi.  Savunma harcamaları yüzde 18 arttı  NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Oval Ofis’teki açıklamasında NATO müttefiklerinin savunma harcamalarına ilişkin yeni verileri paylaştı. Stoltenberg, “Veriler savunma harcamalarının bu yıl yüzde 18 arttığını gösteriyor. Bu, on yıllardır gözlenen en büyük artış” dedi.  NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, “Bugün savunma harcamalarına ilişkin yeni rakamları yayınlıyoruz. Bu rakamlar, Avrupa’dan Kanada’ya NATO müttefiklerinin bu yıl savunma harcamalarını yüzde 18 artırdığını gösteriyor. Bu, on yıllardır gözlenen en büyük artış. 23 müttefik bu yıl gayrisafi yurtiçi hasılasının %2’sini veya daha fazlasını savunmaya harcamış olacak. Bu, dört yıl öncesine göre iki kat daha fazla. Veriler, Avrupalı müttefikler ve Kanada’nın NATO İttifakı dahilinde hepimizi korumaya yönelik ortak sorumluluğunu gerçekten üstlendiğini gösteriyor” dedi.  Bu paranın büyük bir kısmının ABD’de harcandığını ve müttefiklerin en fazla askeri ekipman aldığı ülkenin ABD olduğunu vurgulayan Stoltenberg, “Dolayısıyla NATO, ABD’nin güvenliği için iyi olduğu kadar, aynı zamanda ABD ekonomisi için de iyi” dedi.  Avrupa, ABD’nin yükünü azaltacak  Avrupalı müttefiklerin Ukrayna’ya desteği artıracağına dikkat çeken Stoltenberg, “Sayın Başkan, Ukrayna konusunda gösterdiğiniz güçlü liderlik için ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski ile imzaladığınız ikili güvenlik anlaşması için sizi tebrik ederim. Avrupalı müttefikler de ABD’nin sağladığı desteği tamamlayarak Ukrayna’ya verdikleri desteği artırıyor. Gelecek ay Washington Zirvesi’nde buluştuğumuzda NATO’nun güvenlik sistemleri sağlama ve eğitimde öncülük rolü üstleneceği konusunda anlaşacağımızı umuyorum. Ayrıca, müttefiklerin Ukrayna’ya mali ve askeri desteği artırma konusunda anlaşacaklarını umuyorum. Bu, ABD’nin yükünü azaltacak ve Ukrayna’ya olan askeri desteğimizi güçlendirecektir” dedi.  Ukrayna’ya verilen güçlü desteğin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e zamana oynayarak kazanamayacağı mesajı vereceğini ifade eden Stoltenberg, Ukrayna’ya desteğin sadaka değil, güvenlik yatırımı olduğunu söyledi. Stoltenberg, “Bu nedenle NATO müttefiklerinin Ukrayna’yı destekleme konusundaki güçlü özverisini memnuniyetle karşılıyorum” diye konuştu.   

MHP Genel Başkanı Bahçeli: "Milli irade tam ve eksiksiz olarak sandığa yansımamıştır" Haber

MHP Genel Başkanı Bahçeli: "Milli irade tam ve eksiksiz olarak sandığa yansımamıştır"

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "31 Mart yerel seçimlerinden sonra el değiştiren, birisinin çıkıp diğerinin indiği bir iktidar yapısı yoktur. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra rota değiştiren, hedeflerinden sapan, iddialarından cayan, yerinde sayan bir Türkiye yoktur, olması da mevzu konusu değildir. 'Yerelde iktidar olduk' diyenler hayal âlemindedir. Türkiye'de iktidar tektir ve o da Cumhurbaşkanlığı Kabinesidir" dedi.   MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grup Toplantısında konuştu. Bugünün sosyal ve ekonomik temelli ihtiyaç ve isteklerin aksine siyaset yapılamayacağını belirten MHP lideri Devlet Bahçeli, "Geleceğin tasarım ve planlamasını ihmal ederek de asla mevzi ve mesafe alamayız. Biz görevimizin farkındayız. Yapacaklarımızın da şuurundayız. Vizyonu yetişmeyenlerin nefeslerinin tükendiği yerde terk etmeleri, hatta farklı tesirlerin sonucu yılmaları, umutsuzluk ve yılgınlık çarkına kapılmaları bundan sonra da muhtemeldir. Ancak Milliyetçi Hareket Partisi’nin inanmış, irade göstermiş, ahlaki ve fikri olgunluğa erişmiş hiçbir mensubunun devşirilip yarı yolda devrilmesi artık söz konusu değildir. Türkiye’mizi hak ettiği gelişmişlik statüsüne mutlaka çıkarmalıyız. Türk milletini layık olduğu yüksek mevkie muhakkak ulaştırmalıyız. Bütün bunları yaparken siyaset önceliğimiz sınıflara, zümrelere, şahıslara hiçbir ayrıcalık tanımadan yalnızca milletimizin tamamını tarihi perspektif içinde kucaklayan ve onun devamını amaçlayan bir kavrayışla hareket etmektir" diye konuştu.  "Yeni yüzyılda Türkiye ekonomisini zincirlerinden kurtarmalıyız"  "Siyaset, medya ve ekonomi ilişkilerini demokratikleştirmeli" diye konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şunları söyledi:  "Türk devrinde insanımızın mutlu, müreffeh ve güvenli olacak bir dönemin kapılarını el birliğiyle, ortak değerler etrafında kenetlenerek açmalıyız. Sosyal ve ekonomik ihtiyaçlara köklü cevaplar hazırlayarak, Türk ve Türkiye Yüzyılı'na temel olacak kalıcı ve güçlü reformları peş peşe hayata geçirmeliyiz. Üreterek, yabancı sermayeyi özendirerek, tasarrufu artırarak, fiyat ve finansal istikrarı kurumsallaştırarak, ihracat ve yatırım seferberliğini teşvik ederek, bilhassa adil ve insani paylaşımı canlandırarak yeni yüzyılda Türkiye ekonomisini zincirlerinden kurtarmalıyız. Milletler mücadelesinin acımasız rekabetinde Türk milleti ortak paydasında buluşmalı, hiç kimseyi ötekileştirmeden, hiç kimseyi yabana atmadan geçmişin muzaffer hatıralarını geleceğin ufkuyla eklemleştirmeliyiz. Bunu yapacak irade, inanç ve itibar Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı’nda mevcuttur."  "Türkiye ve Türk milleti 2071’de cihan ve uzay hakimiyeti mefkûresini Allah’ın izniyle başaracaktır"  Geleceğin süper gücünün Türkiye olduğunu söyleyen Bahçeli, "İstanbul’un fethinin 600’üncü yıl dönümü olan 2053’te bu ideal gerçekleşecektir. İstiklalin ve istikbalin güvencesi Cumhur İttifakı’dır ve varlığını kararlılıkla devam ettirecektir. Tarihte büyük devletler kurmuş ve bu potansiyeli defalarca göstermiş olan Türk milletinin bugün her evde, her ocakta, her ailede, her ana yüreğinde yaşattığı medeniyet kudreti, onu saklı durduğu yerden çıkaracak samimiyeti, marifeti ve cesareti beklemektedir. Beklenen o samimiyet, o marifet, o cesaret şükürler olsun ki, Milliyetçi Hareket Partisi ile Cumhur İttifakı’nda tecessüm ve tecelli etmiştir. Gelen Türk asrıdır, Türkiye ve Türk milleti 2071’de cihan ve uzay hakimiyeti mefkûresini Allah’ın izniyle başaracaktır. Zafer sabredenlerin ve inananlarındır" dedi.  "Yeni yüzyılın ilk seçimi tamamlanmış, seçimsiz geçecek 4 yılın önü açılmıştır"  31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi’ne ilişkin değerlendirme yapan MHP lideri Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:  "Türk milleti hükmünü vermiştir. Önümüzdeki beş yılın yerel yöneticileri seçilmiştir. Geldiğimiz bu aşamada, Milliyetçi Hareket Partisi’nin 31 Mart seçimleriyle ilgili görüş ve değerlendirmeleri 3 madde halinde şunlardan müteşekkildir. 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerinden yaklaşık 10 ay sonra milletimiz bu defa da yerel seçimler için sandık başına gitmiştir. Yeni yüzyılın ilk seçimi tamamlanmış, seçimsiz geçecek 4 yılın önü açılmıştır. Milletimizin hür iradesiyle verdiği demokratik karara saygılıyız, seçim sonuçlarının ülkemize, milletimize ve siyasi partilere hayırlı olması da temennimizdir. Yerel seçimlerin doğasıyla genel seçimlerin doğası elbet farklıdır. İkisini birbirine karıştırmak fahiş bir yanlıştır. Yerel seçimlerde özne ve öncelik adaylar olduğu halde, genel seçimlerde partilerdir, bununla mündemiç ülkenin ve uluslararası ilişkilerin bütününü kapsayacak program ve projeleridir. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra el değiştiren, birisinin çıkıp diğerinin indiği bir iktidar yapısı yoktur. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra rota değiştiren, hedeflerinden sapan, iddialarından cayan, yerinde sayan bir Türkiye yoktur, olması da mevzu konusu değildir. 'Yerelde iktidar olduk' diyenler hayal âlemindedir. Türkiye’de iktidar tektir ve o da Cumhurbaşkanlığı Kabinesidir. Fazladan üç beş belediye başkanlığı kazanmakla yerel iktidar tantanası koparanların siyasetin nesnel gerçeklerine, milletin irade künhüne vakıf olmadıkları ayan beyan ortadadır."  "Milli irade tam ve eksiksiz olarak sandığa yansımamıştır"  "Kendi partilerinde disiplini tesis edemeyenlerin, birlik ve beraberlik vasatını kaybedenlerin, üstelik hiçbir projeleri olmayanların, hasbelkader, konjonktürel sebeplerle ulaştıkları sonuçlara güvenip zafer nutukları atmaları sadece mizahi bir yanılgıdır" diye konuşan Bahçeli, şunları kaydetti:  "Şımarıklığın alemi hiç yoktur. Çünkü bugün şımaranların yarın milletten şamarı yemeleri mukadderdir. 31 Mart seçimlerine katılım oranı diğer seçimlerle mukayese edildiğinde çarpıcı şekilde düşüktür. Nitekim 31 Mart 2019 seçimlerinde yüzde 84,1 olan katılım oranı, 31 Mart 2024’te yüzde 78,11’e inmiştir. 31 Mart’ta yaklaşık 13 milyon 300 bin vatandaşımızın sandığa gitmediği anlaşılmaktadır. Bundan dolayı milli irade tam ve eksiksiz olarak sandığa yansımamıştır. CHP Genel Başkanı'nın 'yüzde 25’lik cam tavanı çatlatma' masalını anlatmasının dayanağı da budur. Tavanı çatlamış bir partinin ayağı yere basmayacaktır. Kaldı ki, tavanı çatlak olanın temeli çürüktür, ayakta kalması mucizelere bağlıdır. ‘Sokağın sesini duyduk, değişim sandığa yansıdı, sandık ittifakı işliyor, rehavet yok, şimdi icraat vakti’ diyerek böbürlenen, kendilerini dev aynasında gören DEM’lenmiş siyasi garabetlerin; ne bir dünya görüşü, ne de mütekamil bir fikir ve siyaset çizgisi vardır. Tesadüflerin ve tepkiselliklerin bileşkesinde elde edilen gelip geçici seçim başarısının nasıl ağır bir yüke dönüşeceğine her insanımız yakın bir vadede şahit olacaktır. Geçmişinden ibret almayanların geleceği de hüsrandır. 31 Mart seçimlerine tesir eden olgulardan birisi ekonomik sıkıntılar ve emeklilerimizin yaşadığı sorunlar, diğeri ise mahalli özellik ve şartlara muvafık adayların tespitindeki bazı açmazlardır. Parti olarak milletimizin mesajını aldık ve gerekli çalışmaları başlattık. Milliyetçi Hareket Partisi ile Cumhur İttifakı’nın çok güçlü bir şekilde millete hizmet yolculuğunu sürdüreceğinden herkesin emin olması başlıca arzumdur. 31 Mart seçimlerinden sonra müfteriler yine boş durmadılar. Partimizin oy oranının düştüğünü, tabanımızın kaydığını, seçmen kaybettiğimizi, eridiğimizi, dibe çöktüğümüzü utanmadan, sıkılmadan, yüzleri kızarmadan yazanlar, söyleyenler, televizyon televizyon gezip boş keseden sallayanlar, ulu orta atıp tutanlar oldu. Hepsini takip ve not ettik. Kötürüm emel sahibi bu bay ve bayanların Milliyetçi Hareket Partisi’ni tanımadıklarını, tanısalar bile karalamak için her yola saptıklarını gayet iyi biliyoruz."  "51 ili kapsamına alan il genel meclis seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi’nin oy oranı yüzde 16,62’dir"  Yerel seçimlerde parti oylarının doğru ve sağlıklı anlaşılması için il genel meclisi seçim sonuçlarına bakılmasının kaçınılmaz bir mecburiyet olduğunu belirten Bahçeli, "51 ili kapsamına alan il genel meclis seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi’nin oy oranı yüzde 16,62’dir. Hani nerede yüzde 5’in altına inen oy oranımız? Hani nerede zayıflayan seçmen desteğimiz? Hani nerede küçülen, kaybeden, tekleyen ve gerileyen Milliyetçi Hareket Partisi? 31 Mart seçimlerini işlerine geldiği gibi okuyanlar, keyfi olarak yorumlayanlar, ilkel ve ideolojik dürtülerle asıl bağlamından koparanlar zillettedir, ziyandadır, kalpleri de kaskatı kesilmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinden başarıyla çıkmıştır. Hiç kimse bu gerçeği karalamaya ve kapatmaya teşebbüs etmemelidir, zira buna güç yetiremeyecektir. Türk milleti sevdalılarına sahip çıkmıştır. Türk milleti geleceğini Cumhur İttifakı’nda görmüştür" şeklinde konuştu.  "Bölgesel bir savaşın patlak vermesi zincirleme felaketleri tetikleyecektir"  Rusya ile Ukrayna, İsrail ile Filistin arasındaki savaş ve çatışmaların önce ateşkes, sonra barış ve siyasi çözümle düğümlenmesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, şunları aktardı:  "Kiev ile Moskova, İstanbul’da el sıkışmalı, üçüncü dünya savaşı senaryosunu tedavüle sokan, nükleer savaştan bahseden zalimlerin tezgahı boşa çıkartılmalıdır. Yeni bir dünya savaşı cinayettir, Allah muhafaza beşeriyetin sonunu hazırlayacaktır. Rusya ile NATO’yu çatıştırma, Fransa’nın Ukrayna’ya asker yollama ihtimalleri ateşe benzin dökmektir. Barış herkesin yararına, her ülke ve millet için hayat memat konusudur. İsrail ile İran arasındaki yoğunlaşan gerilimin, karşılıklı çatışma ve silaha sarılma tercihinin son bulması, Ortadoğu’ya barış, sağduyu ve sükûnetin hakim olması dileğimizdir. Bölgesel bir savaşın patlak vermesi zincirleme felaketleri tetikleyecektir. Buna hiç kimsenin, hiçbir devletin hakkı yoktur. İsrail’in 1 Nisan’da İran’ın Şam diplomatik misyonunu hedef alması, İran’ın da 13 Nisan’ı 14 Nisan’a bağlayan gece yarısı 100 balistik füze, 30 seyir füzesi, 170 İHA ile misilleme de bulunması herkesin gözü önünde cereyan etmiştir. ABD ve Batı Avrupa ülkeleri İsrail’e destek vererek ikiyüzlü siyasetlerini teyit etmişlerdir. İran’ın, operasyonun başarıyla tamamlandığı açıklaması, dahası bu operasyonda fırlatılan füze ve uçurulan İHA’ların tamamıyla etkisiz hale getirilmesi, tek bir kişinin dahi burnunun kanamaması başka bir tartışma konusudur. Adeta Gazze katliamının perdelenmesi ve dikkatlerin farklı yöne çekilmesi için iki devletin ön planda olduğu bir tiyatro gösterisi sahnelenmiştir. İsrail’in Gazze’deki soykırım suçuna tahammül etmek, sabır göstermek, alttan almak hiçbir vicdan sahibinin yapacağı bir şey de değildir. Netanyahu canidir, istifa etmelidir, hesap vermelidir, barış yanlısı bir hükümet kurulmalıdır."  "HDP’nin kapatma davası sonuçlanmalı, arkasından sıra DEM’e gelmeli"  "Tavsayan ve kasten uzatılan HDP’nin kapatma davası sonuçlanmalı" diye konuşan Bahçeli, "Arkasından sıra DEM’e gelmeli, nitekim bölücü partilerin kapısı kilitlenmeli, başka isimlerle açılmaları anayasal çerçevede engellenmelidir. İttifak sistemi gözden geçirilerek siyasi ve demokratik istikrarı zaafa uğratan ve uygulamada şahit olunan bazı çarpıklıklar ilerleyen süreçte giderilmelidir. Önümüzdeki sıcak gündemlerden birisi de sivil, demokratik ve kapsayıcı yeni anayasa hazırlığı olmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi, 100 maddelik anayasa teklifiyle mezkur hazırlığa katkı vermek için samimi çağrısını yineleyerek herkesi sorumluluk bilinciyle hareket etmeye davet etmektedir. Biz hazırız, darbe anayasasını rafa kaldırmanın sadece zaman, emek, sabır, sağduyu ve ahlaki uzlaşma gerektirdiğine inanıyoruz. Türkiye’nin tarihsel varlığı, Türk milletinin istikbal umudu sekteye uğratılmayacaktır. Milletimizin her talebi başımızın üstündedir, çözülmesi de acildir" ifadelerini kullandı.

Batılı liderler Ukrayna’da! Haber

Batılı liderler Ukrayna’da!

Ukrayna’ya destek açıklaması yapan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltengberg ise, “Ukrayna NATO'ya katılacaktır” dedi.   Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ikinci yılı geride kalırken batılı liderler dayanışma göstermek amacıyla Ukrayna’nın başkenti Kiev’e geldi. Belçika Başbakanı Alexander De Croo, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Kanada Başbakanı Justin Trudeau ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Polonya'dan gece treniyle Ukrayna'yı ziyaret etti. Ukrayna’ya destek gösteren liderler, İtalya'nın dönem başkanlığındaki G7 Devlet ve Hükümet Başkanları toplantısı öncesinde Gostomel Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile basın toplantısında konuşan İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, bulundukları havalimanının Moskova’nın başarısızlığının ve Ukrayna’ın gururunun bir sembolü olduğunu ifade ederek, “Birkaç kişinin kahramanlığı tarihin akışını değiştirdi. Bunlardan biri de 2 yıl önce 24 Şubat'ta burada gerçekleşti" dedi.  “Ülkenizi kurtardınız, tüm Avrupa'yı kurtardınız”  Kanada Başbakanı Justin Trudeau da “Putin bu havaalanı gibi stratejik hedefleri kolayca ele geçirebileceğinden emindi. Rus kuvvetleri Gostomel Havaalanı'nı hızlıca ele geçirmeye çalıştı. Bugün buradaki barlığımız yanıldığını görebilirsiniz. Ukraynalılar ortak geleceğimiz için savaşıyor” dedi.  Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise saldırıların başladığı günden itibaren Ukrayna’yı savunan birlikleri överek “"Kiev güçlü durdu. Cesaretiniz Putin'in durdurdu. Kaçmadınız ya da ürkmediniz. Ukraynalı kahramanlardan oluşan küçük bir birlik, son nefesinize kadar savaşarak işgalcileri geri püskürttü. Rusya'nın Ukrayna'nın kalbine yönelik saldırısını durdurmayı başardınız. Ülkenizi kurtardınız, tüm Avrupa'yı kurtardınız” ifadelerini kullandı.  Belçika Başbakanı Alexander De Croo, son 2 yılın yıkım, can kaybı ve travma ve acıyı kabul ederek, “Ukrayna’nın müttefikleri Ukrayna hükümetiyle omuz omuza” dedi.  “İlk ve esaslı yenilgisini de burada yaşadı”  Holtomel’de sembolik bir alanda olduklarını dile getiren Zelenskiy ise, “Putin burada savaşı kazanmak istiyordu. İlk ve esaslı yenilgisini de burada yaşadı. Askerlerimiz Rus katillerin inişini yok ettiğinde dünya da en önemli noktayı gördü. Her kötülüğün yenilebileceğini ve Rus saldırganlığının bir istisna olmadığını gördü. Dünya henüz Ukrayna'ya inanmazken, Ukraynalılar savaşabileceklerini, direnebileceklerini devam edeceklerini kanıtladılar” ifadelerini kullandı. Zelenskiy, Ukrayna’yı destekleyen tüm arkadaşlarına teşekkür ederek, “Tüm zorluklara ve şüphelere rağmen dünyanın dikkati hala Ukrayna’da. Geleceğimiz kendi ellerimizde” dedi.  “Ukrayna NATO'ya katılacaktır”  NATO Genel Sekreteri Jens Stoltengberg, “Rus tanklarının Ukrayna'ya girmesinin üzerinden 2 yıl geçti. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'da yaşanan en büyük savaşın başlangıcı” dedi. Savaşta ölen Ukraynalı askerleri nana Stoltenberg, “Savaş alanındaki durum son derece ciddi olmaya devam ediyor. Putin'in Ukrayna'ya hakim olma hedefi değişmedi ve barışa hazırlandığına dair hiçbir belirti yok. Çoğunun korktuğu gibi Ukrayna haftalar içinde çökmedi. Rusya tarafından ele geçirilen toprakların yarısını geri aldınız, Rusya'yı Karadeniz'in büyük bölümünden geri püskürttünüz ve Rus kuvvetlerine ağır kayıplar verdirdiniz” ifadelerini kullandı. NATO müttefiklerinin Ukrayna’ya maddi ve manevi desteğinden bahseden Stoltenberg, “Bu savaşı Putin başlattı çünkü NATO'nun kapısını kapatmak ve Ukrayna'nın kendi yolunu seçme hakkını elinden almak istiyordu. Ancak tam tersini başardı, Ukrayna artık NATO'ya her zamankinden daha yakın” dedi.  Stoltenberg, konuşmasını “Ukrayna NATO'ya katılacaktır. Bu bir ‘eğer’ sorusu değil, ‘ne zaman’ sorusudur. Sizi o güne hazırlarken, NATO Ukrayna'nın yanında olmaya devam edecek” diyerek tamamladı.

Stratejik sektörleri ortak akılla geleceğe taşıyacak Haber

Stratejik sektörleri ortak akılla geleceğe taşıyacak

BTSO Enerji Konseyi’nin Strateji Arama Çalıştayı, sektör paydaşlarının katılımıyla Bursa Business School’da (BBS) düzenlendi. BTSO tarafından iş dünyasının referans eğitim merkezi olarak kurgulanan Bursa Business School’da yapılan çalıştaya, BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Gürses, BTSO Enerji Konseyi Başkanı Erol Dağlıoğlu, konsey üyeleri, üniversite ve sektör temsilcileri katıldı. Strateji Arama Çalıştayı’nda, enerji sektörünün yol haritasını belirlemek üzere sürdürülebilirlik, markalaşma, yönetişim ve dijitalleşme başlıklarında oturumlar gerçekleştirildi. BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Gürses, küresel ölçekte yeni dengelerin kurulduğu zorlu bir süreçten geçildiğini kaydederek, “Bu süreçte gelişmelere seyirci kalmak yerine, global ve bütüncül bir bakış eşliğinde riskleri ve fırsatları birlikte gören yeni bir yaklaşım sergilemek durumundayız. Türkiye’de oda ve borsalar arasında ilk kez Bursa Ticaret ve Sanayi Odası çatısı altında hayata geçirdiğimiz ‘Sektörel Konsey’ yapılanmasını da işte bu anlayışla kurguladık. Kentin geleceğinde söz sahibi olan tüm dinamikleri aynı masa etrafında buluşturduk. Sektör Konseyleri, ortak aklın harekete geçtiği ve ulaşılabilir hedeflerle firmalarımızı geleceğe taşıyan çok güçlü bir platforma dönüştü. Bursa’mızın ekonomi tarihine geçen 60’tan fazla örnek projenin hareket noktası, Sektörel Konsey yapılanmamızdır.” dedi. “ORTAK AKILLA FİRMALARIMIZ DAHA GÜÇLÜ BİR YAPIYA KAVUŞACAK” Ukrayna’da yaşanan savaşla beraber enerji güvenliği öneminin bir kez daha ortaya çıktığına değinen Gürses, “Enerji verimliliği, temiz enerjiye geçiş ve enerji dönüşümü enerji güvenliğinin ayrılmaz parçasıdır. Aynı şekilde ülkemizin de taraf olduğu Paris İklim Anlaşması çerçevesinde, iklim değişikliğiyle mücadelede yenilenebilir enerjinin önemli bir rolü bulunmaktadır. Türkiye, son yıllarda gerçekleştirdiği yatırımlarla yenilenebilir kurulu gücü itibariyle dünya 12’ncisi ve Avrupa 5’incisi konumunda. Jeotermal kurulu gücünde Avrupa’da ilk sırada, hidroelektrik santrali kurulu gücünde ise Avrupa’da ikinci sırada yer alıyoruz. Burada ortak aklı harekete geçirerek gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla, firmalarımızın daha güçlü bir yapıya kavuşmasına imkan sağlarken, enerji arz güvenliği ile birlikte çevresel sürdürülebilirliği ve ülkemizin enerji bağımsızlığını artıracak çalışmaları da destekleyeceğimize inanıyorum.” diye konuştu. “ENERJİ SEKTÖRÜNDE HAREKETİ YAKALAMAMIZ GEREKİYOR” Enerji Konseyi Başkanı Erol Dağlıoğlu, Enerji Konseyi’nin esas kuruluş amacının aynı masa etrafında kamunun, belediyenin, iş verenlerin ve profesyonellerin bir arada olması olduğunu belirterek, “Sektörel sorunlarımızı taraflarla tartıştık. İzin talep eden ve izin veren kısımları “yönetişim” başlığı altında konuştuk. Ayrıca yeşil dönüşümle beraber yeşil organize sanayi bölgelerinin kurulması, sınırda karbon vergisi, yeşil mutabakata uyum gibi birçok konu var. Bu konuları da “markalaşma” ve “sürdürülebirlik” başlıklarında ele aldık. Diğer yandan dünyada teknoloji çok hızlı gelişiyor. Enerji sektörü de bu değişimden etkilenen en önemli sektörlerden biri. Dijitalleşmeyle beraber enerji sektöründeki hareketi yakalamamız gerekiyor. Çalıştayımızın sonucundaki çıktıları da bu başlıklar altında değerlendireceğiz.” diyen Erol Dağlıoğlu, pandemi dönemi nedeniyle daha önce gerçekleştiremedikleri ‘Enerji Zirvesi’ programını bu dönemde BBS çatısı altında gerçekleştireceklerini söyledi. SEKTÖRÜN TÜM DİNAMİKLERİ BİR ARADA BTSO Enerji Konseyi Üyesi Ömer Annaç, BTSO’nun referans eğitim merkezi olan BBS’de verimli bir çalıştay gerçekleştirdiklerini söyledi. Çalıştayların, sektörün tüm dinamiklerini bir araya getiren yapıda olduğunu ifade eden Annaç, “Buradan çıkan değerli fikirlerin kendi yapacağımız yatırımlarda da çok faydalı olacağını düşünüyorum.” dedi. Ömer Annaç sözlerine TEKNOSAB’daki yatırımlarından bahsederek devam etti: “TEKNOSAB’ta ilk etaptan sonra yatırımlarımıza başladık. 16 bin metrekarelik kapalı alan inşaatımız başladı ve yüzde 70’i bitmiş durumda. Hedefimiz 2024 yılının altıncı ayında üretime başlamak. Bu fabrikamızda fotovaltaik (güneş paneli) üretim tesisi olacak. Yıllık 500 MW’lık bir üretim kapasitesine sahip. Tam otomasyon dediğimiz bir sistemde gerçekleşecek. Bu vesileyle hem TEKNOSAB’ı hem de BBS’i ülkemize kazandıran başta BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ve Yönetim Kurulu Üyelerine teşekkürlerimi sunuyorum.” Uludağ Elektrik şirketinden Tolga Aktoprak ise daha önce de enerji sektörünü ilgilendiren oturumlarda bulunduğunu fakat BTSO’nun konsey yapılanmasıyla birlikte gerçekleşen çalıştayın çok daha farklı bir yapıya sahip olduğunu söyledi. Aktoprak, çalıştayda bulunan herkesin ortak motivasyonunun oturumlardan çıkan sonuçların sürdürülebilir ve uygulunabilir bir yapıda olması olduğunu ifade etti.

ABD'de İsrail ve Ukrayna’ya yardım içeren harcama paketi Senato'nun engeline takıldı Haber

ABD'de İsrail ve Ukrayna’ya yardım içeren harcama paketi Senato'nun engeline takıldı

ABD'de Ukrayna'ya 61.4, İsrail’e ise 14.3 milyar dolarlık yardımı içeren 105 dolarlık harcama paketi talebinin oylamaya sunulup sunulmaması için Senato'da ön oylama yapıldı. Tasarının oylamaya sunulmasına 100 üyeli Senato’da 49 senatör “evet”, 51 senatör ise “hayır” oyu kullandı. Cumhuriyetçilerin tamamı, ABD-Meksika sınırında güvenliğin arttırılması için daha sıkı önlemler alınması yönündeki taleplerinin karşılanmadığını gerekçe göstererek “hayır” oyu verdi. 2016’daki başkanlık seçiminde aday olan, 2020’deki seçimde ise yarıştan çekilen ve Senato’da genellikle Demokratlarla hareket eden bağımsız senatör Bernie Sanders da Cumhuriyetçilerle birlikte hareket ederek “hayır” oyu verdi. Sanders, İsrail Başbakanı Netanyahu hükümetine Filistin halkına karşı yürüttüğü “insanlık dışı savaşa” devam etmesi için hiçbir şart konulmadan milyarlarca dolar yardım verilmesine karşı olduğunu belirtti. Sanders, "İsrail'in Hamas'a karşı kendini savunma hakkı var. Ancak binlerce masum Filistinli erkek, kadın ve çocuğu öldürmeye hukuken ya da ahlaken hakkı yok" dedi. "Üzücü bir gün" Senato Çoğunluk Lideri Demokrat Chuck Schumer, oylamanın ardından yaptığı açıklamada Senato'da "çok üzücü bir gün" olduğunu belirtti. Ukrayna'nın yenilmesi durumunda ortaya çıkabilecek risklere dikkat çeken Schumer, bunun "21. yüzyıl için kalıcı sonuçları olacak ciddi bir an" olduğunu ve Batı demokrasisinin gerileme riski taşıdığını söyledi. Schumer, Cumhuriyetçilerin Ukrayna'nın Rusya’ya karşı mücadelesinde başarılı olmasına yardım etme konusunda "ciddi davranması gerektiğini" vurguladı. Demokratların Cumhuriyetçilerin tekliflerini tartışmaya istekli olduklarını belirten Schumer, Cumhuriyetçileri görüşmelerin devam edebilmesi için mevcut teklifi tartışmaya ve kendi tekliflerinde değişiklik yapmaya çağırdı. Biden'dan tepki ABD Başkanı Joe Biden ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Kongredeki Cumhuriyetçiler, aşırı partizan sınır politikalarını kabul ettiremedikleri durumda Ukrayna'ya verilen desteği kesmekle tehdit ediyorlar. Bu, saf ve basit bir siyasi şantajdır" ifadelerini kullandı. Söz konusu tasarının oylamaya sunulması için 60 oy gerekiyordu. Cumhuriyetçiler tasarıya karşı ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, Kongre'den çoğunluğu İsrail ve Ukrayna’ya desteğin yanı sıra ABD-Meksika sınırındaki güvenlik önlemlerini artırmak için 105 milyar dolarlık bütçe talebinde bulunmuştu. Söz konusu pakette sınır güvenliğinin sıkılaştırılması için bütçede yer alırken, Cumhuriyetçiler taleplerinin tam olarak karşılanmadığını belirtiyor. Daha sıkı göç politikalarının ve Meksika sınırının kontrol altına alınmasının önemli olduğunu belirten Cumhuriyetçiler, yasa dışı göçün son derece önemli bir güvenlik sorunu olduğunu vurgulayarak, Biden yönetiminden Meksika sınırındaki güvenlik tedbirlerini sıkılaştırmasını talep ediyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.