Hava Durumu

#Uyuz

Yeni Marmara Gazetesi - Uyuz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Uyuz haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yeni Giysilerde Uyuz Riski Haber

Yeni Giysilerde Uyuz Riski

Yeni kıyafet alışverişi yaparken dikkat edilmesi gereken önemli bir konu var: Uyuz ve diğer enfeksiyonlar. Uzmanlar, yeni alınan kıyafetlerin mutlaka yıkanması gerektiğini belirtiyor, aksi takdirde ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşabilirsiniz. Giysilerde Uyuz Riski ve Enfeksiyon Tehlikesi Sık yapılan kıyafet alışverişlerinde, yeni ürünlerin yıkanmadan giyilmesi durumunda bakteriyel enfeksiyonlar, viral enfeksiyonlar ve uyuz gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda uzmanlar uyarıda bulunuyor. Uyuz olan bir kişinin bir kıyafete sadece 10-15 dakika temas etmesi, bu parazitik enfeksiyonun bulaşması için yeterli olabiliyor. Bu nedenle, yeni kıyafetlerin yüksek sıcaklıkta, en az 60 derece üzerinde yıkanması gerektiği vurgulanıyor. Özellikle çocuk giysilerinin hassas deterjanlarla yıkanması da ayrıca öneriliyor. Dermatoloji Uzmanından Önemli Tavsiyeler Medicana Konya Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Necla Eryılmaz, yeni alınan kıyafetlerin yıkanmadan giyilmesinin cilt sağlığına zarar verebileceğini belirtiyor. Özellikle çocukların hassas ciltlerinde, bu durum daha ciddi sorunlara yol açabiliyor. Dr. Eryılmaz, tekstil ürünlerinin üretimi sırasında kullanılan boyalar ve kimyasalların alerjik reaksiyonlara neden olabileceğini ve bu yüzden yeni kıyafetlerin ılık suda hassas deterjanlarla yıkanması gerektiğini ifade ediyor. Online Alışverişte Dikkatli Olun İnternet üzerinden yapılan alışverişlerin artmasıyla birlikte, kıyafetlerin daha sık deneme amaçlı kullanıldığına ve bu nedenle bulaşıcı hastalıkların yayılma riskinin arttığına dikkat çeken Dr. Eryılmaz, özellikle uyuz gibi parazitik enfeksiyonların kıyafet yoluyla kolayca bulaşabildiğini vurguluyor. Yeni kıyafetlerin mutlaka yıkanması gerektiğinin altını çizen Eryılmaz, bu riski en aza indirmek için kıyafetlerin 60 derece ve üzerinde yıkanmasını tavsiye ediyor. Vatandaşların Görüşleri Yeni aldıkları kıyafetleri yıkamadan giymeyen vatandaşlar da bu konuda hemfikir. Mağazalarda birçok kişi tarafından denenip çıkarılan kıyafetlerin hijyenik açıdan risk oluşturabileceğini belirten vatandaşlar, bu nedenle giysileri mutlaka yıkayarak temizlediklerini söylüyor.

Uyuz Vakalarında Korkutan Artış Haber

Uyuz Vakalarında Korkutan Artış

Son haftalarda uyuz vakalarında artış yaşandığını belirten uzmanlar uyarıyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burhan Engin, “2-3 aydır tekrar bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Günlük poliklinikte sık sık görmeye başladık. Tedavi olmuş, tekrar vaka alevlenmiş şekilde çok gelen hastamız var. Şu dönemde bir artış var, yazın da devam edecek mi, göreceğiz. Yakın temasın olduğu her ortamda bir risk var diyebiliriz. Önceden uyuz tanısı almış hasta, sonrasında ilacı defalarca kullanıyor, bazen kendisi de alıp kullanıyor. İlaç da deride irritaston, egzamaya neden olabiliyor, bu uyuzla çok karıştırılabiliyor" dedi.   Cildin üst tabakasına yuva yapan mikroskobik ölçülerdeki uyuz böceğinin sebep olduğu cilt hastalığı olarak belirtilen, yoğun kaşıntıya neden olan uyuza karşı uzmanlar uyarıyor. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa- Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burhan Engin, Türk Pediatri Kurumu Derneği Başkanı, Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş ile Çocuk İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu son günlerde uyuz vakalarının görülme sıklığına ilişkin konuştu. Uzmanlar, uyuzun belirtileri, tanı ve tedavi süreçlerine ilişkin bilgi verirken yapılması gerekenler konusunda uyardı. Son zamanlarda vaka sayılarında yükseliş yaşandığına dikkat çekilirken vatandaşlara uyarılarda bulunuldu.  “2-3 aydır tekrar bir artış, poliklinikte sık sık görmeye başladık"  Son dönemlerde karşılaştıkları uyuz vakalarına ilişkin konuşan Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Burhan Engin, “Aslında bu artış uzun süredir var. Pandemi döneminde de pandemiden önce de bir artış vardı zaten son birkaç aydır sanki bir azalma eğilimindeydi, biz en azından dirençli olan daha az vaka görmeye başlamıştık. Bu son 2-3 aydır tekrar bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Günlük poliklinikte tekrar sık sık görmeye başladık. Dirençli vakalar, tedavi ya tam uygulamamış ya uyuzu tam geçmemiş, belli belirsiz kaşıntıları olan, önceden tedavi almış olan vakalar aslında çoğunlukta. Örneğin; bazıları geliyor, 3 ay önce başlamış, bazıları 1 yıl önce başlamış, tedaviler kullanmış. Devletin de onayladığı, ödediği uyuz ilaçları, oral olarak kullanılıyor. Öncesinden bir bu atağı geçirmiş, kendi veya aile bireyleri tedavi olmuş, kaşıntı azalır gibi olmuş, tekrar vaka alevlenmiş gibi o şekilde çok gelen hastamız var. Buradaki en büyük problemimiz; tedavinin doğru yapılmaması. Giydiği kıyafetler, sosyal çevresi, ev ortamının da dezenfekte edilmesi gerekiyor. Uyuz en çok genital, karın bölgesi gibi vücudun biraz daha saklı, kapalı bölgelerinde oluyor. Özellikle hastalara sorduğunuz zaman söylüyorlar ama diğer şekilde ifade etmiyor, biraz daha çekinebiliyorlar. Hastalar biraz daha saklayabiliyor, bu durumu öteleyebiliyor onun için hekimle temasa geçmeleri önemli" dedi.  "Hasta kendi başına ilaç kullanmamalı"  Uyuz tanısı alan kişinin temas içerisinde olduğu, yakın çevresinin de bir uzmana danışması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Engin, sözlerine şöyle devam etti:  "Aile bireylerinin benzer şekilde şikayeti olsun olmasın bazen şikayeti olmuyor, aile bireyleri 'Ben de bir şikayet yok, o zaman benim kullanmama gerek yok' diyor. Ama şunu biliyoruz; aile bireylerinde de temas olan kişilerde de bulaşıyor. Sonrasında lezyonlar çıkabiliyor, bazen de çıkmayabiliyor. Çıkmaması taşımadığı anlamına gelmiyor. ‘Ben çok temizim, uyuz bana bulaşmaz’ böyle değil uyuz akarı, buradaki temas önemli. Bu sosyal hayat, işyeri, ev içi olabilir, uzun süreli temaslı kişilerde bir şekilde bulaşıyor. Hijyene çok dikkat eden kişilerde de bir şekilde bulaşma olabilir. İnsanların iç içe bulunması, yakın temas önemli diye söyleyebiliriz ama şu dönemde bir artış var, bakalım yazın da bu devam edecek mi, beraber göreceğiz. Yakın temasın olduğu her ortamda bir risk var diyebiliriz. Önceden karışım kremler kullanıyorduk, hasta tüm vücuduna uyguluyordu yine bazı hastalara uyguluyoruz. İlaçlarla eradike etmemiz uyuzu biraz daha kolay gibi duruyor. Neredeyse her gün artık uyuz vakalarını görüyoruz. Tedaviye özellikle uyum göstermeleri çok önemli. Şunları da görmeye başladık; önceden uyuz tanısı almış hasta, sonrasında ilacı defalarca kullanıyor bazen kendisi de alıp kullanıyor. O ilaç da deride irritasyon, egzamaya neden olabiliyor, bu uyuzla çok karıştırılabiliyor. Böyle gördüğümüz vakalar da çok. Hekimlerini iyi dinleyip tedaviyi o şekilde yapmaları, kendi başlarına da çok ilaç almamalarını öneriyorum çünkü uyuzla beraber egzema da tetiklenebiliyor. Sonra tekrar tekrar ilaç verilince de bu bir kısır döngüye giriyor"  "Büyük küçük çocuklarda da çok ciddi uyuz vakaları var"  Çocuklarda da sıklıkla uyuz vakalarıyla karşılaştıklarını söyleyen Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, “Maalesef bu pandeminin bitiminden beri 2 senedir gerçekten büyük küçük çocuklarda da özellikle çok ciddi uyuz vakaları gerçekten var. Bunların bir kısmı hakikaten besin alerjisiyle karıştırılabiliyor, aslında hiç karışmaması gerekir. Uyuz çok kaşıntılı bir hastalık, alerjik hastalıklar da kaşıntılı olabilir. Uyuzun özellikle tuttuğu eller, parmak araları, göbek çevresi gibi yerler çok tipiktir. Dikkatli bir göz, uyuz böceğinin deri altında yaptığı birtakım tüneller vardır; hareket ettiği, yürüdüğü tüneller oluşur, onları görerek tanı konabilir. Böceğin hareketi sırasında bir kaşıntı ortaya çıkar, gerçekten çok ciddi bir kaşıntıdır. Geceleri daha da artar, burada şunu sorgulamak lazım; evde başka kaşınan kimse var mı? Hakikaten böyle vakalarda geliyor, çocuğa besin, süt alerjisi tanısı konmuş ama evde bütün aile kaşınıyor. Sormazsanız da söylemiyorlar, sormak lazım. Çok can sıkıcı bir hastalık, işin kötüsü; bu son 2 yıldır var olan uyuz vakaları oldukça dirençli vakalar. Klasik tedavilere direnç gösteren epey bir vaka var, tabi daha çok cildiyeci arkadaşlarımız bununla ilgileniyor. Böyle bir şey olduğunda hijyen şartlarına çok sıkı dikkat etmek lazım. Çamaşırların, yatak takımlarının kaynatılması, verilen ilaçların çok doğru, düzgün şekillerde kullanılması gerekir. Maalesef bütün dünyada olduğu gibi bizde de uyuz vakalarında bir artış var, bu tabi kişilerin kullandığı giysileri başkalarının da kullanmasıyla bulaşma söz konusu olabilir. Ev içi bulaşma çok önemlidir. Alışveriş yerlerinde, giysi satılan yerlerde giyilip çıkarılan yerlerle olabilir ama asıl bulaşma tabi ev içinde bazen de okullarda oluyor" şeklinde konuştu.  "Mutlaka alerji dışında uyuz salgınının da akla gelmesi gerekiyor"  Uyuzun kimi zaman başka hastalıklarla karıştırabildiğini söyleyen Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, “Çok sık görmeye başladık, bu bazen alerjiyle de karışabiliyor. Özellikle geceleri artan kaşıntı, ailenin diğer bireylerinde de kaşıntı şikayetleri varsa, avuç içi ayak tabanı, koltukaltı gibi bölgelerde lokalize birtakım lezyonlar var ise bu durumda mutlaka alerji dışında uyuz salgınının da akla gelmesi gerekiyor. Diğer önemli husus da şu, içinde bulunduğumuz dönemlerde parvoviris diye belirttiğimiz beşinci hastalıkla ilişkili döküntü çok sık görmeye başladık. Yaz aylarıyla ortak kullanılan havuzla birlikte el, ayak, ağız hastalığı gibi viral döküntülü hastalıklar da sık görülmeye başlanıyor. Özellikle bu konuda alerjiyle karıştırmamak gerekiyor. Avuç içi, ayak tabanı tutulumu varsa burada da el, ayak, ağız hastalığı akla gelebilir, buna dikkat etmek gerekiyor. Yaz aylarıyla birlikte artan havuz kullanımı buna bağlı olarak da ortak kullanım sonucu maalesef viral enfeksiyonlar da giderek yaygınlaşıyor. Anne, baba kaşınıyor çocukta da döküntüler var. Yanlışlıkla, bunlar besin alerjisi olarak adlandırılıyor. Çok küçük 3-4 aylık çocuklarımızın anneleri süt, yumurta, buğday, kuruyemiş, bir sürü gıdayı diyetinden çıkararak bize geliyor. Bu da anne sütü kalitesini bozuyor. Uyuz dediklerinde temizlikle, kendileriyle ilgili bir durum olduğunu düşünüyorlar aslında öyle bir şey değil. Siz dışarıda kıyafet denerken bile uyuz bulaşı olabiliyor. O yüzden evde temizlikle ilgili yapılan bir hata değil. Korkacak, utanılacak bir durum değil, tedavisi olan bir durum" ifadelerini kullandı.

Cildiye profesörü uyardı: “Herkes her an uyuz olabilir” Haber

Cildiye profesörü uyardı: “Herkes her an uyuz olabilir”

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müge Güler Özden, insanın yaşam konforunu düşüren, sebep olduğu kaşıntı sebebiyle kişileri oldukça rahatsız eden uyuz hastalığı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bu konuda birçok araştırma yapan Prof. Dr. Müge Güler Özden, uyuzun son yıllarda önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya başladığına dikkat çekti. “10-15 saniyelik yakın temasla insandan bulaşıyor” Prof. Dr. Müge Güler Özden, uyuz hastalığının artışı, bulaşması ve tedavisiyle ilgili bilgi vererek, “Bunun elbette küresel ısınma, göç hareketleri ya da yaşam tarzındaki bazı değişikliklerle açıklanması mümkündür. Salgın şu anda ülkemizin çok önemli bir gerçeğidir. Uyuz insandan insana yakın temasla bulaşan bir parazittir. İnsana özgü bir parazittir. Hayvanlardan bulaşması özellikle bu salgında insana ait uyuzun hayvanlardan bulaşması söz konusu bile değildir. İnsandan insana yaklaşık 10-15 saniyelik bir yakın temasla bulaşabilen, vücut ısısı ile bulaşma riski artan bir ajandır. Bu hastalığın tedavisinde yapılan en büyük hatalardan bir tanesi sadece hastayı tedavi etmeye çalışmaktır. Tüm ailenin aynı anda hasta olsun olmasın tedavi edilmesi çok önemlidir. Henüz yumurtadan çıkmamış uyuz parazitlerinin hastanın sağlık olduğu gibi yanlış bir algıya yol açabileceği önemli bir ayrıntıdır. Bütün aile bireyler tedavi olmazsa pinpon etkisi oluşacaktır. Bir hasta iyileşirken diğer hastalanacak, o iyileşirken diğer hastalanacaktır. Bir türlü kurtulmak mümkün olmayan kısır döngüye girilir. O yüzden hasta olsun olmasın tüm aile bireyleri tedavi olmalıdır. Uyuz kaşıntısı gerçekten çok rahatsız eden bir kaşıntıdır. Özellikle vücut ısısının artışı ile bu kaşıntının artması çok tipiktir. Özellikle yatağa yattıktan sonra vücut ısısı artmaya başlamasıyla beraber uyuz da harekete geçecek ve kaşıntı şiddetlenecektir. Tutulum yerleri önemlidir. Özellikle derinin ince olduğu, daha sıcak ya da yumurtaları rahatlıkla bırakabileceği yerleri seçer. Elin iç yüzleri, meme başı çevresi, genital bölge, kasıklar ve göbek çevresi en sık karşılaştığımız bölgelerdir. Tedavi sürecinde eskiden bir kez bile krem sürmek yeterliyken, aslında çok kolay tedavi edilebilen bir ajanken şimdi biraz direnç gelişti. Burada ısrarla 6, 7, 8 defa belki tedaviyi tekrarlamak 1 hafta 10 gün aralarla büyük fayda vardır. Artık ülkemizde yapılan bir tablet, oral tedavi ajanı da var. Tropikal tedavi ile iyileşmeyen vakalarda doktor kontrolünde oral tedavi ile desteklemek yapılması gereken bir durumdur. Oldukça etkili oluyor. Kıyafetlere çok dikkat etmek gerekiyor. Kıyafetlerin 60-70 derecede yıkanması, kızgın ütü ile ütülenmesi, yıkanamayan kıyafetlerin 10 gün kadar hava almayacak şekilde paketlenip kullanılması önemlidir. Kızgın ütü yaparken dikiş aralıklarına dikkat etmek gerekiyor. Yumurtalar dikiş aralarında kalabilir” diye konuştu. “30 kat hızla yayılıyor, hepimizi tehdit altına alıyor, herkes her an uyuz olabilir” Yaptığı çalışmalarla ilgili bilgi veren Özden, “Ülkemizdeki salgının aslında daha evvel yıllarda başladığını biz dermatoloji uzmanları olarak fark etmiştik. Bu konuda Dünya Sağlık Örgütü ve kendi sağlık otoritelerimize de veri sağlamak amacıyla çok merkezli çalışma yapmıştık. Türkiye’nin her yerinden veri topladık. Gördük ki 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarında vaka sayıları çok az ve belli sayıda giderken birden bire 2017’den sonra ilk olarak 7 katına, sonra 30 katına çıkacak kadar hızlı bir salgın başlamıştı. Pandemi bu salgın hızını bir az yavaşlattı. Pandeminin bitişiyle birlikte, insanların yeninde temas kurmasıyla beraber 30 kat hızlı başlayan salgın tekrar kendi ivmesiyle beraber ne yazık ki devam ediyor. Hepimizi tehdit altına alıyor. Herkes her an uyuz olabilir” şeklinde konuştu.

Uyuz için kedilerde hijyene dikkat Haber

Uyuz için kedilerde hijyene dikkat

Kayseri Veteriner Hekimler Odası Başkanı Akgün Ergül, uyuz hastalığı konusunda kedi sahiplerinin paraziter tedaviye dikkat etmeleri gerektiğini söyleyerek, “Özellikle kedilerin mama ve su kaplarının hijyenik olmasına dikkat edilmeli” dedi.   Uyuz belirtisi görüldüğünde en yakın sağlık kuruluşuna gidilerek tedaviye başlanılması gerektiğini belirten Kayseri Veteriner Hekimler Odası Başkanı Akgün Ergül, “Uyuz, deride yaşayan bir paraziter durumdur. Şiddetli kaşıntılara yol açar. O bölgede deride tüy dökülmesi, kızarıklıkla birlikte seyreden, çok yoğun da bulaşma özelliği taşıyan bir hastalık türüdür. Kontrol altına alamadığımız özellikle hayvanda olan türleri ama onun haricinde zaten hayvanlarda çok yaygın görülür. Hayvandan hayvana bulaşabildiği gibi hayvanlardan insanlara da geçer. Aynı zamanda insandan insana da temasla birlikte bulaşabilen bir deri hastalığıdır normalde. Zaten hastalık parazitinin vücutta oluşturduğu lezyonlar kaşıntının başlaması ve oradaki kızarıklıkla birlikte hastalık kendini göstermiş olur. Sonrasında da muhakkak bir hastaneye ya da sağlık kuruluşuna gidip onunla ilgili tedbirler almak lazım. Çünkü vücudun her tarafına yayılabilir. Tedavisi bu durumda daha da geç olur. Onun için ilk belirtileri gördüğümüzde en yakın sağlık kuruluşuna gidip bununla ilgili gerekli tedaviyi olmak lazım” dedi.  Ergül, hayvanlarda da aynı insanlarda olduğu gibi belirtilerin görüldüğünü söyleyerek, “Aynı insanlarda olan belirtiler gibi özellikle kedilerde de ve diğer canlılarda da bu durum olmaktadır. Özellikle de belirli bölgelerde yani kafa kısımlarında, ense ve sırt bölgelerinde küçük küçük tüy dökülmeleri, orada hafif kızarıklıklar, deride sadece tüyler döküldüğü için sadece derinin göründüğü bir görüntü olur ve sürekli kaşınma evresine geçer canlı. Öyle olduğu zaman da direkt biz insanlarda olduğu gibi bizde gerekli antiparaziter banyo yöntemleri ve diğer ilaçlarla tedavi metoduna başlamış oluyoruz” ifadelerini kullandı.  “Kedilerin mama ve su kaplarında hijyene dikkat edilmeli”  Özellikle kedilerde mama ve su kaplarında hijyene dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Ergül, “Öncelikle kedi sahiplerine seslenmek istiyorum. Tabii ki kediler çok dışarıya çıkan canlılar değil. Bizim evlerimizde beslediğimiz canlılarımız ve köpekler gibi değil çünkü. Buradaki en önemli şeylerden birisi kediler de olsa köpeklerde de düzenli olarak iç ve dış parazit ilaçlarını veteriner hekimlerine 2 ayda bir ya da en azından 3 ayda bir yaptırmaları gerekiyor. Kedimizin hijyenle ilgili de bulunmuş olduğu ortamda kum ve su kaplarını düzenli olarak temizlemeliyiz. Çünkü mama yediği kapların bulunduğu bölgelerde de hijyene çok dikkat etmemiz lazım. Uygun kumları kullanmak lazım bunun için de. En önemlisi de dediğimiz gibi hastalığı önlemenin bizdeki metodu insanlarda da olduğu gibi koruyucu hekimliktir. Paraziter iğnelerimizi düzenli yaptırmaya gayret edersek canlılarımız da herhangi bir hastalığa yakalanmamış olur” dedi.

Temas ile bulaşıyor, vaka sayısı her geçen gün artıyor Haber

Temas ile bulaşıyor, vaka sayısı her geçen gün artıyor

Uyuz hastalığının parazitsel bir deri hastalığı olduğunu ifade eden Tosun, “Son yıllarda oldukça sık görüyoruz. Son 4, 5 yıldır özellikle son dönemde her gün polikliniğimizde günlük pratiğimiz de hasta görüyoruz. Hatta yaklaşık yüzde 10, 20 gibi yaklaşık günlük pratiğimizde gelen hastalarımızın oranları yüksek oranda uyuz vakaları görüyoruz. Tabi uyuz vakaları son dönemde bazı dönemler özellikle pik yapıyor. Diğer hastalıklar da olduğu gibi salgınlar ortaya çıkartabiliyor. Bu yaklaşık 4, 5 yıldır dediğimiz gibi hem pandeminin etkisiyle hem göçün de etkisiyle ortaya çıkıyor. Bir de hastaların tedavi uyumudur veya gelmemesi veya bilinçli olmaması da bu süreci arttırıyor. Çünkü bulaşla, ortak kişisel eşyaların ortak kullanılmasıyla özellikle artıyor. Özellikle hastaların bu artışı özellikle uymamasıyla beraber salgın dönemi ortaya çıkmış oluyor” dedi. Gece kaşıntıları uyuz belirtisi Uyuz hastalığının tanı ve tedavi sürecine değinen Doç. Dr. Mustafa Tosun, “Özellikle kaşıntı yani en önemli geceleri özellikle ortaya çıkan bir kaşıntı söz konusu. Hastanın hayat kaidesini etkiler. Yani gece uykudan uyandırır özellikle. Çünkü parazit derimizde yaşıyor. Derimizde tüneller oluşturup orda bir reaksiyon deride bir reaksiyon ortaya çıkartıp oda kaşıntı ve alerjik reaksiyonları ortaya çıkarmakta. Aynı zamanda hem el parmak arası, el bilekleri, ayak bilekleri yine özellikle karın bölgesi, yine erkeklerde genital bölge, kadınlarda meme başı gibi alanları tutmakta ve orda popüler lezyonlar dediğimiz kabarcıklara özellikle kaşıntılı kabarcıklara neden olmakta. Hem bu şekilde hem özellikle etrafında kaşınan varsa özellikle aynı evde yaşayanlarda kaşıntı varsa bu da tabi hasta için uyarıcı olmalı. Yine sıcakla özellikle geceleri artar. Yine banyoda özellikle sıcakla artar. Kaşıntı olduğu zaman özellikle hastalarımızın uyuz açısından dikkatli olmaları gerekiyor ve mutlaka bir sağlık merkezine başvurmaları gerekiyor. Mikroskopla bir sürüntü alıyoruz deriden çok basit yani öyle bir gelişimsel bir şey değil ve onu 5 10 dakikalık bir süreçte tanıyı koyuyoruz. Aynı zamanda tabi klinik belirtilerde önemli biz deri muayenesi de yapıyoruz” ifadelerine yer verdi. “Uyuz, kişiden kişiye bulaşıyor” Hastalığın en önemli aşamasının tedavi olduğunu vurgulayan Tosun, şu ifadeleri kullandı, “Tanıyı koyduktan sonra aslında en önemli aşama tedavi. Asıl sıkıntı aslında tanıyı koyuyoruz ama tedavide ki hasta uyumu bizi ve hastanın tedavisini etkiliyor. Özellikle yani tedavi ön planda. Tanıyı rahat bir şekilde klinikte her dermatoloji hekimi, dermatoloji uzmanı veya aile hekimi de olabilir. Önemli olan hastanın uyumu tedaviye ve kabullenmesi bu durumu. Bazı hastalar uyuz olduğunu kabullenmeye de biliyor. Uyuz kişiden kişiye bulaşıyor özellikle bu çok önemli o yüzden de ortak kullanılan eşyalar, kıyafetler açısından dikkatli olunması gerekiyor. Kişisel eşyalar başkalarıyla beraber ortak kullanılmaması gerekiyor. Denenen kıyafetler örneğin alışveriş merkezlerinde denenen kıyafetler gibi özellikle onların evde mutlaka tekrar alındıktan sonra yıkanıp öyle kullanılması gerekiyor.”

Aman dikkat! Bu belirtiler varsa... Haber

Aman dikkat! Bu belirtiler varsa...

Son birkaç yıldır hekimler tarafından tedavilere iyi cevap vermeyen şiddetli kaşıntı vakalarında bir artışın yaşandığını belirten Medicana Bursa Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Ümit Bostancı, “Özellikle gece artan, uyumaya engel olan, uykudan uyandıran bazı hastaların dediği gibi, ‘çıldırtıcı kaşıntı’ kişileri bezdirebilmektedir. Maalesef uyuz vakalarında bir artış gözlenmektedir. Bu hastalarda tedavide ilaçlara direnç görülüyor ve yakınmaları geçmeyen kişiler doktor doktor gezip, derdine çare arıyor. Birçok kişi ben temizliğime çok dikkat ederim, nasıl ve neden uyuz olabilirim diye düşünüyor ama uyuz kişinin temizliği ile ilgili değildir. Uyuz sadece insandan insana bulaşan akar türü bir parazit ile oluşan deri hastalığıdır. Akarların hepsi gözle görülmeyen, mikroskobik canlılardır. Bazı türleri insanda ürtiker, allerjik nezle, astım gibi rahatsızlıklara sebep olabilirler” dedi. Uyuz etkeni sarcoptes scabiei adında bir akar türü olduğunu belirten Bostancı, “İnsan vücudu dışında birkaç günden fazla yaşayamaz. Parazit insan cildinin üst tabakası olan Epidermis içinde tüneller kazarak yerleşir ve yumurtlar. Sadece insandan insana yakın temasla bulaşır. Bulaştıktan sonra belirtiler hemen başlamaz, birkaç haftalık kuluçka sonrasında kaşıntı ortaya çıkar. Kişiler 15-20 dakika kadar yakın temasta olduklarında kolayca bulaşabilir. Ortak kullanılan eşyalar vasıtasıyla hatta giyim mağazalarında deneme amacıyla farklı kişiler tarafından giyilen giysilerden bile bulaşır. Aynı evde yaşayanlar, okul yurtları, huzurevleri, asker kışlalarında kolayca yayılır” diye konuştu. Uyuz teşhisi hekim tarafından klinik belirtilere göre konulduğunu ifade eden Bostancı, “Teşhiste herhangi bir kan testi yoktur. Kesin teşhis deri kazıntısının mikroskopta incelenmesi ve parazitin görülmesi ile konur. Tedavide ise deri yüzeyine uygulanan topikal krem ve losyonlar kullanılır. Hekimler tarafından eczanede özel hazırlanan majistral kremler önerilebilir. Dirençli vakalarda kremleri tekrar tekrar uygulamak gerekebilir. Uyuzun tedavisinde ivermektin içeren tabletler yurtdışında kullanılabilmektedir. Bu ilaç Türkiye’de kullanımda değildir. Hastalık tedaviden 24 saat kadar sonra genelde bulaşıcılığını kaybetmektedir. İç çamaşırları, çarşaflar 50-60 derecede yıkanmalı. Yıkanamayan giysiler bir poşete konup 3-4 gün bekletilmeli. Aynı evde yaşayanlar ortak eşya kullanmamalı. Belirti göstermese bile aile bireylerinin tümü tedavi edilmelidir” dedi.

Mağazada denenen kıyafetlerden uyuz bulaşabilir! Haber

Mağazada denenen kıyafetlerden uyuz bulaşabilir!

Son dönemlerde uyuz vakalarında ciddi bir artış olduğunu ve muayeneye gelen hastalarda da mutlaka en az iki uyuz vakasının olduğunu belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Vildan Yazıcı, “Uyuz temasla bulaşan bir hastalıktır. Kısa süreli tokalaşmalarla uyuz bulaşmaz veya ihtimal daha düşüktür. Fakat daha uzun süren sarılma, aynı kişisel eşyaları, aynı yatak, havlu ve giysileri kullanma gibi yollarla bulaşabilir. Mağazalarda denediğimiz kıyafetlerden de uyuz bulaşma riski var. Eğer denediğimiz kıyafeti bizden önce uyuz hastalığı olan biri denediyse hastalık bize de bulaşabilir, dikkatli olmakta fayda var” ifadelerini kullandı. HASTAYLA DOĞRUDAN TEMASI OLANLAR DA TEDAVİ EDİLMELİ Uyuz hastalığının hemen belirti vermediğini söyleyen Dr. Yazıcı, “Belirtiler hemen başlamaz. Uyuz belirtileri uyuz akarının deriye yerleşmesinden sonra 2 ila 6 hafta içerisinde ortaya çıkar. Biz bu döneme kuluçka süresi diyoruz. Dolayısıyla uyuz tedavisinde hasta ile yakın temasta olan kişilerde belirti olup olmadığına bakılmaksızın o kişilere de tedavi uygulanmalı. Tedavinin başarısı için bu çok önemli. Belirtiler genellikle tedaviye başladıktan sonra hafiflemeye başlar. Fakat uyuz akarının tamamen ölmesi ve belirtilerin tamamen yok olması içi tedavi haftalarca sürebilir” diye konuştu. TEDAVİ SÜRECİNDE EŞYALAR 60 DERECEDE YIKANMALI Uyuz akarlarının yüksek sıcakta hayatta kalamayacaklarını vurgulayan Dr. Yazıcı, “Uyuz paraziti ve yumurtalarının ölmesi için son bir hafta içinde giyilen tüm giysiler ve kullanılan diğer eşyalar en az 60 derecede yıkanmalı. Çünkü uyuz akarları yüksek sıcaklıkta yaşayamazlar. Yıkanamayan çamaşırlar siyah bir çöp poşetine konulmalı, ağzı sıkıca kapatılmalı ve bir hafta bekletilmeli. Ev temizliği yaparken uyuz akarlarının yumurtalarını toplamak için halı, koltuk gibi eşyalar elektrikli süpürge ile temizlenmeli. Sık kullanılan masa, kapı kolu gibi yüzeyler de sirkeli su ile silinerek temizlenebilir. Ama kesinlikle enfekte cilt bölgesini sirke ile silmeyin. Bu tür sorular çok alıyoruz. Sirke uyuza iyi gelir mi diye sorular geliyor. Bunun bilimsel bir açıklaması yok. Hatta deriyi tahriş edebileceği için enfekte cilde temas ettirmekten kaçınılmalı. Doktorun önerilerine uyularak hastalık tedavi edilmeli” dedi.

Türkiye'de uyuz vakaları yüzde 30 arttı! Haber

Türkiye'de uyuz vakaları yüzde 30 arttı!

Uyuz vakalarında yüzde 30 artış var. Üstelik bölgesel değil Türkiye genelinde. Türkiye'de dermatoloji polikliniklerine giden her 100 kişiden 30'una uyuz teşhisi koyuluyor. Uzmanlar bunu salgın olarak niteliyor. Uyuzun bulaşma kaynağıyla ilgili ise yanlış bilinenler var. Uyuz; Sarcoptes scabiei var hominis adı verilen akarın (böcek) sebep olduğu tüm dünyada yaygın olarak görülen bir hastalıktır. Gözle görülemeyen ancak mikroskopla seçilebilen uyuz böcekleri insan derisini istila ederek hastalığa yol açarlar. Uyuz böceği deride tüneller açarak bu tünellerin içinde yaşar. UYUZ NASIL BULAŞIR? Uyuz genellikle hasta olan biriyle doğrudan ve uzun süreli yakın temas ile bulaşır. Kişiden kişiye genellikle 15-20 dakikalık bir sürede bile yakın temasla (aynı yatakta yatma, ele ele tutuşma gibi) bulaşabilir. Yatak takımı, giysi ve havlu gibi kişisel eşyaların ortak kullanımı uyuzun bulaşmasını ve yayılmasını kolaylaştırır. UYUZ BELİRTİLERİ KAÇ GÜNDE ORTAYA ÇIKAR? İlk defa uyuza yakalanan bir kişide belirtilerin başlaması 2-6 hafta kadar sürebilir. Ancak daha önce uyuza yakalanan bir kişide, belirtiler genellikle maruz kaldıktan 1-4 gün içinde ortaya çıkar. Hastalık belirtilerinin başlamadığı bu dönemlerde bile kişi uyuzu başkalarına bulaştırabilir. UYUZ BELİRTİLERİ Uyuzun en önemli belirtisi şiddetli gece kaşıntısıdır. Kaşıntı, kişinin yatağa girip ısınması ile artar ve kişiyi uykudan uyandırabilecek şiddette iken gündüzleri daha hafiftir. Kaşıntı genellikle el parmak araları, el bileğinin iç yüzü, bilekler, koltuk altları, dirsekler ve kasıklarda görülmekle birlikte tüm vücutta görülebilmektedir. Hastalığın en belirgin bulgusu parmaklar arasında dalgalı kirli bir çizgi halinde görülen, uyuz böceğinin içinde yaşadığı, gri beyaz renkli, 1-10 mm uzunluğundaki tünellerdir. Kişilerde özellikle geceleri artan şiddetli kaşıntı ve deride görülen içi su dolu keseciklerin görülmesi uyuz şüphesini arttırır. Böyle bir durumla karşılaşıldığında bir an önce Sağlık Kuruluşuna başvurulmalıdır. UYUZ HASTALIĞINDAN KORUNMA YOLLARI Hastalığın önlenmesi ve kontrolü için uyuz olan kişi ile birlikte yaşayan kişilerin de aynı zamanda tedaviye alınması son derece önemlidir.Özellikle aile bireylerinin kaşıntısının olup olmamasına bakılmaksızın mutlaka birlikte tedavi olması gerekir. Aynı anda tedavi uygulanmadığı takdirde hastalık kişiden kişiye bulaşmaya devam edecektir. Uyuz hastası ve evde beraber yaşadığı kişiler tarafından kullanılan giysiler, çarşaflar ve havlular en az 60 derecede yıkanmalı ve ütülenmelidir. Yatak takımları birkaç gün havalandırılmalıdır. Yıkanamayacak eşyaların ağzı bağlı olan bir poşet içerisinde ortalama üç gün saklanması gerekir. Ayrıca zemin ve mobilyalar elektrik süpürgesi ile temizlenmelidir.

Uyuz hastalığından kurtulmak mümkün mü? Haber

Uyuz hastalığından kurtulmak mümkün mü?

Vücudun dayanılamayacak derecede kaşınması, tahriş olan deride yaraların oluşması durumunda uyuz hastalığından şüphelenilmeli ve en kısa zamanda bir dermatoloğa başvurması gerektiğini belirten Medicana Bursa Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Oğuz Küçükçakır, "Kadın, erkek ayırımı yapmadan her iki cinste, tüm yaş gruplarında, tüm etnik gruplarda, tüm sosyoekonomik düzeylerde görülebilir. Ciddi salgınlar yapabilmesi sebebiyle özellikle bakım evleri, yurtlar gibi toplu yaşanan yerlerde ve sosyal düzeyi düşük topluluklarda daha sık görülür. Vücut savunma mekanizması iyi olmayan kişilerde ağır seyir gösterebilir. Uyuz genellikle doğrudan fiziksel temas yoluyla bulaştığından, istila aile bireylerine, arkadaşlara ve eşinize kolayca bulaşabilir. El ele tutuşma gibi uzun süreli cilt-deri teması, cinsel ilişki, uyuz enfeksiyonu olan biri tarafından kullanılmış olan giyecekler, yatak örtüleri veya havluları paylaşma başlıca bulaş yollarıdır. Okullar, askeri kışlalar, huzurevleri, spor salonlarının soyunma odaları, hapishaneler gibi toplu yaşanılan yerler en sık bulaşma görülen mekanlardır" diye konuştu. Uyuzun tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu belirten Küçükçakır, "Tedavide değişik ilaçlar kullanılabilmekle birlikte, hangi ilaç kullanılırsa kullanılsın uyulması gereken bazı kurallar vardır. Yerel tedavi ajanları kullanıldığında ilacın tüm vücut bölgelerine uygulanmasına dikkat edilmelidir. Kullanılan çamaşır ve çarşafların 60 derecede yıkanması ve ütülenmesi gereklidir. Yıkanamayacak eşyaların ağzı bağlı olan bir poşet içerisinde ortalama üç gün saklanması yeterli olacaktır. Başarılı bir tedavi sonrasında dahi hastalık belirtilerinin 2-6 hafta kadar devam edebileceği unutulmamalıdır. Aynı yaşam ortamını paylaşan kişilerin eş zamanlı tedavi edilmeleri çok önemlidir. Tedavi kişinin yaşına, bağışıklık sisteminin durumuna göre değişkenlik gösterir. Aynı yaşam ortamını paylaşan tüm aile bireylerinin, o anda aktif şikayetleri olmasa bile aynı anda tedavi edilmesi gerekliliği unutulmamalıdır. Dermatoloğunuz yaşınıza, şikayetlerinizin durumuna göre size tedavi önerisinde bulunacaktır" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.