Hava Durumu

#Yalova

Yeni Marmara Gazetesi - Yalova haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yalova haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkiye'de ilk kez Yalova'da Haber

Türkiye'de ilk kez Yalova'da

Yalova Valiliği'nde düzenlenen programda, AFAD'ın kuruluşunun 16. yılı kutlanırken, Türkiye'de ilk kez İHAKUT Havacılık Spor Kulübü ile AFAD arasında protokol imzalandı. Protokol ile afet ve acil durumlarda arama kurtarma çalışmalarına dronlarla havadan destek sağlanacak. Afet ve acil durumlara ilişkin bütünleşik afet yönetimini sağlamak, risk azaltma, müdahale, iyileştirme ile sivil savunma ve insani yardım çalışmalarını koordine etmek ve yürütmek amacıyla kurulan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) kuruluşunun 16. yılı, Yalova Valiliği'nde düzenlenen programla kutlandı. Programda Türkiye'de bir ilk olarak İHAKUT Havacılık Spor Kulübü ile AFAD arasında protokol imzalandı. İmzalanan protokol ile İHAKUT, afet ve acil durumlarda arama kurtarma çalışmalarına dronlar aracılığıyla havadan destek verecek. Programa sivil ve resmi arama kurtarma ekiplerinin temsilcileri de katıldı. Vali Hülya Kaya, burada yaptığı konuşmada, "Katkılarınızdan dolayı çok teşekkür ediyoruz. Bugün AFAD'ın 16. yılını kutluyoruz. Tabii sadece AFAD değil aslında hem sahadaki gücümüz hem kamu hem sivil, hep beraber sahadayız her zaman. Bu açıdan da bizim için bu birliktelik çok önemli" dedi. İl Afet ve Acil Durum Müdürü Cem Erdoğan ise yapılan çalışmalarla ilgili çalışmalar hakkında bilgi verdi. Erdoğan, "Türkiye'de son bir buçuk senede hem akreditasyon olarak en ileri giden illerden biriyiz. Tatbikat ve eğitim kapsamında şu an Türkiye'de bir numarayız. Bir yıl içerisinde saha tatbikatı olarak en az üç tane yaptık. Bu, hiçbir ilde gerçekleştirilmeyen bir durum" ifadelerini kullandı. Yalova Valiliği'nde düzenlenen programda, AFAD'ın kuruluşunun 16. yılı kutlanırken Türkiye'de ilk kez İHAKUT Havacılık Spor Kulübü ile AFAD arasında protokol imzalandı. Protokol ile afet ve acil durumlarda arama kurtarma çalışmalarına dronlarla havadan destek sağlanacak. İHAKUT Havacılık Spor Kulübü Başkanı Zafer Yılmaz ise sözlerine şöyle devam etti: "İHAKUT Havacılık Spor Kulübü artık resmi olarak AFAD'ın yapacağı arama kurtarma çalışmalarına entegre olacak ve dronlarla havadan destek verecek. Türkiye'de de Yalova'da da ilk kez yapılıyor. 81 ilin tamamında olacak. Biz Yalova'yı bekliyorduk. İlk imzamız Vali Hanım'la Cem Müdürü'mle olacak diye söz vermiştik, ilk imzamızı Cem Müdür'ümle attık. Pazartesi günü Bursa, hemen akabinde İzmir, Çanakkale, Bilecik il il devam edeceğiz. İnşallah 81 ilin tamamında olacak."

Güllü cinayetinde tutuklanan kızının ifadesi ortaya çıktı Haber

Güllü cinayetinde tutuklanan kızının ifadesi ortaya çıktı

Yalova’daki evinin terasının penceresinden düşen Güllü’nün ölümüyle ilgili soruşturmada 'tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek' suçlamasıyla çıkarıldığı mahkemece tutuklanan sanatçının kızı Tuğyan Ülkem Gülter (27) suçlamaları reddetti. 26 Eylül 2025 tarihinde Yalova’nın Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi üzerindeki apartmanın 5’inci katındaki kapalı terasta ünlü şarkıcı Güllü (52), kızı ve arkadaşıyla eğlendiği sırada pencereden düşerek hayatını kaybetmişti. Güllü’nün ölümüyle ilgili Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter’i tutuklandı, Sultan Nur Ulu'ya ise ev hapsi verildi. Annesini öldürdüğü iddia edilen Gülter, mahkemede Sultan Nur Ulu'nun yaklaşık bir aydır annelerinin evinde kaldığını ifade etti. Olay gününü anlattı Yalova'ya çocuğuma bakıcı tutmak için gittiğini akşam da eve geri döndüklerini söyleyen Gülter, yemek yedikten sonra film izleyemeye başladıklarını belirterek, "Filim izleyeceğimiz için annem kendisine meze hazırladı ve şarap aldı. Annem yaklaşık 20 gün önce Şirince'ye gitmişti. Şirince'ye gittiğinden beri şarap içmeye başladı. Daha önce alkol kullanırdı ama şarap içmeye yeni başlamıştı. O gün annem yaklaşık 3,5 şişe şarap içti. Film izlediğimiz sırada ben bir ara odama geçip eski nişanlım olan Kervan'la yaklaşık 20 dakika görüntülü konuştum. Ben geri salona geldiğimde Sultan'la annem film izlemeye devam ediyorlardı. Ben içeri geldikten bir süre sonra filmi kapattık. Annem zaten ben içeri telefonla konuşmaya gittiğim için 's...n filmin içine" dedi. Daha sonra müzik açtık. Üçümüz beraber müzik eşliğinde eğlendik. Daha sonra Sultan'la ben odaya geçtik. Ben odada Kervan ve Çiğdem abla ile görüntülü konuştum. Sultan benim yanımda oturuyordu. Ben bir iki defa salona gidip geldim. Odada olduğum süreçte Kervan'la konuşurken aramızda yüzük muhabbeti geçmişti. Ben yüzüğü atacağım tarzında konuşmuştum ve benim hamile olma ihtimalim vardı. Ancak bunu annem bilmiyordu. Sultan'la konuştuğumuz sırada annemin öğrenme ihtimaline karşı Sultan'a "düştü derim, yada aldırırım" demiştim. Bu sırada salondaki televizyonda Sultan'ın telefonuna bağlı bir şekilde müzik çalıyordu. Biz odadaydık. Sultan'la beraber benim telefonumdan oda da telefon açtık. Sultan'a malkata şarkısını açmasını istedim. Sultan malkata şarkısını benim telefonumdan açmıştı" diye konuştu. Sultan ile malkata oynarken annesinin içeri girdiğini belirten Gülter, şunları kaydetti: "Sultan'ın elinden tutup malkata oynatmaya çalıştı. Sultan bilmediğini söyledi. Üçümüz odada dans etmeye başladık. Biz kapı ile gardırobumun arasında dans ediyorduk. Annemle biz birbirimizi mıncıklardık. Bana söylendiği gibi 'bırak beni bırak' gibi bir şey söylenmişse buna istinaden söylenmiştir. Zaten sonrasında annem o sırada bize 'o...' dedi. Ama bunu kızdığı için söylemedi. Sonrasında annem müziğin sesini açmamızı istedi. Sultan gardırobumun önünde yüzüne bakıyordu. Yüzünde dikiş izi vardı. Sultan dikiş izine sürekli bakar, bende o sırada Sultan'ın yanında oynuyordum. Daha sonra ben çok yüksek bir şekilde güm diye bir ses duydum. Önümü camın olduğu tarafa doğru çevirdiğimde annemi görmeyince koş diye bağırarak aşağıya indim. Yukarıda odadayken güm diye ses duyduktan sonra ben annemi görmedim. Nasıl düştüğünü de bilmiyorum. Direk aşağıya koştum. Koşarken Çiğdem ablanın kapısını çaldım. Aşağıya indikten sonra olanları hatırlamıyorum." "Annem benden oldukça ağırdır. Benim onu kaldırma gibi bir şansım yoktur" Sultan'ın annesinin camdan düşmesine ilişkin aleyhime verdiği beyanları kabul etmediğini söyleyen Gülter, "Annem benden oldukça ağırdır. Benim onu kaldırma gibi bir şansım yoktur. Zaten olay sırasında benim sırtım dönüktü. Annemin nasıl düştüğüne dair bir fikrim yok. Normalde Sultan'la aramda herhangi bir problem yok. Sultan'la biz çok yakın arkadaştık. Ancak Sultan kaza yapmadan önce eski sevgilisi ile beraber uyuşturucu kullanmışlar. Ben bunu duymuştum. Hatta kazadan önce Sultan kokain kullanmış bunu bana söyledi. Kaza sırasında da sevgilisi ile beraber metanfetamin kullandıklarını duydum. Dosyaya uyuşturucu testi ile ilgili işlemler girince Sultan bunlardan dolayı çok tedirgin oldu. Test sonucunda uyuşturucu madde kullandığı ortaya çıkıp ona suç atacağımızdan dolayı avukatım Merve Uçanok'a 'siz benim başımı mı yakmaya çalışıyorsunuz' demişti. Aynı yerde oturduğumuzdan dolayı tanıdığım Hülya ve Bircan abla tam hatırlamamakla birlikte cenaze günü ve ertesi günü Sultan'ı korkutmuşlar. 'Başınız belaya girecek, Tuğyan uyuşturucu kullanıyor, senin üstüne iftira atar' şeklinde söylemişler. Bunları bana Sultan çok sonra anlattı. Sultan'ın aleyhime vermiş olduğu ifadelerin bundan dolayı kaynaklandığını düşünüyorum. Çünkü aramızda herhangi bir husumet yoktur. Hatta bu süreçte bana en çok Sultan destek olmuştur" dedi. "Anneme çok sinirli olduğum dönemdi" Annesiyle arasında uyuşturucu, para ve eski nişanlısı Kervan'dan kaynaklı ya da herhangi bir sebepten kaynaklı bir sıkıntı olmadığına vurgu yapan Gülter, "Benim 'annemi öldürmek istiyorum' şeklindeki mesajlarım hatırladığım kadarıyla Haziran ayında Bircan ablaya attığım mesajlardır. Ancak annemle o zaman kavga etmiştik ve ben 21 gün kadar eve gitmemiştim. Anneme çok sinirli olduğum bir dönemde yazdığım bir mesajdı" ifadesini kullandı. "Annem bana ne de ben ona husumet beslemiyordum" Yurtdışına kaçacağı iddialarına da yanıt veren Gülter, şöyle konuştu: "Zaten yurtdışına çıkma yasağımda yoktu. Benim küçük bir çocuğum var. Ben onu bırakıp bir yere zaten gitmezdim. Bu konuşmalar sadece Serhat'ın bize açtığı muhabbetten kaynaklanmıştı. Ben Çınarcık'ta olan evde kaldığım süre boyunca sürekli rahatsız edildim. Bu yüzden Gökhan Cevher'in evinde kalmaya başlamıştım. Gökhan Cevher'in evinde kalmaya 3 valiz ile gitmiştim. Gökhan Yalova'da Çınarcık'ta kalıyordu. Tuğba abla ile eşi Serhat abi beni almaya geleceklerdi. Onların olduğu Büyükçekmece'ye gidecektik. Yaklaşık 1,5 hafta Tuğba ablaların evinde kalmıştım. Daha sonra Çınarcık'ta emlakçı Arif abi'den bir ev tutmuştum. Gözaltına alındığımız gün Büyükçekmece'ye valizlerimi alıp kiralayacağım eve götürmek için gitmiştim. Istanbul Büyükçekmece'ye gitmemizle yurtdışına kaçmamız arazında herhangi bir bağlantı yoktur. O sebeple gitmemiştik. Benim annemi öldürmek için herhangi bir sebebim yoktur. Ne annem bana ne de ben ona husumet beslemiyordum. Kendimden emin olduğum için kaçma gibi bir durumum söz konusu dahi değildir." Gülter, Arkadaşı Sultan'ın annemin ölüm olayına ilişkin vermiş olduğu ifadeyi kabul edilemez olduğunu belirtti. Bilirkişi raporuna da itiraz eden Gülter, "Her ne kadar bilirkişi raporunda düşme olayının dış kuvvet ve temas varlığı ile olduğu söylenmiş olsa da ben bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Eğer annemi itmiş olsaydım ses kayıtlarındaki 'görüşürüz' ifadesi yerine annemin bağırma yada yardım isteme sesi gerekirdi. Kaldı ki 'görüşürüz'" kelimesini ben söylemedim. Kesinlikle kabul etmiyorum. Annemi ben kesinlikle öldürmedim. Ben masumum" dedi.

Güllü'nün ölümüyle ilgili gözaltına alınan kızı tutuklandı Haber

Güllü'nün ölümüyle ilgili gözaltına alınan kızı tutuklandı

Yalova’daki evinin terasının penceresinden düşen Güllü’nün ölümüyle ilgili soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan sanatçının kızı Tuğyan Ülkem Gülter kasten öldürme suçlamasıyla tutuklandı. Sultan Nur Ulu'ya ise ev hapsi verildi. 26 Eylül 2025 tarihinde Yalova’nın Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi üzerindeki apartmanın 5’inci katındaki kapalı terasta ünlü şarkıcı Güllü (52), kızı ve arkadaşıyla eğlendiği sırada pencereden düşerek hayatını kaybetmişti. Güllü’nün ölümüyle ilgili Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde, fiziki ve teknik takibe alınan ve olay sırasında evde bulunan Tuğyan Ülkem Gülter, arkadaşı Sultan Nur Ulu ile 2 kişi iddiaya göre, valizlerini hazırlayıp yurtdışına kaçmak için hazırlanırken İstanbul’da gözaltına alındı. Soruşturma çerçevesinde ayrıca Sultan Nur Ulu’nun babası ise Kocaeli’nin Gebze ilçesinde gözaltına alınmıştı. Kasten öldürme suçu şüphesiyle gözaltına alınan Tuğyan Ülkem Gülter tutuklanma, arkadaşı Sultan Nur Uluysa adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk edilirken diğer 3 şüpheli ise serbest bırakıldı. Mahkeme Güllü'nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter'i tasarlanarak kasten öldürme suçundan tutukladı. Sultan Nur Ulu ise ev hapsi verildi. Tuğyan Ülkem Gülter çıkarıldığı mahkemenin verdiği tutuklama kararının ardından geniş güvenlik önlemleri eşliğinde Kandıra Kadın Kapalı Cezaevine gönderildi. Arkadaşı cinayeti itiraf etti Öte yandan Sultan Nur Ulu, verdiği ifadede Tuğyan Gülter'in annesini öldürdüğünü itiraf etti. Ulu'nun ifadesinde, "Güllü abla yüz cama dönük haldeydi. O esnada dizlerinden az yukarı kısmına sarılarak itti" dedi.

Güllü'yü kızı mı öldürdü? Kan donduran ifade ortaya çıktı Haber

Güllü'yü kızı mı öldürdü? Kan donduran ifade ortaya çıktı

Yalova'nın Çınarcık ilçesinde "Güllü" adıyla tanınan şarkıcı Gül Tut'un 5. kattaki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybetmesiyle ilgili soruşturmada kızı Tuğyan Ülkem Gülter'in arkadaşlarının ifadeleri ortaya çıktı. 26 Eylül'de Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi'ndeki apartmanın 5'inci katındaki kapalı terasta sanatçı Güllü, kızı ve arkadaşıyla eğlendiği sırada pencereden düşerek hayatını kaybetmişti. Sanatçının ölümüyle ilgili soruşturma devam ederken konuyla ilgili Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı'na giden Bircan D. ve Çağrı K.'nin, Güllü'nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter hakkında verdiği ifadeler ortaya çıktı. Daha önce annesini mutfak önlüğüyle bağlamış, dövmüş Tuğyan'ı 15 yaşından beri tanıdığını kaydeden Bircan D. "Gül hanımla da çok muhatap olmuşluğum yok ancak Tuğyan'la çok yakın arkadaştık. Tuğyan'la annesinin arası hep çok kötü olmuştur, hatta seneler öncesinde Tuğyan, Gül ablayı mutfak önlüğüyle bağlamış beni aradı, 'ben bu kadını öldüreceğim' dedi, İstanbul'dan dayısı gelerek olaya müdahale etti" dedi. Tanık Bircan D. ise Tuğyan'ın yaklaşık 15 yıl önce Sinan isminde bir erkek arkadaşı olduğunu ve uyuşturucu madde ticareti yaptığı için tutuklu olduğunu belirterek, "Bu Sinan isimli şahıstan ötürü de ikisinin arasının açıldığı olmuştu. Bu Sinan isimli şahıs için Tuğyan'ın annesini dövmüşlüğü vardı. Benim Gül ablanın eviyle evim karşılıklıdır, Tuğyan annesiyle her kavga edişinde bana gelirdi" dedi. Telefondan mesajları sildi Tuğyan'ın annesiyle şimdiki sevgilisi K.'nin evli ve çocuklu olmasından dolayı tartışmalar yaşadığını anlatan Bircan D., "Gül abla Tuğyan'ın ikinci kadın olmasını istemediği için bu ilişkiye karşı çıkmıştı, Tuğyan'la bu nedenle hep kavga ederlerdi, medyaya çıkan mesajları Tuğyan bana gönderdi, hatırladığım kadarıyla haziran ayıydı, Tuğyan yine annesiyle K. yüzünden kavga etmişti, bana mesajlarda 'ölsün, gebersin, bu kadına artık bir şey olsun, yoruldum abla, ölmüyor' şeklinde içerikler vardı. Ancak yaklaşık 4 gün önce Tuğyan benden bu mesajları sildi, Ferdi'nin bu mesajlardan bilgisi olduğunu basın aracılığıyla öğrenmiş, 4 gün önce beni aradı, 'kanlı tişörtüm sende mi' diye sordu, tişörtü almak için buluştuk, bu tişört Gül ablanın öldüğü gün Tuğyan'ın üzerinde olan tişörttür, ben o gün Tuğyan'ın yanına gitmiştim, Tuğyan tişörtü sevgilisi K.'nin evinde çıkartmış, ben de Tuğyan daha fazla kötü olmasın diye tişörtü çantama koydum, Tuğyan'a da kendisini hazır hissettiğinde tişörtü alabileceğini söyledim çünkü tişörtte annesinin kanı vardı. Tuğyan için bir anıydı. O gün Tuğyan tişörtü aldıktan sonra bende kalmak istedi yanında Sultan isimli arkadaşı da vardı. Evdeyken bana hattının kapalı olduğunu telefonumu kullanmak istediğini söyledi. Telefonumu aldı ve neden benimle mesajların duruyor diyerek mesajları sildi. Telefonunun kapalı olmadığını ben sonra fark ettim. Mesajları sildikten sonra kendi telefonuyla konuşmaya devam etti, ben öyle anladım" diye konuştu. "'Ben yaptım ama çok pişmanım abla' dedi" Güllü'nün cenazesinden sonra Tuğyan'ın evinde yaşadıkları diyaloğu anlatan Bircan D., "Ben Tuğyan'a '3 ay önce annen için söylediklerine pişman mısın' diye sordum, burada kastettiğim bana attığı medyaya da yansıyan mesajlardı, Tuğyan da bana 'abla iyi ki o zaman beni durdurmuştun, keşke bu defa da engel olabilseydin, ben yaptım ama çok pişmanım abla' dedi. Bunun üzerine ben hiçbir şey söyleyemedim. Tuğyan'dan korktuğum için bugüne kadar hiçbir şey söyleyemedim. Vicdanım rahatsız ettiği için Ferdi beye ulaştım ve ona anlattım. Bu süreçte Tuğyan'la bu konu hakkında hiç konuşmadık ancak ben Tuğyan'a 'sen kendini topla konuşacağız' demiştim. Yukarıda belirttiğim mesajlarda şu hususlar da geçiyordu. Tuğyan bana 'annemin arabasının frenlerini keseceğim, uçurumdan mı atsam ne yapsam' diye soruyordu. Ben Tuğyan'ı sakinleştirmeye çalıştım, hatta manevi abim olan Çağrı'yı aradım. Ben yetişemeyeceğim için Çağrı'nın Tuğyan'ı sakinleştirmesini istedim. Bu olay üzerine Çağrı Tuğyan'ın yanına gitti ve Tuğyan'ı sakinleştirdi" dedi. "Güllü ablayı Tuğyan'ın ittiğini düşünüyorum" Tuğyan'ın sinirlenince çok farklı olduğunu dile getiren Bircan D., "Falçatayla, bıçakla kendine koluna zarar vermişliği vardır. Acı duygusu yoktur. Annesini dövdüğüne ilişkin zaman zaman bana anlattığı olaylar oluyordu. Tuğyan, K. ile sevgili olmasından sonra annesinden tamamen kurtulmak istiyordu. Çünkü K. ile Tuğyan arasındaki tek engel Gül ablaydı. Cenaze günü Tuğyan ve arkadaşı Sultan olay anını anlatırken birbiriyle çelişiyorlardı. Sultan aynada alnına baktığını söylerken Tuğyan ikimiz oynuyorduk diyordu. Hatta ben de savcıya ifade verirken herkes bildiğini anlatsın birbirinizin başını yakmayın olay neyse onu anlatın dedim. Güllü ablanın düştüğü binanın karşısında bulunan binada kan lekeleri vardı. Bu lekeler nasıl temizlendi bilmiyorum. Ben bu olayın kaza olduğunu düşünmüyorum. Güllü ablayı Tuğyan'ın ittiğini düşünüyorum, Sultan'ın da Tuğyan'dan korktuğu için sustuğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı. "Bana Tuğyan 'ben yanarsam seni de yakarım' dedi" Kendi aralarındaki mesajların televizyonlarda çıkmasından sonra Tuğyan'ın kendisini aradığını ifade eden Bircan D., şunları kaydetti: "'Beni savcılıktan arıyorlar televizyona mesajlar düşmüş, sen ne yaptın abla, beni gözaltına alacaklar, beni sattın, buraya gel savcıya gideceğiz' dedi, sonrasında ben Armutlu'dan taksiyle Yalova'ya geldim. Savcılığa geleceğiz sandım ancak onlar beni Yalova'dan alıp araçlarıyla İstanbul'a avukatlarının ofisine götürdüler. Yolda da bana Tuğyan 'ben yanarsam seni de yakarım' dedi. Merve hanımın ofisine gittik. Ofiste de bana agresif şekilde saldırmaya çalıştı. 'Beni kim yakarsa ben de onu yakarım' şeklinde söylemlerde bulundu. Bunun üzerine avukatlar onu sakinleştirmeye çalıştı. Devamında ben İstanbul'dan kendim geldim, Tuğyan birlikte dönmeyi teklif etti ancak ben kabul etmedim, ofiste 'sen beni aklayacaksın ben de seni aklayacağım' dedi. 'Mesajlar ifşa olduğu için karşılıklı birbirimizi aklayacağız' dedi. Ben de cevap olarak bu olayla hiçbir ilgim olmadığını söyledim." "'Dost olup sonra onu öldüreceğim' dedi" Diğer tanık Çağrı K. ise nisan ayında Tuğyan'ın kendisini arayıp annesini şikayet ettiğini söyleyerek, şunları kaydetti: "Abi ben katil olacağım, kendisi her b.ku yiyor, hayatıma müdahale ediyor, ben bunu öldüreceğim' dedi. Burada kastettiği Tuğyan'ın K. isminde bir sevgilisi vardı. Bu K. evli ve çocukluydu. Bu nedenle Gül abla Tuğyan'ın, K. ile görüşmesini istemiyordu. Ben telefonda Tuğyan'ı sakinleştirdim, sonrasında beni Bircan aradı 'ben Armutlu'dayım Tuğyan'a yetişemem sen Tuğyan'ı sakinleştir' dedi. 6-7 saat sonra Tuğyan yanıma geldi 'annemi öldüreceğim, evde 2 milyonluk altın var, onu satsam beni idare etmez' şeklinde söylemlerde bulundu, mayısta benden para istedi, parayı alıp Tekirdağ'a gitti, orada konsomatrislik yapmış, kendisi söyledi. Haziranda Tuğyan pet şişeyle evime geldi, şişenin içinde madde vardı annesi için 'Bu kadın ölecek. Ben annemle dost olacağım, erkek kardeşime değer veriyor, çünkü o yalaka ama ben dost olup sonra onu öldüreceğim' dedi." Çağrı K., Tuğyan'ın çok fazla kumar oynadığını hatta Güllü'yü de kumara alıştırdığını ileri sürerek, "Tuğyan defalarca annesini öldüreceğini bana söylemişti. Hatta kızının bakıcısının oğlu olan Osman'dan benim yanımda Glock marka silah bulmasını istemişti, ancak bu silahı ne için kullanacağını söylemedi, ben bu silahı annesi için istediğini düşünüyorum" ifadelerine yer verdi.

Gemi kaptanına 9 yıla kadar hapis istemi Haber

Gemi kaptanına 9 yıla kadar hapis istemi

Yalova'dan 4 Ağustos'ta 'Graywolf' isimli teknesiyle Bozcaada'ya gitmek üzere denize açılan iş adamı Halit Yukay'ın (43) ölümüyle sonuçlanan Balıkesir'in Erdek açıklarındaki kazayla ilgili soruşturma tamamlandı. Yukay'ın yatına çarptığı iddia edilen 'Arel 7' kuru yük gemisinin kaptanı Cemal Tokatlıoğlu'un 9 yıla kadar hapis cezası istendi. Olay, 4 Ağustos 2025 tarihinden meydana geldi. Yalova yat limanından denize açılan iş adamı Halit Yukay’ın teknesi, parçalanmış ve yarı batık halde Balıkesir'in Erdek açıklarında bulundu. Arama kurtarma ekiplerinin uzun süren çalışmaları sonucu, Yukay’ın cansız bedeni yaklaşık 30 gün sonra denizden çıkarıldı. Yukay, 9 Eylül 2025 tarihinde öğle namazını müteakip Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii'nde cenaze töreninin ardından Ümraniye Hekimbaşı Mezarlığı'na defnedildi. İlk günden itibaren titizlikle yürütülen soruşturma tamamlandı. Savcılık, kazaya neden olduğu iddia edilen geminin çarpışma sonrası durmayarak yardımda bulunmadığını tespit etti. Hazırlanan iddianamede, tekneye çarptığı iddia edilen 'Arel 7' isimli kuru yük gemisinin tutuklu kaptanı Cemal Tokatlıoğlu'nun (61), 'Taksirle ölüme neden olmak' ve 'Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmeme’ suçlarından 3 yıldan 9 yıla kadar hapsi istendi. Hazırlanan iddianame, ilgili mahkemeye gönderildi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.