Yaşar Üniversitesi Haberleri - Son Dakika Yaşar Üniversitesi Haber Güncel Gelişmeler

İzmir’den Malezya’ya sanat köprüsü

Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Lale Dilbaş, Malezya’daki uluslararası tasarım konferansında Yaşar Üniversitesi’ni temsil etti. 36 yıldır düzenlenen 18. Katılımcı Tasarım Konferansı 2024 Sibu-Sarawak, Malezya’da gerçekleşti. Sarawak Teknik Üniversitesi’nin (UTS) ev sahipliği yaptığı konferansta 24 ülkeden araştırmacılar, 100’e yakın makale ve araştırma projesi sundu. Toplumsal faydaya ve sürdürülebilirliğe yönelik sanat, zanaat ve katılımcı tasarım projelerinin başvurduğu yarışmada jüri üyesi olan Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Lale Dilbaş, Northumbria Üniversitesi’nden Prof. Joyce Yee ile birlikte tüm dünyadan farklı içeriklerdeki 11 projeyi değerlendirdi. Prof. Dr. Dilbaş ve Prof. Yee, ödül alan iki projeyi Sarawak Eyaleti Başbakanı Tan Sri Abang Zohari‘nin de katıldığı törende sundu. Prof. Dr. Dilbaş organizasyonla ilgili, “Verdiğimiz bu ödüller, klasik tasarım ödülleri gibi tasarımcıya veya ürüne değil, ortak çalışmalara verilen ödüllerdir. Katılımcı tasarım yaklaşımının Yaşar Üniversitesi’nin ‘Topluma Hizmet’ stratejisi ve amaçlarıyla ne kadar çok örtüştüğünü bu uluslararası akademik platformda bir kez daha gördüm. Sanat ve Tasarım Fakültesi olarak toplum için toplumla birlikte sorunlara çözüm üretebileceğimiz araştırma projelerimizi sürdürmemizin ne kadar önemli olduğu burada yine ortaya çıkıyor” dedi. Prof. Dilbaş, konferansın ardından uzmanlık alanlarından biri olan Güney Asya geleneksel çömlekçiliği üzerine yaptığı araştırmalara devam etmek üzere Malezya’dan Endonezya’ya geçti. Herkes için tasarım Konferansta, bilim adamları ve tasarımcıların halkla birlikte herkes için sorunlara çözüm ürettikleri çağdaş bir yöntem olan katılımcı tasarıma dikkat çekildi. Hiyerarşinin olmadığı, demokratik ve kapsayıcı olan bu yöntemde her bireyin yaşam bilgi ve deneyimi araştırma ve çözümler için önemli veri kabul ediliyor.

Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğrencileri İnovatif Mezuniyet Projeleriyle Fark Yaratıyor

Uluslararası alanda çok önemli teknoloji firmalarına nitelikli işgücü yetiştiren Yaşar Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’nün mühendis adayları, üretim veriminden, güvenliğe, sanal gerçekliğe kadar ilginç konularda fark oluşturan mezuniyet projeleri geliştirdi. Öğrencinin bağımsız araştırma yapabilmesi için gerekli yeteneklerini geliştirmeyi, gerçek hayat mühendislik problemlerini analiz edebilme yeteneği edinmesini, problemlere daha geniş bir bakış açısıyla bakabilmesini amaçlayan Yaşar Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği lisans programından bu yıl mezun olacak öğrenciler mezuniyet projeleri ile bilgi ve becerilerini ortaya koydu. Genç mühendis adayları mezuniyet projeleri kapsamında, Akıllı Tarım, Enerji Verimli Hassas Sanal Gerçeklik Eldiveni ve Görüntü İşleme Sistemi, Kaska Entegre Kumanda Sistemli İnsansız Kara Aracı gibi başarılı projeler geliştirdi. Öğrencilerin, Selçuk Yaşar Kampüsü’nde sergilediği projelerden bazıları şöyle: Yapay zeka ile bitkiye ihtiyaç tespiti İrem Eren, İrem Bekar, Sezin Özturkut tarafından geliştirilen “Akıllı Tarım” projesinde; yapay zeka kullanarak bitkilerin yapraklarının resimleri ve sensörler ile toplanan veriler işleniyor. Böylece su veya ilaç ihtiyacı tespit eden çiftçilere yardımcı bir sistem ortaya çıkıyor. Sanal gerçeklik eldiveni Ali İbrahim Cambazoğlu ve Hasan Çakmak tarafından geliştirilen ve TÜBİTAK 2209 A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı kapsamında desteklenen “Enerji Verimli Hassas Sanal Gerçeklik Eldiveni ve Görüntü İşleme Sistemi” ise; kullanıcının elinin üstüne konan bir devre ve bir eldiven yardımıyla bilgisayardaki programları kontrol etmeyi ve çizim yapmayı sağlayan düşük bütçeli bir ara yüz olma özelliği taşıyor. İnsansız kara aracı Atakan Arslan, Çağan Başkent ve Murat Doğa Darıcı tarafından geliştirilen “Kaska Entegre Kumanda Sistemli İnsansız Kara Aracı” da özellikle askeri projelerde ulaşılması zor ve tehlikeli yerlere ulaşmak ve verilen görevleri yapmak için düşük maliyetli bir araç olarak tasarlandı. Tüm tasarım ve üretimi öğrenciler tarafından yapılan insansız kara aracı, açık alanda 1 kilometre kadar gidebiliyor. Sensör füzyon görüntü işleme teknolojisi ile kask sağa sola çevrilince kamera da dönüyor.

Yapay Zeka Destekli Üç Boyutlu Oyuncaklar Ürettiler

Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü lisans seçmeli derslerinden biri olan Deneysel Tasarım dersinde öğrenciler, tasarım sürecinin konsept ve ürün geliştirme aşamalarında üretici yapay zeka kullanımını deneyimledi. Dr. Öğretim Üyesi Sevi Merter ve Araştırma Görevlisi Atabey Güneç tarafından yürütülen projede 19 öğrenci, insan ve yapay zeka iş birliğiyle fantastik evrenler oluşturarak bu evrenlerde yaşayan karakterler tasarladı. Yapay zeka desteğiyle geliştirilen hikayeler ve konseptler, yine yapay zeka desteğiyle ürün haline getirildi. Öğrenciler, her bir oyuncağın yapay zeka tarafından üretilen versiyonlarına dayalı CAD modelleri oluşturup oyuncakları 3D baskı ile üretti. Oyuncaklar, “Plastik Fanteziler: Yapay Zekâ Üretimli Tasarım Oyuncakları” adıyla Yaşar Üniversitesi’nde sergilendi. Proje kapsamında, Buse Kızılkaya, Canan Oktay, Ceylin Bakıcı, Elifsu Celep, Fatma Sündüz Genç Zmphyra Universe adlı evreni, Eren Aközel, Arda Gürkan İspir, Alper Ozaman, Şafak Sayıldı ve Serhat Sürer Apocalipso adlı evreni oluşturdu. Underground Universe evreninin tasarım ekibinde Ender Asar, Karsu Özyurt, Nazmiye Çetik ve Kaan Gürbüz yer alırken Vahato ekibinde ise Alara Cihaoğlu, Duru Tunçer, Arda Başa ve Taha Semih Yazan görev aldı. Projeye dair açıklama yapan Sevi Merter, “Bu projedeki genel deneyim hem öğrenciler hem de eğitmenler için oldukça olumlu, aydınlatıcı ve keyifliydi. Ders kapsamında yapay zekanın tasarım sürecine entegrasyonunun, tasarım eğitimi ve tasarım uygulamalarının geleceği açısından ne gibi fırsatlar sunduğunu anlamayı hedefledik. Üretici yapay zekâ, bu süreçte tasarımın sınırlarını zorlayarak, tasarım ve hikâye anlatımının ufuklarını genişletmemizi mümkün kıldı ve tasarım sürecinde geleneksel yöntemlerin tamamlayıcısı oldu. Aynı zamanda, farklı anlatım ve ifade biçimlerini keşfetmemizi sağlayarak tasarım sürecini zenginleştirdi ve hızlandırdı” dedi.

Naciye Gökçen Kaya: "Vize sorunu geçici bir süreç"

Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Naciye Gökçen Kaya, Yaşar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nün Uluslararası Politika dersine konuk oldu. Büyükelçi Kaya, son yıllarda artan yurt dışı vize reddi sorunu hakkında konuşarak, “Biz engelleniyoruz sanıyoruz ama aslında yurt dışına çıkmak isteyen insan sayısı çok arttı. Konsoloslukların kapasitesi artmalı. Eriştiğimiz noktada, bu genç dinamik nüfusumuzla, başka ülkeler bize kapılarını açacak. Bu geçici bir süreç” dedi. Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Naciye Gökçen Kaya, Yaşar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü ve AB Mükemmeliyet Merkezi iş birliğinde, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökay Özerim moderatörlüğünde düzenlenen etkinliğe konuk oldu. Kaya, “Diplomatik Sınırları Keşfetmek: Latin Amerika'dan Perspektifler” başlıklı bir seminer verdi. Şilililer, Türk dizilerine hayran Latin Amerika ülkelerinden Şili’de görev yapmış olan Kaya, “Şilililer kendilerini Türklerle özdeşleştiriyor. Türk dizilerine yoğun ilgileri var hatta çocuklarına bu dizilerdeki karakterlerin isimlerini veriyorlar. Şili dizilerin dublajını yapıyor ve tüm Latin Amerika ve İspanya’ya gönderiyor. Bu bölgede dizilerimiz ve yemeklerimiz sayesinde kamu diplomasisi bakımından büyük başarımız oldu. Ekonomik ilişkilerimiz de oldukça gelişti” diye konuştu. “Konsoloslukların kapasitesi artmalı” Son dönemdeki yurt dışı vizesi sorunuyla ilgili açıklama yapan Kaya şunları söyledi: “İzmir’de büyük sorun var. Almanya İzmir Başkonsolosluğu’nun sorunu yeterli kapasitede personel olmaması. Dünyadaki en büyük konsolosluk ağının Türkiye’de olduğunu, buna rağmen yetmediğini, çok fazla talep olduğunu söylüyorlar. Halkımızın küreselleştiğini düşünüyorum. Yurt dışına çıkış için gerekli olan şartlar artık daha kolaylaştı. Biz engelleniyoruz sanıyoruz ama aslında yurt dışına çıkmak isteyen insan sayısı çok arttı. Konsoloslukların kapasitesi artmalı. Gençlerimiz çok dinamik, dünyanın her yerinde olmak, her yeri görmek istiyor. Bunun etkisi var. Tabii ki Türkiye'nin Avrupa Birliği’nin üyesi olması gerekiyor. Buna hakkı var. 1960’lı yıllardan beri sürdürdüğümüz bir müzakere var, bize verilmiş sözler var. Mevzuatlarımızı değiştirdik, bu şekilde kalmaması gerekiyordu. Kıbrıs Rum Yönetimi’nin üye olarak alınması bizi engelledi. Ama bu bir yerde daha fazla sürdürülebilir olmayacak. Avrupa’nın Türkiye’nin dinamik ve yetişmiş gençlerine ihtiyacı var. Eriştiğimiz noktada, bu genç dinamik nüfusumuzla, başka ülkeler bize kapılarını açacak. Bu geçici bir süreç.”

#Yaşar Üniversitesi

İzmir’den Malezya’ya sanat köprüsü

Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğrencileri İnovatif Mezuniyet Projeleriyle Fark Yaratıyor

Yapay Zeka Destekli Üç Boyutlu Oyuncaklar Ürettiler

Naciye Gökçen Kaya: "Vize sorunu geçici bir süreç"