Hava Durumu

#Yatırımcı

Yeni Marmara Gazetesi - Yatırımcı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yatırımcı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Dursun Özbek Serveti ve Otelleri: Galatasaray Başkanının Hayatı ve İş Dünyası Haber

Dursun Özbek Serveti ve Otelleri: Galatasaray Başkanının Hayatı ve İş Dünyası

 Dursun Özbek Kimdir? Galatasaray Spor Kulübü'nün ikinci kez başkanlığını yapan Dursun Özbek, otomotiv ve turizm sektörlerindeki başarılı girişimleriyle tanınan bir iş insanıdır. 1949 yılında Giresun'un Şebinkarahisar ilçesinde doğan Özbek, İstanbul Galatasaray Lisesi'nde lise eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi'nden mezun oldu. Dursun Özbek'in Serveti Ne Kadar? 2022 yılında yeniden Galatasaray Spor Kulübü Başkanlığı'na seçilen Dursun Özbek'in servetinin yaklaşık 300 milyon dolar olduğu tahmin edilmektedir. Otomotiv ve turizm sektörlerinde yaptığı yatırımlar ve sahibi olduğu otel zincirleri, onun Forbes dergisinde düzenli olarak yer almasını sağlamaktadır. Dursun Özbek Ne İş Yapıyor? Dursun Özbek, Galatasaray Spor Kulübü Başkanlığı'nın yanı sıra otomotiv sektöründe yedek parçacılık yaparak iş dünyasına adım atmıştır. Turizm sektörüne ise 1988 yılında giriş yapmış ve Nippon ve Point Hotel zincirlerini kurmuştur. Özbek, yatırımcı ve işletmeci kimliğiyle tanınmaktadır.  Dursun Özbek'in Otelleri Hangileri? Dursun Özbek'in sahip olduğu otel zincirleri arasında: - Point Otel Taksim - Point Otel Barbaros - Point Otel Ankara - Nippon Otel Taksim - Kimeros Park Holiday Village Kemer - Kimeros Ma Biche Hotel Kemer Dursun Özbek Nereli ve Kaç Yaşında? Dursun Özbek, Giresun'un Şebinkarahisar ilçesinde doğmuş olup yaşamını küçük yaşlardan itibaren İstanbul'da sürdürmektedir. 1949 doğumlu olan Özbek, 2024 yılı itibariyle 75 yaşındadır.  Dursun Özbek'in Aile Hayatı Dursun Özbek, 1973 yılında Mesude Özbek ile evlenmiştir ve bu evlilikten Gökhan ve Neslihan adında iki çocuğu bulunmaktadır.

Sütçü: “Türkiye’de bir ilk olarak beton santrali kurduk”  Haber

Sütçü: “Türkiye’de bir ilk olarak beton santrali kurduk” 

 Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi (AOSB), sahip olduğu uluslararası standartlardaki alt ve üst yapısı ile yatırımcıların öncelikli tercihi olmaya devam ediyor.   Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi (AOSB), son yıllarda hız verdiği alt ve üst yapı yatırımlarının yanında, genişleme yönünde attığı adımlar ile yerli ve yabancı yatırımcıların yakından takip ettiği bir bölge haline geldi.  AOSB’de altyapısı ve üstyapısı tamamlanmış parseller için onlarca sanayicinin sıra beklediğini vurgulayan Sütcü, bunun yanında talepleri karşılamak adına 6 milyon metrekarelik ek alanı ön tahsis yoluyla yatırımcılara açtıklarını söyledi. Sütcü, şöyle devam etti:  “İleriye dönük olarak, iki yıl sonra tamamlanmak üzere 6 milyon metrekarelik bir yer açtık. Bunun resmi prosedürlerini tamamladık. Buradan net 4 milyon metrekare yatırım arazisi çıkacak, iki milyon metrekaresi de yol, yeşil alan ve diğer bölümler olacak. Bu 4 milyon metrekarenin 3 milyonunu ön tahsis yoluyla sanayicilere tahsis ettik. Bekleyenlerin büyük kısmına buradan yer verdik. Sanayicilerimize iki yıl sonra altyapısı, üstyapısı bitmiş şekilde arazilerini tahsis etmek için özel protokol yaptık. Zaten Sanayi Bakanlığımızın kanun ve yönetmelikleri buna cevaz veriyor. Sanayi Bakanlığımız iki sene öne bunun yolunu açtı. Biz de ön tahsis yöntemini kullanarak uluslararası çok büyük firmaların, yatırımcıların da aralarında olduğu, çok geniş arazi alanların da olduğu tahsisleri gerçekleştirdik. 400 dönüm alan sanayicilerimiz de var, 10, 20, 50 dönüm alanlar da. Herkesin talebini karşıladık, 6 milyon metrekareye ek 35 milyon metrekareye başladık”  Sütcü, AOSB genişleme çalışmalarının 6 milyon metrekare ile sınırlı kalmayacağını belirterek, “Bunun dışında ileriye dönük 35 milyon metrekarelik genişleme çalışması için resmi prosedürleri yapmaya başladık. Bütün bunların sonunda Adana OSB’nin alanı 60 - 70 milyon metrekarelere çıkıyor ve Türkiye’nin en büyük OSB alanlarından biri, hatta ilk sırada olabilir” diye konuştu.  AOSB’nin uluslararası standartlara sahip olduğunun altını çizen Sütcü, “Dünyanın neresinde olursa olsun, bir sanayicinin ihtiyaç duyacağı alt ve üst yapılar Adana OSB’de mevcut. Bizim en büyük özelliğimiz bu. Bunun göstergesi de; şu anda burada 30’a yakın, yüzde 100 yabancı sermayeli sanayi kuruluşu var. Şunu iddia ediyoruz; Türkiye genelinde yaklaşık 400 OSB içerisinde; Adana OSB, Avrupa ve Amerika’dan tüm yatırımcıların ihtiyacını karşılayabilecek bir organize sanayi bölgesi. Biz bunları daha işlevsel hale getirmek, daha iyi yaşanılabilir bir OSB için çalışıyoruz. Üreticinin, sanayicinin tüm ihtiyaçlarını OSB bünyesinde karşılayabilecek altyapı ve üstyapı olanaklarını sağlamayı istiyoruz” ifadesini kullandı.    “Türkiye’de bir ilk olarak beton santrali kurduk”  Bu çerçevede OSB’deki sanayicilerin fabrika inşatlarını yaparken ihtiyaç duyacağı betonu üretmeye başladıklarını dile getiren Sütcü, “Beton santrali kurduk ve yüzde 100 kapasite ile çalışıyor. Bu Türkiye’de ilktir. Buradan hem üyelerimizin hem de OSB altyapısının beton ihtiyacını karşılıyoruz, rekabet ortamında sanayicilerimize alternatif de sunmuş oluyoruz” dedi.  Devlet Hastanesine bağlı poliklinikler, noter, gümrük, emniyet, itfaiye, üniversiteler gibi birimlerle her alanda aktif bir bölge olduklarını ifade eden Sütcü, ifadelerini şöyle sürdürdü:  “Amaç, şu; buraya gelen sanayici, tüccar ‘her şeyim var, şehir hayatından 40 kilometre uzakta hiçbir şeye ihtiyacım yok, tüm hizmetler ayağımda ve ben sadece Türkiye’nin ekonomisine, istihdamına katkı sağlayacak işlerle, işimle uğraşmalıyım’ diyecek. Biz buna yenilikçi OSB diyoruz, tamamlayıcı, sürdürülebilir OSB diyoruz.”  Gelecek projeksiyonlarını uzan vadeli yaptıklarını vurgulayan Sütcü, “Adana OSB, klasik OSB yönetiminden ziyade ileriye dönük bakıyor, 5 yıl, 10 yıl, 20 yıl sonra nasıl bir OSB olması lazım diye düşünüp bu mantıkla hareket ediyor. Bu süreçte eskiyen su, atık su hatları, yollarımız, asfaltlarımız hepsi yenileniyor. Yeni açtığımız alanların en az 30 - 35 yıl dayanacak altyapısını, elektrik dahil hazırlıyoruz. Bu seneki (2024) bütçede altyapı yatırımlarının tutarı en az 1 milyar lira” diye konuştu.  Sütcü, bölgede sanaycilerin ihtiyaçları doğrultusunda hizmete açtıkları bazı birimler arasında; Kamu Kampüsü, AOSB Proje Destek Ofisi, ÇÜ Meslek Yüksek Okulu ve Özel Erkan Teknoloji Koleji’nin olduğunu sözlerine ekleyen Sütçü şunları kaydetti:  “Sanayicinin en büyük problemi hem yatırım hem de ihtiyaç anında kullanmak için faiz oranları yüksek. Finansa ulaşım bir problem. Ayrıca TL maliyetlerimiz çok arttı. Dolar bazında ihraç ettiğimiz ürünlerin yabancı para cinsinden maliyetleri arttı. Bu durum, bizim Avrupa ve Amerika pazarlarında Uzakdoğu ile rekabetimizde olumsuz etkiye yol açıyor. AOSB’nin doluluk oranı yüzde 100, istihdam 41 bin 489, parsel sayısı 566, OSB alanı 2 bin 270 hektar, faal firma 428, yabancı sermayeli firma 27, dış ticaret hacmi 1.7 milyar dolar, İSO 500’de firma sayısı 16 , TİM 1000’de firma sayısı 17, 21 sektörde üretim yapılıyor. AOSB’de toplam 21 sektörde faaliyet var. Metalde 78, kauçuk ve plastikte 72, tekstilde 71, kimyada 43, gıdada 31 firmanın üretim yaptığı bölgede ayrıca; kağıt, metal olmayan mineraller, petrol, makine, elektrik, ağaç, eczacılık ve diğer sektörler gruplarında firmalar bulunuyor. Kurulu GES gücü 202 MW. AOSB’ye ait kullanma suyunda yer alan GES tesisinin kurulu gücü 2.1 Mwe olup, 2023 yılı çalışmaları ile birlikte 52 adet Güneş Enerjisi Santrali (GES) tesisi devreye alınarak bölgedeki tüm güneş enerji santrallerinin toplam kurulu gücü ise 202 MW’ı buldu. Ayrıca, 58 firmaya Lisanssız Güneş Enerji Santrali kurması yönünde çağrı mektupları verildi. Bunların GES kurulum süreçleri tamamlandığında toplam kurulu gücü 295 MW’a ulaşmış olacak. Yapımı tamamlanan projeler, İzleme ve Koordinasyon Merkezi, Otoban İkinci Bağlantılı Kavşak Projesi, Atık Su Arıtma Tesisi İyileştirme Yatırımı Projesi, KÜP Girişimcilik Merkezi, GES Projesi (2.622,8 Kwp. Kullanma suyu tesisi ihtiyacının 1/3’ü karşılanıyor), Semt Polikliniği, Trafo Merkezi, Galeri Hattı, Yapım ve proje çalışması devam edenler , AOSB 4’üncü İlave Alan Altyapı Çalışmaları (99.35 hektar), Çamur Yakma Tesisi, Atık Su Arıtma Tesisi Kapasite Artışı (Mevcut Atık Su Arıtma Tesisine ilave olarak her biri 40 bin metreküpten, toplam 80 bin metreküp kapasiteli yeni tesis planlanıyor.), 599.5 hektar altyapı projesi (Burada konut, cami, lojistik merkezi ve kuzey bağlantı köprüsü planlanıyor.), İtfaiye ve Afet Koordinasyon Merkezi Projes, Anaokulu Projesi, Green AVM Projesi, Akaryakıt İstasyonu, Otel ve İş Merkezi Projesi.” 

Antalya yabancıların konut yatırımında birinci oldu Haber

Antalya yabancıların konut yatırımında birinci oldu

Yılda 10 milyondan fazla turistin tatil yaptığı Antalya, zamanla yabancıların yaşam için tercih ettiği bir kent haline dönüştü. Rusya-Ukrayna savaşı sonrası yabancı yatırımcı sayısı artan kentte, yabancılara ait 6 bin 108 şirket faaliyetini sürdürüyor. Kentteki yabancı yatırımcıların ülkelerine göre sıralamasında Ruslar ilk sırada yer aldı. Rus yatırımcılar kentteki yabancı firmaların yüzde 20'sini oluşturdu. Yabancı firmaların milliyetlerine göre dağılımında 1224 şirketle Rusya'nın ardından 751 şirketle Almanya, 676 şirketle İran, 302 şirketle Azerbaycan, 270 şirketle Ukrayna yer aldı. TOPTAN VE PERAKENDE GIDA PAZARLAMASI SEKTÖRÜNDE YATIRIM Yabancılar, kentte en çok 495 şirketle toptan ve perakende gıda pazarlaması sektöründe yatırım yaptı. Yabancıların ilk 5 sıradaki yatırım tercihi toptan ve perakende gıda pazarlaması sektörünün ardından 478 şirketle gayrimenkul faaliyetleri, 451 şirketle inşaat faaliyetleri, 410 şirketle seyahat acentesi, tur operatörü ve diğer rezervasyon hizmetleri, 355 şirketle tarımsal ürünlerin ticareti sektörü oldu. BU YIL 666 YENİ ŞİRKET Antalya'da, geçen yıl ocak-ekim döneminde ayda Rusya kaynaklı kurulan şirket sayısı 222 oldu. Aynı dönemde kentte en fazla şirket kuran Rusya vatandaşlarını, 101 şirketle İran, 95 şirketle Almanya, 49 şirketle Ukrayna vatandaşları takip etti. Yabancılar bu yıl ekim ayına kadar Antalya'da 666 yeni şirket kurdu. 2021 yılının 9 ayında açılan yabancı şirket sayısı 349, 2022 yılında ise 810 olarak gerçekleşti. Bu yılın 9 ayında açılan şirketlerin milliyetlere göre dağılımında Rusya'dan 238, Almanya'dan 59, İran'dan 57, Ukrayna'dan 44, Azerbaycan'dan 36 firma yer aldı. Türkiye'de yabancıların iş yatırımında 6 bin 108 şirket sayısıyla İstanbul'un ardından ikinci sırada yer alan Antalya, bu yıl yabancıların en fazla konut aldığı kent oldu. Bu yıl Türkiye'de yabancılara yönelik konut satışında ilk sırada yer alan Antalya'da, yabancılar ekim ayına kadar 10 bin 372 konut aldı. Geçen yıl Rusya- Ukrayna savaşı sonrası Antalya'da ocak-eylül döneminde yaşanan yabancılara yönelik konut satışı yoğunluğu bu yıl aynı dönemde gerçekleşmedi. Geçen yıl ocak-eylül döneminde 14 bin 656 olan yabancıya yönelik konut satışı, bu yıl aynı dönemde 10 bin 372'ye geriledi.

Van'da muz, Erzurum'da, Ağrı'da domates imkansız değil Haber

Van'da muz, Erzurum'da, Ağrı'da domates imkansız değil

17 Ekim Dünya Jeotermal Günü nedeniyle, Türkiye’nin bu alandaki gelecek vizyonu hakkında görüşlerini açıklayan Jeotermal Enerji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı (JED) Ali Kındap, Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgelerinin (TDİOSB) ülke coğrafyasının tümüne yayılan jeotermal kaynaklar ile birlikte planlanması ve mutlaka bu kaynakların yakınına kurulması gerektiğine dikkat çekti.  Bin 925 metre rakım ve eksi 35 derecede domates üretimi  Türkiye’de bin 500’ün üzerinde doğal çıkış noktası olan jeotermal enerjinin, her ilde her türlü tarım ürününün yetişmesine imkan tanıyacak yeterlikte olduğunu sözlerine ekleyen Kındap, “Ayaklarımızın altında bulunan ve kullanılmayı bekleyen jeotermal kaynaklarımızla bugün Ağrı’da domates, Van’da muz, Erzurum’da çilek yetiştirmemiz; hatta ‘Anamur muzu’ olarak tüm dünyanın tanıdığı yeni markalar oluşturmamız mümkün. Bu üretimlere ilişkin çok özgün örneklerimiz de var. Ve bu örneklerdeki verimlilik ve rekolte seviyesi, bu alanda dünyada söz sahibi olan ülkeler ile rahatlıkla yarışabilecek seviyede. Sözgelimi Nevşehir’in Kozaklı ilçesinde ve Ağrı’nın bin 925 metre rakımlı ilçesi Diyadin’de eksi 35 derecede üretilen domates, Antalya’da üretilen domatesten daha rekabetçi olabiliyor. Antalya’da üretilen domatesin 800 kilometre uzaktaki İstanbul’a taşınmasının gereği de anlamı da yok. Jeotermal seralar ile tarımsal üretimimizi artırarak gıda fiyatlarını düşürebilir ve bu alanda dünyanın önde gelen ihracatçı ülkelerinden biri olabiliriz” dedi.  “10 yıl içinde 100 bin dönüm jeotermal seraya ulaşabiliriz"  Jeotermal kaynak zenginliği açısından Avrupa’nın lider, dünyanın dördüncü ülkesi Türkiye ile kıyaslanmayacak ölçüde düşük jeotermal kaynağı olan ülkelerin, jeotermal seracılıkta Türkiye’den daha ileride olmasını kabullenmek istemediklerini kaydeden Kındap, tarımsal üretimlerin tüketimin olduğu yerde ya da yakınında konumlanması gerektiğini belirtti.  Türkiye’de bugün itibarıyla 5 bin 293 dönüm jeotermal seranın üretim yaptığını anımsatan Kındap, Türkiye’nin 10 yıl içinde 100 bin dönüm jeotermal sera büyüklüğüne rahatlıkla ulaşabileceğine inandıklarını vurguladı.  “Yatırımcı hazır, destek bekliyor"  JED Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap şu değerlendirmeyi yaptı:  “Tüm dünyayı esir alan pandemi, savaşlar ve jeopolitik krizlerin kök sebepleri arasında ülkelerin en az enerji kaynakları kadar önem verdikleri gıda güvenliğini sağlama endişesi yatıyor. Yakın gelecekte dünya gıda ve su savaşlarına tanık olacak. Bu nedenle ülkemiz geleneksel tarım üretimini mutlaka topraksız tarım ve jeotermal seracılık uygulamaları desteklemek zorundadır. 85 milyon insanımızı sağlıklı, ucuz ve erişilebilir gıda ile buluşturmak zorundayız. Bu alanda açık ara dünyanın üretim üssü olma potansiyeline sahip konumdayız. Jeotermal kaynaklarımızla, Anadolu coğrafyasının her yerinde istediğimiz sebze ve meyveyi üretebilecek imkâna sahibiz. Bu alanda yatırım yapmak isteyen çok sayıda yatırımcımız var. Tarım ve Orman Bakanlığımız başta üzere tüm merkezi ve yerel otoritelerinden beklentimiz, farklı sebeplerle üretim yapılmayan tarım arazilerinde bu yatırımları destekleyici mekanizmaları harekete geçirmesi ve uygun faiz oranları ile kredi desteği sağlamasıdır. Bu alana yatırılacak her kaynak, bize tarım ürünleri ithalatının azalması ve bu ithalat için harcadığımız dövizimizin cebimizde kalması demektir.”  Türkiye'de bugün 5 bin 293 dönüm jeotermal serada üretim yapılıyor  Dünyanın en yüksek 4’üncü jeotermal kaynak zenginliğine sahip ülkesi Türkiye’de halen 5 bin 293 dönüm alanda jeotermal seracılık yapılıyor. Afyonkarahisar 900 dönüm ile ilk sırada yer alırken, İzmir 819 dönüm ile ikinci, Manisa 756 dönüm ile üçüncü sırada yer alıyor.  İzmir-Dikili (3 bin dönüm), Denizli Sarayköy (700 dönüm) ve Ağrı-Diyadin’de (1,3 bin dönüm) kurulan TDİOSB’ler jeotermal kaynakla ısıtılacak. Balıkesir’in Gönen ilçesinde kuruluş çalışmaları süren jeotermal kaynakla ısıtılacak TDİOSB ise 8 bin dönüm büyüklüğü ile dünyanın en büyüğü olacak. 10 milyar TL’ye mal olacak bu projede 10 bin kişiye istihdam sağlayacak.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.