Hava Durumu

#Yemek

Yeni Marmara Gazetesi - Yemek haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yemek haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Müşteriye Çalışanlarından Öldüresiye Darp Haber

Müşteriye Çalışanlarından Öldüresiye Darp

Ankara'da ailesi ve iş arkadaşıyla birlikte iftar için restorana giden adam, yemek siparişlerinin gecikmesinden dolayı kalkmak istediği için çalışanlar tarafından darp edilerek burnunun kırıldığını iddia etti. Söz konusu işletme yetkilileri ise iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.   Olay, dün akşam Etimesgut'un Bağlıca semtinde yer alan bir restoranda meydana geldi. İddialara göre, Mimar Mert Onat Yıldırım (29), eşi, kardeşi ve iş arkadaşıyla birlikte iftar için restorana rezervasyon yaptırdı. Yıldırım ve beraberindeki kişilerden bazılarının yemek siparişleri iftar vaktinin üzerinden bir saat geçmesine rağmen gelmedi. Durumu tepki gösteren Yıldırım, hesabı ödeyip mekandan gitmek isteyince çalışanlarla arasında tartışma çıktı. Tartışmanın kısa sürede alevlenmesi üzerine saldırıya uğrayan Yıldırım, aralarında işletme sahibi E.U.'nun da bulunduğu yaklaşık 40 kişi tarafından darp edildi. Aldığı darbeler nedeniyle burnu kırılan ve vücudunun farklı yerlerinde hasarlar oluşan Yıldırım ambulansla hastaneye nakledildi. Sadece kendisinin değil başta kardeşi olmak üzere yanındaki diğer kişilerin de saldırıya uğradığını ileri süren Yıldırım olayın sorumluların hakkında şikayetçi olduğunu dile getirdi.  "Her gören vurmaya çalışıyordu"  Olayla ilgili konuşan Mert Onat Yıldırım, "Şirket çalışanlarımızla birlikte iftar yemeğine gittik. Restoran çalışanlarına yemekler geç geldiği için şikayetimizi ilettik. Yaklaşık 15 kişiydik. Masanın yarısından fazlasının yemeği gecikince hesabı ödeyip kalmak istediğimizi söyledik. Bu durum da kendilerini mutsuz etti. Yemeklerin geleceğini söylediler. Ardından hesabı ödemek istedim. Hep birlikte masadan kalktık. Oradaki yetkili bana sinirlendi ve bağırmaya başladı. Aldırış etmeden mekanı terk etmek istedim. Kız kardeşimin bağırma sesini duyunca geri döndüm. O sırada da kavga çıktı. Önce birkaç kişi saldırdı. Ardından da sayı gittikçe çoğaldı. Adeta arbede oldu. 30 ila 40 arasında kişinin saldırısına uğradım. Her gören vurmaya çalışıyordu. Burnumda ciddi kırıklar var. İyileştikten sonra ameliyat olacağım. Nefes alamıyorum, ameliyat olmadan da alamayacağım. Düzenli olarak spor yapan birisiydim, artık yapamayacağım. Yorgun ve yıpranmış hissediyorum" ifadelerini kullandı.  "Çalışanların yarısı Türk değildi"  Restoranda çalışan kişilerin kaçak işçi olduklarını ve sigortasız çalıştırıldıklarını iddia eden Yıldırım, "Orada çalışanların sigortalı işçi olduğunu da düşünmüyorum. Yarısından fazlası Türk bile değildi. Her şey 10 dakika sürdü. Hastaneye zor yetiştik. Şikayetçi olduk, peşlerini bırakmayacağız. Türk yargısının gerekli cezayı vermesini istiyorum. Restoran hakkında şikayet içeren çok fazla yorum var. Hiçbir şey yapamıyorum. Şu anda çalışmam gerekiyor ama yapamıyorum" şeklinde konuştu.  "Restoran çalışanı bana ‘Hak ettiniz' dedi"  Yıldırım'ın kız kardeşi Nilsu Yıldırım ise, "İftar için restoran gitmiştik. Arkadaşlarımızın bazılarının yemeği geldi ama bir saat geçmesine rağmen bizim siparişimiz gelmemişti. Birkaç kez yemeğin ne zaman geleceğini sorduğumuzda bize agresif tavırlarla cevap verdiler. Siparişlerimiz gelmeyince kalmak istedik. Ardından tartışmalar büyümeye başladı. Bizi ittirerek mekandan dışarıyı atmaya çalıştılar. Hiçbir yetkili de o sırada gelip çalışanlara uyarıda bulunmadı. Oradakiler bize, ‘Herkes oruçlu, böyle şeyler olabilir' dedi. Ben de böyle bir şeyi kabul edemeyeceğimizi söyledim. Ardından polisler geldi. Olayları anlattık. İçeriye tekrar girdiğimizde hiçbir personelin pişmanlık duymadığını gördüm. Bize gülüyorlardı. Abimin hastaneye kaldırıldığını söylediğimde oradaki kadın çalışan bana ‘Hak ettiniz' dedi. Şikayetçiyiz. Olaylar çok hızlı gelişti. Çok çabuk kalabalık oldular. Bu restoranın çalışanlarının kaba bir üslupla hizmet verdiğini çok kez duymuştuk" dedi.  İddiaların odağındaki işletme suçlamaları kabul etmedi  Söz konusu restoran yetkilileri ise olayın kendileriyle bir ilgisinin olmadığı ve müşteriler arasında yaşandığı iddia etti. Röportaj vermek istemediklerini dile getiren yetkililer suçlamaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. 

Mustafa Varank, Tarihi Abdal Meydanı'nda Vatandaşlarla Birlikle Sahurda Buluştu Haber

Mustafa Varank, Tarihi Abdal Meydanı'nda Vatandaşlarla Birlikle Sahurda Buluştu

Sosyal medyadan yaptığı paylaşım ile yüzlerce kişiyi bir araya toplayan Mustafa Varank, tarihi Abdal Meydanı'nda vatandaşlarla birlikle sahurda buluştu.   AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank'ın sosyal medyadan yaptığı, ''Bu Ramazan da geleneksel sahurumuzda buluşuyoruz. Bu gece saat 02.00'de herkesi Bursa Abdal Meydanı'nda sahur yapmaya bekliyoruz. Tabi ki tahanlı, simit ve çay benden, muhabbet sizden' paylaşımının ardından çok sayıda vatandaş, fırınların önüne geldi. Bursa'nın geleneksel lezzeti tahanlı, simit ve çay eşliğinde vatandaşlarla birlikte sahur yapan Varank, herkesin Bursa'yı gezip görmesi gerektiği söyledi.  Sahur buluşmasının Bursa'da bir gelenek haline geldiğini belirten Mustafa Varank, "Bursalı hemşehrilerimiz ve birçok vatandaşımız bu meydana gelip Ramazan ayında sahur yapıyor. Biz de hem bu geleneği devam ettirmek hem de vatandaşlarımızla beraber olabilmek için bu akşam buradayız. Sahur için bir araya geldik, sağ olsun kıymetli hemşehirilerimiz, hatta yakın illerden vatandaşlarımız bizim çağrımıza icabet etti. Burada güzel bir şekilde sahurumuzu yaptıktan sonra ibadetimize devam edeceğiz. Bursa, Türkiye'nin kadim şehirlerinden bir tanesi, birçok alanda Türkiye'nin öncü şehirlerinden. Aslında endüstrisiyle bilinen bir şehir ama tarihi, kültürü, turizmi ve gastronomisiyle aslında Türkiye'nin en önemli şehirlerinden bir tanesi. Biz de farklı alanlarda şehrimizi tanıtmaya gayret ediyoruz. Her fırsatta bir yandan vatandaşlarımızla bir araya gelmeye çalışırken bir yandan da şehrimizin reklamını yapıyoruz. Bu akşam da Bursa'nın artık bir geleneği olan Abdal'da sahurdayız. Sağ olsun arkadaşlarımız bu güzel ikramları vatandaşlarımızla paylaşıyor. Biz bu geleneği önümüzdeki dönemlerde de devam ettireceğiz. Burada Bursa Ticaret Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay bizimle beraber, ondan da bir söz aldık. Nasıl biz bu akşam vatandaşlarımızı davet ettiysek onlara ikramda bulunuyorsak önümüzdeki dönemde de başkanımızda vatandaşlarımızı davet edecek. Biz buradan şu çağrıyı yapalım. Bursa'ya gelip Bursa'yı görün, Bursa'yı gezin. Bursa'nın tarihiyle, kültürüyle beraber inşallah bu şehri tanıyıp ülkemizin her tarafı çok güzel ama biz Bursa'nın en güzel şehirlerinden biri olduğuna inanıyoruz. İnşallah gelenek ve göreneklerimizde de bu şehri tanıtmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu. 

"Ramazan’da az az, sık sık yeme şekli tercih edilmelidir.'' Haber

"Ramazan’da az az, sık sık yeme şekli tercih edilmelidir.''

Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Murat Keskin, "Ramazan’da sağlıklı beslenme alışkanlıklarına devam edilmesi sindirim sistemi sorunlarından korunmak için önemlidir. Uzun süreli açlıktan korunmak için, mutlaka sahur yapılmalı; ağır yağlı, baharatlı, acılı gıdalar yerine daha hafif olan çorba tercih edilmelidir. Ayrıca sahur ve iftarda süt ürünleri, sebze ve zeytinyağlı yemekler tüketilmelidir. Sahur ve iftarda alınan gıda miktarı azaltılmalı; iftardan sonra yaklaşık bir buçuk saat aralıklarla iki ara öğün alarak yeme düzeni oluşturulmalıdır" dedi.   Oruç tutarken mide sağlığını korumak için sahur ve iftarda sağlıklı beslenmek, ara öğünleri ihmal etmemek ve bol sıvı tüketmek gerekiyor. Ramazan’da sık görülen sindirim sistemi sorunlarını pratik tedbirler önleyebiliyor. Medicana Bursa Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Murat Keskin, Ramazan’da reflü ve mide problemlerinden korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi. Uzun süren açlık ve ardından kontrolsüzce yenilen yemeklerin midede ağrı, yanma, gaz, şişlik, hazımsızlık, kramplar ve reflüyü tetikleyebileceğini belirten Dr. Öğr. ÜyesiMurat Keskin, "Ramazan’da sağlıklı beslenme alışkanlıklarına devam edilmesi sindirim sistemi sorunlarından korunmak için önemlidir. Uzun süreli açlıktan korunmak için, mutlaka sahur yapılmalı; ağır yağlı, baharatlı, acılı gıdalar yerine daha hafif olan çorba tercih edilmelidir. Ayrıca sahur ve iftarda süt ürünleri, sebze ve zeytinyağlı yemekler tüketilmelidir. Sahur ve iftarda alınan gıda miktarı azaltılmalı; iftardan sonra yaklaşık bir buçuk saat aralıklarla iki ara öğün alarak yeme düzeni oluşturulmalıdır. Tüm öğünlerde gıdalar iyice çiğnenerek ve yavaş yavaş yenilmeli, hızlı yemekten kaçınılmalıdır. Bunun yanında şerbetli tatlılardan uzak durulup; sütlü veya meyveli tatlılar tercih edilmelidir" dedi.  Kızarmış yiyeceklerden tüketmeyin  Kızartılmış ve kavrulmuş besinlerin mide ve bağırsaklarda rahatsızlığa neden olabileceğine değinen Dr. Öğr. Üyesi Murat Keskin, "Bunun yerine haşlanmış, fırında ve ızgarada yapılmış yemekler tüketilmelidir. İftara hafif yemeklerle başlanmalı, ardından az yağlı sebze veya et yemeğine salata eşlik etmeli. Ayrıca öğünlerde alınan sıvı miktarı arttırılmalı, günde en az 2-2,5 litre su ile beraber taze sıkılmış meyve suları, sebze suları, ayran gibi içecekler tüketerek vücudun sıvı ihtiyacı karşılanmalıdır" şeklinde konuştu.  Öğünlerden sonra egzersiz önerisi  Sahur ve iftarda büyük porsiyonlar yerine, küçük porsiyonlar tüketilmesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Murat Keskin, şöyle devam etti:  "Ramazan’da az az, sık sık yeme şekli tercih edilmelidir. Hareketsizlikten özellikle kaçınılmalı, öğünlerden sonra kısa süreli yürüyüşler, hafif egzersizler yapılmalıdır. Özellikle reflüden korunmak için, sahurda yemekten hemen sonra değil en az yarım saat sonra yatılmalıdır. Mide ve karındaki gaz ve şişkinliğini, aynı zamanda kabızlığı engellemek için sebze, meyve, kepekli ekmek, kuru baklagiller gibi yüksek lifli gıdaların alınmasına özen gösterilmelidir." 

"Etli pide, sucuk, kızartma ve yağlı yiyeceklerden uzak durun" Haber

"Etli pide, sucuk, kızartma ve yağlı yiyeceklerden uzak durun"

Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, "İftarda hızlı ve telaşlı yemeyin. Hafif gıdalarla oruç açıldıktan 2 saat sonra bol sebzeli yemekler tüketilmesine, menüde yoğurt olmasına özen gösterin" diye uyardı.  Ramazan ayında, yıl boyunca alışılan yeme-içme düzeninde farklılaşmalar şekillendiğini belirten Tayar, "Sağlıklı beslenmeye önem veren insanlar olarak, Ramazan ayı gibi hem uzun soluklu sayılabilecek, hem de gerçekten keskin ve sert etkileri olabilecek bir dönemde beslenmemize ayrı bir özen göstermeliyiz. Hafif bir sahur çok önemlidir. Çay ve kahve gibi uyarıcı etkisi olmayan ve idrarla mineral atımına yol açmayan sıvılarla, kahvaltı tarzı bir sahur yemeği seçmek daha doğrudur. İftara kadar kan şekerinizin iyice düşeceğini, karaciğer ve pankreasınızın daha gevşek ve yavaş çalışacağını, sindirimle ilgili enzimlerin olağandan daha farklı salgılanacağını unutmayın. Bu nedenle, orucunuzu açarken, vücudunuza aşırı yüklenmeyin. Çorba gibi sıvı besinlerle, en çok iki dilim ekmek ve peynir-zeytin gibi hafif gıdaları yiyin. Hızlı ve telaşlı yemeyin. İftarınızı zeytin ve peynirle açtıktan iki saat sonra, bol sebzeli yemekler tüketin, menünüzde yoğurt olmasına da özen gösterin" dedi.  "Etli pide, sucuk, kızartma ve yağlı yiyeceklerden uzak durun"  İftarda alınacak gıdaların özenle seçilmesinin önemine işaret eden Tayar, "Baklava, helva gibi ağır tatlıları ve etli pide, sucuk, kızartma gibi bol yağlı yiyecekleri kesinlikle tüketmeyin. Çok fazla yemek yemek pankreasa şeker yüklemesi yapmaya benzer. Pankreas yorulur ve kan şekeri artar. Yemeğinizi ikiye bölerek karnınızı doyurmak, en doğruya yakın beslenme şekli olacaktır. Hafif yemeklerden başlayıp yavaş yavaş mideyi alıştırmalı, biraz ara verdikten sonra da diğer yemeklere geçerek nefsinizi köreltmelisiniz" dedi.  "Yatmadan önce bir bardak süt için"  Tayar, yatmadan önce bir bardak süt içilmesini ya da meyve tüketilmesini tavsiye ederek, şunları kaydetti;  "Sahurda ve iftarda hafif yiyecekler tercih edin. Özellikle sahuru kahvaltı şeklinde yapın. Çorba ve sebze yemekleri mutlaka sofranızda bulunsun. Oruç tutarken bütün gün su içilmeyeceğinden iftardan sonra bol bol su içilmeli, böbreklerin çalışması sağlanmalıdır. Bu dönemde kabızlık problemi ile karşılaşılabileceğini hatırlatalım. Bunun için de tahıllar gibi posalı, lifli gıdaları tüketmelisiniz. Ramazan boyunca dikkat etmeniz gereken öğünlerin başında sahur geliyor. Birçok kişi uykusunun en tatlı yerinde kalkmak istemediği için sahur yapmadan gün boyunca oruç tutmaya çalışıyor. Ya da geceden bir şeyler yiyip öyle yatıyor. Oysa oruç tutanlar için en önemli öğün sahurdur. Sahurda hazmı kolay besinler tercih edilmeli. Bir tost, yağsız tepsi böreği, yoğurt, komposto ve 1 veya 2 porsiyon meyve ideal sahur sofranız için bir alternatif olabilir. Bağırsak tembelliğini önlemek için de yeterli miktarda posalı, ya da lifli besin almanız gerekiyor." 

İftarda Hızlı Yemeyin Haber

İftarda Hızlı Yemeyin

Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Veysel Ciğerli, "Ramazan ayında yeterli ve dengeli beslenmek için et, yumurta, kuru baklagiller, sebze-meyveler, süt ve süt ürünleri ile ekmek-tahıl grubu besinlerden yeterli miktarda tüketilmesi gerekiyor. En önemlisi de, sahur yapmadan tutulan oruç, bitkinlik, sinirlilik, baş dönmesi ve aşırı susama gibi sorunlara yol açabilir" dedi.   Dengeli beslenme her zaman çok önemli ama özellikle Ramazan ayında yeme içme düzeninin değişmesiyle daha da önemli bir hale geliyor. Ramazan’da daha enerjik ve sağlıklı olabilmek için doğru beslenme hem bağışıklık hem de fit kalmak adına çok büyük önem taşıyor. Medicana Bursa Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü Uzm. Dyt. Veysel Ciğerli, Ramazan ayında vatandaşları dengeli beslenme yöntemleri hakkında bilgi verdi.  Yaş, cinsiyet ve günlük fiziksel aktivite oranına göre; kişilerin günlük alması gereken enerji, karbonhidrat, yağ ve protein oranları, her gün olduğu gibi Ramazan ayında da değişmiyor. Uzm. Dyt. Veysel Ciğerli, "Ramazan ayında yeterli ve dengeli beslenmek için et, yumurta, kuru baklagiller, sebze-meyveler, süt ve süt ürünleri ile ekmek-tahıl grubu besinlerden yeterli miktarda tüketilmesi gerekiyor" dedi.  Sahuru atlamayın  Bu yıl Ramazan ayında yaklaşık 13 saatlik açlık ve susuzluk halinin yaşanacağını belirten Uzm. Dyt. Veysel Ciğerli, "Oruç tutma süresi, metabolizmanın yavaşlamasına neden olur. Bunun sonucunda, iftarda fazla yemek, aşırı kalori almaya dolayısıyla da vücutta yağ depolanmasına yol açar. Bu durumda da kilo almak kaçınılmaz olur. Ramazan ayında, şüphesiz en sevilen öğün iftardır fakat en önemli öğün sahurdur. Oruç tutanların mutlaka imsak vaktine yakın bir zamanda sahur yapması, sağlığın korunması için önemlidir. Sahur yapmadan tutulan oruç; bitkinlik, sinirlilik, baş dönmesi ve aşırı susama gibi sorunlara yol açar" diye konuştu.  Protein ağırlıklı beslenin, en az 4 bardak su için  Sahurda protein ağırlıklı beslenmek gerektiğini vurgulayan Uzm. Dyt. Veysel Ciğerli, şu bilgileri verdi;  "Protein içeriği yüksek besinlerin tok tutucu özelliği vardır. Yumurta, süt, peynir, ceviz, az tuzlu zeytin ile birlikte hafif bir öğün tercih edilmeli veya çorba ile sebze yemekleri tüketilmelidir. Vücut direncini artırmak ve vücuda yeterli miktarda vitamin ve mineral alınmasını sağlamak için sebze ve meyveler sık tüketilmelidir. Beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmek, daha uzun süre tok kalmayı sağlayacaktır. Sahur vakti, en az 4 bardak su tüketilmelidir. Sahurda aşırı yağlı, tuzlu, şekerli ve unlu gıdalardan uzak durulmalıdır."  İftarda hızlı yemeyin  Ramazanın, yemek kültürü açısından en bilinen özelliğinin sofralardaki çeşitlik olduğunu söyleyen Uzm. Dyt. Veysel Ciğerli, iftar için önerilerini şöyle aktardı:  "Uzun süre açlık durumundan dolayı, iftar saatinde kan şekeri çok düşük seviyede olduğundan aşırı yemek tüketme isteği doğmaktadır. Yapılan hatalardan biri; hızlı ve aşırı yemek tüketmektir. İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanması, 15 dakika sonra az yağlı et yemeği veya sebze yemeği ile devam edilmesi uygundur. Beyaz ekmek, pirinç pilavı glisemik indeksi yüksek olan besinler yerine bulgur pilavı, tam tahıllı ekmek, kepekli makarna gibi posa yönünden zengin besinler tercih edilmelidir. Bu besinlerin yanında mutlaka protein ve kalsiyumdan zengin olan yoğurt veya ayran tüketilmelidir."  Aşırı yağlı ve tuzlu besinler tüketmeyin  İftar ve sahur arasındaki sürede beslenmeye önem vermenin, oruç tutulan saatlerde daha rahat olmayı sağladığını ifade eden Uzm. Dyt. Veysel Ciğerli, "Bu nedenle aşırı yağlı ve tuzlu besinler kesinlikle tüketilmemelidir. Bu besinler gün içinde daha çok susamaya ve su tüketilemedi için ödem ve yüksek tansiyon gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Karbonhidrat açısından zengin hamur tatlıları, kurabiyeler, yağlı hamur işleri ve kızartmalar boş enerji alınmasına ve kısa sürede acıkmaya neden olur" dedi. 

Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Soydemir,:“Önce sebze, ardından protein, en son karbonhidrat” Haber

Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Soydemir,:“Önce sebze, ardından protein, en son karbonhidrat”

Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Soydemir, yemekleri belirli bir sırayla yemenin kan şekerini dengelemeyi ve kilo kontrolünü sağladığını söyledi. Buna göre önce lifli gıdaların, ardından proteinlerin ve en son olarak da karbonhidratların yenilmesini tavsiye etti.   Yemek yeme sıralamasının tokluk mekanizması ve kilo verme süreci üzerindeki etkileriyle dikkat edilmesi gereken önemli bir konu olduğunu vurgulayan Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Soydemir “Yapılan bilimsel araştırmalar, yemekleri belirli bir sırada tüketmenin kan şekerinin dengelenmesine, tokluk hissinin uzatılmasına ve kilo kontrolünü kolaylaştırılmasına yardımcı olduğunu göstermektedir” dedi.  Öncelikle lifli gıdaları tüketmek, daha sonra proteinlere ve en son karbonhidratlara yer vermenin sıralamada en etkili yöntem olduğuna dikkat çeken Diyetisyen Soydemir bu sıralamanın, kan şekerindeki ani yükselişleri önlerken sindirimi daha yavaş ve kontrollü hale getirdiğini söyledi. Sebzeler ve tam tahıllar gibi lifli gıdaların mideyi doldurarak tokluk hissinin erken başlamasına yardımcı olduğunu; proteinlerin ise sindirimi yavaşlatarak uzun süre tokluk sağladığını belirten Diyetisyen Soydemir en son tüketilen karbonhidratların ise bu denge sayesinde kan şekerini ani bir şekilde yükseltmeden enerji verdiğini dile getirdi.  “Kan şekerini düzenler, kilo kontrolü sağlar”  Bu yöntemin pratikteki uygulamasına örnek veren Diyetisyen Soydemir “Bir öğünde önce sebze yemeği veya salata gibi lif açısından zengin gıdalar tüketilebilir. Ardından protein kaynağı olan tavuk, balık, yumurta ya da et tercih edilebilir. En son ise pilav, makarna veya ekmek gibi karbonhidrat içeren gıdalar yenmelidir” dedi.  Bu sıralamanın faydalarının sadece kan şekerini düzenlemekle sınırlı olmadığının altını çizen Diyetisyen Soydemir “Aynı zamanda kilo kontrolüne de katkı sağlar. Kan şekerindeki ani dalgalanmaları önlediğiniz zaman, vücut daha az insülin salgılar. Daha az insülin salgılanması, yağ depolanmasını azaltarak kilo alımını zorlaştırır. Bunun yanında, mide boşluğunun daha uzun süre dolu kalması, gereksiz atıştırmaların ve fazladan kalori alımının önüne geçer” diye konuştu.  “Lifli gıdalar önce yenilirse, karbonhidratların sindirimini yavaşlatır”  Bir başka önemli konunun ise yemek sıralamasının sindirim sırasındaki etkileri olduğuna değinen Diyetisyen Soydemir lifli gıdalar öncelikle tüketildiğinde, mide ve bağırsaklarda bir bariyer oluşturarak karbonhidratların sindirimini yavaşlattığını, bunun da hem diyabet hastaları hem de insülin direnci olan bireyler için büyük bir avantaj sağladığını anlattı.  Her bireyin metabolizmasının farklı işlediğini hatırlatan Diyetisyen Soydemir “Bu bilgiler genel bir öneri niteliğindedir. Herkeste aynı etkiyi oluşturacağını söyleyemeyiz. Dolayısıyla, bireysel ihtiyaçlarınızı anlamak ve buna uygun bir beslenme planı oluşturmak için bir diyetisyenden destek almalısınız” dedi.  Soydemir, sağlıklı bir yaşam sürmek için yemek yeme sıralamasına dikkat etmenin, hem kısa hem de uzun vadede çok faydalı bir alışkanlık olduğunu; daha dengeli ve bilinçli bir öğün planlaması ile hem fiziksel sağlık hem de yaşam kalitesinin artacağını sözlerine ekledi. 

Oktay Yılmaz: “Bu aşevi sadece Yıldırım’ın değil tüm Bursa’nın aşevi'' Haber

Oktay Yılmaz: “Bu aşevi sadece Yıldırım’ın değil tüm Bursa’nın aşevi''

Türkiye genelinde 44’ü sabit, 157’si mobil aşevleriyle her gün 46 binden fazla kişiye sıcak yemek ulaştıran Türk Kızılay, 45’inci aşevini Bursa’nın Yıldırım ilçesi Hacivat Mahallesi'nde açtı.  Bursa’daki yaşlı ve engelli ihtiyaç sahiplerine hizmet veren Emrah-Hatun Yılmaz Aşevi’nin resmi açılış töreni Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Emrah-Hatun Yılmaz Aşevi ilk etapta haftanın 6 günü, 225 kişiye 3 çeşit tek öğün sıcak yemek hizmeti sunacak. İlerleyen dönemlerde ise kapasitesi 4 bin kişiye kadar çıkabilecek olan aşevinin yapısı afetlerde ise 14 bin kişiye çorba ikram edilebilecek şekilde genişletilecek.  “Her ile aşevi açmayı hedefliyoruz”  Emrah-Hatun Yılmaz Aşevi açılış töreninde konuşan Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, “2025 yılında stratejik plan çalışmasını düşündüğümüz zaman sosyal hizmet alanında 2 alanı çok daha güçlü hale getirelim diye hedef koyduk. Her ile bir aşevi ve sosyal market açalım istiyoruz. Çünkü aşevleri ve sosyal marketler aynı zamanda sabit hizmet noktaları haline geliyor. Sabit hizmet noktaları sadece afet döneminde değil yılın her günü ihtiyaç sahiplerine ulaşmanın vesilesi haline geliyor. Çok kıymetli halkımızın destekleriyle bu tarz hizmet noktalarını faaliyete geçireceğiz. Hedefimiz her ilde bir aşevi olması” ifadelerini kullandı.  “Aşevi geleneği bizim kadim bir geleneğimiz”  Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ise, “Bu aşevi sadece Yıldırım’ın değil tüm Bursa’nın aşevi. Aşevi geleneği bizim kadim bir geleneğimiz. Modern zamanlarda da aşevi kültürünü devam ettiriyoruz. Ekonomik imkanı olsa da tek başına yaşayan fakat yemek yapma imkanı bulamayan büyüklerimize de buradan yemek götüreceğiz” şeklinde konuştu. 

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Yeni Marmara Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.