Hamza Dağ ana muhalefeti hedef aldı!

“Muhalefetin yıllarca ülkemizin istikbaline karşı ördüğü duvar zihniyetini hamdolsun yıktık” 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, “Kıymetli yol arkadaşlarım. Bu kararlılığımızla muhalefetin yıllarca ülkemizin istikbaline karşı ördüğü duvar zihniyetini hamdolsun yıktık, takoz siyasetini aştık. Manevi ve dini değerlerimiz üzerinden ürettikleri ayrımcılık stratejilerine asla geçit vermedik. Bölücü zihniyetlere alan açmaya çalışan marjinal grupların sözde siyasetçileri önünde milli iradenin kalesi olduk. 81 ilimizi herhangi bir ideolojik ayrım gözetmeden hizmetlerle buluşturduk. Eskişehir'de, İzmir'de bu anlamda birbirine çok çok benzer. Her ikisinde de çok şükür çok büyük hizmetlerimizi kazandırdık ve bundan sonra da kazandırmaya devam edeceğiz. AK Parti teşkilatları olarak el birliğiyle yıllarca ördüğümüz bu başarı taşlarının çıkarcı çevrelere peşkeş çekilmesine asla ve asla izin vermemeliyiz” dedi. 

“Bazıları gibi ortalık yangın yeriyken tatil yapmıyoruz” 

Konuşmasında ana muhalefeti de hedef alan Dağ, “Ailemize, çoluk çocuğumuza, kendimize harcayacağımız zamanın büyük bir bölümünü milletimize hizmet yolunda harcıyoruz ve bundan da büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bunu da siyasetin gerektirdiği bir ciddiyet olarak yapıyoruz. Bazıları gibi ortalık yangın yeriyken tatil yapmıyoruz. 1 hafta Roma'ya, 1 hafta da Paris'e gidip, 1 hafta da Almanya'da Dünya Avrupa Kupası maçlarında vakit geçirip günümüzü gün etmiyoruz. Biz siyasetin ciddi bir iş olduğunu, onlar gibi laçkalaşmış ve kokuşmuş ilişkiler içinde olmayacağını gayet iyi biliyoruz. Ben malumunuz olduğu üzere İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayıydım. Nebi Bey de Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayıydı. Sahada çok ciddi bir çalışma içinde olduk. Anlattık, kendimizi anlattık, yapacaklarımızı anlattık. Şehirlerimize neler katacağımızı söyledik. Özellikle ben İzmir'de şunu söyledim, 25 yıldır CHP belediyesinden 5 yıl palyatif çözümlerle 25 yılın yükünü ortadan kaldıramayız. Artık günü kurtaracak işlerle İzmir'de günümüzü geçirmemiz mümkün değildir. Nebi Bey de aynısını Eskişehir için yaptı. Bugün gelinen noktada tabii ki 31 Mart'ta milletimizin tercihini bizler de başımızın üstüne koyuyoruz. Eğer Nebi Bey de ben de Büyükşehir Belediye Başkanlığını bugün kazanmış olsa idik şu 4 buçuk aylık dönem içinde bırakın 1 hafta Roma'da, 1 hafta Paris'te, 1 hafta Almanya'da vakit geçirmeyi, Eskişehir dışında ya da İzmir dışında bir gün vakit geçiremezdik, geçirmezdik. Bu aklımızın ucundan bile geçmezdi. Hasbelkader şöyle bir çocuklarla bir gün dışarıya çıkalım desek aklımız, fikrimiz, her şeyimiz şehirlerimiz olurdu” ifadelerini kullandı. 

“1 haftadır cümbür cemaat Paris'te vakit geçiriyorlar” 

Dağ, şöyle devam etti: 
"Beyefendiler 1 haftadır cümbür cemaat genel başkanından İstanbul, Ankara Büyükşehir Belediye başkanlarına kadar Paris'te vakit geçiriyorlar. İstanbul da, Ankara da 5 yıldır muhalefetin belediyesiyle yönetiliyor. Eskişehir kaç yıldır yönetiliyor? 25 yıldır. İzmir, 25 yıldır. Akıllarına Eskişehir'le İzmir'i davet etmek gelmemiş anlaşılan. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'na sordular bunu. Dedi ki, ‘Kıskanmadım değil ama çok da işim var, vakit bulmam da mümkün değil.' Be kardeşim, mevcutta giden belediye başkanlarının tüm ilçe belediye başkanlarıyla beraber, orada ‘after party' yapan insanların, belediye başkanlarının bu seçim sonucunda aldıkları bu milletin tercihinden dolayı sorumlulukları, işleri yok mu? Aslında hangi taraftan bakarsanız bakın gerçekten elle tutulur bir yanı ve durumu yok. Siyaset ciddi bir iş. Bir karar verilmişse ve bir tercihte bulunmuşsa, bir göreve gelmişseniz o görevin hakkını sonuna kadar yerine getirmek zorundasınız.” 

“Dünyada yaşanan adaletsizliğe de isyan etmiyor değiliz” 

Gazze konusuna da değinmeden geçmenin mümkün olmadığını belirterek vicdanlarının, kalplerinin ve akıllarının ciddi anlamda büyük bir sıkıntı içinde olduğunu söyleyen Dağ, “Fiziken orada olmasak da oralarda olanların çektiği ızdıraplar, dertler, sorunlar hepimizin içinde, yüreğinde. Hemen her gün değişik mecralardan burayla ilgili haberleri alıyor ve dünyada yaşanan adaletsizliğe de isyan etmiyor değiliz. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra böyle krizler yaşandığında Birleşik Milletler ya da uluslararası birçok mecra, diplomatik olarak bu sorunlara çözüm üretsin diye kurulan bütün mecraların, bütün kurumların artık bu bu süreçte bu soruna, bu krize çözüm üretemediğini görüyoruz. Onlar belki kendi mizaçlarını, dünya siyasetinde kendi bakış açılarını ortaya koyuyorlar. Ama bir sabah namazı vaktinde 100 Gazzeli kardeşimizin şehit edilmesi noktasında İslam ülkelerinin bir duruş ortaya koymuyor olması da kendimizi dışarıya koyarak değil, hepimizi üzerinde çokça düşündürmesi gereken, sadece düşünmeyi değil, icraata geçmemizi gerektiren bir husustur diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.