KÜRESEL EGEMENLERİN YENİ KURT KAPANI, GÜÇLENDİRİLMİŞ KOALİSYON SİSTEMİ
Yazının Giriş Tarihi: 01.02.2023 15:21
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.02.2023 15:21
Türkiye önümüzde çok önemli bir seçime giderken, Erdoğan düşmanlığı dışında hiçbir ortak noktaları olmayan yuvarlak masa mukimleri çaresizlikten şaşkın ördek misali geri geri yüzmeye başladı.
Kılıçdaroğlu bu seçimi alamaya adeta kilitlenmiş durumda diğer partilere akla hayale gelmez tavizler veriyor. Akla hayale gelmez kılıklara giriyor, Ülkücü oluyor, Başörtülülere, PKK’lılara, FETÖ’ye şirinlikler yapıyor. ABD’nin, AB’nin kapısında onlara biat ediyor.
Tam bir Makyavelist, bu konuda Süleyman Demirel’i de sollamış durumda. Ecevit’in siyasi tarihimize bir kara leke olarak geçen “Güneş Motel” “Onbirler olayı” benzeri bir siyasi operasyon yapılmaya çalışılmaktadır. Bakalım bu sefer de başarabilecekler mi. Bilmeyenler için o dönem TBMM’de hükümet kurmaya vekil sayısı yetmeyen Ecevit Adalet Partisine mensup on bir milletvekilinin tamamına bakanlık vererek bir hükümet kurmuş ve meclisten bu şekilde güvenoyu almıştı. Cici Parlamenter Sistemde azınlığın yönetimi nasıl ele geçirebildiğinin çirkin ama güzel bir örneğidir.
Mutabakat Metni beklendiği gibi, adeta bir yıkım vaadi, yapmak konusunda bir proje yoktur. Yapacağız dedikleride önceden yapılanların yıkım projesi.Babacan’ın elinde kitap TV ekranlarından sanki önemli bir çalışma imiş gibi göstermesi tam bir komedi. İnternet üzerinden parayla tez hazırlayanlar bile bundan daha güzel bir metin hazırlayabilirlerdi.
Türkiye’deki bütün darbelerin arkasında destekçisi bir parti olan CHP’nin sözcüsünün “Seçimle gelen seçimle gider.” cümlesi ise tam bir komedi.Kaldı ki suç işleyen seçilmişleri ne yapacağız, oturup seçimle gitmelerini mi bekleyeceğiz.Yerel Yönetimlere özerklik gibi vaatler sık sık HDP’lilerin ve AB’nin dillendirdiği konulardan biri. Kuzey Irak türü bir adım atmanın hazırlık projesi yeniden önümüze sürülüyor.
Ciddi, vatansever, akıl ve bilim sahibi bir muhalefetten beklenen bu değil. Onlardan beklediğimiz Henüz birinci dönemini tamamlamak üzere olduğumuz Başkanlık Sisteminin eksiklerini tespit edip onları tamamlamak olmalı idi.
Ama önümüze getirdikleri “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi” ne olduğu belirsiz Güçlendirilmiş bir koalisyon ve nimetleri, makamları paylaşım sistemi olmuştur.
Halk arasında konu başlıkları ise başa gelirlerse -Akkuyu’yu bitirecekler, - BAYKAR’ı kapatacaklar, -Selçuk Bayraktar’ı yargılayacaklar, - Hastane projelerini durduracaklar, - Hakan Fidan’ı görevden alacaklar. Vb. minvalde devam etmektedir.
Zaten yandaş bir gazeteci dokuz bin, CHP sözcüsü üç bin civarında üst düzey yöneticilerin hepsinin derhal görevden alınacağını söylemedi mi?
Herhalde Ayasofya’yı da tekrar müze yapacaklardır, bu konuyu unutmuşa benziyorlar. Öyle ya yapılanların hepsini eski haline döndüreceklerine göre, bu konuya neden değinmediler.
Ama bütün bunları yapmak için gerekli olan başkan adayları henüz ortada yok. Elbette kolay değil, bir mahalle muhtarı kadar oy alabilen tabela partisi genel başkanların sözünden çıkmayacak bir kişi bulmak çok kolay değil.
Başkanlık Sisteminde Koalisyonlar olmaz, bakanlık pazarlıkları olmaz, kamu kuruluşlarını ve kaynaklarını paylaşma pazarlığı olmaz. Olmadığı için de hiçbir zaman seçmenin yarıdan fazlasının oyunu alabileceğine inanmayan, buna talip olmayan, mevcut muhalefet ve destekçisi kuruluşlar böyle bir sistemi istememektedir.
Partilerinin başında; yıllardır girdiği her seçimi kaybeden buna rağmen yerinden bir santim dahi oynamayan, adeta birer diktatör olan liderlerin, en az %50+1 oy alarak seçilen başkana diktatör, tek adam rejimi demelerini anlamak mümkün değildir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ALİ SEYDİ ÇAKIREL
KÜRESEL EGEMENLERİN YENİ KURT KAPANI, GÜÇLENDİRİLMİŞ KOALİSYON SİSTEMİ
Türkiye önümüzde çok önemli bir seçime giderken, Erdoğan düşmanlığı dışında hiçbir ortak noktaları olmayan yuvarlak masa mukimleri çaresizlikten şaşkın ördek misali geri geri yüzmeye başladı.
Kılıçdaroğlu bu seçimi alamaya adeta kilitlenmiş durumda diğer partilere akla hayale gelmez tavizler veriyor. Akla hayale gelmez kılıklara giriyor, Ülkücü oluyor, Başörtülülere, PKK’lılara, FETÖ’ye şirinlikler yapıyor. ABD’nin, AB’nin kapısında onlara biat ediyor.
Tam bir Makyavelist, bu konuda Süleyman Demirel’i de sollamış durumda. Ecevit’in siyasi tarihimize bir kara leke olarak geçen “Güneş Motel” “Onbirler olayı” benzeri bir siyasi operasyon yapılmaya çalışılmaktadır. Bakalım bu sefer de başarabilecekler mi. Bilmeyenler için o dönem TBMM’de hükümet kurmaya vekil sayısı yetmeyen Ecevit Adalet Partisine mensup on bir milletvekilinin tamamına bakanlık vererek bir hükümet kurmuş ve meclisten bu şekilde güvenoyu almıştı. Cici Parlamenter Sistemde azınlığın yönetimi nasıl ele geçirebildiğinin çirkin ama güzel bir örneğidir.
Mutabakat Metni beklendiği gibi, adeta bir yıkım vaadi, yapmak konusunda bir proje yoktur. Yapacağız dedikleride önceden yapılanların yıkım projesi.Babacan’ın elinde kitap TV ekranlarından sanki önemli bir çalışma imiş gibi göstermesi tam bir komedi. İnternet üzerinden parayla tez hazırlayanlar bile bundan daha güzel bir metin hazırlayabilirlerdi.
Türkiye’deki bütün darbelerin arkasında destekçisi bir parti olan CHP’nin sözcüsünün “Seçimle gelen seçimle gider.” cümlesi ise tam bir komedi.Kaldı ki suç işleyen seçilmişleri ne yapacağız, oturup seçimle gitmelerini mi bekleyeceğiz.Yerel Yönetimlere özerklik gibi vaatler sık sık HDP’lilerin ve AB’nin dillendirdiği konulardan biri. Kuzey Irak türü bir adım atmanın hazırlık projesi yeniden önümüze sürülüyor.
Ciddi, vatansever, akıl ve bilim sahibi bir muhalefetten beklenen bu değil. Onlardan beklediğimiz Henüz birinci dönemini tamamlamak üzere olduğumuz Başkanlık Sisteminin eksiklerini tespit edip onları tamamlamak olmalı idi.
Ama önümüze getirdikleri “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi” ne olduğu belirsiz Güçlendirilmiş bir koalisyon ve nimetleri, makamları paylaşım sistemi olmuştur.
Halk arasında konu başlıkları ise başa gelirlerse -Akkuyu’yu bitirecekler, - BAYKAR’ı kapatacaklar, -Selçuk Bayraktar’ı yargılayacaklar, - Hastane projelerini durduracaklar, - Hakan Fidan’ı görevden alacaklar. Vb. minvalde devam etmektedir.
Zaten yandaş bir gazeteci dokuz bin, CHP sözcüsü üç bin civarında üst düzey yöneticilerin hepsinin derhal görevden alınacağını söylemedi mi?
Herhalde Ayasofya’yı da tekrar müze yapacaklardır, bu konuyu unutmuşa benziyorlar. Öyle ya yapılanların hepsini eski haline döndüreceklerine göre, bu konuya neden değinmediler.
Ama bütün bunları yapmak için gerekli olan başkan adayları henüz ortada yok. Elbette kolay değil, bir mahalle muhtarı kadar oy alabilen tabela partisi genel başkanların sözünden çıkmayacak bir kişi bulmak çok kolay değil.
Başkanlık Sisteminde Koalisyonlar olmaz, bakanlık pazarlıkları olmaz, kamu kuruluşlarını ve kaynaklarını paylaşma pazarlığı olmaz. Olmadığı için de hiçbir zaman seçmenin yarıdan fazlasının oyunu alabileceğine inanmayan, buna talip olmayan, mevcut muhalefet ve destekçisi kuruluşlar böyle bir sistemi istememektedir.
Partilerinin başında; yıllardır girdiği her seçimi kaybeden buna rağmen yerinden bir santim dahi oynamayan, adeta birer diktatör olan liderlerin, en az %50+1 oy alarak seçilen başkana diktatör, tek adam rejimi demelerini anlamak mümkün değildir.