DÜĞÜN YEMEKLERİNDEKİ ZEHİRLENMELER DİKKAT ÇEKİCİ..!
Yazının Giriş Tarihi: 26.07.2022 16:35
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.07.2022 16:35
Yaklaşık 6 yıl önce; bir fuar gezisi nedeniyle gittiğim Almanya’da; tesadüfen şarküteri ürünleri satan bir işyerinin denetlenmesine tanık olmuştum.
Bir AVM içinde faaliyet gösteren; zeytin-peynir-salata ve meze gibi şarküteri ürünleri satan bir işyerine gelen Alman Tüketici SağlığıDenetimUzmanı Heyeti , önce gıda teshirinin ve depolanmasının yapıldığı vitrin buzdolabı ve soğukodaların temizliği ile düzenine baktılar. Sonra tek-tek tüm soğutucu cihazların soğutma ve koruma derecelerini hassas cihazlarla kontrol ettiler. Çalışan personelin iş giysilerine ve sağlık raporlarına bakarak, ortamın hijyenik durumunu da değerlendirdiler. En sonunda ise; peynir salatası-zeytin ezmesi-midyedolması, patlıcan salatası gibi lezzetli ürünlerin konulduğu gastronom küvetlerin içine digital ısı ölçerler sokarak ürünlerin iç ısılarını ölçtüler. Üretim sonrasındaki soğuk zincirin sürüp-sürmediğini kontrol için…
Yaklaşık 30-40 dakika sürdü bu hassas denetim…Ben bu kadar ayrıntılı bir gıda denetimine şahit olmamıştım daha önce…
Hele Türkiye’de hiç…Bizde de zaman-zaman şikayet üzerine bazı gıda işyerlerine gidilerek denetlemeler yapılıyor ama bu kadar titiz çalışma yapılmadığını biliyorum.
Gıda satan işyerlerinin hijyen ve soğuk zincir denetlenmesinin bizde üstünkörü yapıldığına bir kez daha anladım Berlin’deki bu sıkı denetim sırasında…Yaklaşık her 3 ayda bir bu tür sıkı denetlemelerin yapıldığını söyledi tanışıklığımız olan Türk işyeri sahibi daha sonra bana…Bu durumda…Acaba “Almanya’daki gıda tüketicilerinin canları can da, bizim tüketicilerin canı patlıcan mı “ diye de sordum tabii ki kendi kendime…
İNEGÖL’DEKİ DÜĞÜNDE 200 KİŞİ ZEHİRLENDİ
Bursa’daki gıda zehirlenme olayları tüm ülkede olduğu gibi yaz aylarında artıyor. Tavuk, pasta, peynir ve düğünlerdeki ordövr tabaklarındaki gıdalardan zehirlenenler, ısının yüksek olduğu Temmuz-Ağustos aylarında oldukça fazla…
İşte en son örnek…İnegöl ilçesindeki bir düğün salonunda yapılan ve yaklaşık 800 kişinin katıldığı bir sünnet düğününde tavuklu- pilav yiyen 200 kişi zehirlendi ve hastanelere kaldırıldı.
Yani; düğüne katılan 800 kişiden dörtte biri tavuktan zehirlendi.
Bu üzücü olaydan sonra Gıda ve Tarım İl Müdürlüğü uzmanları; düğün salonunda dağıtılan tavuklu pilavdan numune aldı ve konuyu araştırmaya başladı. İnegöl Belediyesi Zabıta ekiplerinin de 200 kişinin zehirlendiği düğün salonunu kapattığı, soruşturmanın tamamlanmasına kadar işyerinin faaliyetine son verildiği haberi yansıdı sosyal medyaya…
Çoğunlukla bu tür zehirlenme olaylarının sonrasını pek bilemiyoruz. Çünkü İl Sağlık Müdürlüğü veya İl Tarım ve Gıda Müdürlüğü bu tür gıda zehirlenmesi olaylarının neden ve sonuç bildirgelerini kamuoyu ile hiç paylaşmıyor.
Aslında bu tür olaylardan sonra gerekli araştırmaların sonuçları kamuoyu ve basın ile paylaşılsa, sorunun çözümü ve vatandaşların güvenliği için daha sağlam bir adım atılır.
10 YIL ÖNCEGELİN BİLE ZEHİRLENMİŞTİ.
Aynı şeyi yıllar önce bir kez daha yaşanmıştı Bursa’da…2012 yılındaki bir olayda da; düğüne katılan 40 kişi tavuktan zehirlenmişti.
Yıldırım İlçesi Ulus Mahallesindeki bir evlenme töreninde; tavuklu pilav yiyen ve ayran içen birçok düğün davetlisi zehirlenmişti bundan tam 10 yıl önce…
Düğünü zehir eden olayda: evlilik töreni yapılan Songül ve Mehmet çiftinin yakınlarından toplam 40 kişi zehirlenerek hastanelere kaldırılmıştı.
Zehirlenme olayı ile ilgili olarak yapılan ilk araştırmalarda; düğünde ikram edilmek üzere 2 gün önce bir süpermarketten16 kilo tavuk eti alındığı ve bu etlerle tavuklu- pilav şeklinde düğün yemeği yapıldığı anlaşılmıştı. 2 Gün bekleyen tavuk eti, insanlara düğünlerini bile yaptırmayan acı bir sonuca ulaşmıştı.
Hatta Gelin Hanımın da zehirlenmesi, bu işin tuzu-biberi olmuştu.
Nereden nereye…10 Yıl geçmiş bu düğün zehirlenmesinin ardından…Hala bu ülkede ve yaşadığımız kentte aynı türde zehirlenme olaylarına tanık oluyoruz.
Değişen hiçbir şey olmamış demek ki…
Tüketiciler de bilinçlenmemiş, yetkililer de denetim ve kontrol için yerinde saymış.
Türkiye bir 3.dünya ülkesi değil ki..!
Nedense…Önlem alınmadan ardı ardına gıda zehirlenmeleri yaşanıyor bu kentte…
ÜLKEMİZDE AYRINTILI GIDA DENETİMLERİ ŞART
Her hafta bir zehirlenme olayının yaşandığı bu kentte; sanıyorum ki bu zehirlenmelerin neden-sonuç ilişkisini araştıracak ve kamuoyunu yeterince bilgilendirecek bir kurum çıkacaktır herhalde…
Öncelikle İl Sağlık Müdürlüğü’nün bu konuda açıklama yapmasını ve riski gıdalar arasında ilk sırayı alan tavuk etinin neden/nasıl zehirleme yaptığını vatandaşlara iyice anlatması gerek…Alınan numunelerin tahlil sonuçlarının da paylaşılması önemli…Sonrasında da; Tarım İl Müdürlüğü yetkililerinin tavuk etlerininsatıldığı yerleri layıkıyla denetlemesi ve gıda güvenliği konusunda daha hassas davranması gerektiğini düşünüyorum.
Yazımın başında Almanya’daki bir gıda işletmesinin denetleme prosedürünü anlatmıştım. Umuyorum ki; bir gün bu ülkede de gıda satan işyerleri ayrıntılı bir şekilde denetlenecek ve sattıkları ürünün risk yaratması önlenecektir.
Bu zehirlenmeler herkesin kulağında küpe olmalı..!
İl Sağlık Müdürlüğü ile Tarım İl Müdürlüğü gerektiğinde beraberce bir açıklama yaparak, insan sağlığını riske eden gıdaları ve sağlıksız işyerlerini teşhir etmelidir.
İnsan sağlığı her şeyden önemlidir çünkü…
Çarşıdan-pazardan-butikten bir pantolon alabilirsiniz. Aldığınız pantolon özürlü çıkarsa gidip değiştirebilirsiniz zor da olsa…Zararınız tazmin edilir bir şekilde…
Ama özürlü gıda öldürür. Onu değiştirme şansınız yoktur çoğunlukla…
Soğuk zincir kurulmayan ve sağlıklı şartlarda korunmayan; tavuk, pasta, peynir, yumurta ve mayonezli salatalar, gıda zehirlenmelerine neden oluyor. Mantar ve ıspanak zehirlenmeleri de yaşandı yakın geçmişte…Bayram tatilinde Bolu’nun bir köyünde yaşanan içme suyu zehirlenmesi de hepimizi çok üzdü.
Artık son olsun bu zehirlenme görüntüleri…Hata neredeyse, kimdeyse ortaya çıkarılsın.
Kimse kulağının üzerine de yatmasın yeni bir gıda zehirlenmesine kadar…
Ben bir gazeteci olarak “fikri-takip yapıyorum” ve savunduğum fikri-yazdığım yazıyı sonuna dek izliyorum. Bu zehirlenme olaylarında da İl Sağlık Müdürlüğü ve Tarım İl Müdürlüğü’nü sorunun tespiti ve çözümü için ortak çalışmaya ve kamuoyunu aydınlatmaya çağırıyorum.
Başka canlar yanmasın, diğer düğünler-dernekler de zehir olmasın diye…
ÖZLÜ SÖZLER : Öyle şeyler vardır ki; unutulması imkansızdır. Bilhassa acılar…(LERMONTOV)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
BİNAY KAZAN
DÜĞÜN YEMEKLERİNDEKİ ZEHİRLENMELER DİKKAT ÇEKİCİ..!
Yaklaşık 6 yıl önce; bir fuar gezisi nedeniyle gittiğim Almanya’da; tesadüfen şarküteri ürünleri satan bir işyerinin denetlenmesine tanık olmuştum.
Bir AVM içinde faaliyet gösteren; zeytin-peynir-salata ve meze gibi şarküteri ürünleri satan bir işyerine gelen Alman Tüketici Sağlığı Denetim Uzmanı Heyeti , önce gıda teshirinin ve depolanmasının yapıldığı vitrin buzdolabı ve soğuk odaların temizliği ile düzenine baktılar. Sonra tek-tek tüm soğutucu cihazların soğutma ve koruma derecelerini hassas cihazlarla kontrol ettiler. Çalışan personelin iş giysilerine ve sağlık raporlarına bakarak, ortamın hijyenik durumunu da değerlendirdiler. En sonunda ise; peynir salatası-zeytin ezmesi-midye dolması, patlıcan salatası gibi lezzetli ürünlerin konulduğu gastronom küvetlerin içine digital ısı ölçerler sokarak ürünlerin iç ısılarını ölçtüler. Üretim sonrasındaki soğuk zincirin sürüp-sürmediğini kontrol için…
Yaklaşık 30-40 dakika sürdü bu hassas denetim…Ben bu kadar ayrıntılı bir gıda denetimine şahit olmamıştım daha önce…
Hele Türkiye’de hiç…Bizde de zaman-zaman şikayet üzerine bazı gıda işyerlerine gidilerek denetlemeler yapılıyor ama bu kadar titiz çalışma yapılmadığını biliyorum.
Gıda satan işyerlerinin hijyen ve soğuk zincir denetlenmesinin bizde üstünkörü yapıldığına bir kez daha anladım Berlin’deki bu sıkı denetim sırasında…Yaklaşık her 3 ayda bir bu tür sıkı denetlemelerin yapıldığını söyledi tanışıklığımız olan Türk işyeri sahibi daha sonra bana…Bu durumda…Acaba “Almanya’daki gıda tüketicilerinin canları can da, bizim tüketicilerin canı patlıcan mı “ diye de sordum tabii ki kendi kendime…
İNEGÖL’DEKİ DÜĞÜNDE 200 KİŞİ ZEHİRLENDİ
Bursa’daki gıda zehirlenme olayları tüm ülkede olduğu gibi yaz aylarında artıyor. Tavuk, pasta, peynir ve düğünlerdeki ordövr tabaklarındaki gıdalardan zehirlenenler, ısının yüksek olduğu Temmuz-Ağustos aylarında oldukça fazla…
İşte en son örnek…İnegöl ilçesindeki bir düğün salonunda yapılan ve yaklaşık 800 kişinin katıldığı bir sünnet düğününde tavuklu- pilav yiyen 200 kişi zehirlendi ve hastanelere kaldırıldı.
Yani; düğüne katılan 800 kişiden dörtte biri tavuktan zehirlendi.
Bu üzücü olaydan sonra Gıda ve Tarım İl Müdürlüğü uzmanları; düğün salonunda dağıtılan tavuklu pilavdan numune aldı ve konuyu araştırmaya başladı. İnegöl Belediyesi Zabıta ekiplerinin de 200 kişinin zehirlendiği düğün salonunu kapattığı, soruşturmanın tamamlanmasına kadar işyerinin faaliyetine son verildiği haberi yansıdı sosyal medyaya…
Çoğunlukla bu tür zehirlenme olaylarının sonrasını pek bilemiyoruz. Çünkü İl Sağlık Müdürlüğü veya İl Tarım ve Gıda Müdürlüğü bu tür gıda zehirlenmesi olaylarının neden ve sonuç bildirgelerini kamuoyu ile hiç paylaşmıyor.
Aslında bu tür olaylardan sonra gerekli araştırmaların sonuçları kamuoyu ve basın ile paylaşılsa, sorunun çözümü ve vatandaşların güvenliği için daha sağlam bir adım atılır.
10 YIL ÖNCE GELİN BİLE ZEHİRLENMİŞTİ.
Aynı şeyi yıllar önce bir kez daha yaşanmıştı Bursa’da…2012 yılındaki bir olayda da; düğüne katılan 40 kişi tavuktan zehirlenmişti.
Yıldırım İlçesi Ulus Mahallesindeki bir evlenme töreninde; tavuklu pilav yiyen ve ayran içen birçok düğün davetlisi zehirlenmişti bundan tam 10 yıl önce…
Düğünü zehir eden olayda: evlilik töreni yapılan Songül ve Mehmet çiftinin yakınlarından toplam 40 kişi zehirlenerek hastanelere kaldırılmıştı.
Zehirlenme olayı ile ilgili olarak yapılan ilk araştırmalarda; düğünde ikram edilmek üzere 2 gün önce bir süpermarketten16 kilo tavuk eti alındığı ve bu etlerle tavuklu- pilav şeklinde düğün yemeği yapıldığı anlaşılmıştı. 2 Gün bekleyen tavuk eti, insanlara düğünlerini bile yaptırmayan acı bir sonuca ulaşmıştı.
Hatta Gelin Hanımın da zehirlenmesi, bu işin tuzu-biberi olmuştu.
Nereden nereye…10 Yıl geçmiş bu düğün zehirlenmesinin ardından…Hala bu ülkede ve yaşadığımız kentte aynı türde zehirlenme olaylarına tanık oluyoruz.
Değişen hiçbir şey olmamış demek ki…
Tüketiciler de bilinçlenmemiş, yetkililer de denetim ve kontrol için yerinde saymış.
Türkiye bir 3.dünya ülkesi değil ki..!
Nedense…Önlem alınmadan ardı ardına gıda zehirlenmeleri yaşanıyor bu kentte…
ÜLKEMİZDE AYRINTILI GIDA DENETİMLERİ ŞART
Her hafta bir zehirlenme olayının yaşandığı bu kentte; sanıyorum ki bu zehirlenmelerin neden-sonuç ilişkisini araştıracak ve kamuoyunu yeterince bilgilendirecek bir kurum çıkacaktır herhalde…
Öncelikle İl Sağlık Müdürlüğü’nün bu konuda açıklama yapmasını ve riski gıdalar arasında ilk sırayı alan tavuk etinin neden/nasıl zehirleme yaptığını vatandaşlara iyice anlatması gerek…Alınan numunelerin tahlil sonuçlarının da paylaşılması önemli…Sonrasında da; Tarım İl Müdürlüğü yetkililerinin tavuk etlerinin satıldığı yerleri layıkıyla denetlemesi ve gıda güvenliği konusunda daha hassas davranması gerektiğini düşünüyorum.
Yazımın başında Almanya’daki bir gıda işletmesinin denetleme prosedürünü anlatmıştım. Umuyorum ki; bir gün bu ülkede de gıda satan işyerleri ayrıntılı bir şekilde denetlenecek ve sattıkları ürünün risk yaratması önlenecektir.
Bu zehirlenmeler herkesin kulağında küpe olmalı..!
İl Sağlık Müdürlüğü ile Tarım İl Müdürlüğü gerektiğinde beraberce bir açıklama yaparak, insan sağlığını riske eden gıdaları ve sağlıksız işyerlerini teşhir etmelidir.
İnsan sağlığı her şeyden önemlidir çünkü…
Çarşıdan-pazardan-butikten bir pantolon alabilirsiniz. Aldığınız pantolon özürlü çıkarsa gidip değiştirebilirsiniz zor da olsa…Zararınız tazmin edilir bir şekilde…
Ama özürlü gıda öldürür. Onu değiştirme şansınız yoktur çoğunlukla…
Soğuk zincir kurulmayan ve sağlıklı şartlarda korunmayan; tavuk, pasta, peynir, yumurta ve mayonezli salatalar, gıda zehirlenmelerine neden oluyor. Mantar ve ıspanak zehirlenmeleri de yaşandı yakın geçmişte…Bayram tatilinde Bolu’nun bir köyünde yaşanan içme suyu zehirlenmesi de hepimizi çok üzdü.
Artık son olsun bu zehirlenme görüntüleri…Hata neredeyse, kimdeyse ortaya çıkarılsın.
Kimse kulağının üzerine de yatmasın yeni bir gıda zehirlenmesine kadar…
Ben bir gazeteci olarak “fikri-takip yapıyorum” ve savunduğum fikri-yazdığım yazıyı sonuna dek izliyorum. Bu zehirlenme olaylarında da İl Sağlık Müdürlüğü ve Tarım İl Müdürlüğü’nü sorunun tespiti ve çözümü için ortak çalışmaya ve kamuoyunu aydınlatmaya çağırıyorum.
Başka canlar yanmasın, diğer düğünler-dernekler de zehir olmasın diye…
---------------------------------------------------------------------------------------------------------
ÖZLÜ SÖZLER : Öyle şeyler vardır ki; unutulması imkansızdır. Bilhassa acılar…(LERMONTOV)