Kangren olmuş Bursa trafiğine 2 gerçekçi yaklaşım..!
Yazının Giriş Tarihi: 11.07.2024 19:25
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.07.2024 19:25
Konuşmayı ve hava atmayı çok seviyoruz hepimiz…
Yaşadığımız kent ile ilgili de abartılı yorumlarımız oluyor bazen…
Örneğin…İş lafa gelince Bursa her şeyin kenti…
Turizm kenti…Sanayi kenti…Tarım ve ticaret kenti…İhracat kenti…Fuarlar kenti v.s…Yere göğe sığdıramıyoruz bu güzel kenti…
Ama ya bu kentte yaşadığımız sorunlar..?
Göz ardı mı ediyoruz yoksa bu eksiklikleri/hataları…
Veya halının altına mı itiyoruz görmemek/duymamak için…?
Anlaşılıyor ki; her şeylerin kenti olan Bursa’da biz belki de içinde yaşadığımız içindir ki;oldukça geri kalmış kent içi trafik sisteminin pek farkında değiliz galiba…Veya aksaklıklara alışmış olduğumuz için bu keşmekeşliğe, sesimiz bile çıkmıyor herhalde…
Kısacası…Kangren haline gelmekte olan Bursa trafiğine çözüm bulmak giderek zorlaşıyor. Çünkü araç sayısı artıyor kentte…
BİR YABANCI GÖZÜYLE BURSA TRAFİĞİ..!
Bursa kent içi trafiğinin bir felaket olduğunu söylemişti uzaklardan gelen biri bana…
Hem de bugünden tam 10 yıl önce…
Daha önce de bir yazar olarak okurlarımdan buna benzer serzenişler/şikayetler almıştım ama bu kez çok acı gerçeklerin dile getirildiği bir fotoğrafla karşılaşmıştım. Dışarıdan gelen
biri; kentin bu geri kalmışlığı anlatınca, üstüne üstlük bir de canlı-canlı kanıtlayınca bir Bursalı olarak ister istemez üzülüyor insan…
Bursa’nın mevcut kent içi trafik işleyişinin, tam anlamıyla bir rezalet olduğunu Almanya’da yaşayan bir iş insanından dinlemiştim yakın geçmişte…
İş görüşmeleri yapmak için; Bursa’ya sık-sık gelen bu Avrupalı ithalatçı, kentimizdeki trafik sistemi nedeniyle insan sağlığı ile güvenliğinin sık-sık riske atıldığını iddia etmişti.
Benim pek inanmadığımı da görünce…Beni ikna etmek için otomobil ile ana arterlerde bir Bursa turu önermişti. O gün Çekirge’de misafirin kaldığı otelden başlangıç yaptık. Altıparmak Caddesi üzerinden Atatürk Caddesi’ne ulaştık. Sonra’da Ulu Cadde ve Gençosman Kavşağı’dan Yalova Yolu’na çıktık.
“BU YAYALAR İNTİHAR MI EDİYOR YOKSA..?”
Altıparmak ve Atatürk caddelerinde yayaların canlarını tehlikeye atarak, karşıya geçmek için bir anda araçların önüne fırlamasını “traji-komik bir hareket” olarak değerlendiren misafirimiz; “Bu insanlar intihar mı ediyor yoksa” diyerek ana caddede karşıdan-karşıya geçen Bursalı yayalara atıfta bulunmuştu.
Gerçekten de…Altıparmak Caddesi’nden başlayarak Atatürk Caddesi’nin sonuna kadar olan
bölümde; birçok Bursalı trafik kurallarına hiç uymuyor. Yayalar; mevcut alt geçitleri ve yayageçitlerini kullanmadığı gibi, araçların 40-50 kilometre/saat hız yaptığı bu
caddelerde gelişigüzel yola atlıyor ve karşıdan-karşıya geçmeye çalışıyor.
Aynı sorunu Kent Meydanı ve Gençosman Kavşağı’nda yaşamıştık. Oldukça kalabalık bölgede; kimsenin trafik ışıklarına uymadığını, özellikle yayaların kendileri için kırmızı ışık yanarken bile caddeye atladıklarını gözlerimle görmüştüm dış ticaret için Bursa’ya gelen konuğumla birlikte…
Bu arada…Bu işin çözümünün EĞİTİM olduğunu söyledi bana yabancı misafirimiz…Anaokulundan başlayarak en yaşlı insana kadar eğitim vermemiz gerektiğini…Ve trafiğin bir bilim olduğunu kabul etmemizi…
YENİŞEHİR’DEN ÖZLÜCE’YE KAÇ SAATTE GİDİLİR..?
Kentimizdeki trafiğin en son durumunu, bu köşede yazdığım yazıların sıkı takipçilerinden biri olan Saim Yılmaz’da yazdı bana…
Geçtiğimiz hafta içinde yaptığı Yenişehir seyahatinden Bursa Nilüfer’deki evine dönerken yaşadıkları, kentimiz trafik sisteminin nasıl işin içinden çıkılmaz hale geldiğinin net bir göstergesi gibi geldi bana…
Bir trafik tüketicisi Saim Yılmaz’ın yaklaşık 4 saat süren Yenişehir-Nilüfer Özlüce yolculuğunun sinirlenmeye neden olmuş bir öyküsünü sunuyorum şimdi…
Şöyle anlatmış değerli okurum yaşadığı trafik sıkışıklığı sorununu: ”Bir iş nedeniyle gittiği Yenişehir’den Bursa’ya dönmek üzere saat 17.00 gibi yola çıktım. Otoyol üzerinden Özlüce’deki evime gitmeyi planlıyordum. Normalde bu yolu 55-60 dakikada geçiyordum. Otoyolun Yıldırım-Samanlı kavşağına geldiğimde trafiğin birdenbire durduğunu gördüm. Bu noktada uzunca bir süre sabit kaldık. Araçlar hiçbir tarafa hareket edemedi. Çakılı kaldık adeta…Yenişehir ile evimin arası tam 80 kilometre…Ama bu mesafeyi tam 4 saate tamamlayabildim. Yıldırım-Samanlı Kavşağı’nda trafiğinin neden tıkandığını tespit edemedim. Tahminime göre akşam mesai sonrası trafiğine denk gelmiş olabilirim. Belki de bir kaza oldu ama internet üzerinde uzunca bir süre kırmızı olan yolun bir türlü açılmadığını gördüm. Bu noktada yaklaşık 1 saat falan bekledik. Sonra da adım-adım ilerleyerek gideceğimiz yere ulaştık. Ama saat neredeyse 21.00 olmuştu. Bursa çevre yolunun bu kadar uzun süre tıkandığını ilk kez görüyorum” diyerek anlatmış bana mesajında…
Değerli okurum bu uzun süren trafik tıkanıklığının sebepleri konusunda da yorum yapmış: ”Tıkanıklığın olduğu noktaya tam 6 kanaldan giriş var. Özellikle Hamitler Çöp Alanı yakınındaki petrol istasyonu civarı hep yoğun…Emniyet şeridinde bir Belediye Otobüsünün de arıza nedeniyle beklediğini gördüm adım-adım gidişimiz sırasında…Muhtemelen yolun ortasında arızalanmıştı Belediye Otobüsü…Mevcut otoyolun 3 şerit olmasının bu kadar yoğunluğu kaldıramadığını düşünüyorum. İstanbul-İzmir otoyolunun özellikle Bursa civarındaki geçişleri 4 şerit yapılabilir. Bu arada acil durumlar için paralel yollar da gerek otoyola…Tıkanıklıkta trafik polislerinin o noktalardan geçişi sağlaması gerek…Kısacası; sabah ve akşamları çoğunlukla tıkanmış durumda olan Otoyol Bursa kavşaklarında, bir sinerji yaratılarak trafik rahatlatılabilir. Kamyon geçiş saatleri de, bir programa kavuşturulabilir.”
YENİ YOLLAR AÇILIYOR, KÖPRÜLER YAPILIYOR AMA..!
Son 10 yıla bakıyorum yaşadığımız kentin trafiğinin…
Eski yerel yönetim her seferinde ”Mudanya kavşağında düğüm çözülüyor” veya “Bursa’da trafik sorunu gündemden düşüyor” gibi iddialı demeçler vermiş, yeni yollar ve köprüleri hizmete sokmuştu. Hem de çok büyük maliyetlerle…
Ama değişen bir şey olmadı yıllardır…
Yine saat 08.30’dan sonra Uludağ Üniversitesi tarafından Osmangazi Kent Meydanı’na ulaşmak 1 hatta 1,5 saati buluyor. Akşam mesai çıkışlarında da aynısı yaşanıyor. Nilüfer ile kent merkezi arası arapsaçı trafiğinin de odak noktası oluyor adeta…
10 Yıl önce de aynıydı Bursa’nın kent içi trafiği…
Şimdi de aynı…Aynı hamam, aynı tas örneği..!
Değişen sadece zaman…Ama soruları zamana bırakmamak gerek..!
Bursa; ne zaman trafik kurallarının tam olarak uygulandığı çağdaş bir kent kimliğine ulaşacak.?
Kim bilir ne zaman yayalar kendileri için ayrılan yaya geçitleri ve alt geçitleri kullanacaklar ve trafiği tehlikeye atmayacaklar..?
1991 Yılında Avrupa Konseyi’nin “Avrupa Kenti” unvanını kazanan Bursa, bakalım hangi tarihte gerçek bir Avrupa kenti gibi olacaktır..?
Son sözümüz de şudur artık; bu soruların doğru cevapları, aslında bu kentin sağlıklı, güvenli ve aydınlık geleceğini de oluşturacaktır.
ÖZLÜ SÖZLER: Hayatın yüzde 10’u başıma gelenler, yüzde 90’ı da benim bunlara verdiğim tepkimdir. (Lou HOLTZ)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
BİNAY KAZAN
Kangren olmuş Bursa trafiğine 2 gerçekçi yaklaşım..!
Konuşmayı ve hava atmayı çok seviyoruz hepimiz…
Yaşadığımız kent ile ilgili de abartılı yorumlarımız oluyor bazen…
Örneğin…İş lafa gelince Bursa her şeyin kenti…
Turizm kenti…Sanayi kenti…Tarım ve ticaret kenti…İhracat kenti…Fuarlar kenti v.s…Yere göğe sığdıramıyoruz bu güzel kenti…
Ama ya bu kentte yaşadığımız sorunlar..?
Göz ardı mı ediyoruz yoksa bu eksiklikleri/hataları…
Veya halının altına mı itiyoruz görmemek/duymamak için…?
Anlaşılıyor ki; her şeylerin kenti olan Bursa’da biz belki de içinde yaşadığımız içindir ki; oldukça geri kalmış kent içi trafik sisteminin pek farkında değiliz galiba…Veya aksaklıklara alışmış olduğumuz için bu keşmekeşliğe, sesimiz bile çıkmıyor herhalde…
Kısacası…Kangren haline gelmekte olan Bursa trafiğine çözüm bulmak giderek zorlaşıyor. Çünkü araç sayısı artıyor kentte…
BİR YABANCI GÖZÜYLE BURSA TRAFİĞİ..!
Bursa kent içi trafiğinin bir felaket olduğunu söylemişti uzaklardan gelen biri bana…
Hem de bugünden tam 10 yıl önce…
Daha önce de bir yazar olarak okurlarımdan buna benzer serzenişler/şikayetler almıştım ama bu kez çok acı gerçeklerin dile getirildiği bir fotoğrafla karşılaşmıştım. Dışarıdan gelen
biri; kentin bu geri kalmışlığı anlatınca, üstüne üstlük bir de canlı-canlı kanıtlayınca bir Bursalı olarak ister istemez üzülüyor insan…
Bursa’nın mevcut kent içi trafik işleyişinin, tam anlamıyla bir rezalet olduğunu Almanya’da yaşayan bir iş insanından dinlemiştim yakın geçmişte…
İş görüşmeleri yapmak için; Bursa’ya sık-sık gelen bu Avrupalı ithalatçı, kentimizdeki trafik sistemi nedeniyle insan sağlığı ile güvenliğinin sık-sık riske atıldığını iddia etmişti.
Benim pek inanmadığımı da görünce…Beni ikna etmek için otomobil ile ana arterlerde bir Bursa turu önermişti. O gün Çekirge’de misafirin kaldığı otelden başlangıç yaptık. Altıparmak Caddesi üzerinden Atatürk Caddesi’ne ulaştık. Sonra’da Ulu Cadde ve Gençosman Kavşağı’dan Yalova Yolu’na çıktık.
“BU YAYALAR İNTİHAR MI EDİYOR YOKSA..?”
Altıparmak ve Atatürk caddelerinde yayaların canlarını tehlikeye atarak, karşıya geçmek için bir anda araçların önüne fırlamasını “traji-komik bir hareket” olarak değerlendiren misafirimiz; “Bu insanlar intihar mı ediyor yoksa” diyerek ana caddede karşıdan-karşıya geçen Bursalı yayalara atıfta bulunmuştu.
Gerçekten de…Altıparmak Caddesi’nden başlayarak Atatürk Caddesi’nin sonuna kadar olan
bölümde; birçok Bursalı trafik kurallarına hiç uymuyor. Yayalar; mevcut alt geçitleri ve yaya geçitlerini kullanmadığı gibi, araçların 40-50 kilometre/saat hız yaptığı bu
caddelerde gelişigüzel yola atlıyor ve karşıdan-karşıya geçmeye çalışıyor.
Canını hiçe sayıyor. Aynen 3.Dünya ülkelerindeki gibi…
Aynı sorunu Kent Meydanı ve Gençosman Kavşağı’nda yaşamıştık. Oldukça kalabalık bölgede; kimsenin trafik ışıklarına uymadığını, özellikle yayaların kendileri için kırmızı ışık yanarken bile caddeye atladıklarını gözlerimle görmüştüm dış ticaret için Bursa’ya gelen konuğumla birlikte…
Bu arada…Bu işin çözümünün EĞİTİM olduğunu söyledi bana yabancı misafirimiz…Anaokulundan başlayarak en yaşlı insana kadar eğitim vermemiz gerektiğini…Ve trafiğin bir bilim olduğunu kabul etmemizi…
YENİŞEHİR’DEN ÖZLÜCE’YE KAÇ SAATTE GİDİLİR..?
Kentimizdeki trafiğin en son durumunu, bu köşede yazdığım yazıların sıkı takipçilerinden biri olan Saim Yılmaz’da yazdı bana…
Geçtiğimiz hafta içinde yaptığı Yenişehir seyahatinden Bursa Nilüfer’deki evine dönerken yaşadıkları, kentimiz trafik sisteminin nasıl işin içinden çıkılmaz hale geldiğinin net bir göstergesi gibi geldi bana…
Bir trafik tüketicisi Saim Yılmaz’ın yaklaşık 4 saat süren Yenişehir-Nilüfer Özlüce yolculuğunun sinirlenmeye neden olmuş bir öyküsünü sunuyorum şimdi…
Şöyle anlatmış değerli okurum yaşadığı trafik sıkışıklığı sorununu: ”Bir iş nedeniyle gittiği Yenişehir’den Bursa’ya dönmek üzere saat 17.00 gibi yola çıktım. Otoyol üzerinden Özlüce’deki evime gitmeyi planlıyordum. Normalde bu yolu 55-60 dakikada geçiyordum. Otoyolun Yıldırım-Samanlı kavşağına geldiğimde trafiğin birdenbire durduğunu gördüm. Bu noktada uzunca bir süre sabit kaldık. Araçlar hiçbir tarafa hareket edemedi. Çakılı kaldık adeta…Yenişehir ile evimin arası tam 80 kilometre…Ama bu mesafeyi tam 4 saate tamamlayabildim. Yıldırım-Samanlı Kavşağı’nda trafiğinin neden tıkandığını tespit edemedim. Tahminime göre akşam mesai sonrası trafiğine denk gelmiş olabilirim. Belki de bir kaza oldu ama internet üzerinde uzunca bir süre kırmızı olan yolun bir türlü açılmadığını gördüm. Bu noktada yaklaşık 1 saat falan bekledik. Sonra da adım-adım ilerleyerek gideceğimiz yere ulaştık. Ama saat neredeyse 21.00 olmuştu. Bursa çevre yolunun bu kadar uzun süre tıkandığını ilk kez görüyorum” diyerek anlatmış bana mesajında…
Değerli okurum bu uzun süren trafik tıkanıklığının sebepleri konusunda da yorum yapmış: ”Tıkanıklığın olduğu noktaya tam 6 kanaldan giriş var. Özellikle Hamitler Çöp Alanı yakınındaki petrol istasyonu civarı hep yoğun…Emniyet şeridinde bir Belediye Otobüsünün de arıza nedeniyle beklediğini gördüm adım-adım gidişimiz sırasında…Muhtemelen yolun ortasında arızalanmıştı Belediye Otobüsü…Mevcut otoyolun 3 şerit olmasının bu kadar yoğunluğu kaldıramadığını düşünüyorum. İstanbul-İzmir otoyolunun özellikle Bursa civarındaki geçişleri 4 şerit yapılabilir. Bu arada acil durumlar için paralel yollar da gerek otoyola…Tıkanıklıkta trafik polislerinin o noktalardan geçişi sağlaması gerek…Kısacası; sabah ve akşamları çoğunlukla tıkanmış durumda olan Otoyol Bursa kavşaklarında, bir sinerji yaratılarak trafik rahatlatılabilir. Kamyon geçiş saatleri de, bir programa kavuşturulabilir.”
YENİ YOLLAR AÇILIYOR, KÖPRÜLER YAPILIYOR AMA..!
Son 10 yıla bakıyorum yaşadığımız kentin trafiğinin…
Eski yerel yönetim her seferinde ”Mudanya kavşağında düğüm çözülüyor” veya “Bursa’da trafik sorunu gündemden düşüyor” gibi iddialı demeçler vermiş, yeni yollar ve köprüleri hizmete sokmuştu. Hem de çok büyük maliyetlerle…
Ama değişen bir şey olmadı yıllardır…
Yine saat 08.30’dan sonra Uludağ Üniversitesi tarafından Osmangazi Kent Meydanı’na ulaşmak 1 hatta 1,5 saati buluyor. Akşam mesai çıkışlarında da aynısı yaşanıyor. Nilüfer ile kent merkezi arası arapsaçı trafiğinin de odak noktası oluyor adeta…
10 Yıl önce de aynıydı Bursa’nın kent içi trafiği…
Şimdi de aynı…Aynı hamam, aynı tas örneği..!
Değişen sadece zaman…Ama soruları zamana bırakmamak gerek..!
Bursa; ne zaman trafik kurallarının tam olarak uygulandığı çağdaş bir kent kimliğine ulaşacak.?
Kim bilir ne zaman yayalar kendileri için ayrılan yaya geçitleri ve alt geçitleri kullanacaklar ve trafiği tehlikeye atmayacaklar..?
1991 Yılında Avrupa Konseyi’nin “Avrupa Kenti” unvanını kazanan Bursa, bakalım hangi tarihte gerçek bir Avrupa kenti gibi olacaktır..?
Son sözümüz de şudur artık; bu soruların doğru cevapları, aslında bu kentin sağlıklı, güvenli ve aydınlık geleceğini de oluşturacaktır.
ÖZLÜ SÖZLER: Hayatın yüzde 10’u başıma gelenler, yüzde 90’ı da benim bunlara verdiğim tepkimdir. (Lou HOLTZ)