Rüzgarların bitip de yaz mevsiminin en sıcak dönemine girdiğimiz şu Temmuz günlerinde; piyasalarında oldukça sıkıntılı ve sıcak olduğunu da görüyoruz.

Birçok sektörde nakit para dönmüyor. Nakit paranın döndüğünü sandığımız; fırın-pastane-lokanta ve kafeterya sektöründe bile yaprak kıpırdamayan firmalar var. Bazı kurumsal/marka firmalar ise; (nazar değmesin ama) adeta iş patlaması yaşıyor. Çelişkili bir durum bu tabii ki…

Bu arada gıda hizmet sektöründe fiyatların aşırı artışına karşın, üretimde kullanılan malzeme kalitesinde negatif gelişmeler var. Börek, pasta, poğaça ve yemek gibi temel gıda maddelerinde; fiyatlar artarken, ürünlerin kalitesinde bir düşüş yaşanıyor. Örneğin; bir yıl önce yediğimiz su böreği veya kol böreğindeki kalite ve lezzet ile, şimdiki arasında dağlar kadar fark olduğunu söylüyor bazı tüketiciler…

Enflasyon sorunu, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de başa bela olmaya devam ediyor. Üreticiler bu sorun ile baş etmek için maliyetlerini düşürmeye çalışıyor ama bu da tat ve kalite anlamında soruna yol açıyor. Akaryakıt fiyatlarındaki artış, pahalılığın bir nedeni olurken, tahıl başta olmak üzere tarım ürünleri tedariki zor bir dönem yaşıyor.

Reel sektörün tedarikçi sıkıntısı ise, şu anda tepe noktasında…Bir çok üretim malzemesi ya bulunmuyor, ya da çok üst fiyatlardan satılıyor. Fiyat artışları kontrol edilemiyor metal, mobilya, makine ve ambalaj sektörlerinde…

Hem moral anlamında, hem satın alma ve pazarlama alanlarında garip bir sıkıntı var piyasalarda…Net olarak da hissediliyor zaten…Tahsilat ve ödemelerde; süre giderek uzuyor.

Kısacası; iş dünyası önünü pek göremiyor. Sanki her an türbülansa girebilecek bir uçağın yolcuları gibi endişe taşıyor iş dünyası temsilcileri…

Peki siz hiç türbülansa giren bir uçakta yolcu olarak bulundunuz mu..?

Çok zor ve korkulu bir durum olduğunu, bu tehlikeyi 2 kez yaşamış biri olarak söyleyebilirim. Ama türbülans bitince, hayat da kaldığı yerden yeniden başlıyor.

                        FİRMANIZA HİÇ SWOT ANALİZİ YAPTIRDINIZ MI..?

Ama bilinmeli ki; ekonomik anlamda yaşanan/yaşanacak bu tür türbülans olaylarının bir çıkış noktası var; o da kemerleri bağlı bir şekilde hazırlıklı olmak..!

Bugünün sıkıntılı piyasa koşullarında; mevcudu korumanın ve başarıya ulaşmanın yolu aslında iyi bir planlamadan geçiyor. Firmanın öz yapısını, çalışanları ve müşteriler ile tedarikçileri tanımak, zorlu planlama basamaklarından ilkini oluşturuyor. İkinci basamak da; sağlıklı bir analiz yapmak olarak değerlendirilebilir.

İşte bu noktada; stratejik işletme yönetiminin en önemli silahlarından biri olan SWOT analizinin değeri ortaya çıkıyor. SWOT analizi; öncelikli bir mevcut durum değerlendirmesi olarak algılansa da, geleceğe yönelik yapılanmaları da içerdiği için hem yakını hem de uzağı gösteren bir GÖZLÜK olarak da yorumlanabilir.

Bir işletme SWOT analizi yaparak; mevcut organizasyonunun hem kendi iç durum değerlendirmesine, hem de organizasyon dışındaki pazar yapısının ve rakiplerin durumunu yorumlayabilir. Bu çerçevede; işletmenin güçlü ve zayıf yönleri ile, organizasyonun karşı karşıya olduğu fırsatlar ve riskler görülebilir.

Bu çalışmanın sağlıklı ve verimli bir şekilde yapılabilmesi için veri kaynaklarının da çok iyi belirlenmesi gerekiyor. Sağlam verilerle yola çıkıldığında; uzağı gösteren gözlüğe de sahip olabiliyor firmalar…

Bir tükenmişlik sendromu yaşamıyor bu tür enerjik firmaların personeli…Öyle türbülansalar falan da vız geliyor tedbirini almış firmalara…

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

ÖZLÜ SÖZLER: Gergedan ile birdirbir oynanmaz. (Afrika Atasözü)

------------------------------------------------------------------------------------------------

                                 KEMERLERİ TAKARAK

               SARSINTILARA HAZIR OLMA ZAMANI MI..?

Firmaları zor zamanlarda bile güvenli geleceğe taşıyacak SWOT analizi; irili-ufaklı tüm işletmelerde uygulanabilir. İşletmeyi temsil edebilecek bilgi,  beceri ve formasyona sahip çalışanlar ile işletme uzmanlarının katılımı ile yapılacak bu tür bir analiz ile şu sonuçlara ulaşabiliriz: Zayıf yönlerimizi, güçlü yönlere dönüştürecek stratejiler geliştirilir. Güçlü yönler ile fırsatlar uyumlaştırılır. Tehdit ve riskler, güçlü yanlar ile bütünleştirilir ve fırsat haline dönüştürülür.

Her işletme yöneticisinin sahip olduğu beceri ile işletmesinin gücünün ne olduğunu, neler yapabileceğini, nereye kadar dayanabileceği konusunda belirli bir bilgi ve sezgiye sahip olduğu açıktır. Ancak günümüz koşulları, zaman-zaman beklenmeyen türbülanslara da gebedir. SWOT analizi; türbülansa girecek bir uçağın yolcularının kemerlerini takarak sarsıntıya hazır hale gelmesinin planlamasıdır.

Ve bu planlama genellikle işletmenin yaşam süresini artırabilir. Dünya işletmecilik tarihi; firma sahiplerini kriz dönemlerinde bile hayata bağlayabilen doğru ve isabetli SWOT analizi örneklerine tanıktır. Yaşadığımız kent Bursa’da da bu analizi yaparak küresel krizin başladığı günlerden beri dimdik ayakta duran ve top atsan yıkılmayacak firmaların varlığının şahidiyim.

Önemli olan; durumu tespit etmek ve SWOT’a karar vermek galiba..!

Önünüzü gösterecek bir gözlüğünüz varsa eğer…Kriz zamanları; en iyi yatırım dönemi olabilir belki de…Ama buna karar vermek için, doğru zamanda ve doğru yerde durmak da şart…