Başlandı mı bir solukta bitirilen kitaplar vardır; Demir Özlü’nün, “’Bir Küçük Burjuva’nın Gençlik Yılları’’ romanı gibi.
Romanın kahramanları; Selim;Bayan M., Anna, Ada ve Ayşe geliyor gözlerimin önüne.
Hayatın anlamı, bir ideale bağlanma, varoluş bunaltısı, aşkı arama gibi temaları olan; varoluşçu felsefeden izler taşıyan bukitabı o kadar sevmiştim ki yazarın, “’Bir Uzun Sonbahar’’ romanını da almış, onu da bir solukta bitirmiştim.
Hey gidi gençliğim hey; nasıl da tutkuyla okurdum kitapları.
Demir Özlü kırk yıldır yaşadığı İsveç’te hayatını kaybetti.
Bir söyleşisinde şöyle demişti Demir Özlü;
‘’1979 Aralık ayından sonra bir tür gönüllü sürgüne gittim. Çok karamsar bir dönemdi. Ülkemin düştüğü duruma üzüldüğüm için beş yıl kadar bir şey yayımlamadım.’’
50 KUŞAĞI YAZARI
Adı,“50 Kuşağı” yazarları arasında anılan Demir Özlü; romancı, hikâyeci olmasının yanında; anı, deneme, anlatı, gezi yazıları da yazmıştı.
Hukuk eğitimi almış, akademisyenlik yapmış, Sorbonne Üniversitesi’nde felsefe öğrenimi görmüş olan Özlü, Türkiye İşçi Partisi’nin ilk üyelerindendi ve bir dönem Deniz Gezmiş’in avukatlığını da üstlenmişti.
Demir Özlü sosyalist kimliği yüzünden akademisyenlikten istifaya zorlanmış; askerliğini Uğur Mumcu gibi sakıncalı piyade olarak tamamlamıştı.
*************************
Demir Özlü tavır adamıydı.
12 Mart dönemindeki sıkıyönetim mahkemesinde, “Burada Atatürk yargılanıyor” diyerek avukatlık cüppesini çıkarıp fırlatmıştı.
BEYİN GÖÇÜ
Demir Özlü'nün, vatanından kopup, 40 yıldır İsveç’te yaşıyor oluşu ve orada vefat edişi içimi yaktı
Türkiye’nin en trajik acılarındandır; ''beyin göçü''.
Nice aydın, yazar, sanatçı, bilim insanı; nice muhalif, üretici, yaratıcı yurttaşımız gitmek zorunda kaldı buralardan.
Bu hepimizin aklen, vicdanen eksilmesidir.
KİTAPLAR
Bir yazarı anmanın en iyi yolu onun kitaplarını alıp okumaktır. Özlü’nün kitaplarından bazılarını anımsatayım:
“Bir Uzun Sonbahar”, “Bir Küçük Burjuvanın Gençlik Yılları”, “Amerika 1954”, “İthaka’ya Yolculuk”, “Bir Beyoğlu Düşü”, “Berlin’de Sanrı”, “Kanallar”, “Önünde Boş Bir Uzam”, “İşte Senin Hayatın”.
KAPİTALİZM SONLANDIRILMALI
Yazımı Beyazıt Kahraman’ın Demir Özlü ile yaptığı ve Aydınlık Kitap’ta yayımlanan; ‘’Mutluluğum ülkemin mutluluğuna bağlı’’ başlıklı söyleşiden alıntılarla bitireyim.
*******************************************
‘’Batı’nın hem iyi yanlarını hem de emperyalizmini görebilmemiz gerekiyor. Bizim kuşağımız bunları görebilmişti. Fransız Devrimi’nin getirdikleri, Rönesans kültürü, akılcılık, pozitivizm, sosyalist kuramlar, insancıl edebiyat geleneği, din tartışmalarının geride bırakılmışlığı gibi…’’
*****************************
‘’Edebiyat çalışma işidir. Çehov’un Vanya Dayı adlı yapıtının sonundaki Vanya Dayı’nın sözlerini anımsayalım: “Çok çalışacağız, çok çalışacağız!”
***************************
‘’(…)Küresel vahşi kapitalizmin sonuna yaklaşıldığı seziliyor. Küresel vahşi kapitalizm milyonlarca kadını, çocuğu, erkeği katletti. Mutlaka sonlandırılmalı.’’
***********************
‘’1961 Anayasası’nın getirdiği özgürlük ortamında epey heyecanlı ve hareketliydik. Bizim kuşağımız ilk kez sosyalist parti kurmanın ve TBMM’ye girebilmenin heyecanını yaşıyordu.’’
***************************************
‘’Benim ruhumun mutluluk duyma mekanizması, ülkemin mutluluk durumuna önemli ölçüde bağlıdır. Öyle yetiştirilmişim; elimde değil.’’
**********************
Demir Özlü’nün anısı önünde saygıyla eğiliyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
CAN ERTAN
DEMİR ÖZLÜ’NÜN ARDINDAN
Başlandı mı bir solukta bitirilen kitaplar vardır; Demir Özlü’nün, “’Bir Küçük Burjuva’nın Gençlik Yılları’’ romanı gibi.
Romanın kahramanları; Selim;Bayan M., Anna, Ada ve Ayşe geliyor gözlerimin önüne.
Hayatın anlamı, bir ideale bağlanma, varoluş bunaltısı, aşkı arama gibi temaları olan; varoluşçu felsefeden izler taşıyan bukitabı o kadar sevmiştim ki yazarın, “’Bir Uzun Sonbahar’’ romanını da almış, onu da bir solukta bitirmiştim.
Hey gidi gençliğim hey; nasıl da tutkuyla okurdum kitapları.
Demir Özlü kırk yıldır yaşadığı İsveç’te hayatını kaybetti.
Bir söyleşisinde şöyle demişti Demir Özlü;
‘’1979 Aralık ayından sonra bir tür gönüllü sürgüne gittim. Çok karamsar bir dönemdi. Ülkemin düştüğü duruma üzüldüğüm için beş yıl kadar bir şey yayımlamadım.’’
50 KUŞAĞI YAZARI
Adı,“50 Kuşağı” yazarları arasında anılan Demir Özlü; romancı, hikâyeci olmasının yanında; anı, deneme, anlatı, gezi yazıları da yazmıştı.
Hukuk eğitimi almış, akademisyenlik yapmış, Sorbonne Üniversitesi’nde felsefe öğrenimi görmüş olan Özlü, Türkiye İşçi Partisi’nin ilk üyelerindendi ve bir dönem Deniz Gezmiş’in avukatlığını da üstlenmişti.
Demir Özlü sosyalist kimliği yüzünden akademisyenlikten istifaya zorlanmış; askerliğini Uğur Mumcu gibi sakıncalı piyade olarak tamamlamıştı.
*************************
Demir Özlü tavır adamıydı.
12 Mart dönemindeki sıkıyönetim mahkemesinde, “Burada Atatürk yargılanıyor” diyerek avukatlık cüppesini çıkarıp fırlatmıştı.
BEYİN GÖÇÜ
Demir Özlü'nün, vatanından kopup, 40 yıldır İsveç’te yaşıyor oluşu ve orada vefat edişi içimi yaktı
Türkiye’nin en trajik acılarındandır; ''beyin göçü''.
Nice aydın, yazar, sanatçı, bilim insanı; nice muhalif, üretici, yaratıcı yurttaşımız gitmek zorunda kaldı buralardan.
Bu hepimizin aklen, vicdanen eksilmesidir.
KİTAPLAR
Bir yazarı anmanın en iyi yolu onun kitaplarını alıp okumaktır. Özlü’nün kitaplarından bazılarını anımsatayım:
“Bir Uzun Sonbahar”, “Bir Küçük Burjuvanın Gençlik Yılları”, “Amerika 1954”, “İthaka’ya Yolculuk”, “Bir Beyoğlu Düşü”, “Berlin’de Sanrı”, “Kanallar”, “Önünde Boş Bir Uzam”, “İşte Senin Hayatın”.
KAPİTALİZM SONLANDIRILMALI
Yazımı Beyazıt Kahraman’ın Demir Özlü ile yaptığı ve Aydınlık Kitap’ta yayımlanan; ‘’Mutluluğum ülkemin mutluluğuna bağlı’’ başlıklı söyleşiden alıntılarla bitireyim.
*******************************************
‘’Batı’nın hem iyi yanlarını hem de emperyalizmini görebilmemiz gerekiyor. Bizim kuşağımız bunları görebilmişti. Fransız Devrimi’nin getirdikleri, Rönesans kültürü, akılcılık, pozitivizm, sosyalist kuramlar, insancıl edebiyat geleneği, din tartışmalarının geride bırakılmışlığı gibi…’’
*****************************
‘’Edebiyat çalışma işidir. Çehov’un Vanya Dayı adlı yapıtının sonundaki Vanya Dayı’nın sözlerini anımsayalım: “Çok çalışacağız, çok çalışacağız!”
***************************
‘’(…)Küresel vahşi kapitalizmin sonuna yaklaşıldığı seziliyor. Küresel vahşi kapitalizm milyonlarca kadını, çocuğu, erkeği katletti. Mutlaka sonlandırılmalı.’’
***********************
‘’1961 Anayasası’nın getirdiği özgürlük ortamında epey heyecanlı ve hareketliydik. Bizim kuşağımız ilk kez sosyalist parti kurmanın ve TBMM’ye girebilmenin heyecanını yaşıyordu.’’
***************************************
‘’Benim ruhumun mutluluk duyma mekanizması, ülkemin mutluluk durumuna önemli ölçüde bağlıdır. Öyle yetiştirilmişim; elimde değil.’’
**********************
Demir Özlü’nün anısı önünde saygıyla eğiliyorum.