Bursa'da yaşamı zorlaştıran sorunlarının çözümü için daha ne kadar bekleyeceğiz?
Yazının Giriş Tarihi: 24.07.2024 17:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.07.2024 17:10
Vakıfköy'de önceki gün yürekleri ağızlara getiren yangın kabusu, Bursa'nın ne kadar bir tehlikenin içinde olduğunun kanıtı niteliğindeydi.
Siyasi menfaatler uğruna işletme ruhsatı verilerek fabrikaya dönüştürülmesine izin verilen bu gibi iş yerlerinde çıkan yangınlar ne dün ilkti ne de yarın son olacaktır.
Durumdan vazife çıkartmak derdinde değiliz ama şunu bir kez daha vurgulamamız gerekmektedir.
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay herkesin gördüğü, bildiği kent için önemli bir sorunu gündeme getirmişti.
Ne demişti; "Organize sanayi bölgeleri dışında, şehir merkezi içinde kalan 8 binden fazla işletmenin planlanacak yeni bir KOBİ organize sanayi bölgesine taşınmadır"
Burkay, bunun Bursa için ne kadar önemli ve de gerekli olduğunu da şöyle izah ediyordu; "Vakıfköy, Panayır, Vişne Caddesi, İsmetiye, Kumlukalan, Demirtaş, Çalı, Alaaddinbey ve Demirci gibi yerleşim alanlarında düzensin şekilde faaliyet gösteren bu işletmelerde 600 bin civarında insan çalışıyor. Dolayısıyla her gün yüzlerce servis ve özel araçlarla bu iş yerlerine çalışanlar taşınırken hem trafik yoğunluğuna hem de egzoz gazlarının tetiklediği hava kirliliği yoğunluğuna neden olmaktadır"
Başkan Burkay, ardından da şu önemli hatırlatmayı da yapıyordu:
"Bu düzensiz ve de çarpık sanayi alanlarında faaliyet gösteren işletme sahipleri yeni bir KOBİ organize sanayi bölgesi planlanması durumunda buraya taşınabilecekleri yönünde istek ve de taleplerini belirten taahhütname vermişlerdir"
Olası bazı kişiler şöyle de düşünebilir: "Adam fabrikasını nereye taşıyacakmış, taşımayacakmış yok yeni sanayi bölgesine ihtiyaç varmış. Bunlardan bize ne kardeşim..."
Halbuki konuyu derinlemesine ele aldığımızda yapılması istenen planlamanın hayata geçmesiyle çözüme kavuşacak problemler kentte yaşayan yer canlının aleyhinedir.
Şöyle ki, kentimizin acil çözüm bekleyen üç temel sorunu var...
Birincisi, olası depremlere karşı eski binaların yerine zemin etütleri yapılmış alanlara sağlıklı ve de dirençli yapıların oluşturulması. İkincisi, trafik yoğunluğunun her geçen gün daha da artış göstermesi.
Üçüncüsü, bilimsel olarak açıklanmış sebeplerden bir tanesi olan şehir merkezinde yoğun araç kullanımından kaynaklı hava kirliliğidir.
Hatırlanacağı gibi konu daha önce de BTSO yönetimince gündeme getirilmiş ancak önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, kentin yeni bir organize sanayi bölgesine ihtiyacı olmadığı gibi mevcut sanayi bölgelerinde hale boş alanlar olduğunu belirterek geçiştirmişti.
BTSO'nun talebi, şehir yapılaşma planı dışında,otobana, limana (Gemlik) ve tren yoluna kolayca ulaşılabilinecek bir bölgeye büyükşehir belediye meclisinin onay vermesi durumunda düzensiz sanayi alanlarındaki tüm işletmeleri en kısa sürede buraya taşınması "şartıyla" yeni bir organize sanayi bölgesinin planlanmasıdır.
Meselenin sebebi de çözümü de budur.
Bunları tekrar gündeme getirme gerekçemiz ise şundandır.
Yazının başında aktardığımız gibi olası fabrika yangınları, depremler, doğal afetlerin neden olabileceği insanların yaşamını sürdürdüğü mahalle araları ile tarım alanları içinde kalmış işletmelerin buralardan çıkarılıp düzenli sanayi alanına taşınması sağlanarak Bursa'nın bu rezaletten biran önce kendini arındırması gerekiyor.
Bursa'nın yeni bir organize sanayi bölgesine ihtiyacı yok diyebilenler olabilir.
Ama şu unutulmamalıdır ki, geçmişte şehri yönetenlerin öngörüsüzlüğü nedeniyle yapılaşmasına göz yumulmuş olup geçen zaman içinde artan nüfusla birlikte şehrin içinde kalmış bu düzensiz işletmelerin yeni organize sanayi bölgesine taşınması, bugün karşımıza çıkan kentin en önemli sorunlarının yüz de 50 oranın da çözüme kavuşacağıdır.
Düşünebiliyor musunuz, irili ufaklı 8 binden fazla işletmenin şehir içinden sökülüp çıkarılmasıyla birlikte yerlerine yapılacak yeni yeni imar değişikliği planlarıyla çağımızın gereksinimi modern yaşam alanları oluşturulması hiç şüphesiz ki, Bursa'ya değer katacaktır.
Bunun gerçekleşmemesi için aslında hiç bir neden yok.
Yapılması gereken, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in BTSO'nun talebini, işletme sahiplerinin taahhütünü masaya yatırıp değerlendirmesidir.
Hatta taşınılmasıyla boşalacak alanlara belediyenin bölgenin ihtiyacı dahilinde projeler geliştirip hayata geçirilmesi şartını koymalıdır.
Kentimizdeki iş insanlarının çatı kurulusu BTSO'nun bu talebi değerlendirilip adım atılması insan sağlığını tehdit eden Bursa'nın kronikleşmiş sorunlarının çözümü noktasında yol alınmış olunacaktır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ERSEL PEKER
Bursa'da yaşamı zorlaştıran sorunlarının çözümü için daha ne kadar bekleyeceğiz?
Vakıfköy'de önceki gün yürekleri ağızlara getiren yangın kabusu, Bursa'nın ne kadar bir tehlikenin içinde olduğunun kanıtı niteliğindeydi.
Siyasi menfaatler uğruna işletme ruhsatı verilerek fabrikaya dönüştürülmesine izin verilen bu gibi iş yerlerinde çıkan yangınlar ne dün ilkti ne de yarın son olacaktır.
Durumdan vazife çıkartmak derdinde değiliz ama şunu bir kez daha vurgulamamız gerekmektedir.
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay herkesin gördüğü, bildiği kent için önemli bir sorunu gündeme getirmişti.
Ne demişti; "Organize sanayi bölgeleri dışında, şehir merkezi içinde kalan 8 binden fazla işletmenin planlanacak yeni bir KOBİ organize sanayi bölgesine taşınmadır"
Burkay, bunun Bursa için ne kadar önemli ve de gerekli olduğunu da şöyle izah ediyordu; "Vakıfköy, Panayır, Vişne Caddesi, İsmetiye, Kumlukalan, Demirtaş, Çalı, Alaaddinbey ve Demirci gibi yerleşim alanlarında düzensin şekilde faaliyet gösteren bu işletmelerde 600 bin civarında insan çalışıyor. Dolayısıyla her gün yüzlerce servis ve özel araçlarla bu iş yerlerine çalışanlar taşınırken hem trafik yoğunluğuna hem de egzoz gazlarının tetiklediği hava kirliliği yoğunluğuna neden olmaktadır"
Başkan Burkay, ardından da şu önemli hatırlatmayı da yapıyordu:
"Bu düzensiz ve de çarpık sanayi alanlarında faaliyet gösteren işletme sahipleri yeni bir KOBİ organize sanayi bölgesi planlanması durumunda buraya taşınabilecekleri yönünde istek ve de taleplerini belirten taahhütname vermişlerdir"
Olası bazı kişiler şöyle de düşünebilir: "Adam fabrikasını nereye taşıyacakmış, taşımayacakmış yok yeni sanayi bölgesine ihtiyaç varmış. Bunlardan bize ne kardeşim..."
Halbuki konuyu derinlemesine ele aldığımızda yapılması istenen planlamanın hayata geçmesiyle çözüme kavuşacak problemler kentte yaşayan yer canlının aleyhinedir.
Şöyle ki, kentimizin acil çözüm bekleyen üç temel sorunu var...
Birincisi, olası depremlere karşı eski binaların yerine zemin etütleri yapılmış alanlara sağlıklı ve de dirençli yapıların oluşturulması.
İkincisi, trafik yoğunluğunun her geçen gün daha da artış göstermesi.
Üçüncüsü, bilimsel olarak açıklanmış sebeplerden bir tanesi olan şehir merkezinde yoğun araç kullanımından kaynaklı hava kirliliğidir.
Hatırlanacağı gibi konu daha önce de BTSO yönetimince gündeme getirilmiş ancak önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, kentin yeni bir organize sanayi bölgesine ihtiyacı olmadığı gibi mevcut sanayi bölgelerinde hale boş alanlar olduğunu belirterek geçiştirmişti.
BTSO'nun talebi, şehir yapılaşma planı dışında, otobana, limana (Gemlik) ve tren yoluna kolayca ulaşılabilinecek bir bölgeye büyükşehir belediye meclisinin onay vermesi durumunda düzensiz sanayi alanlarındaki tüm işletmeleri en kısa sürede buraya taşınması "şartıyla" yeni bir organize sanayi bölgesinin planlanmasıdır.
Meselenin sebebi de çözümü de budur.
Bunları tekrar gündeme getirme gerekçemiz ise şundandır.
Yazının başında aktardığımız gibi olası fabrika yangınları, depremler, doğal afetlerin neden olabileceği insanların yaşamını sürdürdüğü mahalle araları ile tarım alanları içinde kalmış işletmelerin buralardan çıkarılıp düzenli sanayi alanına taşınması sağlanarak Bursa'nın bu rezaletten biran önce kendini arındırması gerekiyor.
Bursa'nın yeni bir organize sanayi bölgesine ihtiyacı yok diyebilenler olabilir.
Ama şu unutulmamalıdır ki, geçmişte şehri yönetenlerin öngörüsüzlüğü nedeniyle yapılaşmasına göz yumulmuş olup geçen zaman içinde artan nüfusla birlikte şehrin içinde kalmış bu düzensiz işletmelerin yeni organize sanayi bölgesine taşınması, bugün karşımıza çıkan kentin en önemli sorunlarının yüz de 50 oranın da çözüme kavuşacağıdır.
Düşünebiliyor musunuz, irili ufaklı 8 binden fazla işletmenin şehir içinden sökülüp çıkarılmasıyla birlikte yerlerine yapılacak yeni yeni imar değişikliği planlarıyla çağımızın gereksinimi modern yaşam alanları oluşturulması hiç şüphesiz ki, Bursa'ya değer katacaktır.
Bunun gerçekleşmemesi için aslında hiç bir neden yok.
Yapılması gereken, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in BTSO'nun talebini, işletme sahiplerinin taahhütünü masaya yatırıp değerlendirmesidir.
Hatta taşınılmasıyla boşalacak alanlara belediyenin bölgenin ihtiyacı dahilinde projeler geliştirip hayata geçirilmesi şartını koymalıdır.
Kentimizdeki iş insanlarının çatı kurulusu BTSO'nun bu talebi değerlendirilip adım atılması insan sağlığını tehdit eden Bursa'nın kronikleşmiş sorunlarının çözümü noktasında yol alınmış olunacaktır.