Kentimizin pek çok özelliklerinden biri de hiç şüphesiz ki, hayırsever insanların çoğunlukta olduğu bir şehir olmasıdır.
Dünyanın neresinde olursa olsun insani ihtiyaç yardımı talep edilen her coğrafyada Bursa'nın uzattığı umut elini görebilmek mümkün.
Bunun en güzel örneğini Büyükşehir Belediyesi Basın Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Ahmet Bayhan'ın organizasyonuyla gittiğimiz en çok can kaybının yaşandığı deprem bölgesi Hatay'da şahit olduk.
İlk ziyaretimizi Hatay'ın Gaziantep'e sınır ilçesi Nurdağı oldu.
41 bin nüfuslu itibarıyla depremde 2 bin 400 kişinin vefat sayısıyla en çok can kaybının olduğu ilçe olarak kayıtlara burası geçmiş.
Nurdağı İlçesi’nin Deprem Koordinasyon Merkezi’nin başında Şırnak Valisi Osman Bilgin ile görüşmemizde bizlere deprem ve sonrasındaki gelişmeler hakkında sunup yaptı.
Evi yıkılan, hasarlı ve orta hasarlı her aileye konteyner verdiklerini anlatan Vali Bey, bir de şu çağrıda bulundu.
Mümkünse bundan sonra yardımların ayni değil nakli olmasını istedi.
Çünkü gıda anlamında gelen malzemelerin uzun süre muhafaza edebilecek yerlerinin olmadığını söyledi.
Ayrıca ikici el kıyafet gönderilmemesine vurgu yaptı.
Nedenini de şöyle açıkladı.
Bugüne kadar Nurdağı'na 40 TIR gönderilen ikinci el eşyaların kullanılmak istenmemesi üzerine yol boylarına döküldüğünü söyledi.
Diğer bir uyarısı da şuydu.
Mutlaka insani yardım ihtiyaçlarının devam etmesi yönündeydi.
Depremin etkisinin diğer bölgelere göre Nurdağı'nda bir noktada olması buranın da daha çabuk toparlanmasını sağlamış.
Nitekim depremzede vatandaşların neredeyse tamamı konteyner kentlere yerleştirilmiş.
Bu ilçemizden sonraki durağımız Hatay yolundaki Hassa ilçesi.
57 bin nüfuslu Hassa İlçesi’nin koordinasyon merkezinin başında tanıdık bir isimle karşılaşıyoruz.
Daha önce 4 yıl Kestel ilçemiz kaymakamlığı görevini yapan şu an Yozgat Valisi olan Ziya Polat.
Depremin ciddi hasar verdiği bu ilçemizde 366 kişi vefat etmiş.
Kuruluşu eskiye dayanan ilçedeki yapıların çoğu hasarlı ve ağır hasarlı durumda.
Deprem Koordinasyon Merkezi olarak depremde ayakta kalmayı başarmış tek katlı anaokulu binası kullanılıyor.
Vali Ziya Polat, ilçeye gelen yardımların çoğunluğunun Bursa'dan gönderildiğini aktarırken şunları söyledi:
"Bizim devletimiz dışında bu durumu hiçbir devlet kaldıramaz. Bizim devletimiz milletinin gönlündekini buralara akıtıyor. Şükürler olsun ki, bu acıyı kaldıracak gönül zenginliğine sahip bir milletiz"
Buradan da yarım saatlik bir yolculuğun ardından Hatay'a girdiğimizde adeta dehşete düştük.
Sağlı sollu yolun her iki tarafında yıkılmış binaların enkazları ile ağır hasarlı konutlar, iş merkezler, kamu binalarını görünce sanki korku filmi izliyormuşuz gibiydi.
Yıkılmamış ya da hasar görmemiş neredeyse tek bir bina yoktu.
Ağır ağır ilerleyen aracımızdan korkunç olduğu kadar üzücü manzaraları izlerken aklımıza;
Allah korusun benzer depremin Bursa'da olması durumunda nelerin yaşanabileceği film şeridi gibi gözlerimizin önünden akıp gitti.
Keşke herkesin buralara gelip bu durumu görme imkânı olsa.
Belki o zaman bir deprem ülkesinde yaşadığımız gerçeği bilinçaltımıza yerleşirdi.
Neredeyse her enkazın yanında kurulmuş çadırlar vardı.
Buradan anlaşılıyor ki, depremzedeler enkazlarının başından ayrılmak istemiyorlar.
Bu duygu ve düşünceler merkez Antakya İlçesi’ndeki Bursa Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin büyük bir çadır içinde konuşlandığı Deprem Koordinasyon Merkezi’ne ulaşıyoruz.
Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Antakya'ya yardımda bulunan 37 farklı ilçe belediye başkanıyla toplantı halinde olduğunu öğreniyoruz.
Toplantı bitiminde Başkan Alinur Aktaş ve Antakya Belediye Başkanı İzzettin Yılmaz bizleri karşıladı.
Antakya Belediye Başkanı Yılmaz'la yaptığımız sohbette öğreniyoruz ki, şehrin yapı stokunun yüzde 70'inin 40 ila 50 yıllık binalar olduğudur.
Dolayısıyla da yıkılan binaların tamamının da bunlar olduğunu söyleyen Başkan Yılmaz, Antakyalı depremzedelerin yanında olan Bursa Büyükşehir Belediyesine ve Bursalılara teşekkür ediyor.
Daha sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ile birlikte çadır kentleri gezerek depremzedeleri ziyaret ediyoruz.
Hayatta kalmanın verdiği güçle yaşamın bir şekilde devam ettiği çadır kentlerde Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin kurduğu oyun parklarında her şeye rağmen küçük çocukların mutluluğu tesellimiz oluyor.
Çadır kentten sonraki adresimiz yine Bursa Büyükşehir Belediyesi personeli sorumluluğundaki Hatay'a gönderilen gıda yardımlarının toplanıp ihtiyaç olan bölgelere günlük sevkiyatın yapıldığı sanayi bölgesindeki depoya gidiyoruz.
Türkiye'nin her yerinden gönderilen ortalama her gün 200 toplamda 6 bin TIR kuru erzak bugüne kadar gelmiş buraya.
Hatay'daki son ziyaretimizi üç ayrı bölgeden oluşan toplamda 112 dönüm alana 2 bin 500 konteyner desteğinde bulunan Büyükşehir Belediyemizin konteyner kentleri oluyor.
Kentimizden 452 belediye personeliyle altyapısı ve çevre düzenlemeleri tamamlanıp konteynerlerin yerleştirilmeye başlandığı üç ayrı konteyner kentini gezdirip çalışmalar hakkında bilgi aktaran Başkan Aktaş, destek veren herkese teşekkür ediyor.
Gün boyu üç farklı deprem bölgesini gezip gözlemleme fırsatı bulduğumuz Hatay'da gün batmasıyla iliklerimize kadar hissedilen soğuğun, karanlıkla birlikte çöktüğü şehirden acılarımızı yüreğimize koyup umutlarımızı yeşerterek ayrılıyoruz.

NOT: Gösterilenlerle, söylenenlerle yetinmeyip gerçeği anlamak, hissetmek, paylaşmak ve de çok ağır bir ders almak adına da olsa buraları gezip görmek lazım.