Dünyada özellikle şehirlerin tanıtımında spor kulüpleri öne çıkmaktadır.
Branş olarak da futboldur.
Tıpkı Bursa’da olduğu gibi.
Tartışmasız kentimizin en büyük markası Bursaspor’dur.
Geçmişte bunun farkında olamayan kent yöneticileri bedelini siyaseten ödemişlerdir!
Geçmişten ders çıkaranlar ise fırsatı değerlendirmek adına Bursaspor’un maçlarına olan ilgi ve de destekleri alışık olmadığımız boyuttan öteye şaşırtıcıdır!
Enes Çelik’in başkan olmasıyla kapanmanın eşiğinden dönen kulüp, yönetimin kararlılıkla izlediği stratejisiyle gelen başarı hikayesi benzer durumdaki kulüplere model olmaktadır.
Hem mali hem de sportif başarıyı getiren ‘etkenlere’ taraftarın takımını sahiplenmesiyle şehirde oluşan sinerji dünya spor kamu oyunda ülke sınırlarını aşan bir sempatiye dönüşmüştür.
Her şeyden önemlisi aynı azim ve tutkuyla ortaya çıkan başarının sürdürebilir olması şarttır.
Bursaspor’un evindeki maçlarını 40 bin seyirci ortalamasıyla kapalı gişe oynayan dünya başka bir takım yok.
Pazar günü 23 Elazığspor karşısındaki futboldan çok tribünleri dolduran taraftarın coşkusuna kendimi kaptırınca gözlerimin önüne, sezon boyunca gittiğimiz deplasmanlarda karşılaştığımız olumsuz koşullara rağmen edindiğimiz dostluklar, Bursaspor sevgisinin Anadolu’da ne kadar önemli olduğuna tanık olduğumuz duygular film şeridi gibi akıp gitti...
Biriktirdiğimiz anılarımızda hatırlayacağımız Nesine 3. Lig’e veda edip Süper Lig yolumuzdaki 2. Lig merhaba diyerek aynı başarıyı burada da tekrarlamalıyız.
Nitekim hem uzun hem de meşakkatli yolumuzdaki engellere takılmadan hedefe ulaşılacağına şehir olarak inanmış durumdayız.

X X X

Körfezimizi kirletmeyin...

İlk olarak 2019 yılında Marmara Denizi’nde görülen müsilaj kabusu tüm uyarılara rağmen yeniden hortladı.
Şu sıralar Gemlik Körfezi’nin yüzeyinde belirgin bir şekilde görülen müsilaj havaların ısınmasıyla daha da net şekilde ortaya çıkacağı belirtiliyor.
Bazı çevresel faktörlerin tetiklenmesiyle deniz suyuna salgıladıkları sümüksü, şeffaf, yapışkan bir organik madde olan müsilaj sudaki canlıların oksijensiz kalıp ölmelerine de neden olmaktadır.
Bilimsel olarak belirlendiği gibi denize bırakılan atıklar ve suyun ısınmasıyla önce suyun altında çoğalan müsilaj daha sonra da deniz yüzeyine çıkıyor.
Müsilajın Gemlik Körfezi’nde görülmesinin nedenlerinin başında hiç şüphe yok ki, yıllardır 100 bin nüfuslu Orhangazi ilçesinin kanalizasyon atıklarının Karsak Deresi’ne oradan da Körfez’e dökülmesi en önemli etkenlerden biridir.
Zaman zaman bu sütunlardan konuyu gündeme getiriyor önlem alınması yönünde yazılar yazıyoruz.
Her seferinde BUSKİ yetkililerinden gelen yanıtta, Orhangazi’nin kapasitesi yetersiz kalan arıtma tesisinden arda kalan kanalizasyonların arıtılmadan Karsak Deresi’ne verildiği ve kapasitenin iki katına çıkarılması için arıtma tesisi inşaatının yapımının devam ettiği yönünde oluyor.
Bu denli önemli bir sorunun yıllardır çözümlenmemesi inanılacak gibi değil.
Koca ilçenin kanalizasyon atıklarıyla birlikte dere güzergahındaki bazı zeytin işleme tesislerinin de bıraktığı kimyasallarla göz göre göre Gemlik Körfezi’ne akmaya devam ediyor.
Dün konuya ilişkin görüştüğüm Büyükşehir Belediyesi Çevre Daire Başkanı Ali Alper Makam, Orhangazi’deki arıtma tesisinin inşaatının tamamlandığı ve deneme amaçlı su dolumuna başlandığı ve kısa bir süre sonra faaliyete geçirileceğini söyledi.
Sevindirici gelişme sayesinde inşallah Körfezimizi kirleten en önemli unsurlardan biri daha aşılmış olacaktır.