Mesleğe başladığım 80’li yılların sonlarında o zamanlar kaçak yapılaşmanın yoğunlukta olduğu bugün OTOSANSİT’in bulunduğu bölgede sık sık yıkımlar olur kaçak inşaat yapanlar ile jandarma arasında yaşanan gerginlikleri fotoğraflar haberler yapardık.

Bu duruma pek çok kez şahit olduk.
Bir gecede adı üzerinde gece kondular yapılır ertesi gün yaşam başlardı.

Genelde doğu ve güneydoğu illerinden göç etmiş insanların başlarını sokacak bir yer hayaliyle tenezzül ettikleri kaçak yapılaşmaya zaman içinde siyasi çıkarlar dahil oldu.

Tek katlı inşa edilen gece kondular kat kondulara dönüşünce Bursa kontrolden çıktı.

O yıllardan bugüne 44 yıl geçmesine rağmen ne yazık ki Bursa bu ayıptan bir türlü kurtarılamadı.

Bunları niçin aktardığıma gelecek olursak.

Geçenlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) konuğu olduğu toplantıda vurguladığı gerçeklerle bir kez daha yüzleşmiş olduk.

“Kentimizin maalesef yüzde 62’si kaçak ve dayanıksız yapılardan oluşuyor”

İşte yaşadığımız şehrimizde geldiğimiz nokta da ağlanacak halimize gülüyoruz.

Bir de buna Bursa’nın en önemli sorunlarından birinin deprem olduğu gerçeği var.

Yeri geldiğinde özeliklerini sayarken yere göğe sığdıramadığımız nüfus olarak Türkiye’nin dördüncü büyük kenti olmamız bu şehirde yaşayan her canlı için hayati önem taşıyan gerçekleri görmemezlikten gelemeyiz.

Başkan Bozbey, benzer risklerin binlerce insanın çalıştığı fabrikalar içinde geçerli olduğunu aktardı.

Nitekim, zaman içinde artan kentleşmeyle birlikte üretim, ticaret ve yaşam alanlarının iç içe geçmesi şehrin planlanmasına engel oluşturmaya başlamıştır.

Allah korusun, Bursa’da yıkıcı bir deprem olması durumunda yüzde 70’inin yıkılacağı gibi yüzde 30’unun ayakta kalabileceğini bilimsel verilerle ortaya konduğunu belirten Başkan Bozbey, bundan sonrası için ne yapılması gerektiğini de anlattı.

Kentin mevcut fiziki yapısına ilişkin son durumunu açıkladığı çarpıcı verilerini pür dikkat dinleyen BTSO üyesi iş insanları, bundan sonrası için ne yapmayı planlıyorsunuz? şeklindeki sorulara Bozbey’in yanıtı özetle şöyle oldu:

“Son yıllarda yoğun ve plansız göçle birlikte plansız yapı ve sanayi oluşumunun kente olumsuz etkileri olmuştur. Bursa’nın geleceğini çok önemsiyoruz. Geleceği inşa etmek, yaşanabilir ve sürdürülebilir bir Bursa için işbirliği yapmamız gerektiğine inanıyoruz. Amacımız hep birlikte kentin dinamikleri olarak bir araya gelerek daha güçlü ve dirençli bir kenti inşa edebilmek. Çünkü biz siyasetçi değil kent yöneticisiyiz”

Başkan Bozbey, bunun içinde yapımını sürdürdükleri planı şu şekilde anlattı:

“Şu anda yapacağımız, kent anayasası dediğimiz plan gelecek 100 yılımızı şekillendirecek. Hazırlıkları devam eden 1/100 binlik yeni çevre düzeni çalışmaları tüm Bursa’yı kapsayacak şekilde olacaktır. Bunun içinde kentimizin sanayi kenti kimliğini daha da güçlendirecek, sosyal ve ekonomik kalkınmayı sağlayacak kaynakların Bursa’da kalması burada yaşayan her yurttaşımız için ailelerimiz için büyük fayda sağlayacaktır”

Hiç şüphe yok ki, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay’da Başkan Bozbey’in geleceğin Bursa’sını hep birlikte planlama çağrısından memnun kalmıştır.

Zira Burkay’ın, geçmişte kent yöneticilerine bu yönde pek çok kez yaptığı ortak akılda buluşma çağrıları yanıtsız kalmıştı.

Şimdi bekleyip göreceğiz.
Başkan Bozbey’in, “Biz siyasetçi değil kent yöneticisiyiz” söylemi ne yönde karşılık bulacağıdır.