Havaların sıcaklık seviyesinin normalin üzerinde seyretmesi pek çok açıdan tüm canlıları etkiliyor.
Başta orman yangınları olmak üzere aşırı hava sıcakları insanların günlük yaşamını etkilemektedir.
Nitekim daha haziran ayındayız.
Temmuz-Ağustos'ta sıcaklığın daha da artacağı belirtiliyor.
Böylesi bir dönemde insanların serinlemek için piknik amaçlı tercih ettiği orman alanlarına da giriş yasağı var.
Hal böyle olunca da hem serinleyip hem de hoşça vakit geçirebilmenin tercihi sahillerimiz oluyor.
Karacabey Yeniköy Mahallesi'nden başlayıp Eskel, Mudanya, Güzelyalı, Kurşunlu Gemlik, Kumla, Karacaali ve Narlı'ya uzanan 132 kilometrelik deniz sahilimizle Bursa aynı zamanda bir deniz kenti özelliğine de sahiptir.
Yapılaşma anlamında son yıllarda çok hızlı gelişim ve de değişim gösteren sahil bölgelerimiz beraberinde deniz kirliliğini de getirmiştir.
Çoğumuzun bilmese de geçmiş dönemlerde Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin Gemlik Körfezi'ni çevreleyen Küçük Kumla, Gemlik Merkez, Kurşunlu ve Mudanya'ya 4 adet ileri biyolojik arıtma tesisini hayata geçirmesi sayesinde gönül rahatlığıyla denize girile biliyor olmuştur.

Nasıl mı, aktarayım...
Geçmişte Gemlik Körfezi'ne kıyı yerleşim bölgelerindeki evsel sıvı atıklar yetersiz ve de özelliğini yitirmiş arıtma tesislerinden geçirilerek ya da direk denize deşarj ediliyordu.
Sağlık İl Müdürlüğü'nce de yapılan deniz suyu analizlerinde insan sağlığına tehlike oluşturan kirletici sonuçlara ulaşıldığı gerekçesiyle Gemlik Körfezi'nin plajlarında zaman zaman denize girilmesi yasaklanıyordu.
Hatta bazı plajlara uyarı amaçlı, “Burada denize girilmesi tehlikeli ve yasaktır” tabelaları konulurdu.
Bu günümüze gelecek olursak, geçenlerde yeni Bursa İl Sağlık Müdürlüğü'nce Mudanya ve Gemlik ilçelerinin Marmara Denizi’ne kıyıları olan plaj ve kamplarda yaptığı haziran ayı deniz suyu ölçümlerinde 19 plajın analizlerinin “iyi kalitede” suya sahip (girile bilinir) olduğu açıklandı.
Gerçekten de şu bunaltıcı yaz günlerinde belki de kentimiz adına geçmişle kıyasladığımızda sevindirici bir gelişmedir.
Vurgulamak istediğim, geçmişte bırakın denize girmeği pis kokulardan yanına dahi yaklaşılamayan denize giriliyor olması çok önemlidir.
Elbette sahillerimizin Akdeniz ya da Ege kıyıları gibi olmasını bekleyemeyiz.
Ama şu gerçeği unutmamalıyız.
Dağı, denizi, gölleri, ormanlar gibi daha pek çok özellikleriyle insana yaşama sevinci veren kentimizin tüm güzelliklerini koruyup kollamak bizlerin elinde.
Bunun için çevreye saygılı olmamız yetmez saygısız olanları da uyarmalıyız.