İnsan sağlığı bu kadar önemsenmeyen, görmezden gelinen Bursa'dan başka bir il var mıdır acaba?
Kestel ve Gürsuda faaliyet gösteren Uludağ Organize Sanayi Bölgesi bünyesindeki 37 boyahane fabrikası yüzünden iki ilçe halkı yıllardır zehir soluyor.
Halbuki Anayasal bir hak olan, "Her canlının sağlıklı koşullarda yaşama hakkına sahiptir" hükmü Kestel-Gürsu ve de çevresinde yaşayanlar için geçerli değil midir?
Hep merak etmişimdir acaba önlem alması gereken yetkililer, "Yeter artık. Temiz hava solumak istiyoruz" diye haykırıp Cumhurbaşkanına seslerini duyurmak için Ankara yolunu trafiğe kapatmaları mı bekliyorlar?
Haberiniz olsun iş bu noktaya gelmiş durumda...
Hatta eli kulağında...
Bu fabrikaların başta yer altı sularımıza, tarım toprağımıza ve de havamıza dolayısıyla çevreye verdiği zarar insan ölümlerine neden olmaktadır.
Nitekim bilimsel veriler gösteriyor ki, çevresel etkenlerden ötürü en çok kanser vakalarının görüldüğü yaşam alanlarının kentin doğu bölgesinde olduğu açıklanmaktadır.
Tehlikenin biran önce maksimum derecede de olsa önlenmesi amacıyla iki yıl önce Uludağ OSB'deki boyahane fabrikaların gaz salınımı yaptıkları bacalarına filtrasyon takma uygulaması şartı getirilmişti.
Enerji giderini azaltmak için baca filtrasyonlarını çalıştırmayıp gökyüzüne adeta kimyasal madde kokularıyla birlikte zehir salan boyahanelerin bu konuda önlem alması için Valilik İl Çevre Kurulunca alınan karar uygulanmıyor!
Verilen süre içinde çoğu fabrikanın uygulamaya geçmeyip çeşitli bahaneler öne sürmesi nedeniyle süre üç kez uzatılmıştır.
Nitekim son olarak 2023 Ocak ayı olarak açıklanan süre şimdi de dördüncü kez haziran ayına uzatıldı.
Bacasına filtrasyon takmayan bazı fabrikaların menfaati gözetilirken on binlerce insanın hayatı hiçe sayılıp zehir solumasına adeta müsaade edilmesi kabul edilir bir durum değil.
Ortada böylesi bir hayati tehlike varken şu yapılmak istenene bakar mısınız?
Gelişmeyi Uludağ OSB Başkanı Yunus Aydın sosyal medya hesabından herkesten destek istediği şu paylaşımından sonra haberdar olduk.
"Şehrin doğu yakasının özellikle Gürsu ve Kestel'e yeni boyahane yapılmasına tahammülü yok. Bu duruma herkes destek vermelidir mücadelemize"
Her iki ilçede yaşayan halk, mevcut boya hanelerinin buradan kaldırılmasını beklerken yenileri yapılmak istenmesi olacak şey değil.
Daha da vahimi, boyahane fabrikasının kurulabilmesi için Ticaret ve Sanayi Bakanlığınan izin alınması amacıyla bir milletvekilinin aracılık yapması için kullanılmasına ne demeli?
Neyse ki, konuyu araştırınca meselenin kendisine aktarıldığı gibi olmadığı aslında boyahane fabrikası ruhsatı izni istendiğini öğrenen vekil, yardımcı olmaktan vazgeçmiş.
Hem tarım topraklarına hem havaya hem de yeraltı su kaynaklarını yıllardır kirleten bu bölgedeki boyahane fabrikaları yüzünden insanlar sağlığını kaybetmekte.
Sanayi şehri olmakla öğünen kentimizin bazı yöneticileri, bu yaşananlara müsaade etmeniz durumunda hayatını kaybeden her canlının vebalı vicdanınızı rahatsız edecektir.
Aksi takdirde geleceğe sağlıklı ve de güvenli bakamayız.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ERSEL PEKER
ZEHİR SOLUMAYA DAHA NE KADAR MÜSAADE EDECEKSİNİZ?
İnsan sağlığı bu kadar önemsenmeyen, görmezden gelinen Bursa'dan başka bir il var mıdır acaba?
Kestel ve Gürsuda faaliyet gösteren Uludağ Organize Sanayi Bölgesi bünyesindeki 37 boyahane fabrikası yüzünden iki ilçe halkı yıllardır zehir soluyor.
Halbuki Anayasal bir hak olan, "Her canlının sağlıklı koşullarda yaşama hakkına sahiptir" hükmü Kestel-Gürsu ve de çevresinde yaşayanlar için geçerli değil midir?
Hep merak etmişimdir acaba önlem alması gereken yetkililer, "Yeter artık. Temiz hava solumak istiyoruz" diye haykırıp Cumhurbaşkanına seslerini duyurmak için Ankara yolunu trafiğe kapatmaları mı bekliyorlar?
Haberiniz olsun iş bu noktaya gelmiş durumda...
Hatta eli kulağında...
Bu fabrikaların başta yer altı sularımıza, tarım toprağımıza ve de havamıza dolayısıyla çevreye verdiği zarar insan ölümlerine neden olmaktadır.
Nitekim bilimsel veriler gösteriyor ki, çevresel etkenlerden ötürü en çok kanser vakalarının görüldüğü yaşam alanlarının kentin doğu bölgesinde olduğu açıklanmaktadır.
Tehlikenin biran önce maksimum derecede de olsa önlenmesi amacıyla iki yıl önce Uludağ OSB'deki boyahane fabrikaların gaz salınımı yaptıkları bacalarına filtrasyon takma uygulaması şartı getirilmişti.
Enerji giderini azaltmak için baca filtrasyonlarını çalıştırmayıp gökyüzüne adeta kimyasal madde kokularıyla birlikte zehir salan boyahanelerin bu konuda önlem alması için Valilik İl Çevre Kurulunca alınan karar uygulanmıyor!
Verilen süre içinde çoğu fabrikanın uygulamaya geçmeyip çeşitli bahaneler öne sürmesi nedeniyle süre üç kez uzatılmıştır.
Nitekim son olarak 2023 Ocak ayı olarak açıklanan süre şimdi de dördüncü kez haziran ayına uzatıldı.
Bacasına filtrasyon takmayan bazı fabrikaların menfaati gözetilirken on binlerce insanın hayatı hiçe sayılıp zehir solumasına adeta müsaade edilmesi kabul edilir bir durum değil.
Ortada böylesi bir hayati tehlike varken şu yapılmak istenene bakar mısınız?
Gelişmeyi Uludağ OSB Başkanı Yunus Aydın sosyal medya hesabından herkesten destek istediği şu paylaşımından sonra haberdar olduk.
"Şehrin doğu yakasının özellikle Gürsu ve Kestel'e yeni boyahane yapılmasına tahammülü yok. Bu duruma herkes destek vermelidir mücadelemize"
Her iki ilçede yaşayan halk, mevcut boya hanelerinin buradan kaldırılmasını beklerken yenileri yapılmak istenmesi olacak şey değil.
Daha da vahimi, boyahane fabrikasının kurulabilmesi için Ticaret ve Sanayi Bakanlığınan izin alınması amacıyla bir milletvekilinin aracılık yapması için kullanılmasına ne demeli?
Neyse ki, konuyu araştırınca meselenin kendisine aktarıldığı gibi olmadığı aslında boyahane fabrikası ruhsatı izni istendiğini öğrenen vekil, yardımcı olmaktan vazgeçmiş.
Hem tarım topraklarına hem havaya hem de yeraltı su kaynaklarını yıllardır kirleten bu bölgedeki boyahane fabrikaları yüzünden insanlar sağlığını kaybetmekte.
Sanayi şehri olmakla öğünen kentimizin bazı yöneticileri, bu yaşananlara müsaade etmeniz durumunda hayatını kaybeden her canlının vebalı vicdanınızı rahatsız edecektir.
Aksi takdirde geleceğe sağlıklı ve de güvenli bakamayız.