10 Mayıs 2010 Tarihinde Süper lig Şampiyonu olan Bursaspor 12 yıl aradan sonra bir ilçe takımı olan Bandırma spora 4-2 yenilerek 1. Lige de veda etti.
Şampiyonluk tarihinden itibaren borçları yükselmeye başlayan Bursaspor yönetimine kimler geldiyse hiç biri hizmet etmek için değil de kendilerine bir çıkar ve menfaat sağlamak için geldiklerini gördük ve görüyoruz.
Sezon başı oluşturulan yeni yönetim Hayrettin Gülgüler Başkanlığında Emin Adanur’un katkıları ile bir şeyler ortaya çıkaralım derken ben bilirim havasında hareket edilince hem transferde hatalar yapıldı hem de konuşmalarda hatalar ortaya çıkınca bir sezonda 5 Teknik Direktör değişimi yapılarak,Süper lig 5. Şampiyonu olan ve 1963 yılında 5 takımın birleşmesiyle kurulan Bursaspor’u,5 Teknik Direktör ve 2 Yönetimin gayretleri sonucu tarihin sayfalarında umutsuzluğa gönderdiler.
Bu takımın küme düşmesinde hatası olan ve her defasında uyarılar yapılmasına rağmen uyarılara dikkat etmeyen yönetiminden taraftarına, teknik yönetiminden futbolcusuna, Altyapısından, sporun dostluk, barış ve kardeşlik olduğunu savunan sporseverlere kadar herkesin suçu ve hatası olduğunu söylemek gerekir.
Demek ki Bursaspor’un yok oluşunda koskoca Bursa kentinin Sanayicisinden, turizmcisine kadar suçu olduğunu söylemek her halde yanlış olmaz.
Çünkü Bursaspor’a sahip çıkılmadı. Hep eleştiren olduk. İyi günlerde dost göründük, kötü günlerde ise takıma sahip çıkamadık.
Gelen yönetimler yaptıkları masrafları nasıl tahsil ederiz hesapları yapmaya başlayınca takım içindeki başarısızlıklar kendini göstermeye başladı. Çünkü oyunculara olan güven duyguları tamamen ortadan kalkınca bu anlayış Bursaspor’u olumsuz yönde etkiledi. Zaman zaman alınan başarılı sonuçlar hep bizleri umutlandırdı ama bir türlü sonuca götürmedi.
Sonun da Bursaspor ben gidiyorum, sizler hazırlığınızı yapın derken bizlere umut aşılayanlar bir kez daha yanıldılar ve Bursaspor’un düşmesinde en büyük rolü oynadılar.
Bunların başında sezon başında takımı yalnız bırakan Mustafa Er ve ekibi olurken, sonunda 5. Teknik Direktör olarak gelen Mustafa Er’in kurtarıcı olmadığı anlaşıldı ama iş işten geçti artık.
Artık Bursaspor’un bu tarihin sayfalarında 2. Ligde yerini alırken 5. Süper lig Şampiyonunu bu duruma düşürenlerin vicdan muhasebesi yapması dahi artık bir işe yaramayacaktır.
Sonuçta Bursaspor küme düştü ama düşen Bursaspor olurken koskoca Bursa kenti de küme düşmüş oldu…
Bursaspor’un bir alt lige düşmesinde emeği geçenleri spor camiaları başarılı olanları nasıl unutmuyorsa başarısız olanları da hiç biz zaman unutmayacaktır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
HİLMİ ÇETİN
ŞİMDİ RAHAT OLUN!
10 Mayıs 2010 Tarihinde Süper lig Şampiyonu olan Bursaspor 12 yıl aradan sonra bir ilçe takımı olan Bandırma spora 4-2 yenilerek 1. Lige de veda etti.
Şampiyonluk tarihinden itibaren borçları yükselmeye başlayan Bursaspor yönetimine kimler geldiyse hiç biri hizmet etmek için değil de kendilerine bir çıkar ve menfaat sağlamak için geldiklerini gördük ve görüyoruz.
Sezon başı oluşturulan yeni yönetim Hayrettin Gülgüler Başkanlığında Emin Adanur’un katkıları ile bir şeyler ortaya çıkaralım derken ben bilirim havasında hareket edilince hem transferde hatalar yapıldı hem de konuşmalarda hatalar ortaya çıkınca bir sezonda 5 Teknik Direktör değişimi yapılarak,Süper lig 5. Şampiyonu olan ve 1963 yılında 5 takımın birleşmesiyle kurulan Bursaspor’u,5 Teknik Direktör ve 2 Yönetimin gayretleri sonucu tarihin sayfalarında umutsuzluğa gönderdiler.
Bu takımın küme düşmesinde hatası olan ve her defasında uyarılar yapılmasına rağmen uyarılara dikkat etmeyen yönetiminden taraftarına, teknik yönetiminden futbolcusuna, Altyapısından, sporun dostluk, barış ve kardeşlik olduğunu savunan sporseverlere kadar herkesin suçu ve hatası olduğunu söylemek gerekir.
Demek ki Bursaspor’un yok oluşunda koskoca Bursa kentinin Sanayicisinden, turizmcisine kadar suçu olduğunu söylemek her halde yanlış olmaz.
Çünkü Bursaspor’a sahip çıkılmadı. Hep eleştiren olduk. İyi günlerde dost göründük, kötü günlerde ise takıma sahip çıkamadık.
Gelen yönetimler yaptıkları masrafları nasıl tahsil ederiz hesapları yapmaya başlayınca takım içindeki başarısızlıklar kendini göstermeye başladı. Çünkü oyunculara olan güven duyguları tamamen ortadan kalkınca bu anlayış Bursaspor’u olumsuz yönde etkiledi. Zaman zaman alınan başarılı sonuçlar hep bizleri umutlandırdı ama bir türlü sonuca götürmedi.
Sonun da Bursaspor ben gidiyorum, sizler hazırlığınızı yapın derken bizlere umut aşılayanlar bir kez daha yanıldılar ve Bursaspor’un düşmesinde en büyük rolü oynadılar.
Bunların başında sezon başında takımı yalnız bırakan Mustafa Er ve ekibi olurken, sonunda 5. Teknik Direktör olarak gelen Mustafa Er’in kurtarıcı olmadığı anlaşıldı ama iş işten geçti artık.
Artık Bursaspor’un bu tarihin sayfalarında 2. Ligde yerini alırken 5. Süper lig Şampiyonunu bu duruma düşürenlerin vicdan muhasebesi yapması dahi artık bir işe yaramayacaktır.
Sonuçta Bursaspor küme düştü ama düşen Bursaspor olurken koskoca Bursa kenti de küme düşmüş oldu…
Bursaspor’un bir alt lige düşmesinde emeği geçenleri spor camiaları başarılı olanları nasıl unutmuyorsa başarısız olanları da hiç biz zaman unutmayacaktır.