Önceki gün yayımlanan makalemde Aile Bakanlığı tarafından yapılan beslenme önerilerine mizah kabilinden bakmıştım. Çocuk gelişimine önerilen menü için, babaların yeterli kazancı olması gerekiyor öncelikle…Bu nasıl olacak?
Önce kayıt dışı çalıştırılan yerler denetlenecek. Eğer çalışan kayıt içinde ise, gerçek ücretin ne olduğu incelenecek. Böylece hem vergi kaybı önlenecek, hem de emekçinin emekli olduğunda kendisine bağlanan aylık, gerçek değerinde olacak. Şimdilik bunlar mümkün görülmüyor. Bir de farkında olmadan yapılan itiraflar var ! Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verileri, yeterli beslenemeyen ve kamudan yardım alan çocuk sayısının hızla arttığını bizzat bakanlığın açıklamasında gösteriyor. Ne garip değil mi? Hem nasıl besleneceğine dair öğüt ver, hem de yetersiz beslendiği için bu çocukları yardım listesine al.İşte rakamlar; 2020 yılında yardımdan yararlanan çocuk sayısı 129
Bin iken, 2024 yılının ilk 7 ayında bu rakam 171 bin 895 olmuş. Üstelik ülkemizde doğurganlık oranı giderek düşmüşken. Ana, baba ne yapsın bu ortamda , çocuk bakımı ve beslenmesi neredeyse bir çalışanın aylık kazancına bedelken…Şimdi burada biraz duralım. Ülkemizin tepe yöneticileri, geçmişte en az üç çocuk önerirlerdi, şimdilerde bu cümleyi ağızlarına almıyor ama, ülkedeki doğurganlık azlığı için “Bu bir beka sorunudur” diyebiliyor. İşte bu birinci itiraf…İkincisi ondan da ilginç.
Suriyeliler yerinde duramıyor !
Göreve geldikten sonra, hemen her gün yaptığı açıklamalar ile ülkemizin, suç ve suçlu cennetine döndüğünü, dolaylı yoldan itiraf eden İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, bu kez öyle bir rakam açıkladı ki, oturup saatlerce düşünmeyi gerektirecek türden. Ali Yerlikaya, bildirdiği adreste bulunamayan Suriyeli sayısını açıklamış. “Türkiye’deki 4 milyon 437 bin göçmenden, 3 milyon 103 bini Suriyeli… Bunlardan 729 bininin beyan ettiği adresinde olmadığı gördük”
Şimdi bu rakamlara baktığımızda, Suriyeli sayısının kulağınıza az geldiğini tahmin ediyorum. Hadi bundan vazgeçtik bu rakamları kabul ettik diyelim.
Bu kayıp insanlar nerede? Seçimde oy kullandılar mı?
Vatandaş yapılanlar, bir başka ülkeye Türk pasaportu ile gittiler mi ? İçlerinden bir bölümü, acaba bir örgüte mi katıldı? Bunların hiç birinin yanıtı olduğunu sanmıyorum. Bu biiirrr…Çalışkan bakan Yerlikaya’nın bir masum itirafı daha var !!! “ Türkçe, Arapça ve İngilizce uyarılar gönderdik.” (Bakın burası çok önemli !) Bu cümleyi hatırladınız değil mi ? ve devam ediyor Yerlikaya…
”90 günden sonra 2 ay daha süre veriyoruz, fakat bu kez VERDİĞİMİZ TÜM HİZMETLERİ ASKIYA ALIYORUZ.ASKIYA ALDIĞIMIZ ZAMAN BİZDEN HİÇBİR ŞEKİLDE HİZMET ALAMAZ…
Nokta. Şimdi beklesek mi ? Hastanelerde ücretsiz tedavi olan veya iş bulmada ve ya diğer desteklerden de yararlanan Suriyeliler, hizmetten yoksun kalsın da, bizim emekçimize ve çocuklarımıza sıra gelsin diye dua mı etsek acaba?
Bu hizmet meselesi, açık bir itiraf değil mi ? Doğurganlık hızı bizim halkımızdan kat be kat büyük olan, bu “yeni vatandaşlarımızdan” sıra gelirse, bizim çocuklar da yeterli besin desteğine kavuşur mu? Olsun umut fakirin ekmeği... Bunun yanı sıra,o zaman hızla düşen doğurganlık oranımız tekrar eski haline gelir mi? Aile Bakanlığı ve Yerlikaya’nın dolaylı da olsa yaptığı bu “itiraflar”, ülkemizin gelecekte nüfus açısından nerelerde olacağının göstergesi sanki… En az üç çocuktan geldiğimiz noktayı bir değerlendirin isterseniz…
Bir de kamu hastanelerine giderek, boş yatak veya gerekli doktora ulaşamayan, ulaştığında da ilaç bedellerine parası yetmeyen yaşlılarımızı da bir düşünün bu itiraflardan sonra…Unutmadan küçük bir konuya daha değineyim. Durum şu, geçmişte moda olan üç çocuk yapılsın diye 2015 yılında memuruna, “doğum yardımı” başlatmıştı İktidar…O dönemde bunu 3 yüz lira olarak belirlemiş, ama aradan geçen 9 yılda, belki çocuk sayısı artmış ama, bu rakam hiç artmamış… Olsun, siz yine de üç çocuğu bir düşünün mecaliniz kaldıysa….
Buradan günümüzün çocuklarına dair küçük bir paragraf da açmak istiyorum.
Çünkü onlar bu ülkenin geleceğini inşa edecekler…Ama oldukça işleri zor.
Bir itiraf daha!!!
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın başında çok çalışkan bir hanımefendi var! Bunu önceki gün belirtmiştim. Bakanlığa dair, her etkinlik benim hesabıma da düşüyor. İşte şu ay bu kadar engellinin hesabına şu kadar milyon lira yatırıldı… Bilmem kaç bin çocuğa eğitim destekleri de gönderildi gibi haberler sürekli ekranımda…Önce tam olarak yorumlamak zordu. Sonra dikkatlice okuyunca anladım ki, ailelerin az ya da çok, kaç çocuğu olursa olsun, onları beslemeye ve eğitimlerini sağlamaya güçleri yetmiyor. Bunu zaten tahmin ediyoruz ama iş rakamlara gelince daha bir dikkat kesiliyorsunuz. Bu destek iyi bir şey mi? Can alıcı soru bu işte… Bu ülkenin sanayisi, tarımı yeterli ölçüde ve rantbl biçimde üretse, böylece işsizlik azalıp, ücretler makul seviyeye gelse, bu desteklere gerek kalır mı ? Ama bu gün için bunu söylemek oldukça zor.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İSMAİL KEMANKAŞ
Bir itiraf göçmenler ve çocuklarımız
Önceki gün yayımlanan makalemde Aile Bakanlığı tarafından yapılan beslenme önerilerine mizah kabilinden bakmıştım. Çocuk gelişimine önerilen menü için, babaların yeterli kazancı olması gerekiyor öncelikle…Bu nasıl olacak?
Önce kayıt dışı çalıştırılan yerler denetlenecek. Eğer çalışan kayıt içinde ise, gerçek ücretin ne olduğu incelenecek. Böylece hem vergi kaybı önlenecek, hem de emekçinin emekli olduğunda kendisine bağlanan aylık, gerçek değerinde olacak. Şimdilik bunlar mümkün görülmüyor. Bir de farkında olmadan yapılan itiraflar var ! Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verileri, yeterli beslenemeyen ve kamudan yardım alan çocuk sayısının hızla arttığını bizzat bakanlığın açıklamasında gösteriyor. Ne garip değil mi? Hem nasıl besleneceğine dair öğüt ver, hem de yetersiz beslendiği için bu çocukları yardım listesine al. İşte rakamlar; 2020 yılında yardımdan yararlanan çocuk sayısı 129
Bin iken, 2024 yılının ilk 7 ayında bu rakam 171 bin 895 olmuş. Üstelik ülkemizde doğurganlık oranı giderek düşmüşken. Ana, baba ne yapsın bu ortamda , çocuk bakımı ve beslenmesi neredeyse bir çalışanın aylık kazancına bedelken…Şimdi burada biraz duralım. Ülkemizin tepe yöneticileri, geçmişte en az üç çocuk önerirlerdi, şimdilerde bu cümleyi ağızlarına almıyor ama, ülkedeki doğurganlık azlığı için “Bu bir beka sorunudur” diyebiliyor. İşte bu birinci itiraf…İkincisi ondan da ilginç.
Suriyeliler yerinde duramıyor !
Göreve geldikten sonra, hemen her gün yaptığı açıklamalar ile ülkemizin, suç ve suçlu cennetine döndüğünü, dolaylı yoldan itiraf eden İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, bu kez öyle bir rakam açıkladı ki, oturup saatlerce düşünmeyi gerektirecek türden. Ali Yerlikaya, bildirdiği adreste bulunamayan Suriyeli sayısını açıklamış. “Türkiye’deki 4 milyon 437 bin göçmenden, 3 milyon 103 bini Suriyeli… Bunlardan 729 bininin beyan ettiği adresinde olmadığı gördük”
Şimdi bu rakamlara baktığımızda, Suriyeli sayısının kulağınıza az geldiğini tahmin ediyorum. Hadi bundan vazgeçtik bu rakamları kabul ettik diyelim.
Bu kayıp insanlar nerede? Seçimde oy kullandılar mı?
Vatandaş yapılanlar, bir başka ülkeye Türk pasaportu ile gittiler mi ? İçlerinden bir bölümü, acaba bir örgüte mi katıldı? Bunların hiç birinin yanıtı olduğunu sanmıyorum. Bu biiirrr…Çalışkan bakan Yerlikaya’nın bir masum itirafı daha var !!! “ Türkçe, Arapça ve İngilizce uyarılar gönderdik.” (Bakın burası çok önemli !) Bu cümleyi hatırladınız değil mi ? ve devam ediyor Yerlikaya…
”90 günden sonra 2 ay daha süre veriyoruz, fakat bu kez VERDİĞİMİZ TÜM HİZMETLERİ ASKIYA ALIYORUZ.ASKIYA ALDIĞIMIZ ZAMAN BİZDEN HİÇBİR ŞEKİLDE HİZMET ALAMAZ…
Nokta. Şimdi beklesek mi ? Hastanelerde ücretsiz tedavi olan veya iş bulmada ve ya diğer desteklerden de yararlanan Suriyeliler, hizmetten yoksun kalsın da, bizim emekçimize ve çocuklarımıza sıra gelsin diye dua mı etsek acaba?
Bu hizmet meselesi, açık bir itiraf değil mi ? Doğurganlık hızı bizim halkımızdan kat be kat büyük olan, bu “yeni vatandaşlarımızdan” sıra gelirse, bizim çocuklar da yeterli besin desteğine kavuşur mu? Olsun umut fakirin ekmeği... Bunun yanı sıra,o zaman hızla düşen doğurganlık oranımız tekrar eski haline gelir mi? Aile Bakanlığı ve Yerlikaya’nın dolaylı da olsa yaptığı bu “itiraflar”, ülkemizin gelecekte nüfus açısından nerelerde olacağının göstergesi sanki… En az üç çocuktan geldiğimiz noktayı bir değerlendirin isterseniz…
Bir de kamu hastanelerine giderek, boş yatak veya gerekli doktora ulaşamayan, ulaştığında da ilaç bedellerine parası yetmeyen yaşlılarımızı da bir düşünün bu itiraflardan sonra…Unutmadan küçük bir konuya daha değineyim. Durum şu, geçmişte moda olan üç çocuk yapılsın diye 2015 yılında memuruna, “doğum yardımı” başlatmıştı İktidar…O dönemde bunu 3 yüz lira olarak belirlemiş, ama aradan geçen 9 yılda, belki çocuk sayısı artmış ama, bu rakam hiç artmamış… Olsun, siz yine de üç çocuğu bir düşünün mecaliniz kaldıysa….
Buradan günümüzün çocuklarına dair küçük bir paragraf da açmak istiyorum.
Çünkü onlar bu ülkenin geleceğini inşa edecekler…Ama oldukça işleri zor.
Bir itiraf daha!!!
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın başında çok çalışkan bir hanımefendi var! Bunu önceki gün belirtmiştim. Bakanlığa dair, her etkinlik benim hesabıma da düşüyor. İşte şu ay bu kadar engellinin hesabına şu kadar milyon lira yatırıldı… Bilmem kaç bin çocuğa eğitim destekleri de gönderildi gibi haberler sürekli ekranımda…Önce tam olarak yorumlamak zordu. Sonra dikkatlice okuyunca anladım ki, ailelerin az ya da çok, kaç çocuğu olursa olsun, onları beslemeye ve eğitimlerini sağlamaya güçleri yetmiyor. Bunu zaten tahmin ediyoruz ama iş rakamlara gelince daha bir dikkat kesiliyorsunuz. Bu destek iyi bir şey mi? Can alıcı soru bu işte… Bu ülkenin sanayisi, tarımı yeterli ölçüde ve rantbl biçimde üretse, böylece işsizlik azalıp, ücretler makul seviyeye gelse, bu desteklere gerek kalır mı ? Ama bu gün için bunu söylemek oldukça zor.