İki kelime var ki, bir türlü onlardan vazgeçemiyorum. Birincisi Bursa, diğeri de futbol. Çünkü, doğup büyüdüğüm halen yaşamaktan mutlu olduğum yer Bursa…Üstelik, beni bu denli derinden etkileyen şehirden en uzun ayrılığım sadece üç ay yirmi gün kadar. Yurt gezileri dışında hep bu iki dağ arasındayım. Ama yüksekten ovaya baktığımda da çok düşünceliyim Bursa ve de yaşayanlar adına…Nedenini de hepimiz biliyoruz. Bu gün o bilinen gerçekten ve yaşayacaklarımızdan söz etmemek için kendime söz verdim !
Aslında unutturmamak ve yetkilileri sürekli rahatsız etmek için deprem kelimesini kullanmadan bile bu tehlikeyi hemen her makalede vurguluyorum… Şu anda bu felaketin ezip geçtiği yurttaşlarımızla, oturduğum yerden empati kurmaya çalışıyorum. Ama olmuyor, bazen kısa süreli de olsa bu konudan uzaklaşmak da gerekiyor.
Uzak kalmak için kendime söz verdiğim bir konu ve ifade eden kelime de futboldu. Ama bu gün bir başka…Toplumun önemli bir kesiminin, fiili olarak içinde olduğu ve onların kat be kat üzerindeki milyonların kendini ifade kaynağı olan bu cazip oyun, bu gün Bursa’da sahne alıyor. Bir gün için de olsa “futbol orucumu” tutmayacağım ! Onu bir kez daha anacağım.Nedeni de çok açık. İçimizde hicran ateşi yakan bir uygulamanın ardından, kentimizdeki bu düzeyde ilk “milli maç” bu gün oynanacak. Bu konuda benim ve korunması için birlikte uğraştığımız sekiz- on arkadaşımın içini yakan olaya gelince…
İlk yapıldığında cebinden para vererek katkıda bulunan hamisinin adını alarak Gazi olan ve ileriki yıllarda, ATATÜRK STADYUMU olarak hizmete devam eden , o sihirli yapıtın yıkılışı ve yerine bir beton yığınının konması… Cumhuriyet ile birlikte büyüyen, günümüze kadar, önce amatör futbolun unutulmaz başarılarına tanıklık eden, profesyonellik sonrasında ise ülkenin en önemli başarısının kazanıldığı Süper Lig Şampiyonluğu anlarını bize yaşatan o konuşamayan eser, şimdi toprak altında. Onun yerine ikame edilen, görkemli, büyük tribünlü ama aynı ruhu bir türlü hissedemediğimiz bir alanda ve isminin bile geçemediği bir stadyum gerçeği var. Bu yeni yerinde yine de ülke ve futbol sevgimizi yanımıza alıp bir “milli maç” izleyeceğiz.
Bu gün, benim gibi bu duyguları taşıyan binlerce Bursalının olduğunu biliyorum. Ama, “Atatürk Stadyumu yıkılmasın” parolası ile kurulan BASKOD adına yaptığımız foto-tarihçe sunumlarını bile polis gözetiminde bitirdiğimiz günler de aklımdan çıkmıyor! O günlerde yeterli destek olsaydı, bugün bir başka şeyleri konuşuyor olacaktık. Diyelim ki, Atatürk Stadyumu ömrünü doldurmuştu ve tehlike arz ediyordu. Kabul. Yerine yapılarak aynı isim verilemez miydi?
En yetkili ağızdan çıkan “yıkın yeşil alan olsun yanındaki ormana birleştirin…” direktifine bir nebze de olsa direnerek, en azından yerinde yapılması sağlanamaz mıydı? Burada yıkılacak yer Atatürk Stadyumu, orman diye tabir edilen de Bursa’nın sembollerinden Kültürpark, onu da hatırlatayım. Bir konu daha var, bu talimat helikopter ile yerden metrelerce yüksekte verildiğini de belirteyim ki, haksızlık olmasın !
Bunları böyle bir günde söylemeli miydim, bilemiyorum… Vazgeçtim, gereksiz şeylerden söz ediyorum sanırım. Bunlar hiç olmadı zaten, hepsini rüyamda görmüşüm. Aslında stadyumun çok daha büyüğü, konforlusu kırk küsur bin seyirci kapasitelisi yapılmış ve hizmete sokulmuş. Umumi istek üzerine de, adı şöyle konmuş. “Bursa Büyükşehir Belediyesi Atatürk Spor Kompleksi Timsah Arena Stadyumu…Eyvah, karıştırdım galiba…Hangisi rüyaydı, hangisi gerçek? Bana biri burada ne olduğunu bir anlatsa...!
Rakip Hırvatistan oldukça güçlü
Nasıl olsa futbol orucunu bozdum bu günlük…Biraz da maçtan söz edelim. Rakibin futbol ekolünü biliyorum sadece…Yugoslav ekolünün en önemli parçalarından biriydi. Yıllar önce , galiba 2008’di, Avrupa Şampiyonası’nda onlara attığımız son dakika golünü o müthiş galibiyeti ve bu başarıyı unutmadık.Benzeri evimizde neden tekrarlanmasın ?
Üstelik; oynar oynamaz bilemem, kendi evladımız ve Bursa’yı unutmayanlar arasında en başta gelen Enes Ünal var… Bursaspor’da kendini kanıtlayan İsmail var…Sessizce gelip, görevini yaptıktan sonra sessizce giden kaleci Mert var…
Ne yapalım, çok değil 6-7 yıl önce Bursaspor forması ile A Milli Takım kadrosunda yer alan oyuncularımız da vardı. Artık yok. Ağıta da gerek yok.
Onun yerine, otoritelerin bile kabul ettiği coşkulu taraftarımız var.
Bursa, futbol ve ay yıldızlı forma bir kez daha birleşsin ve de istenilen sonuç, ya da zafer deyin ne derseniz deyin ama mutlaka gelsin. Atatürk Stadyumu’ndaki
Hollanda ile İrlanda maçları aklıma geldi ve umutlandım, size de tavsiye ederim.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Bu topluma ne oldu böyle?
15.04.2025 19:59
Yaşam tarzımızın, koşullar nedeniyle hızla değişmesinin yanı sıra, toplum olarak bazı hasletleri çok gerilerde bıraktık izlenimi ediniyoruz. Örneğin yaşlıya, özürlü bireylere ve de çocuklara karşı beslediğimiz halisane duygular giderek köreliyor sanki…İşte size son bir örnek. Ankara’nın Sincan ilçes
İngiliz yazar Simon Kuper'in yazdığı kitaba ismini veren, 'Futbol Asla Sadece Futbol Değildir' sözü, o kadar ilginçtir ki, herkesin, her toplumun, her ülke yöneticisinin farklı anlamlar yüklediği sihirli bir cümledir. Bunun yorumunu yapmakta herkes özgürdür. Kimine göre, geniş toplum kesimlerini diğ
Gazeteciler ve televizyonda program yapanlar, ellerindeki bilgi, belge, hikâye gibi konuların dikkat çekmesini ister ve bu yönde ilginç yöntemler kullanırlar. Ben de bu yöntem uyarak böyle bir başlık attım. Bu ibareyi de bir gazete sayfasında fark ettim. Ülkemiz dünya altıncısı dedikten sonra, açıkl
Ekranda sabah haberciliğinin önemli isimlerinden İsmail Küçükkaya var. Yüzlerce gencin protesto gösterilerine katıldıkları için, şu anda neden cezaevlerinde olduğu konusunu tartışıyor ve konuğuna da görüşünü soruyor. Saraçhane olayları sırasında tutuklanan gençlerin yanında olmak için bazı ünlüleri
Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekanlar bedava;
Peynir ekmek değil ama
Acı su bedava;
Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik bedava;
Bedava yaşıyoruz, bedava.
Şiir / Bedava, yazarı Orhan Veli Kanık.
10 Nisan polis gününü, özellikle biz gazeteciler, az çok biliriz. Çünkü kuruluş tarihidir 10 Nisan. Bu teşkilatın kuruluşu Osmanlı İmparatorluğu’na kadar eskiye dayanır. 1845 yılının 10 Nisan günü kurulmuştur çünkü…Günümüze kadar da görevini sürdürmüş, vatandaşın da güven kaynağı olmuştur polis t
Anlamlı, kapsayıcı ve de aynı oranda önemli bir CHP Kurultay’ı gerçekleştirildi ve Özgür Özel, ikinci kurultayında yerini tam olarak sağlamlaştırdı. Bununla da kalmadı, parti içindeki rekabetçilere de kendini kabul ettirdi ve İktidar için daha da korkulu bir rakip oldu. Önce küçük ama çok önemli b
Önceki gün yani 6 Nisan, Bursa’nın Orhan Bey tarafından fethinin 699.Yıl dönümüydü. Özetle, gelecek yıl kadim şehrimizin Osmanlı Beyliği’ne geçişinin tam 700. Yılını kutlamış olacağız. Bunun altını neden çizdim anlatayım. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük 4 şehri arasında Bursa, nüfus itib
Bayram ertesi, uzunca bir süreden beri uğrayamadığım çukur kahveye gitmek istedim. Galiba erken gitmişim, dört masanın ikisi boştu. Tahir gazeteyi kapmış, şair Mikail de elindeki telefonu kurcalıyordu. Belli ki mesajları okuyordu. Doğal olarak yaşıtım Kadir’in masasın oturdum. Selam, kelam derken
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Yeni Marmara Gazetesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İSMAİL KEMANKAŞ
BUGÜNÜN ADI DA BURSA VE FUTBOL OLSUN
İki kelime var ki, bir türlü onlardan vazgeçemiyorum. Birincisi Bursa, diğeri de futbol. Çünkü, doğup büyüdüğüm halen yaşamaktan mutlu olduğum yer Bursa…Üstelik, beni bu denli derinden etkileyen şehirden en uzun ayrılığım sadece üç ay yirmi gün kadar. Yurt gezileri dışında hep bu iki dağ arasındayım. Ama yüksekten ovaya baktığımda da çok düşünceliyim Bursa ve de yaşayanlar adına…Nedenini de hepimiz biliyoruz. Bu gün o bilinen gerçekten ve yaşayacaklarımızdan söz etmemek için kendime söz verdim !
Aslında unutturmamak ve yetkilileri sürekli rahatsız etmek için deprem kelimesini kullanmadan bile bu tehlikeyi hemen her makalede vurguluyorum… Şu anda bu felaketin ezip geçtiği yurttaşlarımızla, oturduğum yerden empati kurmaya çalışıyorum. Ama olmuyor, bazen kısa süreli de olsa bu konudan uzaklaşmak da gerekiyor.
Uzak kalmak için kendime söz verdiğim bir konu ve ifade eden kelime de futboldu. Ama bu gün bir başka…Toplumun önemli bir kesiminin, fiili olarak içinde olduğu ve onların kat be kat üzerindeki milyonların kendini ifade kaynağı olan bu cazip oyun, bu gün Bursa’da sahne alıyor. Bir gün için de olsa “futbol orucumu” tutmayacağım ! Onu bir kez daha anacağım.Nedeni de çok açık. İçimizde hicran ateşi yakan bir uygulamanın ardından, kentimizdeki bu düzeyde ilk “milli maç” bu gün oynanacak. Bu konuda benim ve korunması için birlikte uğraştığımız sekiz- on arkadaşımın içini yakan olaya gelince…
İlk yapıldığında cebinden para vererek katkıda bulunan hamisinin adını alarak Gazi olan ve ileriki yıllarda, ATATÜRK STADYUMU olarak hizmete devam eden , o sihirli yapıtın yıkılışı ve yerine bir beton yığınının konması… Cumhuriyet ile birlikte büyüyen, günümüze kadar, önce amatör futbolun unutulmaz başarılarına tanıklık eden, profesyonellik sonrasında ise ülkenin en önemli başarısının kazanıldığı Süper Lig Şampiyonluğu anlarını bize yaşatan o konuşamayan eser, şimdi toprak altında. Onun yerine ikame edilen, görkemli, büyük tribünlü ama aynı ruhu bir türlü hissedemediğimiz bir alanda ve isminin bile geçemediği bir stadyum gerçeği var. Bu yeni yerinde yine de ülke ve futbol sevgimizi yanımıza alıp bir “milli maç” izleyeceğiz.
Bu gün, benim gibi bu duyguları taşıyan binlerce Bursalının olduğunu biliyorum. Ama, “Atatürk Stadyumu yıkılmasın” parolası ile kurulan BASKOD adına yaptığımız foto-tarihçe sunumlarını bile polis gözetiminde bitirdiğimiz günler de aklımdan çıkmıyor! O günlerde yeterli destek olsaydı, bugün bir başka şeyleri konuşuyor olacaktık. Diyelim ki, Atatürk Stadyumu ömrünü doldurmuştu ve tehlike arz ediyordu. Kabul. Yerine yapılarak aynı isim verilemez miydi?
En yetkili ağızdan çıkan “yıkın yeşil alan olsun yanındaki ormana birleştirin…” direktifine bir nebze de olsa direnerek, en azından yerinde yapılması sağlanamaz mıydı? Burada yıkılacak yer Atatürk Stadyumu, orman diye tabir edilen de Bursa’nın sembollerinden Kültürpark, onu da hatırlatayım. Bir konu daha var, bu talimat helikopter ile yerden metrelerce yüksekte verildiğini de belirteyim ki, haksızlık olmasın !
Bunları böyle bir günde söylemeli miydim, bilemiyorum… Vazgeçtim, gereksiz şeylerden söz ediyorum sanırım. Bunlar hiç olmadı zaten, hepsini rüyamda görmüşüm. Aslında stadyumun çok daha büyüğü, konforlusu kırk küsur bin seyirci kapasitelisi yapılmış ve hizmete sokulmuş. Umumi istek üzerine de, adı şöyle konmuş. “Bursa Büyükşehir Belediyesi Atatürk Spor Kompleksi Timsah Arena Stadyumu…Eyvah, karıştırdım galiba…Hangisi rüyaydı, hangisi gerçek? Bana biri burada ne olduğunu bir anlatsa...!
Rakip Hırvatistan oldukça güçlü
Nasıl olsa futbol orucunu bozdum bu günlük…Biraz da maçtan söz edelim. Rakibin futbol ekolünü biliyorum sadece…Yugoslav ekolünün en önemli parçalarından biriydi. Yıllar önce , galiba 2008’di, Avrupa Şampiyonası’nda onlara attığımız son dakika golünü o müthiş galibiyeti ve bu başarıyı unutmadık.Benzeri evimizde neden tekrarlanmasın ?
Üstelik; oynar oynamaz bilemem, kendi evladımız ve Bursa’yı unutmayanlar arasında en başta gelen Enes Ünal var… Bursaspor’da kendini kanıtlayan İsmail var…Sessizce gelip, görevini yaptıktan sonra sessizce giden kaleci Mert var…
Ne yapalım, çok değil 6-7 yıl önce Bursaspor forması ile A Milli Takım kadrosunda yer alan oyuncularımız da vardı. Artık yok. Ağıta da gerek yok.
Onun yerine, otoritelerin bile kabul ettiği coşkulu taraftarımız var.
Bursa, futbol ve ay yıldızlı forma bir kez daha birleşsin ve de istenilen sonuç, ya da zafer deyin ne derseniz deyin ama mutlaka gelsin. Atatürk Stadyumu’ndaki
Hollanda ile İrlanda maçları aklıma geldi ve umutlandım, size de tavsiye ederim.
Bu topluma ne oldu böyle?
15.04.2025 19:59Yaşam tarzımızın, koşullar nedeniyle hızla değişmesinin yanı sıra, toplum olarak bazı hasletleri çok gerilerde bıraktık izlenimi ediniyoruz. Örneğin yaşlıya, özürlü bireylere ve de çocuklara karşı beslediğimiz halisane duygular giderek köreliyor sanki…İşte size son bir örnek. Ankara’nın Sincan ilçes
Futbol asla futbol değildir !!!
14.04.2025 18:08İngiliz yazar Simon Kuper'in yazdığı kitaba ismini veren, 'Futbol Asla Sadece Futbol Değildir' sözü, o kadar ilginçtir ki, herkesin, her toplumun, her ülke yöneticisinin farklı anlamlar yüklediği sihirli bir cümledir. Bunun yorumunu yapmakta herkes özgürdür. Kimine göre, geniş toplum kesimlerini diğ
Kartalkaya ülkemize altıncılık getirmiş!
13.04.2025 17:36Gazeteciler ve televizyonda program yapanlar, ellerindeki bilgi, belge, hikâye gibi konuların dikkat çekmesini ister ve bu yönde ilginç yöntemler kullanırlar. Ben de bu yöntem uyarak böyle bir başlık attım. Bu ibareyi de bir gazete sayfasında fark ettim. Ülkemiz dünya altıncısı dedikten sonra, açıkl
Eski Türkiye’de bir ünlüler protestosu!
11.04.2025 19:33Ekranda sabah haberciliğinin önemli isimlerinden İsmail Küçükkaya var. Yüzlerce gencin protesto gösterilerine katıldıkları için, şu anda neden cezaevlerinde olduğu konusunu tartışıyor ve konuğuna da görüşünü soruyor. Saraçhane olayları sırasında tutuklanan gençlerin yanında olmak için bazı ünlüleri
Ucuz emek ve pahalı ekmek!
10.04.2025 21:23Bedava yaşıyoruz, bedava; Hava bedava, bulut bedava; Dere tepe bedava; Yağmur çamur bedava; Otomobillerin dışı, Sinemaların kapısı, Camekanlar bedava; Peynir ekmek değil ama Acı su bedava; Kelle fiyatına hürriyet, Esirlik bedava; Bedava yaşıyoruz, bedava. Şiir / Bedava, yazarı Orhan Veli Kanık.
Polis günü ve Öcalgiray’ın başarı hikâyesi
09.04.2025 16:2410 Nisan polis gününü, özellikle biz gazeteciler, az çok biliriz. Çünkü kuruluş tarihidir 10 Nisan. Bu teşkilatın kuruluşu Osmanlı İmparatorluğu’na kadar eskiye dayanır. 1845 yılının 10 Nisan günü kurulmuştur çünkü…Günümüze kadar da görevini sürdürmüş, vatandaşın da güven kaynağı olmuştur polis t
Çok özel bir CHP Kurultayı!
08.04.2025 18:45Anlamlı, kapsayıcı ve de aynı oranda önemli bir CHP Kurultay’ı gerçekleştirildi ve Özgür Özel, ikinci kurultayında yerini tam olarak sağlamlaştırdı. Bununla da kalmadı, parti içindeki rekabetçilere de kendini kabul ettirdi ve İktidar için daha da korkulu bir rakip oldu. Önce küçük ama çok önemli b
İmparatorluk yolunda Prusa’dan Bursa’ya
07.04.2025 20:36Önceki gün yani 6 Nisan, Bursa’nın Orhan Bey tarafından fethinin 699.Yıl dönümüydü. Özetle, gelecek yıl kadim şehrimizin Osmanlı Beyliği’ne geçişinin tam 700. Yılını kutlamış olacağız. Bunun altını neden çizdim anlatayım. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük 4 şehri arasında Bursa, nüfus itib
Çukur kahve bayram yorgunu
06.04.2025 19:21Bayram ertesi, uzunca bir süreden beri uğrayamadığım çukur kahveye gitmek istedim. Galiba erken gitmişim, dört masanın ikisi boştu. Tahir gazeteyi kapmış, şair Mikail de elindeki telefonu kurcalıyordu. Belli ki mesajları okuyordu. Doğal olarak yaşıtım Kadir’in masasın oturdum. Selam, kelam derken