Ekonomi böyle giderse, sadece büyükleri değil, yeni doğmuş veya büyümekte olan bebekleri de vuracak. İnsan yaşamı için en önemli unsurlar, beslenme, barınma ve de onlara göre daha az önemdeki giyinme değil mi ?
Tekstilci bir arkadaşımı ziyaret ettim geçtiğimiz günlerde…Yıllardır sürdürdükleri kumaş imalatını birkaç yıl önce, ekonomik kriz nedeniyle terk ettiler. Ama, ailenin genç kuşağı, çıkış yolunu “bebe giyimi üretimi” olarak belirledi. Birkaç yıldan beri de bunun üzerine çalışıyor ve firmayı ayakta tutma gayreti içinde. Söz konusu ziyarette, konu, ülke gündemi ile adı konmamış kriz ve işsizliğe gelince, arkadaşımın söylediklerine çok şaşırdım. Anlatacağım… Bursa bu sektörde,son on onbeş yılda büyük bir hamle gerçekleştirdi gerçekten... Şehrin kuzey doğusunda, Yıldırım sınırları içerisinde büyükçe bir alan, buradaki caddenin adına bakılarak Vişne bölgesi olarak anılır oldu İşte Vişne’deki üretime dair üretici susarsa, bebelerin giyimi, hem Bursa’da hem de yurdun önemli yerlerinde sıkıntı yaşanacağını söyler dururdu tekstilci arkadaşlarım… Sonunda, ekonomik kriz ve artan maliyetler nedeniyle ve bu nedenle İstanbul piyasası, talepleri kısınca, Vişne Caddesi esnafının bir bölümü bu krize dayanamamış. Arkadaşım, nasıl edindi ise bilgiyi “Tam122 adet boş imalathane ve kiralık ilanları var her tarafta…” diyor. Belki de boş atölyelerin sayısı, büyük olasılıkla emlak piyasasından, yani yüksek kiralardan çıkmış olabilir. Sonuç, önemli bir Bursa ürünü ve de çalışanı, bu alanda yara almış durumda. Bu 122 atölye ve işverenin çalışanları da doğal olarak işsiz kaldılar.Nakliyecinin de geliri azaldı. Bu somut görünen bu krizin yanı sıra ilginç bir noktayı da öğrendim. Bu tekstil kolunun, başlangıçtaki hakimi genelde dokuma sanayiinde tecrübeli olan o yöre halkıymış. Bir süre sonra, bu kez Suriyeli işveren ve üreticiler sektöre girmiş. Doğal olarak, ucuz emek amacı ile ilk tercihle Suriyeli çalışanlar bu alanda iş bulmuş. Yıllar geçmiş bu kez, bu Suriyeli çalışanların ardına, Suriyeli iş insanları da katılmış. Öyle bir durum oluşmuş ki, bu kez deneyimli Bursalı bebecilerinin bir bölümü de, Suriyeli patronların yanında çalışmaya başlamış! Bu durum bana bir yetkilinin “Ülkemizde çoban kalmadı binlerce Afgan çoban bu boşluğu doldurmayı bekliyor ve talep ediliyor” gibi bir cümle kurmuştu. Görünen o ki, hemen her sektörde, sevgili çevre ülkelerden gelen konuklarımız, özellikle Suriyeli olanlar, ensar-muhacir buluşması sonucu, önce çalışan, sonra da patron olabiliyor güzel ülkemizde…Yani onlar için çok da üzülmeyin diye bu küçük gelişmeyi veriyorum !
Olabilir, kim çalışıyor ve üretiyor ise, kimliğine bakılmaksızın bu da olur diyelim, en iyimser yaklaşımla… Ama merak ettiğim çok önemli bir konu var;
Acaba Suriyeli yeni patronlarımız ve çalışanlarından, kazançları için,Yüce Devletimiz tarafından VERGİ alınıyor mu? Merak iyi değildir, onu da biliyorum. Neyse konuya dönelim, eğer onlardan vergi alınıyorsa, neden bizim öz vatandaşımız, çalışan olarak girdiği işini bir süre sonra kaybediyor…Örnek şu anki zaman dilimi… Veya bir süre sonra neden patron olamıyor düşüncesini de hadi bir kenara koyalım ve üzerinde durmayalım bir an için…Eğer vergi Suriyeli taze patronlardan da alınmıyorsa, o zaman iş başka. Bu kez “haksız rekabet” girmez mi işin içine… Kendi vatandaşımızın vergi kaçırmasına karşı duyulan öfke, bu durumda ne olur, ne kadar olur? Büyüklerimiz bizden iyi bileceği için, ben sadece mevcut durumu aktarma ile yetineceğim. Size de tavsiye ederim !Az daha unutuyordum, Bursa’da bu iş kolunda patron olan Suriyeli bir iş insanı, daha fazla kazanabilmek ve belki de işini büyütmek için, bu kez Mısır’ın kapısını çalmış ve üretimi bu ülkede yaparak kazancını katlamayı hedeflemiş. Bizim girişimcilere duyurulur. Demek ki çok çalışanı, iyi bir Müslüman olanı, hem kul , hem de Allah seviyor ki, işler bu kadar rast gitmiş Suriyeli kardeşimizin lehine ..!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İSMAİL KEMANKAŞ
Bursa bebe sektöründe ilginç bir değişim
Ekonomi böyle giderse, sadece büyükleri değil, yeni doğmuş veya büyümekte olan bebekleri de vuracak. İnsan yaşamı için en önemli unsurlar, beslenme, barınma ve de onlara göre daha az önemdeki giyinme değil mi ?
Tekstilci bir arkadaşımı ziyaret ettim geçtiğimiz günlerde…Yıllardır sürdürdükleri kumaş imalatını birkaç yıl önce, ekonomik kriz nedeniyle terk ettiler. Ama, ailenin genç kuşağı, çıkış yolunu “bebe giyimi üretimi” olarak belirledi. Birkaç yıldan beri de bunun üzerine çalışıyor ve firmayı ayakta tutma gayreti içinde. Söz konusu ziyarette, konu, ülke gündemi ile adı konmamış kriz ve işsizliğe gelince, arkadaşımın söylediklerine çok şaşırdım. Anlatacağım… Bursa bu sektörde,son on onbeş yılda büyük bir hamle gerçekleştirdi gerçekten... Şehrin kuzey doğusunda, Yıldırım sınırları içerisinde büyükçe bir alan, buradaki caddenin adına bakılarak Vişne bölgesi olarak anılır oldu İşte Vişne’deki üretime dair üretici susarsa, bebelerin giyimi, hem Bursa’da hem de yurdun önemli yerlerinde sıkıntı yaşanacağını söyler dururdu tekstilci arkadaşlarım… Sonunda, ekonomik kriz ve artan maliyetler nedeniyle ve bu nedenle İstanbul piyasası, talepleri kısınca, Vişne Caddesi esnafının bir bölümü bu krize dayanamamış. Arkadaşım, nasıl edindi ise bilgiyi “Tam122 adet boş imalathane ve kiralık ilanları var her tarafta…” diyor. Belki de boş atölyelerin sayısı, büyük olasılıkla emlak piyasasından, yani yüksek kiralardan çıkmış olabilir. Sonuç, önemli bir Bursa ürünü ve de çalışanı, bu alanda yara almış durumda. Bu 122 atölye ve işverenin çalışanları da doğal olarak işsiz kaldılar.Nakliyecinin de geliri azaldı. Bu somut görünen bu krizin yanı sıra ilginç bir noktayı da öğrendim. Bu tekstil kolunun, başlangıçtaki hakimi genelde dokuma sanayiinde tecrübeli olan o yöre halkıymış. Bir süre sonra, bu kez Suriyeli işveren ve üreticiler sektöre girmiş. Doğal olarak, ucuz emek amacı ile ilk tercihle Suriyeli çalışanlar bu alanda iş bulmuş. Yıllar geçmiş bu kez, bu Suriyeli çalışanların ardına, Suriyeli iş insanları da katılmış. Öyle bir durum oluşmuş ki, bu kez deneyimli Bursalı bebecilerinin bir bölümü de, Suriyeli patronların yanında çalışmaya başlamış! Bu durum bana bir yetkilinin “Ülkemizde çoban kalmadı binlerce Afgan çoban bu boşluğu doldurmayı bekliyor ve talep ediliyor” gibi bir cümle kurmuştu. Görünen o ki, hemen her sektörde, sevgili çevre ülkelerden gelen konuklarımız, özellikle Suriyeli olanlar, ensar-muhacir buluşması sonucu, önce çalışan, sonra da patron olabiliyor güzel ülkemizde…Yani onlar için çok da üzülmeyin diye bu küçük gelişmeyi veriyorum !
Olabilir, kim çalışıyor ve üretiyor ise, kimliğine bakılmaksızın bu da olur diyelim, en iyimser yaklaşımla… Ama merak ettiğim çok önemli bir konu var;
Acaba Suriyeli yeni patronlarımız ve çalışanlarından, kazançları için,Yüce Devletimiz tarafından VERGİ alınıyor mu? Merak iyi değildir, onu da biliyorum. Neyse konuya dönelim, eğer onlardan vergi alınıyorsa, neden bizim öz vatandaşımız, çalışan olarak girdiği işini bir süre sonra kaybediyor…Örnek şu anki zaman dilimi… Veya bir süre sonra neden patron olamıyor düşüncesini de hadi bir kenara koyalım ve üzerinde durmayalım bir an için…Eğer vergi Suriyeli taze patronlardan da alınmıyorsa, o zaman iş başka. Bu kez “haksız rekabet” girmez mi işin içine… Kendi vatandaşımızın vergi kaçırmasına karşı duyulan öfke, bu durumda ne olur, ne kadar olur? Büyüklerimiz bizden iyi bileceği için, ben sadece mevcut durumu aktarma ile yetineceğim. Size de tavsiye ederim !Az daha unutuyordum, Bursa’da bu iş kolunda patron olan Suriyeli bir iş insanı, daha fazla kazanabilmek ve belki de işini büyütmek için, bu kez Mısır’ın kapısını çalmış ve üretimi bu ülkede yaparak kazancını katlamayı hedeflemiş. Bizim girişimcilere duyurulur. Demek ki çok çalışanı, iyi bir Müslüman olanı, hem kul , hem de Allah seviyor ki, işler bu kadar rast gitmiş Suriyeli kardeşimizin lehine ..!