18 Mart anma törenlerinin üzerinden üç gün geçti Çanakkale’deki Bursa izleri de nereden çıktı diyebilirsiniz. Yıllardan beri üzerinde durduğum bir konudur aslında... Bu yılda anma törenlerini dinleyerek, ya da ekranda izleyerek, bir kez daha üzüldüm. Ama Bursa’dan söz etmediler diye de kimseyi suçlayamayız. Bursa’da yaşayanlardan ve de bu konuda kafa yoranlardan bile ses çıkmaz çünkü… Oysa Çanakkale Savaşı başladığında cepheye ilk giden Bursa Jandarma Taburu’dur. Üstelik taburu oluşturan yiğitlerin çoğunluğu Bursalıdır. Bu tabur sonra başka birlikler ile birleşerek, Çanakkale için stratejik öneme sahip bir çok muharebeye katılır. Bunun sonucu olarak şehitler verir. Yanı sıra deniz savaşları sırasında da bir kahramanlık destanı vardır herkesin bildiği... Destanı yazan da Balıkesirli Seyit Onbaşı’dır. Tek başına verdiği ani bir kararla koskoca bir savaş gemisini batırır. Onunla gurur duymak hepimizin hakkı, biz de duyuyoruz zaten. Ama bir de Bursalı Müstecip Onbaşımız vardır o ünlü zaferin içinde… O da Seyit Onbaşı benzeri bir hareketle savaşın seyrini değiştirenlerden biridir. On yıl öncesine kadar ben de bu kahramanlıktan haberdar değildim. Ama kentimizdeki bir kaç Bursa aşığı araştırmacının gayreti ile olay belleklere kazındı ve de Müstecip Onbaşı’nın köyüne bir ziyaret gerçekleştirildi. Başta da söyledim, 18 Mart kutlamalarını dikkatlice izledim. Bazı TV kanalları ve tarihçilerin Atatürk’ü anmadan anlattıkları zafere tanık oldum. Mustafa Kemal Paşa’nın bu savaşın başlangıcında baş komutan olduğunu kimse iddia etmiyor ki; Anafartalar muharebesinde öne çıkıyor ve savaşın kaderini çiziyor.
Bursa’nın adının geçmesini zaten beklemiyordum! Yani konu iyice demlendi ve şimdi benim satırlarıma takıldı kaldı ! Bu konuya dair tarih kitaplarında okunmayı bekleyen bölümlerden birer parça söz ederek hem bilgilendirme yapmak, hem de bu konudaki sitemimi sizinle paylaşmak istedim.
Bursa Seyyar Jandarma Taburu ve Çanakkale’deki ilk gerçek şehitlik
Araştırmacı Aziz Elbas kitabında bu destanın öyküsünü şöyle anlatıyor:
“Yedi düvele karşı verilen insanüstü mücadelenin şanlı destanıdır Çanakkale. Fakat cephelerin pek de isimleri anılmayan bu kahraman birlikleri, kitaplarla, dizilerle ve filmlerle dillerden düşmeyen tümenler ve alaylar kadar çok bilinmezler. Bu kahraman birliklerden birisi de Bursa Seyyar Jandarma Taburu’dur. Gidenlerin hiçbirinin geri dönmediği o kutlu birlik. Yolunu dahi birçoğumuzun bilmediği ve bulamadığı şahadet mekanlarında sessizce yatarlar. Kimi Kirmastı, kimi Yenişehir, kimi Orhaneli, kimi Mudanya, kimi Filaderli...Onları neredeyse bütün kritik cephelerdeki savaş meydanlarında buluruz.Hisar Kale, Kireçtepe, Anafartalar, Kerevizdere…Gelibolu’da neredeyse basmadık yer bırakmayan Bursa Seyyar Jandarma Taburu verilen görevleri layıkıyla yerine getirerek, bir anlamda savaşın gidişatını değiştiren hamlelerin önemli bir unsuru olmuştur. Cepheden cepheye koşup, bir nevi özel görev taburu olarak muharebelerde yer alır Bursa Seyyar Jandarma Taburu. Ağır kayıplar vermesine karşın, düşman saldırılarını kırarak tarihe altın harflerle geçmiştir. Şehit olan arkadaşlarının anısına, geride kalan gaziler Kireçtepe’de top mermi kovanlarını üs üste koyup Çanakkale’deki ilk şehitlik anıtını yaparak, bu onurlu mücadeleyi ölümsüzleştirirler. Bu şehitlik, savaş esnasında kurulan gerçek bir şehitliktir. Şehitlikte yer alan kitabede “6-8 Ağustos 1915’te Gelibolu ve Bursa Jandarma taburlarının kahramanca çarpışan 3 bölüğü, iki tugay gücüne ulaşan İngiliz kuvvetlerini Karakol Dağı ve Kireçtepe’de durdurup, Anafartalar Grubu’nun kuzey yanını korumuştur” ifadesi yer alır.
NOT: Çanakkale’deki bu ilk gerçek şehitliğin bakım ve onarımını, Çanakkale Zaferi’nin yüzüncü yılında 2015 ‘de Bursa Büyükşehir Belediyesi üstlendi ve bu alanı yeniden düzenledi.
Çanakkale’nin gizli kahramanı Bursalı Müstecip Onbaşı
Çanakkale Boğazı'nı geçmek için 18 Mart 1915'te İtilaf Devletlerinin başlattığı saldırı sırasında, işgal güçlerinin gemilerinden yapılan atışlarla tabyadaki topların büyük bölümü kullanılamaz hale gelir. Bu sırada sadece, Seyit Ali'nin görevli olduğu Rumeli Mecidiye Tabyası'ndaki top sağlam kalır. Mermiyi topa kaldıran vinç sisteminin bozulması üzerine Seyit Ali Onbaşı, silah arkadaşı Niğdeli Ali'nin de yardımıyla devasa top mermisini sırtlayarak kundağa yerleştirir ve top ateşlenir. Atılan mermi, dönemin en donanımlı gemilerinden "Ocean" zırhlısını yan yatırır. "Ocean", daha sonra Nusret Mayın Gemisi'nin döktüğü mayınlardan birine çarparak alabora olur ve batar. Bir anlamda savaşın seyri değişir. İşte bu kahramanlık Çanakkale savaşları dendiğinde hemen herkesin aklına gelir. Oysa bu yürekli ve inanılmaz hamlenin bir benzerini de Bursalı Müstecip Onbaşı da gerçekleştirir Çanakkale’de. Bursa'nın Yenişehir ilçesine bağlı Orhaniye köyünde 1891 yılında dünyaya gelen ve Çanakkale'de topçu olarak görev yapan Müstecip Onbaşı, 30 Ekim 1915 günü savaşın tüm yakıcılığı ile sürdüğü bir sırada, Gelibolu Yarımadası Akbaş mevkiinden gerçekleştirdiği top atışıyla "Turkuaz" denizaltısının teslim alınmasını sağlar. Bu anlık hamleyi nasıl yapabildiği konusunda kendisi bile hayrete düşer. Havranlı Seyit Onbaşı’nın ardından Yenişehir’in Orhaniye köyünden Müstecip Onbaşı da gerçek bir kahraman olarak tarihteki yerini alır. Ama, Seyit Onbaşı gibi ünlü olamaz nedense. Oysa köyündeki yakınları ve sevenleri onu her fırsatta anmaya çalışır ve de bir isteklerini dile getirirler; en azından karayolları üzerindeki bir geçide isminin verilmesini arzularlar.
NOT: Alıntı Bursa Ansiklopedisi’nden yapılmıştır. Müstecip Onbaşı için istenen isim konma arzusu gerçekleştiyse ancak mutlu olurum.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İSMAİL KEMANKAŞ
ÇANAKKALE ZAFERİ VE BURSA İZLERİ
18 Mart anma törenlerinin üzerinden üç gün geçti Çanakkale’deki Bursa izleri de nereden çıktı diyebilirsiniz. Yıllardan beri üzerinde durduğum bir konudur aslında... Bu yılda anma törenlerini dinleyerek, ya da ekranda izleyerek, bir kez daha üzüldüm. Ama Bursa’dan söz etmediler diye de kimseyi suçlayamayız. Bursa’da yaşayanlardan ve de bu konuda kafa yoranlardan bile ses çıkmaz çünkü… Oysa Çanakkale Savaşı başladığında cepheye ilk giden Bursa Jandarma Taburu’dur. Üstelik taburu oluşturan yiğitlerin çoğunluğu Bursalıdır. Bu tabur sonra başka birlikler ile birleşerek, Çanakkale için stratejik öneme sahip bir çok muharebeye katılır. Bunun sonucu olarak şehitler verir. Yanı sıra deniz savaşları sırasında da bir kahramanlık destanı vardır herkesin bildiği... Destanı yazan da Balıkesirli Seyit Onbaşı’dır. Tek başına verdiği ani bir kararla koskoca bir savaş gemisini batırır. Onunla gurur duymak hepimizin hakkı, biz de duyuyoruz zaten. Ama bir de Bursalı Müstecip Onbaşımız vardır o ünlü zaferin içinde… O da Seyit Onbaşı benzeri bir hareketle savaşın seyrini değiştirenlerden biridir. On yıl öncesine kadar ben de bu kahramanlıktan haberdar değildim. Ama kentimizdeki bir kaç Bursa aşığı araştırmacının gayreti ile olay belleklere kazındı ve de Müstecip Onbaşı’nın köyüne bir ziyaret gerçekleştirildi. Başta da söyledim, 18 Mart kutlamalarını dikkatlice izledim. Bazı TV kanalları ve tarihçilerin Atatürk’ü anmadan anlattıkları zafere tanık oldum. Mustafa Kemal Paşa’nın bu savaşın başlangıcında baş komutan olduğunu kimse iddia etmiyor ki; Anafartalar muharebesinde öne çıkıyor ve savaşın kaderini çiziyor.
Bursa’nın adının geçmesini zaten beklemiyordum! Yani konu iyice demlendi ve şimdi benim satırlarıma takıldı kaldı ! Bu konuya dair tarih kitaplarında okunmayı bekleyen bölümlerden birer parça söz ederek hem bilgilendirme yapmak, hem de bu konudaki sitemimi sizinle paylaşmak istedim.
Bursa Seyyar Jandarma Taburu ve Çanakkale’deki ilk gerçek şehitlik
Araştırmacı Aziz Elbas kitabında bu destanın öyküsünü şöyle anlatıyor:
“Yedi düvele karşı verilen insanüstü mücadelenin şanlı destanıdır Çanakkale. Fakat cephelerin pek de isimleri anılmayan bu kahraman birlikleri, kitaplarla, dizilerle ve filmlerle dillerden düşmeyen tümenler ve alaylar kadar çok bilinmezler. Bu kahraman birliklerden birisi de Bursa Seyyar Jandarma Taburu’dur. Gidenlerin hiçbirinin geri dönmediği o kutlu birlik. Yolunu dahi birçoğumuzun bilmediği ve bulamadığı şahadet mekanlarında sessizce yatarlar. Kimi Kirmastı, kimi Yenişehir, kimi Orhaneli, kimi Mudanya, kimi Filaderli...Onları neredeyse bütün kritik cephelerdeki savaş meydanlarında buluruz.Hisar Kale, Kireçtepe, Anafartalar, Kerevizdere…Gelibolu’da neredeyse basmadık yer bırakmayan Bursa Seyyar Jandarma Taburu verilen görevleri layıkıyla yerine getirerek, bir anlamda savaşın gidişatını değiştiren hamlelerin önemli bir unsuru olmuştur. Cepheden cepheye koşup, bir nevi özel görev taburu olarak muharebelerde yer alır Bursa Seyyar Jandarma Taburu. Ağır kayıplar vermesine karşın, düşman saldırılarını kırarak tarihe altın harflerle geçmiştir. Şehit olan arkadaşlarının anısına, geride kalan gaziler Kireçtepe’de top mermi kovanlarını üs üste koyup Çanakkale’deki ilk şehitlik anıtını yaparak, bu onurlu mücadeleyi ölümsüzleştirirler. Bu şehitlik, savaş esnasında kurulan gerçek bir şehitliktir. Şehitlikte yer alan kitabede “6-8 Ağustos 1915’te Gelibolu ve Bursa Jandarma taburlarının kahramanca çarpışan 3 bölüğü, iki tugay gücüne ulaşan İngiliz kuvvetlerini Karakol Dağı ve Kireçtepe’de durdurup, Anafartalar Grubu’nun kuzey yanını korumuştur” ifadesi yer alır.
NOT: Çanakkale’deki bu ilk gerçek şehitliğin bakım ve onarımını, Çanakkale Zaferi’nin yüzüncü yılında 2015 ‘de Bursa Büyükşehir Belediyesi üstlendi ve bu alanı yeniden düzenledi.
Çanakkale’nin gizli kahramanı Bursalı Müstecip Onbaşı
Çanakkale Boğazı'nı geçmek için 18 Mart 1915'te İtilaf Devletlerinin başlattığı saldırı sırasında, işgal güçlerinin gemilerinden yapılan atışlarla tabyadaki topların büyük bölümü kullanılamaz hale gelir. Bu sırada sadece, Seyit Ali'nin görevli olduğu Rumeli Mecidiye Tabyası'ndaki top sağlam kalır. Mermiyi topa kaldıran vinç sisteminin bozulması üzerine Seyit Ali Onbaşı, silah arkadaşı Niğdeli Ali'nin de yardımıyla devasa top mermisini sırtlayarak kundağa yerleştirir ve top ateşlenir. Atılan mermi, dönemin en donanımlı gemilerinden "Ocean" zırhlısını yan yatırır. "Ocean", daha sonra Nusret Mayın Gemisi'nin döktüğü mayınlardan birine çarparak alabora olur ve batar. Bir anlamda savaşın seyri değişir. İşte bu kahramanlık Çanakkale savaşları dendiğinde hemen herkesin aklına gelir. Oysa bu yürekli ve inanılmaz hamlenin bir benzerini de Bursalı Müstecip Onbaşı da gerçekleştirir Çanakkale’de. Bursa'nın Yenişehir ilçesine bağlı Orhaniye köyünde 1891 yılında dünyaya gelen ve Çanakkale'de topçu olarak görev yapan Müstecip Onbaşı, 30 Ekim 1915 günü savaşın tüm yakıcılığı ile sürdüğü bir sırada, Gelibolu Yarımadası Akbaş mevkiinden gerçekleştirdiği top atışıyla "Turkuaz" denizaltısının teslim alınmasını sağlar. Bu anlık hamleyi nasıl yapabildiği konusunda kendisi bile hayrete düşer. Havranlı Seyit Onbaşı’nın ardından Yenişehir’in Orhaniye köyünden Müstecip Onbaşı da gerçek bir kahraman olarak tarihteki yerini alır. Ama, Seyit Onbaşı gibi ünlü olamaz nedense. Oysa köyündeki yakınları ve sevenleri onu her fırsatta anmaya çalışır ve de bir isteklerini dile getirirler; en azından karayolları üzerindeki bir geçide isminin verilmesini arzularlar.
NOT: Alıntı Bursa Ansiklopedisi’nden yapılmıştır. Müstecip Onbaşı için istenen isim konma arzusu gerçekleştiyse ancak mutlu olurum.