Bu soruyu ilk okulu bitirmekte olan bir çocuğumuza sorsanız, büyük olasılıkla “beni temsil etmesini” diyebilir. Ama yaş ilerledikçe beklentiler doğal olarak giderek büyür. Önce iyi bir eğitim almak, geçiminizi rahatça sağlayacak bir iş sahibi olmak, yaş ilerledikçe de kimseye muhtaç olmayacak yeterli emekli maaşına hak kazanmak falan gelir aklınıza…Bunlar çözüldü ise, bu kez yaşadığınız kentin gelişmesi için atılımlar, sokağınızda bir olumlu gelişme gibi istekler akla gelebilir. Ama bunları isterken, Ankara’ya bizim vekilimiz olarak seçerek gönderdiğimiz milletvekilinin, oy verdiğimiz ya da vermediğimiz ayrımı yapmadan, Türk ulusunun en yetkili organı Yüce Meclis’te ne yaptığını veya neleri yapamadığını sorgulamak aklımıza gelmez.Onlar ile birlikte,yerel ve genel siyaseti izleyen bir arkadaşımız varsa, onun ağzından öğrenme kolaylığına kaçarız. Bunu söylerken ben de bu çemberin dışında değilim…
Ama meslek icabı, bazen önemli sorunların ardına takılıp kimlerin neyi yapıp yapmadığını öğrenme merakım da yok değil. İşte böyle bir gerekçe ile, bu konuyu gündemine alan ve gerekli araştırmayı yapan bir gazetecinin notları gözüme ilişti. Milletvekillerinin TBMM çatısı altında ve de kürsüsünde yaptıkları çalışma ve konuşmaları mercek altına almış, ya da bu bilgileri edinmiş. Sıkı durun, ben de bu verilerin içerdiği, iktidar ve muhalefet gruplarının çalışmalarını veriyorum :
AKP Grubu, 1 yılda sadece 5 milletvekili marifeti ile 16 kez önerge vermiş. Buna karşın, sayısı belli olmayan yüzlerce “muhalif önergeye” ittifak ortağı MHP vekilleri ile RET oyu vererek görevini başarı ile tamamlamış !!!
Ne güzel bir vekillik değil mi? Demek ki; AKP ve MHP vekillerinin seçildikleri bölgelerde, başta seçmenleri olmak üzere, herkes mutlu ve sorunsuz biçimde yaşamını sürdürüyor ! Buradan ancak bu yorumu çıkarabildim. Durum böyle olunca da, geriye, yüzlerce kez hayır oyu için elleri kaldırmak kalıyor. “ Elleri kaldır ve indir.” Bu zorunlu ve demokratik hareketlerin ardından(!) da yüklü vekil maaşını da cüzdana yerleştir ! Böyle meslek, pardon vekilliğe can kurban diyecektim, birden aklıma geldi ve bu meslek değil, bir süreliğine temsil makamı olduğu geldi…Ama, üç dört dönem vekillik yapanlar da oldukça fazla ve yıllar ile çarptığınızda neredeyse 20 yıla falan ulaşabiliyorsunuz meslek olmayan uğraşlarında…Ne yapalım, “Şanslı ve varsılın parası, yoksul ve bitkin olanın çenesini yorarmış.” Ben demiyorum atalarımız demiş.
Türkoğlu önerge şampiyonu
Rakamlar ve buna dair bilgi notları da bana ait değil.Gazeteci Yalçın Bayer’in Hürriyet Gazetesi’ndeki ilginç köşesinden aldım. Çünkü İYİ Parti Bursa milletvekili Selçuk Türkoğlu, çalışkanlığının yanında, yaptıklarının boşa gitmemesi ve görünür olması yönünde de çok gayretli. Elini, kolunu sallayarak İran sınırını nasıl geçtiğini ekranlarda görmüştük. Şimdi de önerge ve bunların konuşulduğu rakamları vereceğim. Çünkü, bu çalışmaları kategorize ederek Bayer’in bilgisine sunmuş Türkoğlu… Bu arada hiç de mütevazı davranmayarak “ Meclis’e toplam 74 soru önergesi verdiğini ve bunun bir rekor olduğunu iddia etmiş.”Bu önergelerden 35 kadarı yanıtlanmış, 7 si cevaplanmayı bekliyormuş. 8 araştırma önergesi de Meclis’te tam 66 kez konuşulmuş. Bu önergelerin 22’si Bursa’nın sorunlarını kapsıyormuş. Bunlardan bazıları; SGK, sığınmacılar, göç, Cargıll Fabrikası’na tanınan ayrıcalıklar (Atı alan çoktan Üsküdar’ı geçti bana göre ), TOKİ, Gazze ve esnaf sorunları gibiymiş.
Bu arada Bursa’da ailesi yaşayan, ülkücü akademisyen Sinan Ateş’in suikastine dair soruşturma dosyasının önünü açmış. Bu konuda da araştırma önergesi vermiş. Genel Kurul’da bizzat üç ayrı konuşma yapmış. Yetmemiş, son zamları protesto için “Deli Dumrul Protestosu “ gerçekleştirmiş.
Bursa’da neredeyse hiç tartışılmayan “Uludağ Alan Başkanlığı” konusu da yine Meclis’te konuşulmuş. Velhasıl, karnesi oldukça kabarık ve pek iyilerle dolu Türkoğlu’nun. Ama kim biliyordu bu gayretini. Kendisi, gazeteciye duyurmasa, kamuoyunun haberi olacak mıydı acaba? Bu konuya ben de küçük bir katkı sunayım, ne dersiniz ? Bundan böyle, siyasi partilerimizin, örneğin Bursa İl yönetimleri, vekillerin bu anlamda karnesini tutsa iyi olmaz mı ? Seçmen olarak, bunları öğrenir ve değerlendirmeyi de öyle yaparız sandığa gittiğimizde...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İSMAİL KEMANKAŞ
Vatandaş vekilinden ne bekler ?
Bu soruyu ilk okulu bitirmekte olan bir çocuğumuza sorsanız, büyük olasılıkla “beni temsil etmesini” diyebilir. Ama yaş ilerledikçe beklentiler doğal olarak giderek büyür. Önce iyi bir eğitim almak, geçiminizi rahatça sağlayacak bir iş sahibi olmak, yaş ilerledikçe de kimseye muhtaç olmayacak yeterli emekli maaşına hak kazanmak falan gelir aklınıza…Bunlar çözüldü ise, bu kez yaşadığınız kentin gelişmesi için atılımlar, sokağınızda bir olumlu gelişme gibi istekler akla gelebilir. Ama bunları isterken, Ankara’ya bizim vekilimiz olarak seçerek gönderdiğimiz milletvekilinin, oy verdiğimiz ya da vermediğimiz ayrımı yapmadan, Türk ulusunun en yetkili organı Yüce Meclis’te ne yaptığını veya neleri yapamadığını sorgulamak aklımıza gelmez.Onlar ile birlikte,yerel ve genel siyaseti izleyen bir arkadaşımız varsa, onun ağzından öğrenme kolaylığına kaçarız. Bunu söylerken ben de bu çemberin dışında değilim…
Ama meslek icabı, bazen önemli sorunların ardına takılıp kimlerin neyi yapıp yapmadığını öğrenme merakım da yok değil. İşte böyle bir gerekçe ile, bu konuyu gündemine alan ve gerekli araştırmayı yapan bir gazetecinin notları gözüme ilişti. Milletvekillerinin TBMM çatısı altında ve de kürsüsünde yaptıkları çalışma ve konuşmaları mercek altına almış, ya da bu bilgileri edinmiş. Sıkı durun, ben de bu verilerin içerdiği, iktidar ve muhalefet gruplarının çalışmalarını veriyorum :
AKP Grubu, 1 yılda sadece 5 milletvekili marifeti ile 16 kez önerge vermiş. Buna karşın, sayısı belli olmayan yüzlerce “muhalif önergeye” ittifak ortağı MHP vekilleri ile RET oyu vererek görevini başarı ile tamamlamış !!!
Ne güzel bir vekillik değil mi? Demek ki; AKP ve MHP vekillerinin seçildikleri bölgelerde, başta seçmenleri olmak üzere, herkes mutlu ve sorunsuz biçimde yaşamını sürdürüyor ! Buradan ancak bu yorumu çıkarabildim. Durum böyle olunca da, geriye, yüzlerce kez hayır oyu için elleri kaldırmak kalıyor. “ Elleri kaldır ve indir.” Bu zorunlu ve demokratik hareketlerin ardından(!) da yüklü vekil maaşını da cüzdana yerleştir ! Böyle meslek, pardon vekilliğe can kurban diyecektim, birden aklıma geldi ve bu meslek değil, bir süreliğine temsil makamı olduğu geldi…Ama, üç dört dönem vekillik yapanlar da oldukça fazla ve yıllar ile çarptığınızda neredeyse 20 yıla falan ulaşabiliyorsunuz meslek olmayan uğraşlarında…Ne yapalım, “Şanslı ve varsılın parası, yoksul ve bitkin olanın çenesini yorarmış.” Ben demiyorum atalarımız demiş.
Türkoğlu önerge şampiyonu
Rakamlar ve buna dair bilgi notları da bana ait değil.Gazeteci Yalçın Bayer’in Hürriyet Gazetesi’ndeki ilginç köşesinden aldım. Çünkü İYİ Parti Bursa milletvekili Selçuk Türkoğlu, çalışkanlığının yanında, yaptıklarının boşa gitmemesi ve görünür olması yönünde de çok gayretli. Elini, kolunu sallayarak İran sınırını nasıl geçtiğini ekranlarda görmüştük. Şimdi de önerge ve bunların konuşulduğu rakamları vereceğim. Çünkü, bu çalışmaları kategorize ederek Bayer’in bilgisine sunmuş Türkoğlu… Bu arada hiç de mütevazı davranmayarak “ Meclis’e toplam 74 soru önergesi verdiğini ve bunun bir rekor olduğunu iddia etmiş.”Bu önergelerden 35 kadarı yanıtlanmış, 7 si cevaplanmayı bekliyormuş. 8 araştırma önergesi de Meclis’te tam 66 kez konuşulmuş. Bu önergelerin 22’si Bursa’nın sorunlarını kapsıyormuş. Bunlardan bazıları; SGK, sığınmacılar, göç, Cargıll Fabrikası’na tanınan ayrıcalıklar (Atı alan çoktan Üsküdar’ı geçti bana göre ), TOKİ, Gazze ve esnaf sorunları gibiymiş.
Bu arada Bursa’da ailesi yaşayan, ülkücü akademisyen Sinan Ateş’in suikastine dair soruşturma dosyasının önünü açmış. Bu konuda da araştırma önergesi vermiş. Genel Kurul’da bizzat üç ayrı konuşma yapmış. Yetmemiş, son zamları protesto için “Deli Dumrul Protestosu “ gerçekleştirmiş.
Bursa’da neredeyse hiç tartışılmayan “Uludağ Alan Başkanlığı” konusu da yine Meclis’te konuşulmuş. Velhasıl, karnesi oldukça kabarık ve pek iyilerle dolu Türkoğlu’nun. Ama kim biliyordu bu gayretini. Kendisi, gazeteciye duyurmasa, kamuoyunun haberi olacak mıydı acaba? Bu konuya ben de küçük bir katkı sunayım, ne dersiniz ? Bundan böyle, siyasi partilerimizin, örneğin Bursa İl yönetimleri, vekillerin bu anlamda karnesini tutsa iyi olmaz mı ? Seçmen olarak, bunları öğrenir ve değerlendirmeyi de öyle yaparız sandığa gittiğimizde...