Hava Durumu

Yangınların ardından

Yazının Giriş Tarihi: 23.08.2024 17:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.08.2024 17:23

Yaklaşık üç dört yıldan beri, sanki sezon açılışı bekler gibi orman yangının ne zaman nerede ve neden olacağını tartışıyor ve sonra da TV ekranından izliyoruz. Toplumun büyük bir çoğunluğu, kendi yangınları yani, mutfak, eğitim, maaş, işsizlikten sıra geldiğinde, sanki cayır cayır yanan ormanların filmini seyrediyor ekranlarda…Her defasında da, “yöneticilerimiz, büyüklerimiz bu işin doğrusunu bilir” diyerek, en azından bu konuda kamplaşmadan sonucu bekler hale geldik.Bir kaç yıl önce THK uçaklarının ve diğer ekipmanların bu tür yangınlarda kullanılmadığını ileri sürenler ile, buna gerek yok diyen ilgili ve yetkililer arasındaki çatışmayı izlerdik. Artık bu bitti çok şükür! Yerine, yine Ege ve Akdeniz’e denk gelen ve de turistik yörelerin cazibesine ve de, maden yataklarının şehvetine dayanamayan, gizli eller de yangınların bitmesini bizden de acele olarak bekliyor sanki…Havadan ve karadan cansiperane biçimde söndürme eylemine katılan görevli ve gönüllülerin bu anlamda yeterince kumanda edildiğini de düşünüyoruz. Ne de olsa bu tür kuruluşlarda orman mühendisi vardır, yanı sıra helikopter ve uçak kullanacak pilotlarımız bulunur diye içimizi soğuturuz her defasında…Ama bu grupları sevk ve idare edecek, yanan yerleri eskisi gibi tekrar ağaçlandıracak bilgiye sahipler var mıdır diye hiç sorgulamayız. Zaten sorgulasak da kim bize ilgi gösterir ? Sadece konuşma ile kalır ve de suçlanma tehlikesi yaşarız. Bu kez orman değil yanan biz oluruz!

Bu düşünceler içinde günlerdir, gece gündüz demeden bilgi veren Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya dair nedense araştırma yapmak ve kariyerini öğrenmek istedim. Çok kolay oldu. Önümdeki bilgisayar hemen dile geldi. Yumaklı, ormanı bol olan Kastamonu’da doğmuş. Demek ki bu bakanlığa yakınlığı buradan da kaynaklı…Genç de sayılır, 55 yaşındaymış. Eğitimine göz atınca ilk anda sevindim, çünkü yüksek öğrenimini Uludağ Üniversitesi’nde yani bizim memlekette yapmış meğer…Ama bölümü beni pek tatmin etmedi. İşletme mezunuymuş. Bunu öğrendikten sonra devam ettim, bu güne değin neler yapmış diye…Çok büyük bir uluslar arası soya markasının Türkiye’deki işletmesinde “ithalat uzmanı” olarak çalışmış.Yine bu büyük markanın diğer işletmelerinde mali uzman olarak görev yapmış doğal olarak eğitimine göre… Sonra da El Cezire TV’nin yöneticisi olmuş ve ardından da Anadolu Ajansı’na geçmiş. Belli zaten, yaptığı açıklamalar doyurucu ve akıcı bir dil ile bezenmişti. Şu ana kadar, tarım ve orman adına bir yere rastlamadım diyordum ki, GÜBRETAŞ’ta genel müdür olarak çalıştığı önüme düştü. İşte bu kadar ve kalabalık bir özgeçmiş.

Tek eksik, tarıma yön verecek bir dal ile, ormancılığa ait küçük bir eğitim galiba…Olsun bunda da vardır bir hikmet, büyüklerimiz bizden iyi bilir çünki.

Gazetelerde biraz dolaşınca, İktidar’ın amiral gemisi Hürriyet Gazetesi’nde Yalçın Bayer’in köşesinde yangınlar ve söndürülmesi konusunda( uzman olmalı ki) Prof.Dr.Doğan Kantarcı uyarılarını göndermiş…

Örneğin şöyle diyor; “Orman teşkilatı bir ordudur. Görevini bilgi ve teknik ile yapar. Orman Teşkilatı politikaya girmemelidir. Yangın amiri orman işletme müdürüdür.Savaşı bir o idare eder. Köylü orman yangınını söndürmeye yardımcı olmak üzere mükelleftir…” Altı çizilesi bir hüküm… Devam ettim bir de ne göreyim. Köylünün bu görevini belirten kanun maddesi kaldırılmış ve

Prof Dr.Doğan Kantarcı bu hükmün yeniden yasaya konması gerektiğini söylüyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın görevleri

Bu arada merakım daha da arttı ve bu bakanlığın görevlerine de bir göz attım. Bakın nelermiş bu görevler…

Bitkisel ve hayvansal üretim ile su ürünleri üretiminin geliştirilmesi, tarım sektörünün geliştirilmesi ve tarım politikalarının oluşturulmasına yönelik araştırmalar yapmak. Gıda üretimi, güvenliği ve güvenirliği, kırsal kalkınma, toprak, su kaynakları ve biyo çeşitliliğin korunması ile verimli kullanılmasını sağlamak.” Benden bu kadar,çünkü, tam bu günlerde, yangınların ön planda olmasından, çiftçinin ürün yangını ikinci planda kaldı. Dökülen veya dağıtılan kavunlar…Yerlere saçılan domatesler dile geldi konuşuyor! Ama seslerini duyurmaları çok zor. İlgili ve yetkililer, dikkatlerini ve duyu organlarını başka gelişmelere sevk etmiş durumdalar. Onlar da haklı zaten…Kasadaki para yetersiz çünkü, bir de çiftçinin malını almak ile mi masraf etsinler…

Bundan sonrasında yorum size ait…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.