Bursalı hemşehrimiz Muazzez İlmiye Çığ vefat etti bir ifrat tefrit hadisesi aldı başını gidiyor. HZİ Vakfı ile olan ilişkisi çok abartılıyor kardeşi Prof. Turan İtil psikiyatri profesörü Ayhan Songar ile birlikte Türkiye'de bu vakfı paravan olarak kullanarak CİA güdümünde zihin kontrol operasyonları gerçekleştirmişti. Bu operasyonlarda uzaktan zihin kontrolünden LSD'ye varıncaya kadar psikofarmakolojik ajanlar denendi. İtil doğrudan Pentagon'a bağlıyken Songar Doğu Perinçek’in “Çelik Çekirdek” örgütünün (Gerçek Ergenekon Türk Gladyosu) adamıydı. Turan İtil'in "Bir insan 40 yaşına kadar terörist olmazsa bir daha olmaz bu potansiyeli taşıyan kişilerin 40 yaşına kadar hapiste tutulması gerekir" sözünün ve siyasi mahkumlara işkence derecesine varan uygulamalarının unutulması imkansızdır yani kendisi bir nevi bizim "Dr Mengele"miz olmuştur. Sağdan ve soldan Adnan Oktar, Yalçın Küçük, Salih Mirzabeyoğlu gibi isimler bu operasyonlar yoluyla dönüştürülmüşlerdi. Mirzabeyoğlu Amerika'da MK-ULTRA diye adlandırılan projede kullanılan yöntemlerin üzerinde en yoğun uygulandığı isim oldu Muazzez hanım vakıf başkanı gibi görünse de vakıfın kontrolü Turan İtil'in Amerika'da olduğu dönemlerde Muazzez hanımın kızı Esin Çığ tarafından sağlanıyordu.

Muazzez hanım Sümerolog olarak biliniyor sanki bu konuda bir otorite imiş gibi tanıtılıyor oysa Sümer dili ve tarihi konusunda bırakın doktora sahibi olmasını yayınlanmış tek bir bilimsel makalesi dahi yoktur hiçbir zaman “akademisyen” olmamıştır. Kendisi Sümer tarihi konusunda bir eğitim de görmemiştir Sümer, Akad ve Hitit dillerinde yazılan tabletlerin dünyaca ünlü Asuroloji profesörü Fritz Rudolf Kraus'un nezaretinde tercüme ve tasnif edilmesi sürecinde memur olarak çalışmıştır. Arkeoloji müzesinden kütüphane memuru olarak emekli olmuştur. Sümeroloji ile olan ilgisi bu alanın büyük isimlerinden Samuel Noah Kramer'in eserlerini tercüme etmiş olmasıdır. Telif olarak yazdığı kitaplarda iddia ettiği fikirlerin çoğu Atatürk'ün sonradan saçma bulup reddettiği "Güneş-dil teorisi"ne dayanır.

Sümerlerin Türk olduğu ve Sümer dilinin Türkçe ile ilişkisi konusuna hiç girmeyeceğim sadece şu örneği vereyim Sümerce Tamilce Baskça ve Nübye dillerine Türkçeden çok daha fazla benzer. "Bahçedeki şeker kamışlarını kırma" anlamına gelen Tamilce bir metinle Sümerce bir metni yan yana yazalım. Sümerce “gidugga giş kiri ka dabi nambidua” Tamilce “kirtugga kişkiriaka iabi nampittuva” Üstelik adamlar kendilerine Sümer değil Kenger diyorlardı yani Karabaş bilmem anlatabildim mi?

Son olarak şunu söylemek istiyorum Muazzez hanımın dini inancı yoktu inanmayan bir insanın cenazesinin camiiden kaldırılması hem inananlara hem o namazı kıldıran hocaya hem de musallada yatan ölüye saygısızlıktır. Dini inancı olmayanlara mutlaka alternatif cenaze ritüeli düzenleme hakkı verilmeli bunun için bir an önce yasal prosedür oluşturulmalıdır.