3. Sülale, Menfis sülalesinden idi. Bu sülale hakkındaki bilgiler, efsaneler şeklindedir. Rivayete göre Menfis sülalesinin ilk hükümdarı zamanında Menes’e tabi olan Libya’lılar, hükümdar Nekeferos’a karşı isyan etmek suretiyle bu devletin idaresinin tümünü tehlikelerle karşı karşıya getirmeye muvaffak olmuşlardır. Bir gece iki tarafın ordusu karşı karşıya gelmiş bu ar ada kamer yani ay’ın, kara yüzü gözlere hayli büyük görünmüş, bunu gören düşman gazabı ilahi olarak algılamış, savaştan çekinme moduna girip, teslim olma yolunu tercih etmiştir. Bilhassa Nekeferosun varisi Tuzir Tarus dönemi gerek sanayin gerekse ziraatin terakki ettiği bir dönem olmuştur. Tuzir Tarus,ilim ve bilime dair birçok yazılı eser meydana gelmesinde hisse sahibidir. Yine o ve takipçileri Mısır’da birçok abideler meydana koymuşlardır.
Keops ve Kefran Dönemi: 4.sülalenin en meşhur hükümdarları Küfai ile Kefron’dur. Her ne kadar 3.sülalenin, son hükümdarı Senofuiru’da, Delta’yı saldırılara karşı aldığı tedbirler,istihkamlar yapmak suretiyle vatanını müdafaada gayret göstermiştir. Bundan dolayı 4. sülalenin hükümdarları kadar eser yapmaya ve bırakmaya imkan bulamamışlardı.
Keops; Ceyze civarındaki büyük ehramı yaptırtmıştır. Tarihin bu devre ait fravunlar hakkındaki yazdıkları pek yetersiz kalmıştır. Fakat bu Firavunların varlığına ebedi bir şahit olarak çöllerin üstünde güneşin oynak ışıklarının varlığını, büyük ehramların bir gölgeliğe kavuşturma ve çölü süsleyen eserleri onların bıraktığı şahitlerdir. Güneşin batışı esnasında meydana gelen o müthiş manzaranın, ehramlar sayesinde temaşa etme şansı bulan seyyahlar, elbette ki,bu abidelere hayran olmaktadır. Mısır’daki sair ehramlar, harabeler, taht şeklindeki mezarlar, kalplerde bu derece açıkça görülen hissiyatı ortaya koyamaz. Bu ehram 144 metre yüksekliktedir. 250 bin metreküplük bir hacmi vardır. Bu muhteşem abideyi yapabilmek için,150 bin kişi çalışmıştır. Ehramın tamamlanması 30 seneyi almıştır. Ehramı yapabilmek için Nil’in öbür taraflarından büyük taşlar getirtilerek bu taşların taşınabilmesi için de yollar açılması gerekmiştir. Ayrıca nehirden de istifade yoluna gidilmiştir. Taşları birbiri üzerine koymak için Ehramın eteğinden itibaren tatlı meyil denilen bir rampa yapılarak, ehram biter bitmez kaldırılmıştır. Bu ehramların ikincisi de, 'Kefran' üçüncüsü de, Mekereynos’un namına yapılmıştır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
METİN HASIRCI
MENFİS SÜLALESİ (1)
3. Sülale, Menfis sülalesinden idi. Bu sülale hakkındaki bilgiler, efsaneler şeklindedir. Rivayete göre Menfis sülalesinin ilk hükümdarı zamanında Menes’e tabi olan Libya’lılar, hükümdar Nekeferos’a karşı isyan etmek suretiyle bu devletin idaresinin tümünü tehlikelerle karşı karşıya getirmeye muvaffak olmuşlardır. Bir gece iki tarafın ordusu karşı karşıya gelmiş bu ar ada kamer yani ay’ın, kara yüzü gözlere hayli büyük görünmüş, bunu gören düşman gazabı ilahi olarak algılamış, savaştan çekinme moduna girip, teslim olma yolunu tercih etmiştir. Bilhassa Nekeferosun varisi Tuzir Tarus dönemi gerek sanayin gerekse ziraatin terakki ettiği bir dönem olmuştur. Tuzir Tarus,ilim ve bilime dair birçok yazılı eser meydana gelmesinde hisse sahibidir. Yine o ve takipçileri Mısır’da birçok abideler meydana koymuşlardır.
Keops ve Kefran Dönemi: 4.sülalenin en meşhur hükümdarları Küfai ile Kefron’dur. Her ne kadar 3.sülalenin, son hükümdarı Senofuiru’da, Delta’yı saldırılara karşı aldığı tedbirler,istihkamlar yapmak suretiyle vatanını müdafaada gayret göstermiştir. Bundan dolayı 4. sülalenin hükümdarları kadar eser yapmaya ve bırakmaya imkan bulamamışlardı.
Keops; Ceyze civarındaki büyük ehramı yaptırtmıştır. Tarihin bu devre ait fravunlar hakkındaki yazdıkları pek yetersiz kalmıştır. Fakat bu Firavunların varlığına ebedi bir şahit olarak çöllerin üstünde güneşin oynak ışıklarının varlığını, büyük ehramların bir gölgeliğe kavuşturma ve çölü süsleyen eserleri onların bıraktığı şahitlerdir. Güneşin batışı esnasında meydana gelen o müthiş manzaranın, ehramlar sayesinde temaşa etme şansı bulan seyyahlar, elbette ki,bu abidelere hayran olmaktadır. Mısır’daki sair ehramlar, harabeler, taht şeklindeki mezarlar, kalplerde bu derece açıkça görülen hissiyatı ortaya koyamaz. Bu ehram 144 metre yüksekliktedir. 250 bin metreküplük bir hacmi vardır. Bu muhteşem abideyi yapabilmek için,150 bin kişi çalışmıştır. Ehramın tamamlanması 30 seneyi almıştır. Ehramı yapabilmek için Nil’in öbür taraflarından büyük taşlar getirtilerek bu taşların taşınabilmesi için de yollar açılması gerekmiştir. Ayrıca nehirden de istifade yoluna gidilmiştir. Taşları birbiri üzerine koymak için Ehramın eteğinden itibaren tatlı meyil denilen bir rampa yapılarak, ehram biter bitmez kaldırılmıştır. Bu ehramların ikincisi de, 'Kefran' üçüncüsü de, Mekereynos’un namına yapılmıştır.