Sultan Bayezid'e Amasya' ya culüs haberi ulaşıncaya kadar İstanbul'da Yeniçeriler padişahın vefatına vakıf olduklarından İstanbul içinde zorba kalkıp, Karaman vâlisi Şehzade Cem'le el altından haberleşmekte olan vezirlerin hânelerini bastıkları gibi sadrazamı da katlettiler. Padişah da geldiğinde sarayın kapısına doluşup, tahta çıkma parası gibi de addedilen culüs bahşişi talebinde bulundular ve almaya da nâil oldular. Öte yandan tahtta iddia edeceği görülen şehzade Cem, Bursa'ya geldiğinde üzerine asker gönderildi. Cem bu askere mukabelede bulundu. Böylece de çok sıkıntılı bir hayatın perdesi açılmış oldu. Cem bu hareketiyle evvelâ kendisini sonra da devlet-i âliyeyi ve âlemi müslimini, nice badirelere ve şantajlara açık hâle getirdi ve bunun en büyük acısı, Katolik kraliçe İzabella ile kocasının İspanyada Ben-is Ahmer'in dolayısıyla Endülüslü müslümanların gördüğü mezalimi, Osmanlının önlemesine mühim bir mânia olduğunu hemen buraya şerh olarak koymayı elzem bulurum. Şimdi Fezleke'ye avdet edelim:
Yenişehir'den firar yoluna düşen şehzade Cem hem yaralı hem de firar yolunda kararlı idi. Öte yandan Sultan Bayezid Bursa'ya gelmişti. Yeniçerilerse şehri vurup yağmayı düşünüyorlardı. Vezirler bunu önlemeğe çok çalıştı. Sonunda ihsân-ı şahane takdimiyle vazgeçirildi. Şehzade Cem, Mısıra geçti. Oradan Hac mevsimi olduğundan görevi diniyesini yerine getirip Hacı oldu. Bu arada da nice fitne erbabının içinde yer aldığı kişilerden ülkeye gelmesi ve taht iddiasına destek verecek dâvetlere muhatap oldu. Bunlara kanan Şehzade Karaman kıyılarına gelip iddiayı taht eylemeye çalıştıysa da, Osmanlı askerine bir daha mağlup oldu. Bu arada kendisine ulaştırılan padişah ağabeyinin af teklifini de kabul etmeyince Rodos şövalyelerine ilticası, yanlış kararını kendince doğru kabul etmesi idi.(886h./1481m.) Kaldı ki, şövalyeler Sultan Bayezid ile mukavele yapmışlar karındaşını ellerinde tutarak ha yatını devam ettirmede anlaşmışlardı. Şövalyeler Cem'i alıp, Fransa’ya götürüp hapsedilmesine yardımcı oldular. Şövalyeler için, Şehzade bir para kazanma ve silesi olmuştu. Bu hapis yedi sene bir kaleye kapanma şeklinde tecelli ederken Müslüman-Hristiyan kavgalarında padişahı tehdide kadar uzanan bir rehin gibi kullanıldığı da oldu bu derde kendi kendine düşen şehzadenin. Daha sonra Papalığa aktarılan şehzade Cem, Fransızların Roma'yı ele geçirdiklerinde yine Fransa'nın avucuna düşmüştü. Ancak Papa'nın adamları yavaş yavaş zehirleme yolunu başlatmış olmalarından Fransızların elinde öldüğünde Şehzade Cem'in 13 sene süren ızdırab-ı maddi ve mânevi işkencesi , ölümüyle bitmişti. Napoli’de biten hayat çizgisi, Burs aya defin olunarak nihayetlendi.(900h./1495m.)Kendisi güzel yüzlü, fâtin (çok zeki)ve divân sahibi olacak kadar da şâir idi.
Bayezid'i Veli, Venedik ve Ragüza devletleriyle anlaş malarını yenilediler. Bayezid ordusunun başına geçe rek Rumeli havalisini dolaştı. Kalelerde gördüğü kırık döküğü onarttı. Macarlarla bir antlaşma yaptı. Ertesi sene hem kara, hem de deniz yönünden Buğdanın üs tüne yürüdü. Serkeşlerin ele geçirdikleri Gülhisar'ını geri aldı. Onlardan gelmiş zararları tazmin ettirip, tahsil etti. (889h./1484m.) Arazisini de baştan başa tahrib etti. (890h./1485m.)de, Asya'nın her tarafından ve Ç erkes devletinden,tebrik ve cülûs münasebetiyle elçiler gelmekteydi. Ve Araplar Endülüsten gâyet Sûzin ak bir lisan ile tazallumlarını (gördükleri zulmü)dile getirip, istimdad ettiler. Kaptan Kemâl Reis vazifelendirildi. O da İspanya sahillerini vurdu. (892h./1487m.) Bu esnada Çerkesler,Mısır askeri Şam taraflarına hur uç ederek, Ramazanoğlu topraklarından nice kale ve beldeleri aldılar. Sadrazam Davud Paşa, Karaman şehri aşiretlerini teskine çalıştı. Sis ve Ayas beldelerini ele geçirdiğinde Mısırdan tekrar gelenler Tarsus ve Adana civarında uzun zaman süren muhasara ve mü sademeler sonunda zaptettiler. (894h./1489m.) Alaüddevle nasılsa, Çerkeslerle bu işte uyuşup, bu defa da, karındaşı Budak Bey Mısırdan firar ederek, Osmanlıya yaranıp bir daha askerle Maraşa geçiş yaptıysa da bozuldu. Çerkesler artık Kayseri'yi kuşattılar.(895h./1490m.) Osmanlı Serdarı Hersekzâde Ahmed Paşanın ortaya çıkmasıyla,bütün bütün huduttan çıkmaları ve Afrika meliklerinden Osman Hıfzı'nın tavasutu cihetiyle aralarında anlaşma mümkün oldu.(896h./1491m.) Macar kralının ölümünde oralarda meydana gelen fesat karışıklığı esnasında, Belgrad kalesinin Osmanlı devletine teslim olacağı haberleri ya yıldı. Orduy-u Hümayun o cihete çıktı fakat herhangi bir netice meydana gelmedi. Akıncılar, Macaristan ve Avusturya’ya girdiğinde, Padişah Arnavutluğa doğru yola koyulduydu! Fiemanillah.
Kaynak: İlk Başvekil Ahmet Vefik Paşa'nın 'Fezleke-i Osmaniye' adlı tarihinden Osmanlıcadan sadeleştirme. hazırlıyan Metin Hasırcı.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
METİN HASIRCI
ONUNCU KISIM SULTAN BAYEZİD-İ SÂNİ:
Sultan Bayezid'e Amasya' ya culüs haberi ulaşıncaya kadar İstanbul'da Yeniçeriler padişahın vefatına vakıf olduklarından İstanbul içinde zorba kalkıp, Karaman vâlisi Şehzade Cem'le el altından haberleşmekte olan vezirlerin hânelerini bastıkları gibi sadrazamı da katlettiler. Padişah da geldiğinde sarayın kapısına doluşup, tahta çıkma parası gibi de addedilen culüs bahşişi talebinde bulundular ve almaya da nâil oldular. Öte yandan tahtta iddia edeceği görülen şehzade Cem, Bursa'ya geldiğinde üzerine asker gönderildi. Cem bu askere mukabelede bulundu. Böylece de çok sıkıntılı bir hayatın perdesi açılmış oldu. Cem bu hareketiyle evvelâ kendisini sonra da devlet-i âliyeyi ve âlemi müslimini, nice badirelere ve şantajlara açık hâle getirdi ve bunun en büyük acısı, Katolik kraliçe İzabella ile kocasının İspanyada Ben-is Ahmer'in dolayısıyla Endülüslü müslümanların gördüğü mezalimi, Osmanlının önlemesine mühim bir mânia olduğunu hemen buraya şerh olarak koymayı elzem bulurum. Şimdi Fezleke'ye avdet edelim:
Yenişehir'den firar yoluna düşen şehzade Cem hem yaralı hem de firar yolunda kararlı idi. Öte yandan Sultan Bayezid Bursa'ya gelmişti. Yeniçerilerse şehri vurup yağmayı düşünüyorlardı. Vezirler bunu önlemeğe çok çalıştı. Sonunda ihsân-ı şahane takdimiyle vazgeçirildi. Şehzade Cem, Mısıra geçti. Oradan Hac mevsimi olduğundan görevi diniyesini yerine getirip Hacı oldu. Bu arada da nice fitne erbabının içinde yer aldığı kişilerden ülkeye gelmesi ve taht iddiasına destek verecek dâvetlere muhatap oldu. Bunlara kanan Şehzade Karaman kıyılarına gelip iddiayı taht eylemeye çalıştıysa da, Osmanlı askerine bir daha mağlup oldu. Bu arada kendisine ulaştırılan padişah ağabeyinin af teklifini de kabul etmeyince Rodos şövalyelerine ilticası, yanlış kararını kendince doğru kabul etmesi idi.(886h./1481m.) Kaldı ki, şövalyeler Sultan Bayezid ile mukavele yapmışlar karındaşını ellerinde tutarak ha yatını devam ettirmede anlaşmışlardı. Şövalyeler Cem'i alıp, Fransa’ya götürüp hapsedilmesine yardımcı oldular. Şövalyeler için, Şehzade bir para kazanma ve silesi olmuştu. Bu hapis yedi sene bir kaleye kapanma şeklinde tecelli ederken Müslüman-Hristiyan kavgalarında padişahı tehdide kadar uzanan bir rehin gibi kullanıldığı da oldu bu derde kendi kendine düşen şehzadenin. Daha sonra Papalığa aktarılan şehzade Cem, Fransızların Roma'yı ele geçirdiklerinde yine Fransa'nın avucuna düşmüştü. Ancak Papa'nın adamları yavaş yavaş zehirleme yolunu başlatmış olmalarından Fransızların elinde öldüğünde Şehzade Cem'in 13 sene süren ızdırab-ı maddi ve mânevi işkencesi , ölümüyle bitmişti. Napoli’de biten hayat çizgisi, Burs aya defin olunarak nihayetlendi.(900h./1495m.)Kendisi güzel yüzlü, fâtin (çok zeki)ve divân sahibi olacak kadar da şâir idi.
Bayezid'i Veli, Venedik ve Ragüza devletleriyle anlaş malarını yenilediler. Bayezid ordusunun başına geçe rek Rumeli havalisini dolaştı. Kalelerde gördüğü kırık döküğü onarttı. Macarlarla bir antlaşma yaptı. Ertesi sene hem kara, hem de deniz yönünden Buğdanın üs tüne yürüdü. Serkeşlerin ele geçirdikleri Gülhisar'ını geri aldı. Onlardan gelmiş zararları tazmin ettirip, tahsil etti. (889h./1484m.) Arazisini de baştan başa tahrib etti. (890h./1485m.)de, Asya'nın her tarafından ve Ç erkes devletinden,tebrik ve cülûs münasebetiyle elçiler gelmekteydi. Ve Araplar Endülüsten gâyet Sûzin ak bir lisan ile tazallumlarını (gördükleri zulmü)dile getirip, istimdad ettiler. Kaptan Kemâl Reis vazifelendirildi. O da İspanya sahillerini vurdu. (892h./1487m.) Bu esnada Çerkesler,Mısır askeri Şam taraflarına hur uç ederek, Ramazanoğlu topraklarından nice kale ve beldeleri aldılar. Sadrazam Davud Paşa, Karaman şehri aşiretlerini teskine çalıştı. Sis ve Ayas beldelerini ele geçirdiğinde Mısırdan tekrar gelenler Tarsus ve Adana civarında uzun zaman süren muhasara ve mü sademeler sonunda zaptettiler. (894h./1489m.) Alaüddevle nasılsa, Çerkeslerle bu işte uyuşup, bu defa da, karındaşı Budak Bey Mısırdan firar ederek, Osmanlıya yaranıp bir daha askerle Maraşa geçiş yaptıysa da bozuldu. Çerkesler artık Kayseri'yi kuşattılar.(895h./1490m.) Osmanlı Serdarı Hersekzâde Ahmed Paşanın ortaya çıkmasıyla,bütün bütün huduttan çıkmaları ve Afrika meliklerinden Osman Hıfzı'nın tavasutu cihetiyle aralarında anlaşma mümkün oldu.(896h./1491m.) Macar kralının ölümünde oralarda meydana gelen fesat karışıklığı esnasında, Belgrad kalesinin Osmanlı devletine teslim olacağı haberleri ya yıldı. Orduy-u Hümayun o cihete çıktı fakat herhangi bir netice meydana gelmedi. Akıncılar, Macaristan ve Avusturya’ya girdiğinde, Padişah Arnavutluğa doğru yola koyulduydu! Fiemanillah.
Kaynak: İlk Başvekil Ahmet Vefik Paşa'nın 'Fezleke-i Osmaniye' adlı tarihinden Osmanlıcadan sadeleştirme. hazırlıyan Metin Hasırcı.