Dün yerel yönetimlerin asli görev alanlarından söz etmiş ve kafe, lokanta işletme gibi uygulamalara değinmiştik.
Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, göreve başlar başlamaz Osmangazi Meydanı’ndaki kiraya verilecek yerlerin birini Genç Kafe bir diğerini de Halk Lokantası olarak hizmete açtı.
4 çeşit yemeğin 80 liraya yenilebildiği lokanta dar gelirlilerin uğrak yeri oldu.
Ardından da lokantanın hemen yanı başındaki yeri Genç Kafe olarak hizmete açtı...
Başkan Bozbey de Merinos Park’taki Göl Park sosyal tesisinin ismini değiştirerek 4 çeşit yemeğin 60 lira bedelle yenilebildiği Semt Lokantası adıyla bu yeri Genel Başkan Özgür özel’in de katılımıyla hizmete açtı.
Genel Başkan Özgür Özel adı Semt Lokantası olarak açılan bu yerin Türkiye Genelinde kendi belediyelerinde Kent Lokantaları gibi ortak, tek bir isim altında toplanabilineceğini söyledi.
* * *
Baştan da belirttiğimiz gibi günün ekonomik koşullarındadar gelirlilere yönelik olarak açılan bu tür yerler ölçü kaçırılıp, sayıları çoğaltılmazsa iyi bir amaca hizmet etmiş olabilir.
Gerçekten de kentteki lokantalarda iki kap yemek yemenin özellikle dar ve belirli gelirli insanlar için zor değil, olası olmadığı bir süreç yaşanmakta ülkemizde.
Büyükşehir ve ilçe belediyelerin halen kafe (Burfaş kafeler) ve sosyal tesis adıyla çalışan lokantaları var...
Buralardaki fiyatlar da piyasada benzerlerinden çok da farklı değil, ucuz değil yani.
Buralarda da fiyat politikası değiştirilerek çalıştırılmaları sürdürülebilir.
Ancak sayıları çoğaltılarak siyasi getiri amacı düşünülürse hiç kuşkusuz bunu ‘Ucuz Halkçılık’ la yaftalayanlar olacaktır.
Hele ipin ucu kaçırılarak, çay, mısır, patates üreten, mandıra gibi yeni uygulamalara gidilirse bunun düpedüz ‘Ucuz Halkçılık’ olacağı açıktır.
* * *
Belediyeler ağırlığı kafe ve lokantalara verip, ulaşım, su, alt yapı, temizlik, sağlıklı kentleşme gibi belediyelerin asli fonksiyonlarına odaklanmamaları siyaseten de, yönetim bilimi açısından yanlış sonuçlar doğurabilir.
Hele ki, belediyelerin ciddi kaynak sıkıntısı yaşadığı, Hazineye ve SGK’na olan borçlarını ödemede zorluklar yaşadığı bir süreçte bu tür yerlere ağırlık verilmesi yanlış olur.
Zaten yasa da ‘Hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırası belediyenin mali durumu ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak belirlenir’ denmektedir.
Bir deprem bölgesi olan Bursa’da kentsel dönüşüm gibi yaşamsal bir konu dururken, ulaşım gibi ciddi sorunlara çözüm üretilmesi gerekirken ağırlığı kafe ve lokanta açmalara vermek hiç de doğru kararlar olmayacağı açıktır.
Şimdi Belediyeler Hazine ve SGK’na olan borçlarını ödemede sıkıntı yaşayıp, bu borçların ödenmesi halinde personel maaşlarının ödenebilmesinde bile sıkıntılar yaşanacaksa durup yeniden düşünmek gerekebilir.
Hiçbir Bursalı lokanta açmadı diye Başkan Bozbey’e laf etmez...
Ancak herkes ulaşım, park ve kentsel dönüşüm konusunda kapsamlı çözümler beklerken ağırlığın başka yönlere kaydırılması siyaseten yanlış sonuçlara götürebilir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ORHAN KAPLAN
Belediyelerin kafe, lokanta işletmesi ucuz halkçılık mıdır? (2)
Dün yerel yönetimlerin asli görev alanlarından söz etmiş ve kafe, lokanta işletme gibi uygulamalara değinmiştik.
Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, göreve başlar başlamaz Osmangazi Meydanı’ndaki kiraya verilecek yerlerin birini Genç Kafe bir diğerini de Halk Lokantası olarak hizmete açtı.
4 çeşit yemeğin 80 liraya yenilebildiği lokanta dar gelirlilerin uğrak yeri oldu.
Ardından da lokantanın hemen yanı başındaki yeri Genç Kafe olarak hizmete açtı...
Başkan Bozbey de Merinos Park’taki Göl Park sosyal tesisinin ismini değiştirerek 4 çeşit yemeğin 60 lira bedelle yenilebildiği Semt Lokantası adıyla bu yeri Genel Başkan Özgür özel’in de katılımıyla hizmete açtı.
Genel Başkan Özgür Özel adı Semt Lokantası olarak açılan bu yerin Türkiye Genelinde kendi belediyelerinde Kent Lokantaları gibi ortak, tek bir isim altında toplanabilineceğini söyledi.
* * *
Baştan da belirttiğimiz gibi günün ekonomik koşullarında dar gelirlilere yönelik olarak açılan bu tür yerler ölçü kaçırılıp, sayıları çoğaltılmazsa iyi bir amaca hizmet etmiş olabilir.
Gerçekten de kentteki lokantalarda iki kap yemek yemenin özellikle dar ve belirli gelirli insanlar için zor değil, olası olmadığı bir süreç yaşanmakta ülkemizde.
Büyükşehir ve ilçe belediyelerin halen kafe (Burfaş kafeler) ve sosyal tesis adıyla çalışan lokantaları var...
Buralardaki fiyatlar da piyasada benzerlerinden çok da farklı değil, ucuz değil yani.
Buralarda da fiyat politikası değiştirilerek çalıştırılmaları sürdürülebilir.
Ancak sayıları çoğaltılarak siyasi getiri amacı düşünülürse hiç kuşkusuz bunu ‘Ucuz Halkçılık’ la yaftalayanlar olacaktır.
Hele ipin ucu kaçırılarak, çay, mısır, patates üreten, mandıra gibi yeni uygulamalara gidilirse bunun düpedüz ‘Ucuz Halkçılık’ olacağı açıktır.
* * *
Belediyeler ağırlığı kafe ve lokantalara verip, ulaşım, su, alt yapı, temizlik, sağlıklı kentleşme gibi belediyelerin asli fonksiyonlarına odaklanmamaları siyaseten de, yönetim bilimi açısından yanlış sonuçlar doğurabilir.
Hele ki, belediyelerin ciddi kaynak sıkıntısı yaşadığı, Hazineye ve SGK’na olan borçlarını ödemede zorluklar yaşadığı bir süreçte bu tür yerlere ağırlık verilmesi yanlış olur.
Zaten yasa da ‘Hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırası belediyenin mali durumu ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak belirlenir’ denmektedir.
Bir deprem bölgesi olan Bursa’da kentsel dönüşüm gibi yaşamsal bir konu dururken, ulaşım gibi ciddi sorunlara çözüm üretilmesi gerekirken ağırlığı kafe ve lokanta açmalara vermek hiç de doğru kararlar olmayacağı açıktır.
Şimdi Belediyeler Hazine ve SGK’na olan borçlarını ödemede sıkıntı yaşayıp, bu borçların ödenmesi halinde personel maaşlarının ödenebilmesinde bile sıkıntılar yaşanacaksa durup yeniden düşünmek gerekebilir.
Hiçbir Bursalı lokanta açmadı diye Başkan Bozbey’e laf etmez...
Ancak herkes ulaşım, park ve kentsel dönüşüm konusunda kapsamlı çözümler beklerken ağırlığın başka yönlere kaydırılması siyaseten yanlış sonuçlara götürebilir.