Hava Durumu

Bir Gastronomi Festivali’nin daha ardından...

Yazının Giriş Tarihi: 16.09.2024 20:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.09.2024 20:06

Festivaller, içinde bulunduğu yörenin temel özelliklerini yansıtan, ortak yaşam, tarih ve kültüre sahip insanların ortaya koyduğu bir etkinlik türü diyebiliriz.

Genel olarak bu etkinlikte yörenin kültür ve sanat alanı özel bir anlam taşır ve öne çıkar...

Günümüzde festivaller genellikle tanıtım, kültürel yahut eğlence amaçlı olarak gerçekleşmektedir yahut gerçekleşmelidir...

Yani asıl amaç tanıtım olması gerekirken, ne ki bizde genellikle ticari kaygılar öne çıkmaktadır...

Ticari kaygıyı bir ölçüde anlamak olasıdır ancak asıl amaç olarak bunun öne çıkması festivalleri de gerçek anlamından uzaklaştırıyor olsa gerektir...

Ticari kaygının öne çıkması etkinliği bir ‘panayır’ havasına büründürmektedir ki bu da tanıtımı ikinci plana itmektedir...

* * *

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kentin tescilli lezzetlerini dünyaya tanıtmak amacıyla düzenlediği ‘Gastronomi Festivali’nin 3’üncüsü, geçtiğimiz hafta sonu ‘Damağımdaki Bursa’ temasıyla düzenlendi.

Uluslararası düzeyde gerçekleşen festivalde, 7 farklı ülke ve 10 farklı şehirden katılımcılar yer aldı...

Bursa’nın sahip olduğu zengin mutfak kültürünü turizme kazandırmak ve dünyaya tanıtmak amacıyla düzenlenen ‘Gastronomi Festivali’nin üçüncüsü, geçmiş yıllardan farklı olarak Bursa’ya özgü ürünlerin, tatların ve Bursa’ya özgü ürünlerle üretilen yenilikçi lezzetlerin öne çıkartılması amaçlandı.

Gastronomiye yönelik yarışmalar, söyleşiler, atölyeler düzenlendi. Renkli ve öğretici bir yolculuğun sunulmasına çalışılsa da festivale katılan firmaların önceliğinin ticari kaygılar olması gözlerden kaçmadı...

* * *

Tanıtım amaçlı bir festival ülkenin yahut kentin var olan imajını düzeltmede, buna bağlı olarak da kentsel ve bölgesel ekonomik kalkınmada önemli etkenlerdir.

Hiç kuşkusuz festivaller salt tanıtım, sanat etkinlikleri olarak değil, küreselleşmenin ve ekonomik canlanmanın unsurlarından biri olarak da görülmektedir, görülmelidir de...

Ne ki Kent içinde klimalı salonlarda 40-50 liraya içilebilen bir Türk kahvesini Merinos’ta festival adı altında oluşturulan bir mekânda, güneşin altında yine aynı paraya içmenin bir esperisinin olmadığı da açık olsa gerektir.

Festivalde stant açanların festivalleri ‘Ekstra bir para kazanma aracı olarak’ görme alışkanlığı en azından süreç içinde törpülenebilmelidir...

Oysa hemen her konuda, her yaştan her kesimden insana erişen festivaller, kentlerin olmazsa olmazıdır, öyle olması gereklidir…

Ve elbette Türkiye gibi tarihsel süreci boyunca pek çok kültürle iç içe yaşamış coğrafyalarda bu festival de diğerleri gibi bir festival zenginliğine katkı oluşturmuştur ve bu da bir şanstır Bursa turizmi adına...

* * *

Dünyada artık kentler yarışmaktadır...

Kentler dünyada isim yapmakta, turist çekmektedirler...

O nedenle festival sayılarının artması kent adına bir artı değerdir...

Türkiye’de en çok turist çeken kent olan Antalya’da hemen her hafta bir ulusal ve uluslararası fuar ve festivallerin düzenleniyor olması boşuna değildir.

Elbette düzenlenen festivallerin sayısı, kültür sanat dolaşımının yoğunluğu ve gücü için temel bir gösterge olmaz.

Ve bir festivali kapsamı ne olursa olsun baştan sona var edebilmek ve sürdürülebilir kılmak da önemlidir.

Unutmamak gerek, Rahmetli Hikmet Başkan’ın 2006’da başlattığı Bursa Uluslararası İpek Yolu Film Festivali ilk iki yıl amaçlandığı gibi, sonraki iki yıl da kapsam, biçim ve yöntemi farklı olarak sürdürüldü...

Sonra da durduruldu...

Yaşasaydı bu yıl 19.’su yapılıyor olacaktı..!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.