Başkan Erdoğan’ın Suriye Devlet Başkanı Esat ile görüşülebileceği söylemesinin ardından Mısır Devlet Başkanı Sisi’nin Türkiye ziyareti gündeme gelince kimi muhalif kesimler yine başladılar; ‘Peki daha önce neden görüşmedin de şimdi görüşüyorsun, bu çelişki neden?’ demeye...
Tıpkı ABD vatandaşı Rahip Brunson’un Türkiye’de 20 ay tutuklu kaldıktan sonra ev hapsindeyken 3 yıl bir buçuk ay hapis cezasına çarptırılması ve ardından serbest bırakılması sonrası yapılan eleştiriler gibi... Rahip Brunson’un serbest bırakılması kuşkusuz insanların vicdanlarını yaralamıştı..!
Ve yine hiç kuşkusuz insanlar böyle bir olayın önünü-arkasını, enini-boyunu pek bilemediklerinden ve biraz da ABD ile gerilen ilişkiler yüzünden fikir yürütmüş olabilirler...
Ama burada işin başka bir boyutunu da görmek gerekiyor...
Birey aklı ile devlet aklının bir tutulamayacağı gerçeği...
* * *
Devlet aklı sabırlıdır, gerekeni zamanı gelince yapar.
Devlet aklı senin benim bildiğim gibi düz mantık çalışmaz.
Ülke menfaatleri neyi gerektiriyorsa öyle hareket eder.
Kimileri başlangıçta bu gelişmelere saç baş yolar, “Olmaz böyle” diye düşebilirler.
Ne ki zaman içinde gerçekler gün yüzüne çıkınca “Hımm biz yanlış düşünmüşüz” dediğimiz olur...
Biz bireyler devlet reflekslerini hesaba katamayabiliriz...
İnsanlar duygusal varlıklardır ve olaylara ideolojik bakma eğilimleri ağırdır.
Devlet ise başka bir kavramdır, soyuttur.
Devleti canlı bir organizmaya benzeterek onun tıpkı bir aklı gibi ‘Akıl’ kullanmasını beklemek sonuç verici bir yaklaşım olmaz...
Çünkü devletin hafızası birey hafızasından farkıdır.
* * *
Bu Rahip ile ilgili gelişmeyi şu açılardan değerlendirmek daha doğru olacaktır.
Brunson’un serbest bırakılması aslında hiç de sürpriz olmamıştı aslında.
Türkiye şimdiye dek hiçbir ABD vatandaşını Türkiye’de yargılayıp cezalandırmamıştı…
Rahip Brunson ise ABD’nin tüm baskılarına, ekonomik yaptırımlarına karşın Türkiye’de 20 ay tutuklu kalmış ve sonunda cezalandırılmıştı.
Bu gerçekler göstermekte ki, olaylara yaşamın akışı içinde bakmak gerekiyor.
Tek-tek insanların çıkarları dikkate alınmaksızın devlet çıkarlarına mutlak öncelik ve egemenlik tanınma eğilimindedir devlet aklı...
Devlet Aklı, ‘bizden öncesi veya bizden sonrası’ diye düşünmeden devletin bekasını temel alan bir yönetim anlayışı ve siyasi tutumu ifade eder.
Devletler varlıklarını sürdürdükleri sürece akıllarını yitirmezler ama içinde bulunulan koşullara bağlı olarak akıl tutulması yaşamaları olasıdır..!
* * *
Devlet aklı, devletlerin varoluşlarına kadar geriye götürülebilecek bir kavram olarak kabul edilir.
Öyle yahut böyle istisnasız her yerde ve her zaman evrensel olarak devlet aklına göre yönetim var olmuştur.
Çünkü devlet aklı egemenliğin/devletin doğasında vardır...
Devlet aklı kendi mutlak yaşam hakkını hayatın diğer tüm güçlerine karşı kabul ettirecek güce ulaştığında hiçbir sınır ve engel tanımadan kendini tarihsel ve evrensel alanda gerçekleştirmiştir.
Devlet aklı, özellikle buhran gibi zamanlarda devlet adamına devletin gücünü ve selametini koruması için ne yapması gerektiğini söyler. Öngördüğü siyaset ve yönetim anlayışı ise devletin meşruiyetinin bizatihi devletin içinde ve devletin en yüce değer olarak görülmesinde olduğunu işaret eder.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ORHAN KAPLAN
Birey aklı ile devlet aklı bir olmaz!..
Başkan Erdoğan’ın Suriye Devlet Başkanı Esat ile görüşülebileceği söylemesinin ardından Mısır Devlet Başkanı Sisi’nin Türkiye ziyareti gündeme gelince kimi muhalif kesimler yine başladılar; ‘Peki daha önce neden görüşmedin de şimdi görüşüyorsun, bu çelişki neden?’ demeye...
Tıpkı ABD vatandaşı Rahip Brunson’un Türkiye’de 20 ay tutuklu kaldıktan sonra ev hapsindeyken 3 yıl bir buçuk ay hapis cezasına çarptırılması ve ardından serbest bırakılması sonrası yapılan eleştiriler gibi... Rahip Brunson’un serbest bırakılması kuşkusuz insanların vicdanlarını yaralamıştı..!
Ve yine hiç kuşkusuz insanlar böyle bir olayın önünü-arkasını, enini-boyunu pek bilemediklerinden ve biraz da ABD ile gerilen ilişkiler yüzünden fikir yürütmüş olabilirler...
Ama burada işin başka bir boyutunu da görmek gerekiyor...
Birey aklı ile devlet aklının bir tutulamayacağı gerçeği...
* * *
Devlet aklı sabırlıdır, gerekeni zamanı gelince yapar.
Devlet aklı senin benim bildiğim gibi düz mantık çalışmaz.
Ülke menfaatleri neyi gerektiriyorsa öyle hareket eder.
Kimileri başlangıçta bu gelişmelere saç baş yolar, “Olmaz böyle” diye düşebilirler.
Ne ki zaman içinde gerçekler gün yüzüne çıkınca “Hımm biz yanlış düşünmüşüz” dediğimiz olur...
Biz bireyler devlet reflekslerini hesaba katamayabiliriz...
İnsanlar duygusal varlıklardır ve olaylara ideolojik bakma eğilimleri ağırdır.
Devlet ise başka bir kavramdır, soyuttur.
Devleti canlı bir organizmaya benzeterek onun tıpkı bir aklı gibi ‘Akıl’ kullanmasını beklemek sonuç verici bir yaklaşım olmaz...
Çünkü devletin hafızası birey hafızasından farkıdır.
* * *
Bu Rahip ile ilgili gelişmeyi şu açılardan değerlendirmek daha doğru olacaktır.
Brunson’un serbest bırakılması aslında hiç de sürpriz olmamıştı aslında.
Türkiye şimdiye dek hiçbir ABD vatandaşını Türkiye’de yargılayıp cezalandırmamıştı…
Rahip Brunson ise ABD’nin tüm baskılarına, ekonomik yaptırımlarına karşın Türkiye’de 20 ay tutuklu kalmış ve sonunda cezalandırılmıştı.
Bu gerçekler göstermekte ki, olaylara yaşamın akışı içinde bakmak gerekiyor.
Tek-tek insanların çıkarları dikkate alınmaksızın devlet çıkarlarına mutlak öncelik ve egemenlik tanınma eğilimindedir devlet aklı...
Devlet Aklı, ‘bizden öncesi veya bizden sonrası’ diye düşünmeden devletin bekasını temel alan bir yönetim anlayışı ve siyasi tutumu ifade eder.
Devletler varlıklarını sürdürdükleri sürece akıllarını yitirmezler ama içinde bulunulan koşullara bağlı olarak akıl tutulması yaşamaları olasıdır..!
* * *
Devlet aklı, devletlerin varoluşlarına kadar geriye götürülebilecek bir kavram olarak kabul edilir.
Öyle yahut böyle istisnasız her yerde ve her zaman evrensel olarak devlet aklına göre yönetim var olmuştur.
Çünkü devlet aklı egemenliğin/devletin doğasında vardır...
Devlet aklı kendi mutlak yaşam hakkını hayatın diğer tüm güçlerine karşı kabul ettirecek güce ulaştığında hiçbir sınır ve engel tanımadan kendini tarihsel ve evrensel alanda gerçekleştirmiştir.
Devlet aklı, özellikle buhran gibi zamanlarda devlet adamına devletin gücünü ve selametini koruması için ne yapması gerektiğini söyler. Öngördüğü siyaset ve yönetim anlayışı ise devletin meşruiyetinin bizatihi devletin içinde ve devletin en yüce değer olarak görülmesinde olduğunu işaret eder.