Hava Durumu

Cumhuriyet mi, demokrasi mi?

Yazının Giriş Tarihi: 05.09.2024 20:37
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.09.2024 20:39

Cumhuriyet ile Demokrasi kavramlarını birbirine karıştırma alışkanlığından kurtulamadı kimi kesimler...

İki kavram sürekli birbiriyle karıştırılmakta...

Oysa ikisi birbirinden farklı kavramlardır bunlar...

Cumhuriyet, genellikle bir anayasa ile düzenlenen ve hukukun üstünlüğüne vurgu yapan bir yönetim şeklidir.

Bu yönetim şeklinde Devlet Başkanı ve diğer yetkililer, belirli yasal çerçeveler içinde görev yaparlar.

Demokrasi ise, halkın çoğunluğunun iradesine dayanır.

Kararlar genellikle çoğunluk oylarıyla alınır, ancak demokrasilerde hukukun üstünlüğü daha önemlidir.

Cumhuriyet yönetiminde insanlar kendilerini yönetecek olan kişileri oy kullanma yoluyla kendileri seçerler.

Demokrasilerde de yöneticileri halk kendisi seçer, ama burada tüm insanların eşit haklara sahip olması gibi bir koşul vardır.

* * *

Demokrasilerde hiç kimseye ayrıcalık tanınmaz, herkes eşit ölçüde söz söyleme hakkına sahiptir yani...

Bu açılardan bakıldığında Cumhuriyet ve Demokrasi arasında bir ilişki olduğu söylenebilir.

İlişki, iktidarın oyla belirlenmesi konusuyla yakından ilintilidir. Demokrasilerde kadın, erkek seçme ve seçilme hakkı bakımından birbiriyle eşittir...

Cumhuriyet yönetimlerinde de ‘Eşit’ olduğu söylense de başörtülü kadınların Meclis’e seçilebilmeleri ve kamuda çalışabilmeleri daha 11 yıl önce ancak gerçekleşebilmiştir.

Yönetim şeklinin ‘Cumhuriyet’ olması ‘Eşitlik’ ilkesinin tam anlamıyla uygulanmasına yeterli olamamaktadır.

Olan ülkeler olmuştur, kaldı ki, yönetim şekli Cumhuriyet olmayan İngiltere gibi KraliyetlerdeEşitli’ ilkesi uygulanabilmektedir.

* * *

Cumhuriyeti demokrasiden soyutlayarak, Cumhuriyeti kendi başına yeterli ve anlamlı bir hedef olarak görmenin insan huzuru için yeterli olmadığını uygulamalar ve tarihsel süreç insanlığa göstermiştir. Cumhuriyeti üstün ilke, kendi başına bir amaç, demokrasiyi ise bir araç olarak sunmak totaliter anlayışın bir sonucu olagelmiştir çoğunlukla.

Oysa her ikisi de insanların huzuru ve mutluluğu içindir...

Salt oy kullanma Cumhuriyet ve demokrasi için bir ön koşul olsa da bu, tek başına yeterli olamamaktadır.

Uygulama önemlidir…

1923 seçimleri sonucunda teşkilatsız da olsa bazı “muhalif” adaylar Milletvekili olarak seçilebilmişse de muhaliflerin seçildiği o illerdeki seçimlerin iptal edilerek seçimin yenilenmesi uygulaması o dönemde başlayan “yeni” bir uygulama olmuştur.

1946 yılı seçimlerine kadar tek partili seçimler yaşanmıştır.

Seçimlerde salt Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yer almıştır.

Dahası iki dereceli olarak yapılan bu seçimlere katılım oranı da oldukça düşük olmuştur.

Sonuçta halk sandığa gitse de gitmese de değişen bir şey olmayacak anlayışı yaygın bir kanı olmuştur.

Çünkü seçmene dönemin koşulları gereği tercih hakkı sunulmamış, ilan edilen Milletvekili adaylarının bir bakıma onaylanması istenmiştir.

* * *

1946 çok partili seçimlerine kadar ülkede salt CHP vardır, başka partilerin kurulmasına izin verilmemiştir.

Seçimlerde de daima tek parti olan CHP adayları yer almış,

Bu nedenle seçimlerde seçim kampanyalarından söz etmek doğru değildir.

Cumhuriyet dönemindeki ilk özgür seçim propagandalarının ciddi manada 1950 seçimleri ile başladığını söylemek gerekir.

O günden bu güne Cumhuriyeti Demokrasi ile taçlandırma çabaları sürmektedir.

Bunun için Milli iradenin yerine getirilmesi için birçok bedel ödenmiştir...

Cumhuriyetin demokrasiyle taçlandırılması serüveni sürmektedir...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.