‘Bursa’da bir posta çalışanı bir gün yıllık izne ayrılmış ve kenti dolaşmaya çıkmış..!’ diye bir öykümsü anlatı vardır hani...
Postacı onca yıl her gün adımladığı kentin caddelerini, sokaklarını hiç görmemiş de merak etmiş gibi, yıllık izninde şöyle bir dolaşayım rahat-rahat diye düşünmüş belli ki!
Doğrudur, çantasındaki gönderileri çalışma saatleri içinde sahiplerine ulaştırmaya çabalarken şehri tanımış mı olur sanki?
Oysa o kenti postaları sahiplerine ulaştırma kaygısı olmaksızın dolaşmak o kenti tanımak için daha doğru bir yol olsa gerek.
Doğaldır ki, tadını çıkarta-çıkarta, yavaş-yavaş yürümek, şehri bir toplu taşıma aracı ile gezmekten yeğdir.
* * *
Son yıllarda insanların davranış ve yaşam biçimlerinde yaşanan değişiklikler, yeni bir turizm şeklini ortaya çıkarmaya başladı.
Özellikle küresel salgının etkisiyle insanlar iki yılı aşkın bir süredir evlerine, kentlerine kapandılar.
Uzun seyahat planları ertelendi...
Öyleyse en azından kendi yaşadığı kenti tanımayı seçer oldular...
Öyle ki, uzun bayram tatillerinde son birkaç yıldır insanlar salgın ve ardından gelen yaşam pahalılığı etkisiyle uzak memleketlerine gitme yerine yaşadıkları kentte zaman geçirmeye başladı.
İçinde yaşadıkları kent toplumunun sosyo-kültürel yapısını yansıtan sokakları gezmek, mimari yapıları görmek, tarihten izler taşıyan müzeleri ziyaret etmek, yerel halkın yaşantısı ve gelenekleri hakkında bilgiler edinmek, tiyatro, konser, gösteri gibi aktivitelere katılmak, eğlence merkezlerine gitmek, alışveriş yapmak gibi devinimler yeni bir davranış biçimi ortaya çıkardı.
* * *
Kentimizin turizm potansiyelini ortaya çıkartıp, tanıtmak ve birçok organizasyonlarla daha kente daha çok turist çekmek için önemli projeler geliştiren ve uygulayan TÜRSAB projeleriyle ilgili olarak Güney Marmara BTK Başkanı Murat Saraçoğlu, geçtiğimiz aylardaki değerlendirme toplantısında İznik, Trilye ve Gölyazı'ya bu dönemde ağırlık vermeye başlayacaklarını söylemişti.
Özellikle inanç turizm segmentinde de Bursa’nın çok önemli bir yeri olduğunu, Tarihi Çarşı ve Hanlar bölgesindeki çalışmaları anımsatmıştı ve bunların dışındakileri de tur alanlarına dâhil ettiklerini belirtmişti.
Bu kapsamda TÜRSAB Güney Marmara BTK, ‘Herkes Kendi Şehrinin Bir Günlük Turisti olsun’ adlı bir tur programı düzenledi basın mensuplarına yönelik olarak.
Bu gün bu turun konukları olarak kentimizin güzelliklerine bir kez daha ama daha duyarlı bir tanıklık yapacağız.
Bu sürdürülebilir turizm için yapmış olduğumuz çalışmalar bütününde yaşadığımız şehri ne kadar tanıyoruz sorusuyla yola çıkılan bir program.
Profesyonel rehberler eşliğinde kendi kentimizin turisti gibi ağırlanacak ve turizm rotalarımızı birlikte gezip deneyimleyeceğiz.
Bu vesile ile Bursa’nın birer turizm elçisi olarak aktif rol alacağımız uzun soluklu projenin ilk adımı atılmış olacak.
Tur Programının başlangıcı Muradiye Külliyeleri Kur’an ve El Yazmaları Müzesi...
Sonrasında Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi Ziyareti...
Sonra Tophane Parkı ve Alplerin Nöbet Değişimi...
Yine ardından Umurbey İpek Üretim ve Tasarımı.
İznik’e hareketten önce son olarak UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Somut Olmayan Miras Uygulama Merkezi Ziyareti ve Atatürk Köşkü Müzesi ziyareti...
Öğleden sonraki program ise İznik Göl kenarında öğlen yemeği ve Sualtı Bazilikası...
Ayasofya Orhan Cami ve Yeşil Camii ziyareti, Çini Atölyesi ziyareti ve Türk İslam Eserleri Müzesi, İznik Surları ve Roma Tiyatrosu ziyaretiyle sonlanacak.
Tur sonrası değerlendirmelerimizde buluşmak üzere...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ORHAN KAPLAN
KENDİ KENTİMİZİN TURİSTİ OLMAK...
‘Bursa’da bir posta çalışanı bir gün yıllık izne ayrılmış ve kenti dolaşmaya çıkmış..!’ diye bir öykümsü anlatı vardır hani...
Postacı onca yıl her gün adımladığı kentin caddelerini, sokaklarını hiç görmemiş de merak etmiş gibi, yıllık izninde şöyle bir dolaşayım rahat-rahat diye düşünmüş belli ki!
Doğrudur, çantasındaki gönderileri çalışma saatleri içinde sahiplerine ulaştırmaya çabalarken şehri tanımış mı olur sanki?
Oysa o kenti postaları sahiplerine ulaştırma kaygısı olmaksızın dolaşmak o kenti tanımak için daha doğru bir yol olsa gerek.
Doğaldır ki, tadını çıkarta-çıkarta, yavaş-yavaş yürümek, şehri bir toplu taşıma aracı ile gezmekten yeğdir.
* * *
Son yıllarda insanların davranış ve yaşam biçimlerinde yaşanan değişiklikler, yeni bir turizm şeklini ortaya çıkarmaya başladı.
Özellikle küresel salgının etkisiyle insanlar iki yılı aşkın bir süredir evlerine, kentlerine kapandılar.
Uzun seyahat planları ertelendi...
Öyleyse en azından kendi yaşadığı kenti tanımayı seçer oldular...
Öyle ki, uzun bayram tatillerinde son birkaç yıldır insanlar salgın ve ardından gelen yaşam pahalılığı etkisiyle uzak memleketlerine gitme yerine yaşadıkları kentte zaman geçirmeye başladı.
İçinde yaşadıkları kent toplumunun sosyo-kültürel yapısını yansıtan sokakları gezmek, mimari yapıları görmek, tarihten izler taşıyan müzeleri ziyaret etmek, yerel halkın yaşantısı ve gelenekleri hakkında bilgiler edinmek, tiyatro, konser, gösteri gibi aktivitelere katılmak, eğlence merkezlerine gitmek, alışveriş yapmak gibi devinimler yeni bir davranış biçimi ortaya çıkardı.
* * *
Kentimizin turizm potansiyelini ortaya çıkartıp, tanıtmak ve birçok organizasyonlarla daha kente daha çok turist çekmek için önemli projeler geliştiren ve uygulayan TÜRSAB projeleriyle ilgili olarak Güney Marmara BTK Başkanı Murat Saraçoğlu, geçtiğimiz aylardaki değerlendirme toplantısında İznik, Trilye ve Gölyazı'ya bu dönemde ağırlık vermeye başlayacaklarını söylemişti.
Özellikle inanç turizm segmentinde de Bursa’nın çok önemli bir yeri olduğunu, Tarihi Çarşı ve Hanlar bölgesindeki çalışmaları anımsatmıştı ve bunların dışındakileri de tur alanlarına dâhil ettiklerini belirtmişti.
Bu kapsamda TÜRSAB Güney Marmara BTK, ‘Herkes Kendi Şehrinin Bir Günlük Turisti olsun’ adlı bir tur programı düzenledi basın mensuplarına yönelik olarak.
Bu gün bu turun konukları olarak kentimizin güzelliklerine bir kez daha ama daha duyarlı bir tanıklık yapacağız.
Bu sürdürülebilir turizm için yapmış olduğumuz çalışmalar bütününde yaşadığımız şehri ne kadar tanıyoruz sorusuyla yola çıkılan bir program.
Profesyonel rehberler eşliğinde kendi kentimizin turisti gibi ağırlanacak ve turizm rotalarımızı birlikte gezip deneyimleyeceğiz.
Bu vesile ile Bursa’nın birer turizm elçisi olarak aktif rol alacağımız uzun soluklu projenin ilk adımı atılmış olacak.
Tur Programının başlangıcı Muradiye Külliyeleri Kur’an ve El Yazmaları Müzesi...
Sonrasında Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi Ziyareti...
Sonra Tophane Parkı ve Alplerin Nöbet Değişimi...
Yine ardından Umurbey İpek Üretim ve Tasarımı.
İznik’e hareketten önce son olarak UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Somut Olmayan Miras Uygulama Merkezi Ziyareti ve Atatürk Köşkü Müzesi ziyareti...
Öğleden sonraki program ise İznik Göl kenarında öğlen yemeği ve Sualtı Bazilikası...
Ayasofya Orhan Cami ve Yeşil Camii ziyareti, Çini Atölyesi ziyareti ve Türk İslam Eserleri Müzesi, İznik Surları ve Roma Tiyatrosu ziyaretiyle sonlanacak.
Tur sonrası değerlendirmelerimizde buluşmak üzere...