Dünyada bir yandan ülkeler yarışırken öte yandan artık kentler de birbiriyle yarışmakta.

Kentler sanayisi, tarımı ve turizmiyle kendi markalarını öne çıkarma çabasında.

Her kent kendi ismini öne çıkarma, dış satımdan da, turizm pastasından da daha büyük payı kapma derdinde.

Yani dünyada kentler arası bir yarış var...

Kentler dış turizme olduğu kadar bu gün iç turizm konusunda da duyarlı halde.

Yılbaşı, sömestr, bayramlar gibi çeşitli tatil günlerini değerlendiren yerli turistler, gerek konaklamalı gerekse günübirlik kentlerde tatil yapmaya başladı.

Özellikle salgın nedeniyle geçen yıl kötü bir sezon geçiren turizm sektöründe bu süreçte yerli konukların önemi daha iyi anlaşıldı.

İç pazar turizmin lokomotifi olarak görülüyor artık.

Dış pazarın kapalı olduğu dönemlerde sektörü ayakta tuttu bu kesim.

İç pazarda son yılların en hareketli sezonu yaşandığını söylemek olası.

Turizmciler yerli turisti görmezden gelemeyecek bir çizgide artık.

Oteller, lokantalar, seyahat acenteleri için yurt dışı pazarlar ne kadar önemliyse iç pazar da o kadar önemli çünkü.

* * *

Bursa’da Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da kent vizyonunu turizm olarak belirlediklerini ve bu yönde önemli yatırımlar yapmaya başladı.

Bursa tarihi birikimleri, hanları, müzeleri, camileri, türbeleri, manastır ve krater gölleri, yaylalarıyla Uludağ, Türkiye´nin en önemli cazibe merkezlerinden biri.

Bunu anlatmak gerekiyor tüm ülkeye ve dünyaya...

Çünkü Bursa hak ettiği payı turizmden alamıyor hala.

Bunu kırmak için çaba harcamak gerekiyor kuşkusuz.

TÜRSAB Güney Marmara Temsilciliği’nin Büyükşehir Belediyesi ortaklığı ile geçtiğimiz Cumartesi günü başlattığı bir projeyi Bursa’da bu kapsamda önemli adım olarak görmek gerekiyor.

TÜRSAB’ın bu projesinin çeşitli meslek guruplarıyla sürdürüleceğini belirti Başkan Saraçoğlu.

TÜRSAB Güney Marmara Temsilci Kurulu Başkanı Murat Saraçoğlu’nun, ‘Benim okul yıllarından itibaren hayalimdi’ dediği bu projenin bu ilk adımının konukları bir gurup gazeteciydik.

"Herkes kendi şehrinin bir günlük turisti olsun" projesi kapsamında öğleye kadar Muradiye Külliyesi, Uluumay Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi, Umurbey İpek Üretim ve Tasarımı Merkezini gezdik.

Yetkililerden ve profesyonel rehberlerden bilgiler aldık.

Programın ikinci bölümü İznik’te sürdü.

Sualtı Bazilikası, Ayasofya Orhan Cami ve Yeşil Camii, Çini Atölyesini gezdik.

Başka kentlere yaptığımız gurup gezilerinde nasıl profesyonel rehberler gezilen yerler ve kentlerle ilgili bilgi veriyorsa tıpkı onun gibi kendi kentimizi gezerken de bilgi aldık.

Açıkçası kentimizi daha iyi tanımamıza vesile oldu bu gezi.

* * *

Uludağ Üniversitesi’nden Arkeolog prof. Dr. Mustafa Şahin’in başında olduğu ekibin çalışmalarına göre, Nikaia antik kenti, Hıristiyan çevrelerinde, erken ve önemli bir inanç bildirisinin yayınlandığı yer olarak iyi biliniyor

Bazilika kilisesinin kalıntıları, antik kenti çevreleyen surların dışında, İznik Gölü kıyısından yaklaşık 2 veya 3 metre derinlikte ve 50 m açıkta ortaya çıkarılmıştır...

Şahin Hoca, bazilikadaki dini yapının kime ait olduğunu belirlemek için araştırmaların sürdüğünü vurgulayarak şunları söyledi;

"4. yüzyılda inşa edilen kilise, kazı yaptığımız yapı olmalı. İznik, Hristiyanlar için çok önemli bir merkez. Bunun en önemli nedeni 'Birinci Konsil' ve 'Yedinci Konsil'in burada toplanmış olması’

Bu bölgenin İznik'e turizm açısından çok önemli bir fırsat sunmuş olduğu açık.