KIRSAL NÜFUS ORANININ ARAZİ TOPLULAŞTIRMASIYLA İLİNTİSİ..
Yazının Giriş Tarihi: 31.05.2022 16:41
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.05.2022 16:41
Tarım, nüfusun beslenmesini sağlamanın yanı sıra milli gelire, istihdama, dış ticarete, tarıma dayalı ve bağlı sanayilere yaptığı katkıdan dolayı sosyal ve ekonomik açıdan stratejik öneme sahip bir sektör olarak kabul edilir. Tarım, yoğun iş gücü gerektiren bir sektör olup çalışacak insan gücüne gereksinim duyuyor.
Bu bakımdan tarımsal sürdürülebilirlik için öncelikle kırsal nüfusa gerek var.
Türkiye’de olduğu gibi dünyada da kırsal nüfus azalma eğilimindedir. Günümüzde dünya nüfusu içerisinde kırsal nüfus oranı yüzde 45’e kadar düşmüştür.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre bu oran ABD’de yüzde 18, Fransa’da yüzde 20, Almanya’da yüzde 24, Danimarka’da yüzde 12, Hollanda’da yüzde 8, İtalya’da yüzde 32, Çin’de yüzde 42, Mısır’da yüzde 50’dir.
Türkiye’de 1927 yılında yaklaşık 14 milyon olan toplam nüfusun yüzde 76’sı kırsal nüfustur.
Bu gün ise kent ve ilçelerde yaşayanların toplam sayısı yüzde 93, kırsalda yaşayanların sayısı ise yüzde 7’ye inmiş görünmektedir.
Ancak bu rakamlar yanıltıcıdır...
30 Büyükşehir içinde yaşayan insanlar bu gün köyler mahallelere dönüştürüldüğü için kentlerde yaşıyorlar kabul edilmektedir.
Hâlbuki bu büyükşehir sınırları içinde mahallelerde (Köylerde) yaşayanlar da halen tarımsal üretimle uğraşmaktadır.
Ancak Türkiye’de çiftçi sayısı kırsalda yaşasa da son yıllarda düşmeyi sürdürmektedir.
* * *
Tarımda çalışanların azalmasına karşın son yıllarda üretim artmaktadır...
Bunun nedeni teknolojinin daha çok devreye sokulması, yeni geliştirilen tohum, ilaç ve gübredir.
Ancak öte yandan ekim yapılabilenaraziler de çeşitli nedenlerle azalırken, verimliliğin artmasıyla ara kapanabilmektedir şimdilik.
Türkiye’de tarımsal üretim devletin desteklemeleriyle 2020’de yüzde 4,8 -2021 yılının ilk çeyreğinde de yüzde 7,5 büyümeye ulaşmıştır.
Tarım sektörümüz son 10 çeyrektir kesintisiz büyümektedir.
Ancak öte yandan doğum, göç ve turizm yoluyla nüfus da hızla artmaktadır.
20 yıl önce Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı 3-5 milyonu bulurken salgın öncesi bu sayı 50 milyona dayanmıştı.
Bu yıl da bu sayının 40 milyona dayanacağı öngörülmekte.
Yani 20 yıl önce 80 milyonu doyurabilen tarım bu gün 130 milyon insanı doyurabilmektedir.
Dışarıdan alınan kimi ürünlerin bir nedeni bu iken diğer neden de ham ürünün dışarıdan alınıp, işlenip yine büyük bir kısmının dışarıya satılmasıdır.
O nedenle Türkiye tarımsal ürün dış ticaretinde artı vermektedir.
* * *
Türkiye’de çiftçi sayısı son yıllarda düşüyor...
Tarım alanları ise son 10 yılda yüzde 5; son 19 yılda ise yüzde 12 geriledi.
İklim değişikliği ve artan dünya nüfusu ile birlikte gıdanın öneminin arttığı bir dönem yeni önlemlerin alınmasını gerektiriyor.
Ne ki bu önlemler insanların yeniden köylerine dönüp çiftçilik yapmasıyla değil, çağa uygun, verimliliğin arttırılması esasına göre yapılacak düzenlemelerle olasıdır.
Arazi toplulaştırması tüm bölgelerde hızlandırılması gereken bir konudur.
Artan nüfus nedeniyle miras yoluyla küçülen tarımsal arazilerde verimli üretim yapmak olası değildir.
Toplulaştırma uygulaması ile tarım arazilerindeiş gücü, zaman ve sermaye unsurlarından tasarruf sağlanırken, tarımsal üretim ile verimi arttırmak mümkün olmaktadır.
Parçalanmış arazilerin olabildiğince bir araya getirilerek modern tarımişletmeciliği esaslarına uygun ve sulama hizmetlerinden azami derecede yararlanılabilinecek şekilde birleştirilmesi ve yeniden şekillendirilmesidir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ORHAN KAPLAN
KIRSAL NÜFUS ORANININ ARAZİ TOPLULAŞTIRMASIYLA İLİNTİSİ..
Tarım, nüfusun beslenmesini sağlamanın yanı sıra milli gelire, istihdama, dış ticarete, tarıma dayalı ve bağlı sanayilere yaptığı katkıdan dolayı sosyal ve ekonomik açıdan stratejik öneme sahip bir sektör olarak kabul edilir.
Tarım, yoğun iş gücü gerektiren bir sektör olup çalışacak insan gücüne gereksinim duyuyor.
Bu bakımdan tarımsal sürdürülebilirlik için öncelikle kırsal nüfusa gerek var.
Türkiye’de olduğu gibi dünyada da kırsal nüfus azalma eğilimindedir. Günümüzde dünya nüfusu içerisinde kırsal nüfus oranı yüzde 45’e kadar düşmüştür.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre bu oran ABD’de yüzde 18, Fransa’da yüzde 20, Almanya’da yüzde 24, Danimarka’da yüzde 12, Hollanda’da yüzde 8, İtalya’da yüzde 32, Çin’de yüzde 42, Mısır’da yüzde 50’dir.
Türkiye’de 1927 yılında yaklaşık 14 milyon olan toplam nüfusun yüzde 76’sı kırsal nüfustur.
Bu gün ise kent ve ilçelerde yaşayanların toplam sayısı yüzde 93, kırsalda yaşayanların sayısı ise yüzde 7’ye inmiş görünmektedir.
Ancak bu rakamlar yanıltıcıdır...
30 Büyükşehir içinde yaşayan insanlar bu gün köyler mahallelere dönüştürüldüğü için kentlerde yaşıyorlar kabul edilmektedir.
Hâlbuki bu büyükşehir sınırları içinde mahallelerde (Köylerde) yaşayanlar da halen tarımsal üretimle uğraşmaktadır.
Ancak Türkiye’de çiftçi sayısı kırsalda yaşasa da son yıllarda düşmeyi sürdürmektedir.
* * *
Tarımda çalışanların azalmasına karşın son yıllarda üretim artmaktadır...
Bunun nedeni teknolojinin daha çok devreye sokulması, yeni geliştirilen tohum, ilaç ve gübredir.
Ancak öte yandan ekim yapılabilen araziler de çeşitli nedenlerle azalırken, verimliliğin artmasıyla ara kapanabilmektedir şimdilik.
Türkiye’de tarımsal üretim devletin desteklemeleriyle 2020’de yüzde 4,8 -2021 yılının ilk çeyreğinde de yüzde 7,5 büyümeye ulaşmıştır.
Tarım sektörümüz son 10 çeyrektir kesintisiz büyümektedir.
Ancak öte yandan doğum, göç ve turizm yoluyla nüfus da hızla artmaktadır.
20 yıl önce Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı 3-5 milyonu bulurken salgın öncesi bu sayı 50 milyona dayanmıştı.
Bu yıl da bu sayının 40 milyona dayanacağı öngörülmekte.
Yani 20 yıl önce 80 milyonu doyurabilen tarım bu gün 130 milyon insanı doyurabilmektedir.
Dışarıdan alınan kimi ürünlerin bir nedeni bu iken diğer neden de ham ürünün dışarıdan alınıp, işlenip yine büyük bir kısmının dışarıya satılmasıdır.
O nedenle Türkiye tarımsal ürün dış ticaretinde artı vermektedir.
* * *
Türkiye’de çiftçi sayısı son yıllarda düşüyor...
Tarım alanları ise son 10 yılda yüzde 5; son 19 yılda ise yüzde 12 geriledi.
İklim değişikliği ve artan dünya nüfusu ile birlikte gıdanın öneminin arttığı bir dönem yeni önlemlerin alınmasını gerektiriyor.
Ne ki bu önlemler insanların yeniden köylerine dönüp çiftçilik yapmasıyla değil, çağa uygun, verimliliğin arttırılması esasına göre yapılacak düzenlemelerle olasıdır.
Arazi toplulaştırması tüm bölgelerde hızlandırılması gereken bir konudur.
Artan nüfus nedeniyle miras yoluyla küçülen tarımsal arazilerde verimli üretim yapmak olası değildir.
Toplulaştırma uygulaması ile tarım arazilerinde iş gücü, zaman ve sermaye unsurlarından tasarruf sağlanırken, tarımsal üretim ile verimi arttırmak mümkün olmaktadır.
Parçalanmış arazilerin olabildiğince bir araya getirilerek modern tarım işletmeciliği esaslarına uygun ve sulama hizmetlerinden azami derecede yararlanılabilinecek şekilde birleştirilmesi ve yeniden şekillendirilmesidir.