Hava Durumu

Mal da yalan, mülk de yalan, gel biraz da sen oyalan..!

Yazının Giriş Tarihi: 23.06.2024 19:52
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.06.2024 19:52

Nur yüzlü bir ihtiyar, Belh ülkesinin şanlı hükümdarı İbrahim Bin Ethem'in muhteşem sarayı önünde durdu.

Kapıdaki nöbetçiler yanına yaklaştılar ve;
- Ne arıyorsun ihtiyar? diye sordular.
- Ben yolcuyum. Bu gece konaklayacak bir kervansaray arıyorum.
- Yanlış gelmişsin baba. Burası kervansaray değil, hükümdarımızın sarayıdır.
Nur yüzlü ihtiyar ısrar etti;
- Burada gecelemek istiyorum, Tanrı misafiriyim...
Nöbetçiler ne dedilerse onu ikna edemediler.

Sonunda hükümdara durumu bildirdiler.
İbrahim Bin Ethem;

-Gelsin bakalım tanıyalım şu ihtiyarı" dedi ve içeriye buyur etti.

Ona sordu;
- Burası benim sarayım. Sen nasıl hükümdar sarayını kervansaray diye küçümseyebilirsin?
- Nöbetçilerin anlamadılar, sen de anlamıyorsun. Burası kervansaraydır, istersen sana kanıtlayayım?.
- Kanıtlarsan seni burada konuk ederim. Yoksa cezaya çarptırırım...
İhtiyar sorularını sormaya başladı;
- Kaç zamandır burada oturuyorsun?
- 3 yıldır.
- Senden önce kim oturuyordu?
- Babam; 10 yıl oturduktan sonra vefat etti.
- Peki, ondan önce kim, ne kadar oturdu?
- Dedem, o da 2 yıl hükümdarlık yaptıktan sonra öldü.
- Senden sonra kim oturacak?
- Herhalde oğlum oturur.
Bu yanıtlardan sonra ihtiyar güldü ve sözlerini şöyle sürdürdü;
- Sana burasının kervansaray olduğunu söylemiştim. Deden geldi kondu geçti, baban geldi bir müddet kaldı gitti. Sen geldin, sen de gideceksin, yerine oğlun geçecek. Bu gelip gitmeler sürecek. Kervansaraylar da yolcuların gelip gittikleri yerler değil midir?
(Alıntı)

Kıssadan Hisse:

Dünya yaşamında malın da, mülkün de, canın da gelip geçici olduğunu bilerek ve herkesin bir gün, bir şekilde elindekilerini, avucundakilerini bırakıp gitmek zorunda olduğu açık bir gerçek.

O nedenle mal ve mülk için kendini üzüntüye kaptırmanın anlamsızlığını bilmek gerek.

Örneğin, bir kişi malını yitirirse yahut mülkünü satarsa, çok üzülür ve morali bozulur...

Bu durumda, O’na atasözünü söyleyerek, kişiye malın ve mülkün geçici olduğunu hatırlatırız.

Ama yine de mal canın yongasıdır da derler...

İnsanın malı canının bir parçası gibidir, insan malına gelen zarardan üzüntü duyar kuşkusuz...

Ama bu söz aslında; kişinin mal mülkle övünmemesi gerektiğini anlatır.

Örneğin, bir kişi çok zenginse ve mal mülkü ile övünmeye başlarsa, atasözünü söyleyerek onu uyarabiliriz.

Bu şekilde, kişinin malın ve mülkün geçici olduğunu anlamasını ve onunla övünmemesi sonucunu çıkarabiliriz.

Kimse bu dünyada ebedi yaşamayacak, bir süre sonra göçüp, gidecek nasılsa? Herkes ebedi hayat yolunun yolcusu olduğuna göre ‘Bütün dünya bir kervansaray’ değil midir? Yunus Emre'nin dediği gibi?
Mal sahibi, mülk sahibi
Hani bunun ilk sahibi
?
Mal da yalan, mülk de yalan, gel biraz da sen oyalan."

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.