Hepimiz zaman-zaman ‘nerede o eski bayramlar’ diye serzenişte bulunurduk.

Çocukluğumuzun geçtiği dönemlerde bayramlar bir farklı olurdu...

Günler öncesinden başlayan hazırlıklar, bayramlık seçme telaşı, toplanacak şekerlerin ve harçlıkların hayali her ne kadar çocukluğa ait gibi gelse de ilerleyen süreçte çok şeyin değişmesiyle birlikte bayramların da yaşanmasında farklılıklar oluştu.

Eskiden bayramlar tüm ailelerin bir araya geldiği zamanlar olurdu.

Günümüzde modern yaşamın yoğun çalışma temposu ve geniş ailelerin yavaş-yavaş yerini çekirdek ailelere bırakmaya başlamasıyla birlikte bayramlar artık tatil fırsatı olarak görülmeye başlanmıştı.

Bayramı bir farklı kutlar hale gelmiştik...

Peki, şimdi bu bayram nasıl?

* * *

Bu bayram sabahı bayramlıklarını giyip, kalkar kalkmaz anne ve babasının elini öpüp, harçlıklarını alıp, mahalleden arkadaşlarla buluşamayacak çocuklarımız.

Ekranın karşısına geçip, klavyeyle bambaşka bir dünyanın içine girecekler.

Salgın nedeniyle evlere kapandığımız bu süreçte bundan önce, ‘Nerede o eski bayramlar’ dediğimiz günleri de arar hale geldiğimizi görmüyor muyuz?

Bu salgının eski günlerin hatırını daha anlamlı hale getirdiği açık değil mi?

Evet, bir kaç yıl öncesine kadar ‘nerede o eski bayramlar’ diyorduk ama ya şimdi?

Evet, bayramlarımızı eskiden büyüklerimizi ziyaret ederek geçiriyor, kalan zamanlardaysa ailecek tatil yapabiliyorduk.

Şimdiyse bundan da yoksunuz...

Ne çocuklarımız sokağa çıkıp, kapı-kapı komşuları, akrabaları dolaşabilecek ne de ailecek arabalara doluşup şöyle bir yer değiştirebileceğiz.

Bu salgına eski bayramlara olan özlemimizi yeniden akla getirmesi açısından bakmamız gerekmiyor mu?

* * *

Evet, teknolojinin gelişmesi ve araya giren mesafeler eski alışkanlıklarımızı unutturmuştu, herkese hatırlattığı farklı imgeleri vardı bayramların.

Ama şimdi hepimiz evlerdeyiz...

Ancak telefonlarla büyüklerimizi, sevdiklerimizi arayıp, hal ve hatırlarını sorarak bayramlarını kutlayabileceğiz.

Salgın kısıtlamalarını gelecek bayramları daha bir anlamlı kutlayabileceğimiz günlere ulaşmanın bir dürtüsü olarak da görmemiz olası değil mi?

* * *

Evet, eski bayramlarda sosyal ilişkiler, dayanışma, yardımlaşma vardı.

Bu bayram tüm dünyayı etkileyen koronavirüs salgını nedeniyle bayramları evlerimizde sevdiklerimizden uzakta geçiriyoruz.

Sevgi, hoşgörüsve kardeşlik gibi özel duyguların egemen olduğu Ramazan Bayramı’nda, yine de bayram mesajları ile büyüklerimiz ve küçüklerimizi, sevdiklerimizi mutlu edebiliriz.

Yoksulları sevindirebiliriz...

Bayramlar geleneğimizi ayakta tutan, dargınları barıştıran ve sevgiyi pekiştiren özel günlerdir.

Bu süreci, gelecek bayramları ‘Bayram gibi’ kutlayabileceğimiz günlerin sınavı sayabilmeliyiz.

Kurallara uyarak, aşı sıramızı kaçırmadan aşılanarak gelecek bayramları daha anlamlı kutlayabileceğimiz günlerin öncüsü haline getirebiliriz toplum olarak.

Salgına karşın, Ramazan Bayramımızı yine de aile içinde anlamına yaraşır hale getirerek kutlayabilmemiz elimizde.

Bir avuç dua, bir kucak sevgi, sıcak bir mesaj, kapatır mesafeleri, birleştirir gönüllerimizi...  

Tüm yürekleriniz sevinç dolsun, umutlarınız gerçek olsun, acılar unutulsun, dualarınız kabul ve bayramınız kutlu olsun.

Bayramlar berekettir, umuttur, özlemdir her şeye karşın.

Bu bayram damla-damla umutla gönüllerimize bin tatlı mutluluk doldursun.

Her şeye kadir olan Yüce Allah, bizleri, doğru yoldan ve sevdiklerimizden ayırmasın!

Bayramımız kutlu olsun...