Büyük bir şehrin bilim ve erdem bakımından en ünlü bilginlerinden biri, her gün olduğu gibi, o gün de öğrencilerine ders vermekle meşguldü.
Ancak, bilgin ile ivedilikle görüşmek isteyen bir kişi yüzünden, derse birkaç dakika ara vermek zorunda kaldı...
Gelen kişi, şehrin en varsıllarından biri değilse bile, hatırı sayılır tüccarları arasındaydı.
Adam, Bilgin’e;
“Size bir maruzatım var” dedi. “Ben hacca gitmek istiyorum. Bunun için, sene boyu kenarda üç yüz altın biriktirdim. Acaba bu para rahatlıkla gidip gelmem için yeterli olur mu?”
Bilgin’in yanıtı şu oldu;
“Bu para rahatlıkla gidip gelmen için yeterli olmayabilir.”
Bunun üzerine, adam;
“Peki, öyleyse,” dedi. “Biraz daha biriktirir, seneye giderim.”
Adamın medreseden ayrılmasının üstünden fazla bir zaman geçmeden, bu kez, ayağında çarık, elinde küçük bir bohça ile sade halli bir derviş Bilgin’in ziyaretine geldi.
“Fazla durmayacağım” dedi derviş. “Allah nasip, kısmet ederse, hac için yola düştüm. Diyeceğin, istediğin bir şey var mı?”
Bilgin;
“Yolun açık olsun. Oralara bizden de selâm götür; dua et bizim için” dedi, sonra da kucaklaşıp vedalaştılar...
Öğrenciler, yarım saat içinde gördükleri bu iki olay karşısında şaşkına dönmüşlerdi. İçlerinden birisi;
“Hocam” dedi, “Tüccar geldiğinde, ‘Hac için üç yüz altın yetmeyebilir’ dediniz. Bu adamın ise belki bir altını bile yok. Ama ona yolun açık olsun dediniz.”
Bilgin’in verdiği yanıt sarsıcıydı;
“Çünkü tüccar, parasına güveniyordu. Üçyüz altının başına ne geleceğini, yetip yetmeyeceğini ben garanti edemem. Ama derviş, ‘Allah nasip ederse’diyerek yola koyulmuş. İnanıyorum ki, güvendiği Allah onu yolda bırakmayacaktır.”
(Düşündüren Öyküler’den alınmıştır)
Çıkarım:
Hepimiz bir yazgı planıyla dünyaya doğuyoruz ve nasibimiz biz doğmadan çok önce belirleniyor...
Yani payımıza düşen yaşam koşulları yazgı planımızda tanımlı...
Yani bu dünyada sahip olduğumuzu zannedeceğimiz mal, mülk, şan,şöhret, başarı ölçülebilir kaynaklardan bize bilinir olabilir.
Özetle rızkımız oyuna ilk girdiğimizde belli...
Ama eğer bize sunulanları daha çok paylaşabilirsek, daha çok iyilik yapabilirsek, daha çok paylaştıkça daha büyük bolluklara ulaşabiliriz...
Bu gün paranın her şeyi satın alabileceğine inananlar, parayı bir araç olmaktan çıkartıp amaç haline getirdiler.
Parası olmayanların çabaları bir yana, parası olanların paralarına para katma hırsları önü alınamaz bir hal almış durumda...
Oysaki paranın satın alamadığı şeyler de vardır ve para her şey değildir...
Nice varlıklı insanların hiçbir şey yiyemedikleri için serumlarla beslendiklerini, nefes alabilmek için ağızlarına ve burunlarına hortumlar takıldığını, seslerinin çıkmadığını, birilerinin yardımı olmadan parmaklarını bile oynatamadıklarını, kısacası çuvallar dolusu paranın her şey olmadığı savı ile ‘parasızlığın çok şey olduğu’ savı kıyasıya çatışmaktadır...
Burada mutlaka kazananlar paranın ‘amaç’ değil ‘araç’ olduğunu kavrayabilenler olacaktır.
Bir başka deyişle, paranın gerçekte ne olup olmadığını anlayanlar, paranın esiri değil, efendileri olmaya adaydırlar..!
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Tüm zamanların en güzel şehri; Bursa...
14.04.2025 18:07
Bursa kuşkusuz öncelikle bir sanayi kenti...
Ne ki Bursa, tarımsal potansiyeliyle birlikte aynı zamanda bünyesinde bulundurduğu tarihi ve kültürel birikintisi, doğal güzellikleriyle önemli bir turizm kenti...
Turizm, Türkiye için önemli bir döviz kaynağı oluşturarak, yeni istihdam olanaklarının me
Bir gün, bir adam ellerini açıp yalvardı:
‘Allah’ım! Sesini duymak istiyorum, bana bir mucizeni göster..!
Tam o sırada bir çayırkuşu adamın bahçesinde en son şarkısını söylüyordu.
Ama adam çayırkuşuna hiç kulak vermedi ve yakarmayı sürdürdü...
‘Allah’ım, bana bir mucizeni göster!’
Az sonra hava ani
Tatar Türklerinin Dava Adamı Şükrü Öner’i yitirişimizin yıl dönümü...
10.04.2025 21:24
Sevdiklerimizin aramızdan ayrılması hepimizi kuşkusuz derinden üzer...
Bu anlarda yaşadıklarımızı çoğu kez anlatmakta, ifade etmekte güçlük çekeriz.
Hele ki sevdiklerimizin ölüm yıldönümünde ne söyleyeceğimizi, ne diyeceğimizi bilemeyiz...
Çünkü acılarımız, hüzünlerimiz artar, anılar gözümüzde ca
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğunun sona ermesi ve derhal tahliye edilmesi için başlatılan imza kampanyası sürmekte...
CHP’nin başlattığı “Ekrem İmamoğlu için Özgürlük” kampanyasına ilk imzalar Maltepe’deki
Gelinen yakın sürece kadar “Sandık her şey değil” diyenlerin bu kez ekonomideki kimi sorunlar nedeniyle erken seçim istemeleri ve sandığı önemser görünmeleri aslında ülke için iyi bir gelişme saymak gerekiyor ama o kadar da iyimser olmamak da gerekiyor..!
Çünkü onlarca kez sandıktan çoğunlukla çıka
Pazar yerlerindeki gereksiz-anlamsız gürültü ne zaman engellenecek?
07.04.2025 20:34
Gürültü, günümüzde yaşadığımız çevrenin kalitesini ve insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen önemli bir unsur.
Çevre sorunları arasında yer almasına karşın niteliği açısından diğerlerine göre daha az önemsenen gürültü kirliliği, kent yaşamında önemli bir sorun...
Birçok farklı alanda görülen gürü
Padişah’ın kafasını kurcalayan bir soru vardır ve hiç çıkmamaktadır aklından...
‘Acaba eğitim mi yoksa karakter mi önemlidir?’ diye, düşünür durur...
Gece gündüz bu soruyu kendi kendine soran Padişah bir türlü doyurucu bir yanıt bulamaz.
Kimi kez eğitimle en düzeysiz insanların bile adam olacağın
Sanayileşmeyle birlikte, 2000 yılı sonrasında özellikle Hemşehri Dernekleri sayısındaki ortaya çıkan artış, Dernek-Siyaset ilintisi üzerinde daha çok durulması gerekliliğine yol açtı doğal olarak...
Dernekler, toplumda belirli bir amaç etrafında bir araya gelen insanların oluşturdukları sivil toplu
Çok ses çıkaranlar mı, yoksa sessiz çoğunluk mu belirleyici olur?
02.04.2025 16:51
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla birlikte siyaset cephesinde çeşitli değerlendirmeler birbiri ardına sıralanmakta.
CHP Kurultayı 2 gün sonra Pazar günü Genel Başkan Özgür Özel’in çağrısıyla olağanüstü toplanacak.
Hiç kuşkusuz Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına neden olan süreçte CHP’de en kârlı ç
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Yeni Marmara Gazetesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ORHAN KAPLAN
Paraya güvenmek..!
Büyük bir şehrin bilim ve erdem bakımından en ünlü bilginlerinden biri, her gün olduğu gibi, o gün de öğrencilerine ders vermekle meşguldü.
Ancak, bilgin ile ivedilikle görüşmek isteyen bir kişi yüzünden, derse birkaç dakika ara vermek zorunda kaldı...
Gelen kişi, şehrin en varsıllarından biri değilse bile, hatırı sayılır tüccarları arasındaydı.
Adam, Bilgin’e;
“Size bir maruzatım var” dedi. “Ben hacca gitmek istiyorum. Bunun için, sene boyu kenarda üç yüz altın biriktirdim. Acaba bu para rahatlıkla gidip gelmem için yeterli olur mu?”
Bilgin’in yanıtı şu oldu;
“Bu para rahatlıkla gidip gelmen için yeterli olmayabilir.”
Bunun üzerine, adam;
“Peki, öyleyse,” dedi. “Biraz daha biriktirir, seneye giderim.”
Adamın medreseden ayrılmasının üstünden fazla bir zaman geçmeden, bu kez, ayağında çarık, elinde küçük bir bohça ile sade halli bir derviş Bilgin’in ziyaretine geldi.
“Fazla durmayacağım” dedi derviş. “Allah nasip, kısmet ederse, hac için yola düştüm. Diyeceğin, istediğin bir şey var mı?”
Bilgin;
“Yolun açık olsun. Oralara bizden de selâm götür; dua et bizim için” dedi, sonra da kucaklaşıp vedalaştılar...
Öğrenciler, yarım saat içinde gördükleri bu iki olay karşısında şaşkına dönmüşlerdi. İçlerinden birisi;
“Hocam” dedi, “Tüccar geldiğinde, ‘Hac için üç yüz altın yetmeyebilir’ dediniz. Bu adamın ise belki bir altını bile yok. Ama ona yolun açık olsun dediniz.”
Bilgin’in verdiği yanıt sarsıcıydı;
“Çünkü tüccar, parasına güveniyordu. Üçyüz altının başına ne geleceğini, yetip yetmeyeceğini ben garanti edemem. Ama derviş, ‘Allah nasip ederse’ diyerek yola koyulmuş. İnanıyorum ki, güvendiği Allah onu yolda bırakmayacaktır.”
(Düşündüren Öyküler’den alınmıştır)
Çıkarım:
Hepimiz bir yazgı planıyla dünyaya doğuyoruz ve nasibimiz biz doğmadan çok önce belirleniyor...
Yani payımıza düşen yaşam koşulları yazgı planımızda tanımlı...
Yani bu dünyada sahip olduğumuzu zannedeceğimiz mal, mülk, şan, şöhret, başarı ölçülebilir kaynaklardan bize bilinir olabilir.
Özetle rızkımız oyuna ilk girdiğimizde belli...
Ama eğer bize sunulanları daha çok paylaşabilirsek, daha çok iyilik yapabilirsek, daha çok paylaştıkça daha büyük bolluklara ulaşabiliriz...
Bu gün paranın her şeyi satın alabileceğine inananlar, parayı bir araç olmaktan çıkartıp amaç haline getirdiler.
Parası olmayanların çabaları bir yana, parası olanların paralarına para katma hırsları önü alınamaz bir hal almış durumda...
Oysaki paranın satın alamadığı şeyler de vardır ve para her şey değildir...
Nice varlıklı insanların hiçbir şey yiyemedikleri için serumlarla beslendiklerini, nefes alabilmek için ağızlarına ve burunlarına hortumlar takıldığını, seslerinin çıkmadığını, birilerinin yardımı olmadan parmaklarını bile oynatamadıklarını, kısacası çuvallar dolusu paranın her şey olmadığı savı ile ‘parasızlığın çok şey olduğu’ savı kıyasıya çatışmaktadır...
Burada mutlaka kazananlar paranın ‘amaç’ değil ‘araç’ olduğunu kavrayabilenler olacaktır.
Bir başka deyişle, paranın gerçekte ne olup olmadığını anlayanlar, paranın esiri değil, efendileri olmaya adaydırlar..!
Tüm zamanların en güzel şehri; Bursa...
14.04.2025 18:07Bursa kuşkusuz öncelikle bir sanayi kenti... Ne ki Bursa, tarımsal potansiyeliyle birlikte aynı zamanda bünyesinde bulundurduğu tarihi ve kültürel birikintisi, doğal güzellikleriyle önemli bir turizm kenti... Turizm, Türkiye için önemli bir döviz kaynağı oluşturarak, yeni istihdam olanaklarının me
Görebilmek için hala bekliyor muyuz?
13.04.2025 17:34Bir gün, bir adam ellerini açıp yalvardı: ‘Allah’ım! Sesini duymak istiyorum, bana bir mucizeni göster..! Tam o sırada bir çayırkuşu adamın bahçesinde en son şarkısını söylüyordu. Ama adam çayırkuşuna hiç kulak vermedi ve yakarmayı sürdürdü... ‘Allah’ım, bana bir mucizeni göster!’ Az sonra hava ani
Tatar Türklerinin Dava Adamı Şükrü Öner’i yitirişimizin yıl dönümü...
10.04.2025 21:24Sevdiklerimizin aramızdan ayrılması hepimizi kuşkusuz derinden üzer... Bu anlarda yaşadıklarımızı çoğu kez anlatmakta, ifade etmekte güçlük çekeriz. Hele ki sevdiklerimizin ölüm yıldönümünde ne söyleyeceğimizi, ne diyeceğimizi bilemeyiz... Çünkü acılarımız, hüzünlerimiz artar, anılar gözümüzde ca
“Yuh-Yuh soyanlara”..!
09.04.2025 16:28İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğunun sona ermesi ve derhal tahliye edilmesi için başlatılan imza kampanyası sürmekte... CHP’nin başlattığı “Ekrem İmamoğlu için Özgürlük” kampanyasına ilk imzalar Maltepe’deki
Demokrasi ve sandık…
08.04.2025 18:37Gelinen yakın sürece kadar “Sandık her şey değil” diyenlerin bu kez ekonomideki kimi sorunlar nedeniyle erken seçim istemeleri ve sandığı önemser görünmeleri aslında ülke için iyi bir gelişme saymak gerekiyor ama o kadar da iyimser olmamak da gerekiyor..! Çünkü onlarca kez sandıktan çoğunlukla çıka
Pazar yerlerindeki gereksiz-anlamsız gürültü ne zaman engellenecek?
07.04.2025 20:34Gürültü, günümüzde yaşadığımız çevrenin kalitesini ve insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen önemli bir unsur. Çevre sorunları arasında yer almasına karşın niteliği açısından diğerlerine göre daha az önemsenen gürültü kirliliği, kent yaşamında önemli bir sorun... Birçok farklı alanda görülen gürü
Eğitim mi, karakter mi?
06.04.2025 19:18Padişah’ın kafasını kurcalayan bir soru vardır ve hiç çıkmamaktadır aklından... ‘Acaba eğitim mi yoksa karakter mi önemlidir?’ diye, düşünür durur... Gece gündüz bu soruyu kendi kendine soran Padişah bir türlü doyurucu bir yanıt bulamaz. Kimi kez eğitimle en düzeysiz insanların bile adam olacağın
Hemşehri Dernekleri ve Siyaset...
03.04.2025 21:03Sanayileşmeyle birlikte, 2000 yılı sonrasında özellikle Hemşehri Dernekleri sayısındaki ortaya çıkan artış, Dernek-Siyaset ilintisi üzerinde daha çok durulması gerekliliğine yol açtı doğal olarak... Dernekler, toplumda belirli bir amaç etrafında bir araya gelen insanların oluşturdukları sivil toplu
Çok ses çıkaranlar mı, yoksa sessiz çoğunluk mu belirleyici olur?
02.04.2025 16:51Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla birlikte siyaset cephesinde çeşitli değerlendirmeler birbiri ardına sıralanmakta. CHP Kurultayı 2 gün sonra Pazar günü Genel Başkan Özgür Özel’in çağrısıyla olağanüstü toplanacak. Hiç kuşkusuz Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına neden olan süreçte CHP’de en kârlı ç