Pazar yerlerindeki gereksiz-anlamsız gürültü ne zaman engellenecek?
Yazının Giriş Tarihi: 07.04.2025 20:34
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.04.2025 20:34
Gürültü, günümüzde yaşadığımız çevrenin kalitesini ve insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen önemli bir unsur.
Çevre sorunları arasında yer almasına karşın niteliği açısından diğerlerine göre daha az önemsenen gürültü kirliliği, kent yaşamında önemli bir sorun...
Birçok farklı alanda görülen gürültünün oluştuğu yerlerden birisi de pazar yerleri...
Pazarcıların erken saatlerde pazar yerlerine gelmeleriyle başlayan gürültü, satış yapmak için yüksek sesle bağırmaları ile sürmekte...
Öteden beri bir alışkanlık haline gelen ve artarak süren Pazar yerlerindeki gürültü ile mücadelede bir arpa boyu yol alınmış değil..!
Dahası böyle bir mücadelenin zorlayıcı yasa ve yönetmeliklere karşın olup-olmadığı da meçhul..!
Tezgâhtaki portakal, elma, mandalinalar yığılı...
Üzerlerinde fiyat etiketi de var ve sıkış-tepiş alanda insanlar bunları görüyor ama satıcı avaz-avaz, anlamsızca bağırıyor hala..!
Bu konuda yerel yönetimler yasa ve yönetmelikleri neden uygulamazlar?
Bu alışkanlıktan satıcılar neden caydırılamaz, neden daha çağdaş görünümle bir alış-veriş alanı oluşturulmuyor, anlayabilmiş değilim..!
* * *
Sakin bir Pazar günü kent caddelerinde insanlar gezerken birden bire bir düğün konvoyunun kentin merkezinde, o düğünle hiç ilgisi olmayan insanlara yaşattığı gürültü örnekleri çok şükür ki azalmakta.
Bu konuda kamu otoritesinin çabaları sonuç veriyor gibi...
Ama mahalle aralarında hoparlörlü araçlarla satış yapan kişiler çoğalmakta bu arada..!
Biri bitiyor, biri başlıyor, biri gidiyor, biri geliyor..!
Bir başıbozukluk almış başını gidiyor..!
Gürültü insan sağlığı açısından son derece önemli oysa...
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre; meslek hastalıklarının yüzde 10’u, gürültü sonucu meydana gelen işitme kaybı olarak belirlenmiş.
Gürültü geçici yahut sürekli işitme bozukluklarına, kan basıncının artmasına, dolaşım bozukluklarına, solunumda hızlanma, kalp atışlarında yavaşlama, ani reflekslere neden olmakta uzmanlara göre.
İnsan eliyle gerçekleştirilen bu gürültü kirliliğine karşı yine insanların önlem alması gerekiyor.
Devletin bu konuda yapması gerekenler var kuşkusuz, en azından toplumda bir bilinç oluşturulması açısından.
* * *
İnsan sağlığı açısından önemli olan bu gürültülerin önlenmesi konusunda yasalar Belediyelereözel görev ve yetkiler vermektedir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ta 29.06.2006 tarih ve 2006/16 sayılı Genelgesi ile Büyükşehir Belediyesi sınırları dâhilinde, Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği ile ilgili şikâyetleri değerlendirme, adı geçen yönetmeliğe uyulup uyulmadığını denetleme ve idari yaptırım kararı verme yetkisi Büyükşehir Belediye Başkanlıklarına verilmiştir... Çevre Yasası gereği yetki devri yapılan belediyeler, belediye sınırları ve mücavir alan içinde gürültü kaynaklarını programlı, programsız veya şikâyetlere istinaden gerektiğinde diğer mevzuat kapsamında yetkili kılınan kurum ve kuruluşlar ile işbirliği ve eşgüdüm içinde denetleme ve önleme yapabilme yetkisine sahip.
Ama nedense bu konuda sanki hiçbir şey yapılmamakta..!
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevrenin kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşın ödevidir.”
Yasalar uygulanmak için vardır, biraz duyarlılık lütfen..!
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Yeni Marmara Gazetesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ORHAN KAPLAN
Pazar yerlerindeki gereksiz-anlamsız gürültü ne zaman engellenecek?
Gürültü, günümüzde yaşadığımız çevrenin kalitesini ve insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen önemli bir unsur.
Çevre sorunları arasında yer almasına karşın niteliği açısından diğerlerine göre daha az önemsenen gürültü kirliliği, kent yaşamında önemli bir sorun...
Birçok farklı alanda görülen gürültünün oluştuğu yerlerden birisi de pazar yerleri...
Pazarcıların erken saatlerde pazar yerlerine gelmeleriyle başlayan gürültü, satış yapmak için yüksek sesle bağırmaları ile sürmekte...
Öteden beri bir alışkanlık haline gelen ve artarak süren Pazar yerlerindeki gürültü ile mücadelede bir arpa boyu yol alınmış değil..!
Dahası böyle bir mücadelenin zorlayıcı yasa ve yönetmeliklere karşın olup-olmadığı da meçhul..!
Tezgâhtaki portakal, elma, mandalinalar yığılı...
Üzerlerinde fiyat etiketi de var ve sıkış-tepiş alanda insanlar bunları görüyor ama satıcı avaz-avaz, anlamsızca bağırıyor hala..!
Bu konuda yerel yönetimler yasa ve yönetmelikleri neden uygulamazlar?
Bu alışkanlıktan satıcılar neden caydırılamaz, neden daha çağdaş görünümle bir alış-veriş alanı oluşturulmuyor, anlayabilmiş değilim..!
* * *
Sakin bir Pazar günü kent caddelerinde insanlar gezerken birden bire bir düğün konvoyunun kentin merkezinde, o düğünle hiç ilgisi olmayan insanlara yaşattığı gürültü örnekleri çok şükür ki azalmakta.
Bu konuda kamu otoritesinin çabaları sonuç veriyor gibi...
Ama mahalle aralarında hoparlörlü araçlarla satış yapan kişiler çoğalmakta bu arada..!
Biri bitiyor, biri başlıyor, biri gidiyor, biri geliyor..!
Bir başıbozukluk almış başını gidiyor..!
Gürültü insan sağlığı açısından son derece önemli oysa...
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre; meslek hastalıklarının yüzde 10’u, gürültü sonucu meydana gelen işitme kaybı olarak belirlenmiş.
Gürültü geçici yahut sürekli işitme bozukluklarına, kan basıncının artmasına, dolaşım bozukluklarına, solunumda hızlanma, kalp atışlarında yavaşlama, ani reflekslere neden olmakta uzmanlara göre.
İnsan eliyle gerçekleştirilen bu gürültü kirliliğine karşı yine insanların önlem alması gerekiyor.
Devletin bu konuda yapması gerekenler var kuşkusuz, en azından toplumda bir bilinç oluşturulması açısından.
* * *
İnsan sağlığı açısından önemli olan bu gürültülerin önlenmesi konusunda yasalar Belediyelere özel görev ve yetkiler vermektedir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ta 29.06.2006 tarih ve 2006/16 sayılı Genelgesi ile Büyükşehir Belediyesi sınırları dâhilinde, Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği ile ilgili şikâyetleri değerlendirme, adı geçen yönetmeliğe uyulup uyulmadığını denetleme ve idari yaptırım kararı verme yetkisi Büyükşehir Belediye Başkanlıklarına verilmiştir...
Çevre Yasası gereği yetki devri yapılan belediyeler, belediye sınırları ve mücavir alan içinde gürültü kaynaklarını programlı, programsız veya şikâyetlere istinaden gerektiğinde diğer mevzuat kapsamında yetkili kılınan kurum ve kuruluşlar ile işbirliği ve eşgüdüm içinde denetleme ve önleme yapabilme yetkisine sahip.
Ama nedense bu konuda sanki hiçbir şey yapılmamakta..!
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevrenin kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşın ödevidir.”
Yasalar uygulanmak için vardır, biraz duyarlılık lütfen..!