Dünyada ve ülkemizde mal ve hizmet fiyatları hızla artıp insanlar geçim sıkıntısı yaşarken öte yandan gıda israfı ile ilgili çok ciddi bir kriz yaşanmakta.  

Türkiye'de son dönemde "serpme kahvaltı" diye bir kültür gelişti.

Salt görüntüsü güzel olsun diye masalara hiç dokunulmadan kaldırılacak ve sonrasında çöpe atılacak yiyeceklerden söz ediyoruz.

Geçen yılın verilerine göre salt serpme kahvaltı kültüründen dolayı 100 milyar lira dolayında bir israfa neden olunmuş.

Türkiye aşçı haberleri ve mutfak haberlerinde de yer alan bilgiler göre, Otellerde uygulanan ‘her şey dâhil’ gibi sistemlerden kaynaklanan israfın da yüksek boyutlarda olduğu belirtilmekte.

Gelişmekte olan ülkelerde tüketicilerin gıdaya harcayacağı gelirin artmasına koşut israfın da arttığı gözlenmekte...  

Bu nedenle, gıda israfının önlenmesi yahut azaltılması, tüm dünyada kaynakların etkin kullanımını sağlamak için ivedi bir gereksinim.

Her yıl dünyada üretilen gıdaların üçte biri öyle yahut böyle kayboluyor, israf ediliyor.

Bu miktar yıllık 1,3 milyar ton gıdaya karşılık geliyor...

Öte yanda bir milyara yaklaşan sayıda insan dünyada açlık çekmekte.

* * *  

Gıdada özellikle serpme kahvaltı uygulamasına karşı topyekûn bir mücadele gerekiyor.

Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği’nin (TÜRES) ülke genelinde yıllık 100 milyar liralık israfa neden olan serpme kahvaltı uygulamasının sona erdirilmesi için karar aldıkları duyuruldu geçenlerde.

Umutlandık, böyle bir mücadeleyi restoranlar ve otellerin başlatmasının bu uygulamayı daha hızlı sonlandıracağı yahut azaltacağını düşündük.

Ama buna kim, hangileri uyar bilemiyoruz.

Çünkü çoğu otel ve restoranlarda uygulama sürmekte...*

* * *

Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES)  bu kararı ülke genelinde israfı önlemek için Serpme kahvaltı yerine seçmeli kahvaltıya geçme kararı almışlar.

Umarız buna uyulur ve bu saçma-sapan uygulaya son verilir.

Son yıllarda yaygınlaşan salt serpme kahvaltıların yıllık 100 milyar liralık israfa neden olması önemli.

Getirilen serpme kahvaltı tabağında 4-5 çeşit peynir, 2-3 çeşit zeytin, birkaç çeşit reçel, bal, birkaç çeşit domates, birkaç çeşit poğaça, simit, ekmek, kaynamış yumurta, omlet...

Çoğu kişi o reçellerin peynirlerin çoğunu yemiyor...

Sonra hepsi çöpe, yazık değil mi?

Oysa bunlar bir geniş tabakla önceden gösterilerek seçmeli sunum olanaklı olsa daha iyi değil mi?

Bir de daha çekici, nostaljik olsun diye serpme kahvaltıya ‘Köy kahvaltısı’ diyorlar!

Kim, hangi köyde görmüş böyle bir kahvaltı tabağını?

Bizim gördüğümüz, bildiğimiz tarhana çorbası, turşu, salatadır.

Kimi günlerde omlet...

Kimi günlerde peynir, zeytin...

Hepsi bir arada değil yani...

* * *

Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği’nin (TÜRES)  karara otel ve restoranların ne oranda uyacakları süreç içinde görülecek kuşkusuz.

Ama kimi işletmelerin yurdun çeşitli yerlerinde serpme kahvaltının müşterilerin isteği üzerine verildiğini söylemeleri bu işin kolay ortadan kaldırılamayacağını da göstermekte.

Bu savurganlıkla mücadele yasakla falan da olmaz, ancak tüketicinin tercihini değiştirmesi, mekânların da serpme kahvaltı harici siparişlere açık olması gerekir.