Bilineceği üzere Mecliste yasalaşan Tasarruf Tedbirleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla 17 Mayıs tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştı. Ancak yasanın yürürlülüğe girmesi 1 Ocak 2025'e bırakılmıştı.

Kamuda tasarrufun attırılması amacıyla yapılan düzenleme kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanımına ilişkin olarak alınmasını amaçlıyordu.

Madem yaşam pahalılığının, fiyat artışlarının bir türlü istenilen ölçüde düşürülemediği bir süreçte bu tasarruf önlemleri önemliydi de peki neden hemen yürürlülüğe girmedi? Öyle ya, yasa kamuda yeni araç satın alınmaması ve kiralama yapılmaması, gereksinim fazlası ve ekonomik ömrünü tamamlamış taşıtların tasfiyesi, personel servis hizmetinin toplu taşıma olan yerlerde kaldırılması, yeni hizmet binası alımı ve yapımının durdurulması, yeni bina kiralanmaması, mevcut kiralamaların bir takvimle sonlandırılması, yeni personel istihdamının emekli olanlarla sınırlandırılması, yönetim kurulu ücretlerine sınır getirilmesi, temsil ve tanıtma ödeneklerinde yüzde 25 kesinti yapılması gibi önemli önlemler getiriyordu, yürürlülüğe girmesi neden yılbaşına bırakıldı?

* * *

Yasa Karayolları Trafik Kanunu'nda tanımlanan taşıt ve iş makineleri ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına devredilecek bu türdeki taşıt ve iş makinelerinin idareler adına bütüncül ve hızlı bir şekilde, belirlenecek esas ve usuller çerçevesinde satışının gerçekleştirilmesi amacıyla Özelleştirme İdaresi Başkanlığına yetki veriliyor. Satışlar açık ihale ve/veya e-ihale yöntemleriyle yapılacak, damga Vergisi Kanunu'nda yapılacak değişiklikle, Sanayi ve Teknoloji Bakanı ile yatırımcılar arasında imzalanan ve yatırım teşviklerine ilişkin hükümler içeren yatırım sözleşmeleri, yatırım teşvik belgelerine istinaden uygulananlara benzer şekilde damga vergisinden istisna tutulacaktı da uygulamaya neden konmadığı merak konusu değil mi?

* * *

Devlet lojmanları ve sosyal tesis adı altındaki yapılar ile resmi binek araç sayılarının azaltılmasının yürürlülüğe girmesi 1 Ocak 2025’te başlayacak. Kamuya ait 158 bin araç ve 249 bin lojman ve sosyal tesis…

Toplumsal kaynaşmayı engelleyen ve kamunun sırtında büyük bir yük olan bu tesislerin güvenlik ve sağlık dışında ivedilikle elden çıkartılması neden geciktirildiği ilginç değil mi? Türkiye gelinen süreçte büyük bir ekonomik savaş vermekte.

Devlet bu mücadelede birçok kararlar almakta...

Büyük bir israf kalemlerden birinin kamudaki bu lojman, sosyal tesis ve resmi plakalı araç saltanatı olduğunu görmek gerek.

Memurları kapalı bir dünyada yaşamaya zorlayan, toplumla bağların gelişmesini engelleyen bu uygulamaların kaldırılması için satışlar hızla sürdürülerek Türkiye’de normalleşmenin sağlanması gerekiyor.

Türkiye bu zor günlerden geçerken bu gariplikleri de ortadan kaldırma şansını kullanmalıdır.

Her şerde bir hayır vardır…

Sıkıntılı süreçler kimi olumlu sonuçlarla bitebilir...

Kamunun sırtına yük olan bütün uygulamalara son verilmeli, toplumsal kesimler arasında adaletsizliklere yol açan lojman ve sosyal tesis gibi uygulamalar kaldırılmalıdır.