Hava Durumu

TÜRK DÜNYASINDA ‘ORTAK DİL’ KONUSUNDA NEREDEYİZ? (1)

Yazının Giriş Tarihi: 15.11.2021 16:56
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.11.2021 16:56

Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarının üzerinden yarım yüzyıldan fazla bir süre geçti.

Ne ki, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra statüleri değişen muhtar ve yarı muhtar Türk kökenli cumhuriyetlerin yazı ve konuşma dilleriyle ilgili gelişmeler beklenilen düzeyde değil...

Aralarında iletişim konusunda hala bir takım sorunlar var...

Güvenlik sorunları birçok bölgede giderilse de, ulaşım olanakları, turizm hareketleri çoğalsa da insanların iletişim kurmaları konusunda istenilen seviyeye ulaşılabilmiş değil.

Bu konuda önemli girişimler olsa da bu, karınca hızıyla ilerlemekte ne yazık ki...

Son yıllara kadar bu konunun Türkiye’de de devlet katında pek muhatabı ve gönüllüsü de bulunmamaktaydı.

Türkiye ve diğer Türk Devlet ve Toplulukları ortak iletişim dili belirleme konusunu tamamen kendi haline bırakılmıştı.

* * *

Türk dili, çağları aşan birikimiyle; söz varlığının zenginliği, konuşan sayısının 200 milyonu aşması, birçok lehçe ve ağzı içerisinde barındırması, bilim ve edebiyat dili olması gibi özellikleri sayesinde dünyanın en önemli dilleri arasında yüksek bir mertebede konumlanmıştır.

Bugün 21 tane yazı diliyle temsil edilen Türk dili, 13. yüzyıla kadar tek bir yazı dili olarak varlığını korumuştur.

13. yüzyıldan sonra siyasi, ekonomik, coğrafi ve sosyal nedenlerden dolayı farklı kollara ayrılmış olsa da, bu durum Türk dilinin bir bütünü teşkil ettiği gerçeğini değiştirmemiştir.

Günümüzde 7 bağımsız Türk Devleti’nin (Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, KKTC) resmi dili- her ne kadar Azerice, Kazakça vs. diye adlandırılmış olsa da Türkçedir.

Bunların yanı sıra, özerk ya da başka devletlere bağlı Türk yurtlarında da Türkçe hem yazı hem de konuşma dili olarak varlığını sürdürmektedir.

Ünlü Türkolog Radloff’a göre dünya dilleri arasında Türk dili kadar geniş bir alana yayılmış başka bir dil yoktur.

Bu aynı zamanda şu demektir ki, Türkler kadar geniş bir alana yayılmış başka bir millet yoktur.

Bu alanın yaklaşık 12 milyon kilometre kare olduğu söylenmektedir.

* * *

19. asrın sonlarında, 20. asrın başlarında özellikle İsmail Bey Gaspıralı ve onun fikir çatısı altında birleşen aydınların çabalarıyla Türk dili yeniden tek bir yazı dili çerçevesinde işlenmeye çalışılmıştır.

35 yıl boyunca Türk Dünyası’nın ortak sesi olmayı başaran Tercüman Gazetesi aracılığıyla, Gaspıralı’nın gerçekleştirmeye çalıştığı “dilde, işte, fikirde birlik” ülküsünün ilk adımı olan “Dilde birlik” onun bütün çalışmalarının temelini teşkil etmiştir.

Gaspıralı İsmail Bey, Türk Milletinin boylarını birbirine bağlayan en önemli unsurun, “dil” olduğu görüşündeydi.

Ve onun hedefi, Türkiye Türkçesini bütün Türk Dünyası’nın ortak yazı dili haline getirmekti.

Gaspıralı İsmail Bey, Türk Lehçeleri arasında yaratılmaya çalışılan uçurumu kapatmak amacı ile bütün faaliyet hayatının en önemli kısmını “dilde birlik” düşüncesini gerçekleştirmeye hasretmiştir.  

Gaspıralı, bu amaçla Türk Dünyasında ceditçilik hareketini başlatmış ve bu hareketin öncüsü olmuştur.

Kuşkusuz bundan sonra da bu konuda başka adımlar da atılmıştır.

Yarın sürdüreceğiz...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.