Türk dili, yeryüzünde konuşulan diller içerisinde, en eski ve en köklü beş dilden birisi olmasına karşın, Türk toplulukları arasında anlaşabilmek adına büyük sorunlar yaşanmaktadır.
Aslında Türk dilindeki zenginlik, ahenk ve güzellik hiçbir dilde yoktur.
Ama zamanla bir imparatorluk dili haline de getirilen Türkçemiz ile bugün Türk devletleri arasında ortak bir alfabenin olmayışı nedeniyle kardeşlerimizle anlaşmakta güçlükler yaşanmaktayız.
Türk Coğrafyası geniş bir alana yayılmış durumda...
Güneybatıda Türkiye ve komşularından güneydoğuda Çin’in içlerine uzanan bu dünyanın sınırları, kuzeydoğuda, güney ve kuzey Sibirya yoluyla yukarıya, Kuzey Buz Denizi’ne ve son olarak batı Sibirya ve doğu Avrupa’ya uzanıp kuzeybatıya ulaşır.
Yukarıda sınırlarını verdiğimiz geniş alan, çok sayıda farklı dili içinde barındırsa da Türk dillerinin konuşulduğu coğrafya; Anadolu, Azerbaycan, Kafkasya, İran, Irak, Afganistan, Batı ve Doğu Türkistan’ın büyük bölümü, güney, kuzey ve batı Sibirya ile Volga bölgesini kapsar.
* * *
Geçmişte, Türk dilli dünya Karadeniz ile Hazar Denizi arasındaki bozkırları, Kırım, Balkanlar gibi yoğun yerleşim alanlarını da içine alıyordu.
Türk dünyasında aşağı yukarı 20 standart dil var...
Bunların en önemlileri Türkiye Türkçesi, Azerice, Türkmence, Kazakça, Karakalpakça, Kırgızca, Özbekçe, Uygurca, Tuvaca, Yakutça, Tatarca, Başkurtça ve Çuvaşçadır.
20. yüzyılın sonlarında, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonraki gelişmeler nedeniyle pek çok Türk dili, bazı yeni bağımsız devletlerinmillî dili olarak artan bir politik önem kazanmaya başladı.
Ünlü Türkolog Radloff’a göre dünya dilleri arasında Türk dili kadar geniş bir alana yayılmış başka bir dil yoktur.
Bu aynı zamanda şu demektir ki, Türkler kadar geniş bir alana yayılmış başka bir millet yoktur.
Bu alanın yaklaşık 12 milyon kilometre kare olduğu söylenmektedir.
Hâlbuki Türklerin ataları daha M.Ö. 2000-1000 yılları arasında Ural dağları ile Sayan, Altay ve Tanrı dağları arasında yaşıyorlardı.
Bu coğrafya, Avrasya’nın merkezidir...
Türkleri bu noktadan geldiğimiz noktaya getiren kuşkusuz pek çok neden vardır.
Karakterleri gereği çok hareketli ve göçebe bir kavim olan Türk Milletinin yerleşik hayata geçişlerinin Uygurlar döneminde gerçekleştiği söylenir.
Buna karşın sürekli bir mücadele, dış güçlere karşı savaş, Türklerin gündelik yaşamlarının bir parçası olmuştur.
Yeni yerler kazanma ve kanda dolaşan Cihan Hâkimiyeti arzusu Türkleri yerinde duramaz bir millet yapmıştır.
* * *
Türklüğünün temeli Avrupa Hunları tarafından atılmıştır.
Köktürklerin, Uygurların, Selçuklunun, Osmanlının, Çağatay Hanlığının, Rusya’nın, Çin’in ve başka etmenlerin de bugünkü tablonun oluşmasında paylarının olduğu açıktır.
Türkler arasında farklı-farklı boyların varlığı, her kolun baş olma isteği, birbirleriyle mücadeleyi de beraberinde getirmiştir.
Tarihin bilinen dönemlerinde tam bir Türk birliğinin sağlanmış olduğu söylemek tam doru olmaz.
Dünyanın en güçleri dilleri sıralamasında zirvede elbette İngilizce vardır.
Bu dille birlikte diğer diller sırasıyla Çince (Mandarin), Fransızca, İspanyolca, Arapça, Rusça, Almanca, Japonca, Portekizce Hintçedir.
Türkçe ise listede kendisine 18. sırada yer bulmaktadır.
Bugün birbirinden çok farklı coğrafyalarda yaşasa bile Türk milleti, dili sayesinde bir araya gelebilmekte, ortak bir hissiyata sahip olabilmektedir.
Aktif halde çalışan Türk Devletleri Teşkilatı’nın ortak alfabe çabaları ile Türk Toplulukları’nda dil birliği de gelişmektedir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ORHAN KAPLAN
TÜRK DÜNYASINDA ORTAK DİL SORUNU...
Türk dili, yeryüzünde konuşulan diller içerisinde, en eski ve en köklü beş dilden birisi olmasına karşın, Türk toplulukları arasında anlaşabilmek adına büyük sorunlar yaşanmaktadır.
Aslında Türk dilindeki zenginlik, ahenk ve güzellik hiçbir dilde yoktur.
Ama zamanla bir imparatorluk dili haline de getirilen Türkçemiz ile bugün Türk devletleri arasında ortak bir alfabenin olmayışı nedeniyle kardeşlerimizle anlaşmakta güçlükler yaşanmaktayız.
Türk Coğrafyası geniş bir alana yayılmış durumda...
Güneybatıda Türkiye ve komşularından güneydoğuda Çin’in içlerine uzanan bu dünyanın sınırları, kuzeydoğuda, güney ve kuzey Sibirya yoluyla yukarıya, Kuzey Buz Denizi’ne ve son olarak batı Sibirya ve doğu Avrupa’ya uzanıp kuzeybatıya ulaşır.
Yukarıda sınırlarını verdiğimiz geniş alan, çok sayıda farklı dili içinde barındırsa da Türk dillerinin konuşulduğu coğrafya; Anadolu, Azerbaycan, Kafkasya, İran, Irak, Afganistan, Batı ve Doğu Türkistan’ın büyük bölümü, güney, kuzey ve batı Sibirya ile Volga bölgesini kapsar.
* * *
Geçmişte, Türk dilli dünya Karadeniz ile Hazar Denizi arasındaki bozkırları, Kırım, Balkanlar gibi yoğun yerleşim alanlarını da içine alıyordu.
Türk dünyasında aşağı yukarı 20 standart dil var...
Bunların en önemlileri Türkiye Türkçesi, Azerice, Türkmence, Kazakça, Karakalpakça, Kırgızca, Özbekçe, Uygurca, Tuvaca, Yakutça, Tatarca, Başkurtça ve Çuvaşçadır.
20. yüzyılın sonlarında, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonraki gelişmeler nedeniyle pek çok Türk dili, bazı yeni bağımsız devletlerin millî dili olarak artan bir politik önem kazanmaya başladı.
Ünlü Türkolog Radloff’a göre dünya dilleri arasında Türk dili kadar geniş bir alana yayılmış başka bir dil yoktur.
Bu aynı zamanda şu demektir ki, Türkler kadar geniş bir alana yayılmış başka bir millet yoktur.
Bu alanın yaklaşık 12 milyon kilometre kare olduğu söylenmektedir.
Hâlbuki Türklerin ataları daha M.Ö. 2000-1000 yılları arasında Ural dağları ile Sayan, Altay ve Tanrı dağları arasında yaşıyorlardı.
Bu coğrafya, Avrasya’nın merkezidir...
Türkleri bu noktadan geldiğimiz noktaya getiren kuşkusuz pek çok neden vardır.
Karakterleri gereği çok hareketli ve göçebe bir kavim olan Türk Milletinin yerleşik hayata geçişlerinin Uygurlar döneminde gerçekleştiği söylenir.
Buna karşın sürekli bir mücadele, dış güçlere karşı savaş, Türklerin gündelik yaşamlarının bir parçası olmuştur.
Yeni yerler kazanma ve kanda dolaşan Cihan Hâkimiyeti arzusu Türkleri yerinde duramaz bir millet yapmıştır.
* * *
Türklüğünün temeli Avrupa Hunları tarafından atılmıştır.
Köktürklerin, Uygurların, Selçuklunun, Osmanlının, Çağatay Hanlığının, Rusya’nın, Çin’in ve başka etmenlerin de bugünkü tablonun oluşmasında paylarının olduğu açıktır.
Türkler arasında farklı-farklı boyların varlığı, her kolun baş olma isteği, birbirleriyle mücadeleyi de beraberinde getirmiştir.
Tarihin bilinen dönemlerinde tam bir Türk birliğinin sağlanmış olduğu söylemek tam doru olmaz.
Dünyanın en güçleri dilleri sıralamasında zirvede elbette İngilizce vardır.
Bu dille birlikte diğer diller sırasıyla Çince (Mandarin), Fransızca, İspanyolca, Arapça, Rusça, Almanca, Japonca, Portekizce Hintçedir.
Türkçe ise listede kendisine 18. sırada yer bulmaktadır.
Bugün birbirinden çok farklı coğrafyalarda yaşasa bile Türk milleti, dili sayesinde bir araya gelebilmekte, ortak bir hissiyata sahip olabilmektedir.
Aktif halde çalışan Türk Devletleri Teşkilatı’nın ortak alfabe çabaları ile Türk Toplulukları’nda dil birliği de gelişmektedir.