94. Oscar ödülleri 27 Mart’ta Los Angeles’ta yapılacak törenle sahiplerini bulacak. Bu senenin adayları 27 Ocak’ta oylamaya açılmış ve 8 Şubat itibariyle belirlenmişti. Oscar ödüllerinin en çok merak edilen kategorisi kuşkusuz en iyi film Oscar’ıdır. Aday on film içerisinde Don’t Look Up ve The Power Of The Dog gibi iki tane Netflix yapımı film yer alıyor. Genelde orta bütçeli vasat ve vasatın üstü filmlerle karşımıza çıkan Netflix için bu şimdiden dikkat çekici bir başarı olarak göze çarpıyor. Özellikle pandemi döneminde sinemalar kapalı iken insanlar film izlemek için Netflix vb. platformlara oldukça rağbet gösterdi. Sinemalar kapalı olduğu için vizyona girmesi planlanan filmlerin bir kısmı ertelendi, bazıları ise Netflix vb. platformlarda yayınlandı. Ancak azımsanmayacak sayıda film eleştirmeni filmlerin sinemada izlenmesi gerektiğini, dijital platformların sinemanın doğasına aykırı olduğunu dile getiriyor. Şahsen bu konuda haksız olduklarını söyleyemem. Çünkü bir filmi sinemada izlemek ile bir bilgisayar ekranında izlemek arasında büyük fark var. Aynı hissi alamıyorsunuz, atmosfer farklı, bilgisayar karşısında dikkatiniz dağılabiliyor. Aynı keyfi vermese de ben film izlemek için dijital platformları tercih ediyorum. Dijital film izleme platformlarının en popüleri olan Netflix yayın politikası gereği popüler yapımların haklarını satın almanın yanında sadece kendine ait filmler de çekiyor. Bu filmler genellikle orta bütçeli, vaat ettiğinin fazlasını vermeyen vasat işler oluyor. Açıkçası ben geçtiğimiz yıldan önce Netflix yapımı filmleri pek ciddiye almadan sadece zaman geçirmek amaçlı izliyordum. Fakat Netflix son yıllarda hem tema seçimi hem de senaryo konusunda çıtayı birkaç tık yukarı taşımış durumda.
Netflix’in Türk yapımlarını oldukça başarısız bulsam da yabancı ülkelere çektikleri filmlerdeki konu seçimlerini cesurca buluyorum. Netflix gerçekten değişik, ilgi çekici ve iyi işlenmiş konularla karşımıza çıkıyor. Tabi bunlar arasında sadece konusu ilginç olduğu için çekilen saçma sapan filmler de mevcut. Neyse biz iyi filmlere bakalım. En film Oscar’ı adayları arasında geçen senenin en çok konuşulan filmlerinden olan ‘Dune’ filminin öne çıktığını görüyoruz. Ben açıkçası bu filmi beğenmedim. Yani kötü diyemem ama bana hitap etmiyordu. Bu nedenle beğenmedim. Fakat Dune, En Film Oscar’ının favorileri arasında yer alıyor. Aday olan on film arasında Don’t Look Up ve The Power Of The Dog ile iki Netflix yapımını görüyoruz. Don’t Look Up dikkat çekici konusu ile Leonardo DiCaprio, Jennifer Lewrence ve Jonah Hill gibi iyi oyunculardan oluşan kadrosuyla kara mizah türünde karşımıza çıktı. Ben açıkçası büyük bir Leonardo DiCaprio hayranı olarak bu filmin çıkmasını deli gibi beklemiştim. Leonardo DiCaprio’nun da artık Netflix’ten iş alması bana göre Netflix’in artık daha kaliteli filmlere imza atacağını gösteriyordu. Bu filmi beğendim. Beklentilerimi karşıladı. Senaryosunun iyi olmasının yanında çok iyi bir medya eleştirisi yapıyor. En iyi film Oscar’ına aday filmler arasında ikinci film ise The Power Of The Dog. Öncelikle bu filmin başrolünün Benedict Cumberbatch olduğunu gördüğümde içimden “N’olur artık Sherlock çek” diye bağırdım, sonra da filmi izledim. Benedict Cumberbatch izlemekten en keyif aldığım aktörlerden birisidir. The Power Of The Dog karşımıza western, drama türünde bir yapım olarak çıktı. Bu film durağan bir yapıya sahip olmasına karşın sürekli olayların gelişimini merak ettiriyordu. Bunun yanında karakterlerin gelişimi ve derinliği konusunda çok iyi işlenmiş bir yapım ve bunlar seyirciye direkt geçiyor. En Film Oscar’ı için benim favorim açıkçası bu film. Benedict Cumberbatch’e başarılar diliyor ve bir an önce Sherlock dizisine devam etmesini öneriyorum. Eğer bu iki filmden birisi En iyi Film Oscar’ı alırsa Netflix ve dijital platformların artık sinema konusunda önemli bir söz sahibi olduğu kanıtlanmış olacak.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
RAVŞAN ALİOĞLU
EN İYİ FİLM OSCAR’I NETFLİX’E Mİ GİDECEK?
94. Oscar ödülleri 27 Mart’ta Los Angeles’ta yapılacak törenle sahiplerini bulacak. Bu senenin adayları 27 Ocak’ta oylamaya açılmış ve 8 Şubat itibariyle belirlenmişti. Oscar ödüllerinin en çok merak edilen kategorisi kuşkusuz en iyi film Oscar’ıdır. Aday on film içerisinde Don’t Look Up ve The Power Of The Dog gibi iki tane Netflix yapımı film yer alıyor. Genelde orta bütçeli vasat ve vasatın üstü filmlerle karşımıza çıkan Netflix için bu şimdiden dikkat çekici bir başarı olarak göze çarpıyor. Özellikle pandemi döneminde sinemalar kapalı iken insanlar film izlemek için Netflix vb. platformlara oldukça rağbet gösterdi. Sinemalar kapalı olduğu için vizyona girmesi planlanan filmlerin bir kısmı ertelendi, bazıları ise Netflix vb. platformlarda yayınlandı. Ancak azımsanmayacak sayıda film eleştirmeni filmlerin sinemada izlenmesi gerektiğini, dijital platformların sinemanın doğasına aykırı olduğunu dile getiriyor. Şahsen bu konuda haksız olduklarını söyleyemem. Çünkü bir filmi sinemada izlemek ile bir bilgisayar ekranında izlemek arasında büyük fark var. Aynı hissi alamıyorsunuz, atmosfer farklı, bilgisayar karşısında dikkatiniz dağılabiliyor. Aynı keyfi vermese de ben film izlemek için dijital platformları tercih ediyorum. Dijital film izleme platformlarının en popüleri olan Netflix yayın politikası gereği popüler yapımların haklarını satın almanın yanında sadece kendine ait filmler de çekiyor. Bu filmler genellikle orta bütçeli, vaat ettiğinin fazlasını vermeyen vasat işler oluyor. Açıkçası ben geçtiğimiz yıldan önce Netflix yapımı filmleri pek ciddiye almadan sadece zaman geçirmek amaçlı izliyordum. Fakat Netflix son yıllarda hem tema seçimi hem de senaryo konusunda çıtayı birkaç tık yukarı taşımış durumda.
Netflix’in Türk yapımlarını oldukça başarısız bulsam da yabancı ülkelere çektikleri filmlerdeki konu seçimlerini cesurca buluyorum. Netflix gerçekten değişik, ilgi çekici ve iyi işlenmiş konularla karşımıza çıkıyor. Tabi bunlar arasında sadece konusu ilginç olduğu için çekilen saçma sapan filmler de mevcut. Neyse biz iyi filmlere bakalım. En film Oscar’ı adayları arasında geçen senenin en çok konuşulan filmlerinden olan ‘Dune’ filminin öne çıktığını görüyoruz. Ben açıkçası bu filmi beğenmedim. Yani kötü diyemem ama bana hitap etmiyordu. Bu nedenle beğenmedim. Fakat Dune, En Film Oscar’ının favorileri arasında yer alıyor. Aday olan on film arasında Don’t Look Up ve The Power Of The Dog ile iki Netflix yapımını görüyoruz. Don’t Look Up dikkat çekici konusu ile Leonardo DiCaprio, Jennifer Lewrence ve Jonah Hill gibi iyi oyunculardan oluşan kadrosuyla kara mizah türünde karşımıza çıktı. Ben açıkçası büyük bir Leonardo DiCaprio hayranı olarak bu filmin çıkmasını deli gibi beklemiştim. Leonardo DiCaprio’nun da artık Netflix’ten iş alması bana göre Netflix’in artık daha kaliteli filmlere imza atacağını gösteriyordu. Bu filmi beğendim. Beklentilerimi karşıladı. Senaryosunun iyi olmasının yanında çok iyi bir medya eleştirisi yapıyor. En iyi film Oscar’ına aday filmler arasında ikinci film ise The Power Of The Dog. Öncelikle bu filmin başrolünün Benedict Cumberbatch olduğunu gördüğümde içimden “N’olur artık Sherlock çek” diye bağırdım, sonra da filmi izledim. Benedict Cumberbatch izlemekten en keyif aldığım aktörlerden birisidir. The Power Of The Dog karşımıza western, drama türünde bir yapım olarak çıktı. Bu film durağan bir yapıya sahip olmasına karşın sürekli olayların gelişimini merak ettiriyordu. Bunun yanında karakterlerin gelişimi ve derinliği konusunda çok iyi işlenmiş bir yapım ve bunlar seyirciye direkt geçiyor. En Film Oscar’ı için benim favorim açıkçası bu film. Benedict Cumberbatch’e başarılar diliyor ve bir an önce Sherlock dizisine devam etmesini öneriyorum. Eğer bu iki filmden birisi En iyi Film Oscar’ı alırsa Netflix ve dijital platformların artık sinema konusunda önemli bir söz sahibi olduğu kanıtlanmış olacak.