Ve beklenen darbe, açıkça ben geliyorum diyerek göstere göstere 15 Temmuz 2016 günü akamı geldi. İlk başlarda beyinlerini sol ideolojiye angaje etmiş elitler, bu kalkışmayı Türk ordusunun yaptığı inancına kapıldılar. TV lerden geçen her haber onlar için, o günkü hükümetin sonu olacak, yıllardır er meydanında yıkamadıkları bir partiyi silahlı kuvvetler tahtan indirecek ve iktidarı da altın tepsi de kendilerine sunacaktı. Nitekim dikkat ederseniz, bundan önce ordu tarafından yapılan tüm ihtilalerin sonunda iktidar hep bu sol tandaslı elitlere teslim edilmiştir. Sol yine böyle olacağını zannetti, lakin bir gün sonra kazın ayağının öyle olmadığı anlaşıldı. Yıllardır her konuşmasında gözünden yaşlar akıtarak insanların inançlarını istismar eden yaşlı bir meczubun CİA ve MOSSAT işbirliği ile gerçekleştirdiği bir darbe girişimi olduğu anlaşıldı.
Olayların sonucuna bakarak çareler bulunamaz. Sadece darbelerin sonucuna bakılarak da darbeler önlenemez. 15 Temmuz dan öncesini unutturmak isteyeneler, bugün on beş temmuz ve sonrası ile uğraşıyorlar. Sorumlu mevkiin de bulunanlar "acaba biz ne hatalar yaptık da onbeş temmuz darbesi oldu" diyebir akıl yürütme ve sorgulama yapma içinde değiller. Bugünkü iktidarın tek amacı, 15 Temmuz üzerinden rant devşirmeye yöneliktir. Halbuki, kalkışmanın olduğu gece hiçbir siyasi ayrım düşünmeden bu millet, devletine sahip çıkmak amacıyla, demokratik nizamın devamı için sokaklara döküldü.
O akşam her görüşten insanlar, meşrep ve parti gözetmeden darbeyi önlemek için sokaklara döküldü. Kalkışma akşamı millet tam bir birlik ve beraberlik ruhuyla hareket etti. Halk 1960 da yaşanan idam olayının bir daha yaşanmaması için, devletine ve başındaki lidere sahip çıkmak amacıyla ortalığa döküldü. Zira toplumun kahir ekseriyeti merhum Adnan Menderes'in bir darbe ile devrilip, asılmasından sonra, gönlünde bu idama neden mani olmadım? bu haksızlık karşısında ve aslında, sadece idam edilen üç kişi değil, kendi milli iradesinin katline neden mani olmadım? hayıflanması vardı. Amaç tarihin tekkerrüne mani olmaktı ve olundada! bu asil millet kalkışma akşamı bir kısım asker ve paralel yapı tarafından sahnelenen bu senaryoyu akim kılmak amacıyla, iman ve demokrasi bilincinin verdiği iştiyakla sokaklara çıkarak ihtilale mani olmak istedi. Atılan mermileri, top güllelerini gögsünde söndürerek, gülbahçesi haline dönüştürdü.
15 temmuz darbe girişimin baş mimarları, kökü ABD de olan FETÖ örgütü ile CİA MOSSAD'dır. Fetö bu darbede bir piyon olarak kullanılarak, elense ile Türkiye Cumhuriyetinin gücü sınanmıştır. Lakin devlet dediğimiz yapının demir yumruğu örselendiğinde, ortada devlet denen bir yapı kalmayacağını bilen CİA ve Batı Hesaplarını yapmış, hain yapılanmanın baş aktörlerini sahaya sürerek planlarını gerçekleştirmek istemiştir. Lakin insanoğlunun üst aklından çıkan bu yapılanma senaryosu, vahyin desteklediği yüce akıl sayesinde akamete uğratılmıştır. Kalbinde Allah ve peygamber sevgisinden beslenen Türk milleti, cesareti sayesinde bu oyunu bozmuş ve batılıların heveslerini kursaklarında bırakmıştır.
Pekela 15 Temmuz akşamına nasıl gelindi? hiç düşündük mü? yaptığımız hangi hatalar zinciri bu sonucu doğrudu? kalkışmanın ilk ayak seslerinin duyulduğu 17-25 aralık sürecinden sonra bizler üzerimize düşeni yaptık mı?
Tarihte geçmiş savaşların ve kalkışmaların sebeplerine bakarsak, din faktörünün öne çıktığını görürüz. Hele hele içinde kısmen yaşadığımız Ortadoğuda meydana gelen, savaşların ve mücadelelerin temeli dini kaynaklıdır. Ortadoğu insanını batı karşısında köleleştiren algıların başında, akıl ve mantıktan uzaklaşarak kendini sadece biat kültürüne bırakan yanlış din anlayışıdır. Hala insanları, zihnen fikren köleleştiren ve atalete sevkeden anlayış, inancımızın, henüz Kuran'i be Peygamberi düşünce tarzından uzaklaştıran İslam'a değil de onun şahsından tecessüm eden, kendine dini ünvanlar vererek menfaat devşiren odaklardır. Aslında Kuran'ı iyi okuyan ve anlayan kişi, orada aklı, mantığı öne alan bir düşünce tarzının olduğunu görebilir. Onlarca ayeti kerime de "onları akletmezler mi?" düşünmezler mi? hitabının muhatabı müslümanlardır. İslam dini akla, mantığa, düşünceye ve olayları sorgulamaya bu kadar önem verirken, tutucu kesim tarafından sırf aklı öne çıkardı diye bir çok İslam alemi hapsedilmiş, işkence görmüş ve bir kısmı da şehit edilmiştir. Çünkü aklını çalıştıran insan, sorgular. Körü körüne bir fikre saplanıp kalmaz. Kendine din adamı kisvesi yakıştırarak, insanları sömürmek isteyen zümrelerde, müslümanın sorgulama yapmasını hiç istemezler. İşin kolaycılığına kaçan biz müslümanlar da, birilerinin eteğini tutarak cennete gideceğine inanma fikrini benimseyerek kolaycılığı tercih ettiler.
Devam edecek
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
RECEP ACAR
15 TEMMUZ VE CEVABI VERİLMEYEN SORULAR - 1
Ve beklenen darbe, açıkça ben geliyorum diyerek göstere göstere 15 Temmuz 2016 günü akamı geldi. İlk başlarda beyinlerini sol ideolojiye angaje etmiş elitler, bu kalkışmayı Türk ordusunun yaptığı inancına kapıldılar. TV lerden geçen her haber onlar için, o günkü hükümetin sonu olacak, yıllardır er meydanında yıkamadıkları bir partiyi silahlı kuvvetler tahtan indirecek ve iktidarı da altın tepsi de kendilerine sunacaktı. Nitekim dikkat ederseniz, bundan önce ordu tarafından yapılan tüm ihtilalerin sonunda iktidar hep bu sol tandaslı elitlere teslim edilmiştir. Sol yine böyle olacağını zannetti, lakin bir gün sonra kazın ayağının öyle olmadığı anlaşıldı. Yıllardır her konuşmasında gözünden yaşlar akıtarak insanların inançlarını istismar eden yaşlı bir meczubun CİA ve MOSSAT işbirliği ile gerçekleştirdiği bir darbe girişimi olduğu anlaşıldı.
Olayların sonucuna bakarak çareler bulunamaz. Sadece darbelerin sonucuna bakılarak da darbeler önlenemez. 15 Temmuz dan öncesini unutturmak isteyeneler, bugün on beş temmuz ve sonrası ile uğraşıyorlar. Sorumlu mevkiin de bulunanlar "acaba biz ne hatalar yaptık da onbeş temmuz darbesi oldu" diyebir akıl yürütme ve sorgulama yapma içinde değiller. Bugünkü iktidarın tek amacı, 15 Temmuz üzerinden rant devşirmeye yöneliktir. Halbuki, kalkışmanın olduğu gece hiçbir siyasi ayrım düşünmeden bu millet, devletine sahip çıkmak amacıyla, demokratik nizamın devamı için sokaklara döküldü.
O akşam her görüşten insanlar, meşrep ve parti gözetmeden darbeyi önlemek için sokaklara döküldü. Kalkışma akşamı millet tam bir birlik ve beraberlik ruhuyla hareket etti. Halk 1960 da yaşanan idam olayının bir daha yaşanmaması için, devletine ve başındaki lidere sahip çıkmak amacıyla ortalığa döküldü. Zira toplumun kahir ekseriyeti merhum Adnan Menderes'in bir darbe ile devrilip, asılmasından sonra, gönlünde bu idama neden mani olmadım? bu haksızlık karşısında ve aslında, sadece idam edilen üç kişi değil, kendi milli iradesinin katline neden mani olmadım? hayıflanması vardı. Amaç tarihin tekkerrüne mani olmaktı ve olundada! bu asil millet kalkışma akşamı bir kısım asker ve paralel yapı tarafından sahnelenen bu senaryoyu akim kılmak amacıyla, iman ve demokrasi bilincinin verdiği iştiyakla sokaklara çıkarak ihtilale mani olmak istedi. Atılan mermileri, top güllelerini gögsünde söndürerek, gülbahçesi haline dönüştürdü.
15 temmuz darbe girişimin baş mimarları, kökü ABD de olan FETÖ örgütü ile CİA MOSSAD'dır. Fetö bu darbede bir piyon olarak kullanılarak, elense ile Türkiye Cumhuriyetinin gücü sınanmıştır. Lakin devlet dediğimiz yapının demir yumruğu örselendiğinde, ortada devlet denen bir yapı kalmayacağını bilen CİA ve Batı Hesaplarını yapmış, hain yapılanmanın baş aktörlerini sahaya sürerek planlarını gerçekleştirmek istemiştir. Lakin insanoğlunun üst aklından çıkan bu yapılanma senaryosu, vahyin desteklediği yüce akıl sayesinde akamete uğratılmıştır. Kalbinde Allah ve peygamber sevgisinden beslenen Türk milleti, cesareti sayesinde bu oyunu bozmuş ve batılıların heveslerini kursaklarında bırakmıştır.
Pekela 15 Temmuz akşamına nasıl gelindi? hiç düşündük mü? yaptığımız hangi hatalar zinciri bu sonucu doğrudu? kalkışmanın ilk ayak seslerinin duyulduğu 17-25 aralık sürecinden sonra bizler üzerimize düşeni yaptık mı?
Tarihte geçmiş savaşların ve kalkışmaların sebeplerine bakarsak, din faktörünün öne çıktığını görürüz. Hele hele içinde kısmen yaşadığımız Ortadoğuda meydana gelen, savaşların ve mücadelelerin temeli dini kaynaklıdır. Ortadoğu insanını batı karşısında köleleştiren algıların başında, akıl ve mantıktan uzaklaşarak kendini sadece biat kültürüne bırakan yanlış din anlayışıdır. Hala insanları, zihnen fikren köleleştiren ve atalete sevkeden anlayış, inancımızın, henüz Kuran'i be Peygamberi düşünce tarzından uzaklaştıran İslam'a değil de onun şahsından tecessüm eden, kendine dini ünvanlar vererek menfaat devşiren odaklardır. Aslında Kuran'ı iyi okuyan ve anlayan kişi, orada aklı, mantığı öne alan bir düşünce tarzının olduğunu görebilir. Onlarca ayeti kerime de "onları akletmezler mi?" düşünmezler mi? hitabının muhatabı müslümanlardır. İslam dini akla, mantığa, düşünceye ve olayları sorgulamaya bu kadar önem verirken, tutucu kesim tarafından sırf aklı öne çıkardı diye bir çok İslam alemi hapsedilmiş, işkence görmüş ve bir kısmı da şehit edilmiştir. Çünkü aklını çalıştıran insan, sorgular. Körü körüne bir fikre saplanıp kalmaz. Kendine din adamı kisvesi yakıştırarak, insanları sömürmek isteyen zümrelerde, müslümanın sorgulama yapmasını hiç istemezler. İşin kolaycılığına kaçan biz müslümanlar da, birilerinin eteğini tutarak cennete gideceğine inanma fikrini benimseyerek kolaycılığı tercih ettiler.
Devam edecek