Evet bu iktidar güç zehirlenmesine uğradı. Uyguladığı ekonomik politikalar nedeniyle, ülkeyi içinden çıkılmaz sorunlar yumağı haline getirdi. İnsanlar ve kurumlar ağırvergiler nedeniyle pres altında kalmış gibi ezilmeye başladı. Artan maliyetler nedeniyle üretim durma noktasına geldi. Sadece beslenme ve barınma ihtiyacını giderecek masraflar, asgari ücretin birkaç katını aştı. Çoğu anne ve babalar okuluna giden çocuğuna harçlık veremeyecek hale geldi… çarşı ve pazarlar yangın yerine dönüştü. Sen bir ana muhalefet olarak, iktidarın kendi başınızın çaresine bakın diyerek terk ettiği bu halkın sorunlarına çareler üretme yerine, iktidarın başarısızlığını, kendine avantaja dönüştürme çabası içine girme isteği çabası,siyasi ahlaka uymadığı gibi, halk nazarında da olumlu bir karşılık bulmaz. Zaten bugüne kadar bu milletin CHP yi iktidara getirmemesinin sebeplerinden en önemlileri de, bu insanlar iktidardakilerin zulmünden ve kötü yönetiminden gına getirsin, çare olarak da kendi kucağına düşsün fikridir.

Son olaylarda da gördük ki, CHP yi idare eden belli bir kesim, kendi mevcut statülerini korumak ve ellerindeki siyasi gücü muhafaza etmek arzusundalar. Partinin üst yönetim kadrosunun kimlerden teşekkül ettiğine bakarsanız, belli bir on onbeş kişilik elit grup, her kurultay da listedeler. Partinin her türlü yönetim kademeleri onların elinde… amaç parti içinde kendi mevkilerini korumak olduğu için caba sarf ederek iktidar olalım şeklinde bir gayeleri de yok. Armut piş ağzıma düş darbı meseli, sanki onlar için söylenmiş gibi.

Koşu müsabakalarında görmüşsünüzdür. Atletler start anından itibaren herkes kendi kulvarında koşar. Ve bu koşuş yarış sonuna kadar devam eder. Eder hata yapıp başka bir yarışçının kulvarına kendini açıkgöz sanıp girersen diskalifiye olman mukadderdir.

CHP’nin her türlü seçimlerde alt edemediği sayın Erdoğan, ekonomi kötüye gittiğinde, çarşı ve piyasalar dibe vurduğunda, dipten homurdanmaları önlemek amacıyla, milletin dikkatini , hiç halkın kendisini alakadar etmeyen konulara çekmeyi çok iyi bilir. Şuanda ülkenin gündemi , fakirlik yoksulluk ve pahalılık olması gerekirken, iktidar ve onu destekleyen basın yayın organlarında, oturumlar ve programlar, hep Suriye, İmam oğlunun diploması, CHP kurultaylarında dönen paralar , APOYA umut hakkı verelim mi, vermeyelim mi? Gibi konular. Halbuki halkın öncelikli konuları bunlar değil. vatandaş geçimini nasıl idame ettirebilirim, kiramı nasıl ödeyebilirim derdinde. İktidar ve onun yandaşları tam tersi kıl yün peşinde. İşin garibi halkın umut bağlamak istediği bir ana muhalefet de halkın derdi ile ilgileneceği yerde sayın Erdoğan’ın ipine tutunmuş, onun kulvarında koşmayı kendine iş edinmiş, sanki sayın Erdoğan bunların yularını tutmuş istediği yere çekiyor, istediğini yaptırıyor. Maalesef bu adamlar sayın Erdoğan’a laf yetiştirme çabalarını siyaset zannediyorlar. Halbuki iktidar cenahında şimdiler de “cambaza bak cambaza” oyunu oynanıyor. İktidar ve muhalefet bu oyuna kendini kaptırmış, iki direk arasına gerilmiş bir ip üzerindeki yürüyüşünü sergileyen cambaza halkın ilgisini yönlendirirlerken de, kalabalıklar arasında dolaşan birileri seyircilerin ceplerini boşaltıyor, kimsenin haberi yok. Devam edecek…