ERKEN ÖTEN HOROZ… (3) 

Yazının Giriş Tarihi: 03.04.2025 21:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.04.2025 21:00

CHP Ekrem İMAMOĞLU yüzünden kendi ayağına kurşun sıkmış oldu. Zamansız öten horoz misali, daha genel seçimlere üç seneden fazla zaman varken, adaylık yoklaması yapmaya kalktı. Sayın İmamoğlu da bu işe düşünmeden taşınmadan balıklama daldı.

Daha şimdiden 2028 seçimlerinde kendisini Cumhurbaşkanlığı koltuğunda görmeye başladı. Ki bu konuda da haklıydı. İktidarın baskı ve zulmü ile basiretsiz yönetiminden bıkan halk, İmamoğlu’na yönelmişti. İbre ilerdeki bir genel seçimini İmamoğlu’nun kazanabileceği aşağı yukarı şekillenmişti. Hatta İmamoğlu her gittiği yerde CHP genel başkanı Özgür ÖZEL’İNDE önünde. Sanki partinin lideri de kendisiymiş gibi davranıyordu. Bunun üzerine birde yangından mal kaçırır gibi, Türkiye genelinde belli bir ağırlığı ve karşılığı olan ve kendine de en büyük rakip gördüğü sayın Mansur YAVAŞ’I bu yarışta ekarte etmek için, parti içinde adaylık yoklamasını öne aldırdı. Amacı sayın Mansur YAVAŞ’I bu yarışa sokmamak gibi bir kötü niyetinin olduğunu tahmin ediyorum. İyi ki sayın YAVAŞ bu tuzağa düşmedi, adaylık yoklamasının da daha erken olduğunu söyledi. Zira oda biliyordu ki, CHP’nin il ve ilçe teşkilatlılarının içinde belli bir etnik kökenli grubun etkin olduğunu biliyor, adaylık yoklamasında da bu grubun kendisini desteklemeyeceğini de tahmin ediyordu. Sayın İmamoğlu’nun parti için de bu grup tarafından destekleneceği de aşikardı.

Lakin onların yaptıkları hesaplar tutmadı. Cin olmadan adam çarpmaya yeltenen, sayın İmamoğlu’nun bu planı bozuldu. Suya düştü. Adaylık yoklamasının yapıldığı günü, hakkında açılan soruşturmalar nedeniyle tutuklanarak cezaevine girdi.

Acele işe şeytan karışır diye bir laf vardır. Düşünmeden taşınmadan hesabını kitabını doğru dürüst yapmadan bir işe başlarsan akıbet hüsranla bitebilir. Yazdıklarımız da sayın İmamoğlu’nun başına gelenlere seviniyoruz oh olsun gibi manalara çekilmesin. Evvela onbeş milyonluk bir şehirde seçilmiş bir belediye başkanının, evinin sabah karanlığında etrafı sarılarak çoluk çocuğunun yanından yaka paça bir suçlu gibi gözaltına alınışı başlı başına bir felaket… polis pekala sayın İmamoğlu’nu telefonla davet edebilirdi. Polisin bu gözaltına alım şekli İmamoğlu ve ailesinin beyninde büyük facialar yaşatmıştır. Yarın yargılama sonunda İmamoğlu suçsuz bulunursa, bu yapılan hatanın telafisi de mümkün olmayacaktır…

Sayın İmamoğlu’nun üzerine atılı suçları işleyip işlemediği hususlarında bizlerin şimdiden söyleyecek bir sözümüz olamaz. Yargılama sonunda suçlu olup olmadığı ortaya çıkacaktır. Hakkında tutuklama kararı verildiğine göre de, ciddi bazı şüpheler var demektir. İlahlar bir kurban istedi, maalesef sayın İmamoğlu kurban verildi. Aslında sayın İmamoğlu’nu bu hallere düşüren CHPNİN yönetici kadrolarının basiretsizliği ve beceriksizliğidir. Ortada fol yok yumurta yokken, ortalığa bangır bangır dökülüp daha şimdiden ön seçim şarkılarını terennüm etmeye başlarsan olacağı budur. Partinin bu acemiliği başka CHP li belediye başkanlarının da başını ağrıtacağı gibi, kurultaylar partisi konumuna düşmüş CHP yi de daha şimdiden kamplaşmaya ve ayrıştırmaya sokarsın. Zira teşkilatların bütün faaliyetlerini dış dünyaya karşı yoğunlaştırması, halkın sorunları ile uğraşması gerekirken parti içi kavga ve kliklere hapsedersin… son üç dört ayda hep birlikte gördük. Sayın İmamoğlu, ön seçimde Türkiye sathına yayılmış teşkilatları ziyaret etti, toplantılar yaptı. Yasa gereği adaylık yoklamalarında adaylar seçim masraflarını kendileri yapmak zorundadır. Sayın İmamoğlu’nun her gittiği şehir de bu masrafları kimin yaptığı elbette sorulacaktır? Sayın İmamoğlu’nun ön seçim masrafları, gittiği belediyelerin bütçesinden karşılandıysa, o belediye başkanlarının hali ne olacaktır? Kaldı ki İstanbul’lu kendine hizmet için 5 yıllğına sana oy verdi. Sen sana oy veren seçmeni aylarca terk eder kendi başına bırakırsan, İstanbul halkı bu sana sormayacak mı? Sonra ön seçim nedeniyle bırakıp gittiğin başkanlık koltuğuna senin yerine vekaleten oturan zat belki senin yerine olmayacak işlere imza atmış olmaz mı? Daire müdürleri bu boşluktan faydalanarak “nasıl olsa başımız da kimse yok” deyip arkandan yolsuzluk usulsüzlük yapmış olamazlar mı? İşte yapılan bütün bu iyi niyetli de olsa hatalarının sonucu elbette ki, koltuğunu bırakan sayın İmamoğlu’na yüklenecektir. Belki de işlemediğin suçların cezası bu…

Yazılarımız da belirttik ,CHP kendisi iktidara gelmek istemiyor. Bundan önce de sayın Bülent ECEVİT 1999 da APO Türkiye’ye teslim edildiğinde ve Kıbrıs Barış harekatı kazanıldıktan sonra başkalarının başarılarını kendi lehine çevirmek için erken seçime kararı aldı, tek başına iktidara gelemedi. 2028 seçimlerinde yine CHP’ye tek başına iktidar yolu göründü, gene İmamoğlu olayında bu imkanı hoyratça harcadı. Halbuki CHP normal seçimlerden altı ay önce bugünkü olaylar gerçekleşseydi, göbeğini kaşıya karşıya hiç zorlamadan iktidardaydı. Nedense horoz erken öttü. CHP’nin iktidar hayali de suya düştü. Bundan sonra sayın ÖZEL’İN teşkilatları bazı firmalara boykota çağırması, halkı birinin başkan olması için sokağa dökmesi, ülkeye zarar vermekten başka bir işe yaramaz… (SON

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Yeni Marmara Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.