Hava Durumu

İĞNE ve CUVALDIZ …

Yazının Giriş Tarihi: 02.11.2024 16:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.11.2024 16:07

Bizler, Türk Milleti olarak malımızı ve varlığımızı tehdit eden olaylar karşısında, anında ve zamanında gerekli tepkiyi gösterir ve gardımızı alırız da, bizim dışımız da cereyan eden olaylar ve başkalarının başına gelen musibetler karşısında aynı tepkiyi göstermeyiz. Atasözlerimizde geçen önce “iğneyi kendine, çuvaldızı başkalarına batır” deyimini hepimiz bilirizde uygulamada ise tam tersini yaparız. Başkalarının başına gelen felaketleri de çoğu zaman, avantaja çevirmenin yollarını ararız. Örneğin akşamları işyerimizden çıkıp, evimize gitmek için yola koyulduğumuzda, trafikte arkamızda gelen içinde belki ağır hastası olan ambulans sirenini uzaklardan duymamıza rağmen, ta yanımıza gelinceye kadar yolu açmama gibi bir huyumuz da vardır. Zira o ambulans içinde kendimiz ve yakınımız olmadığı için lakayıt davranırız. Hatta ambulans yanımızdan geçince, onun açtığı trafiği,ambulansın arkasına takılarak avantaja çevirmek gibi davranışlarımızda vardır. Kendi işlerimizi, şirketlerimizi, evimizin işlerini yürütürken kılı kırk yarar düşünürüz, taşınırız, bir bilene sorarız, gerekirse tartışırız. Yapacağımız için bütün detaylarını hesaba katar, artılarını ve eksilerini karşılaştırır, kararımızı da en son veririz. Ama ülke geleceğini ilgilendiren konularda, toplumun büyük kesimini ilgilendiren köylünün, esnafın, işçinin, gençliğin sorunlarını çözme bağlamında, kendi işimize gösterdiğimiz özen ve itinayı göstermeyiz. Bir ülkenin geleceğini şekillendiren konularda ise gelip geçici hükümetlere ve acemi politikalara havale eder, sorumluluktan sıyrıldığımızı zanneder ve bir köşeye çekiliriz. Bu anlayış tarzı millet zihninde nema bulduğu halde, bizi idare edenlerde aynı durumda. İktidarımız, belediye başkanlarımız iş başına gelinceye kadar yetim hakkından, hukuktan bahsederler, amma iktidara geldiklerinde de, ümmetin parasını, yandaşlarına, fikirdaş vakıflara tahsis etmekten de geri kalmazlar. İdari kadrolarımız aynı da, bu ülkenin patronları da aynı değil mi? Türk futbolunu temsil eden üç İstanbul kulübünün yönetim kurullarının yarıdan fazlası holding sahibidir. Kendi holdingleri daima kerdadır, Ama yönettikleri kulüplerin hepsi borç batağındadır. Neden? Çünkü insanoğlu bencildir, sadece kendini düşünür. Başkaları ve dışındakiler onun için bir teferruattır.

Bakın İngilizler, AB’nin ilk kurucuları arasında olmalarına rağmen, yıllardır Euro yu kabul edelim mi, etmeyelim mi? Nin münakaşasını yaptılar. AB ortak para birimine dahil olmanın artılarını ve eksilerini toplumun bütün kesimleriyle tartıştılar. Birsürü hesap kitaptan sonrada Avrupa ortak para biriminden ayrıldılar. Neden? Çünkü millet olarak ulusal meziyetleri, işlerinde acele etmemeleridir. İngiliz aklı dediğimiz olgu, dünya siyasetini şekillendirir ve yön verir, ülke çıkarlarını uzun vadede nasıl bir siyasi anlayış tarzıyla koruyabilirimin hesaplarını, gelecek elli yılın bloklaşma senaryolarını hayata geçirirler, ama kendileri hiç ortalık da görünmezler. BOP un taslak projesi onların eseridir. Proje gereği Kuzey Afrikadaki ayaklanmalar, Irak ve Suriye nin bölünmesi, projeleri hep onların eseri olduğu halde, olayların ve savaşların içinde onlar hiç yoktur. Ulusal meziyetleri nedeniyle, hiçbir işlerini aceleye getirmezler, ama başkalarına gelince de hep acele ettirirler. Çünkü ,önce kendi ulusal çıkarlarını savunmaları içinde diğer devletleri güderek sömürmeleri, bu gizlilik siyasetleri sonucunda olmuştur. Bilinmelidir ki acele işten asla hayır gelmez. Çünkü acele eden, araştırıp düşünmeden karar verir. O karar da kesinlikle yanlıştır.

Şuanda ülkemiz ekonomik ve siyasal olarak çok zor bir dönemden geçiyor. İktidar ve onun destekçisi olan ve kendine milliyetçi ve muhafazakar unvanını kullanarak, yıllarca bu milletten oy almış bir lider, ülkenin bölünmez bütünlüğüne darbe vurabilecek şeytani senaryoyu sahneliyor.

İktidar ve muhalefet yanında halkımız da aklı selimini ön plana çıkararak düşünmelidir. Parti ve iktidar olma siyaseti üzerine gelecek hesapları yaparak bir yerlere varmak ve ülkenin makus talihini değiştirmek mümkün değildir. Bu zor dönem de, ülkenin aydınlık geleceğinin biçimlendirilmesinde, katkıların müsbetveya menfimi olduğu önemlidir. Zira bu millet herkesi ve her siyasi kurum ve düşünceyi sığaya çekecektir. Herkesin yaptığı işi, kendi aynasında görülecektir. Millet tarafından bugüne kadar olduğu gibi takdir veya tekdir edilecektir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.